11 Kasım 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

11 Kasım 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün bir yazı İki kanat bir dolap! Cevahir bedesteninde bir dolap ve kanat hikâyesi... geşit eşyası rastgele teşhir edilir. Dolap şeklindeki çekmecelerin ç0- Ku boştur. Boş olmıyanlarda da, bir kaçı müstesna, gözünüzü doyuracak pek az şey bulursunuz. Sefih bir mirasyedi hayatı yaşa- yan eski İstanbula bu Cevahir Bedes- teni vaktiyle dar bile gelirmiş, Bu günkü Bedestenin cevahirlerle müna- sebeti ise yalnız bif kaç dolaba mün- hasırdır. Sordum: — Yankesici korkusundan mı? — Yok canım. Kalabalıktan!.. Vaktiyle burada büyük mezatlar yapıldığı işin Bedestenin 60-70. dellâ- lı da bulunurdu. Ben, Kayserili Bayraktar zade Mehmet Efendinin kethüdelığı zama- nma yetiştim. Cevahir Bedesteninin Lonca wsta- ları vardı. Divan halinde toplanır, Sahtekârlığı görülen esnaf, batinin derecesine göre, bir günden bir kaç haftaya, hattâ bir kaç aya kadar işten el çektirilir, Lonca tabi- riyle yolsuz edilirdi. — Bir ay Yollesmf Denir, bu ce- zaya çarpılan esnaf ta pılıpırtısmı toplayıp, Bedestenden çıkar giderdi.” fendiye sordum: — Şimdi kaç dükkân kaldı Bedes- teninizde? Osman Efendi, hemen gözlüğünü taktı, dolaplardan birini anahtar 80- kup açtıktan sonra içinden kocaman bir defter çıkardı. Bir taraftan defte- rin yapraklarını karışlırıyor, bir ta- raftan da mırıldanıyordu: — Yaz. Şerifağa sokağında e dolap... Sol, — Hepsi 324 kanat eder! — Kanat ne oluyor? — Efendim, senin anlıyacağın biz. iki kanadı bir dolap sayarız. Kanat, dolabın yarısıdır. Kendi kendime düşündüm: — Bu dolabın bir manası olacak Milliyet'in romanı: 58 amma... , - Sonra Osman Efendiye gülerek sordum: — Acaba bu ye gi eski Be- destende müşterileri dolaba düşürdük lerinden kinaye olmasın? Osman Efendi, kaşlarını çattı: — Burada vaktiyle dolap döndü- me öö döndürdü. Şimdi müşteri, esnafı dolaba koyuyor. Cevahir Bedesteninden ayrılırken Osman Efendiye, dükkünlarda tepe- leme üst üste İstif edilen yüzlerce ba- kır güğümü göstererek sordum: — Bunların Cevahir Bedesteninde lerin bakırmı parlatıp seyyahlara sa- tıyor... Cevahir Bedesteninde bu bakır 2- ış verişine hiç şaşmayın. Mısır Çarşı- sında baharat yerine karyola, Bakır- cılar içinde kazan yerine yoran alı- nıp satılır da, Cevahir Bedestenin e bakır güğüm yerin a çimen ATTIN Heyetimiz Çarşamba günü Hareket ediyor ağ gr 1 inci sahiifede) Dördüncü Balkan konferansı bu sa- bah epdm çaplarda. şa karar 1 — Bazı vi Bn NR in gerek devlet reisleri ve gerek hariciye nazırları arasında bu yakınlarda yapılan görüş ve düşünüş teatilerini büyük bir memnuniyetle müşahede eden, maallâk meselelerin halli hususunda ve Balkan devleilei arasmda uzlaşma ve yakınlaş ma eserinin tahakkukunda bu mülâkat- Tar büyük faydaları olduğunu takdir şünen dördüncü görüşüp konuşmaların her sene yapıl- ması lehinde evvelki konferanslarda ile- ri sürülen dilekleri teyit ve tekrar eder. 2 — Altı Balkan devleti arasında bir çok taraflı bir misak yapılmasının te- min edeceği büyük faydaları ve haiz ol 'duğu ehemmiyeti takdir eden konfe- vans, Balka nmisakı hakkında üçüncü konferansta verilen kararı tazeler ve ü çüncü Balkan konferansmda kabul olu- nan lâyiha müsveddesindeki esaslar dai vesinde bir çok taraflı bir misak aktini murahhas heyetlerin mensup oldukları bhükümetlerden rica eder. Bundan başka konferans bu misak i sureti hakkında Bulgar baş murahhası, gerek İstanbulda topla- pe Meclisinde ve gerek Bük- reşte içtima eden üçüncü Balkan konfe ransında reisi bulunduğu murahhas he yet tarafından ileri sürülen, akalliyetle- rin korunmasına ve Balkan memleketle ri arasında hukukça müsavilik teminine — olan ihtirazi kayıtları tekrar etmiş- a beraber M. Sakizoff Bulgar murahhas heyetinin Balkan konferansı- Da iştirakte ve takit edile müşterek ga- yenin tahakkuku uğurunda diğer mu- rahhas heyetlerle birlikte çalışmakta devam edeceğini açıktan açığa söyle- miştir, Yine bu sabahki umumi toplantıda Sidirrocastro ile Dupniça arasında ayni zamanda muntazam bir demiryolu hattı ve düzğün bir yol inşası, Tuna üzerin- de Bulgaristan ilp Romanya arasında bir köprü yapılması suretiyle Yunanis- tan, Bulgaristan ESRARSIZ HAYAT Hollywood'da sinema yıldızlarının romanı Yazan: VİCKİ BAUM Fakat teneffüsü hızlandı, serinlesin diye iye kurumuş “dilai "şar olarmağ Pole Avrupaya gittiğini en.son ii alan Donka oldu. Saat dörde geliyordu; mütcakip sah me için kostüm değiştirmeden locasma doğru yürüdü. O gün iş o kadar çoktu ki, kimse yemek yemeğe vakit bulama- dı; yalnız fazla miktarda kahve içmiş- ti. Manvelâ sahneye durmadan kahve ta şiyordu. isenlolir sordu: — Bu akşam Ol'u görmek için istas- yona gitmeğe niyetin var mı? bu esnada, burnunu açık bir kapıya doğru tutmuş bir insanın daydu ğunu duydu; İstirap, krvilcım, uyuşuk. İnk gibi bir his. Sadece: Terceme: KAMRAN ŞERİF — Hayir, dedi. — Hakkın var, İstasyon rıhtımında veda, dünyanın en tatsız şeyleimden bi. — Evet, — Eeee. Ben biraz bir şey yiye- yim. Tam sast dörtte gene başlayaca- dr. a. | Eisenlohr köşkünün kapısında ondan ayrıldı. Donka göçerken büyük ve yumuşak ve muz yaprağı kopardı, yaprağın kas ln damarlarını dişlerinin arasına sıkaş- turdı, İçeri girip yukarı çıktı. Ayakları- nın altında merdiven gıcırdadı. Oliver giderken de merdiven böyle gıcırdamış- tı. Pancurlar kapalıydı; yalmız ki lıktan ince bir ışık ipliği alsel fn kat limhalar yanmıştı. Donka ayakta | Balkan haberleri Atinada siyasi vaziyet İtratsızlık devam ediyor. Af mesele- sinin nasıl neticeleneceği belli diğil ATINA, 10 ( iyet) — Dahili ve- siyet M. Çardarisin sükünet verici be- yanatına Fağmen, gayri muayyen bir seyir takip etmektedir. Uzlaşmamak taraftarları fikirlerinde musirdirler. İhtimal ki, siyasi af mese lesi Mecliste müzakere edilecek ve o va kit M. Çardarisin dahili siyasetinin tas- vip edilip edilmediği anlaşılacaktır. M. Condilis ne diyor? ATİNA, 10 (Milliyet) — Sırbistan- da ölen Yunan â bidenin küşat resminde re Pirote giden Harbiye nazırı M, Con- dilis matbuat mümessillerine boyanatta bulunarak demiştir. — Ortaya bir intihap meselesi atıl ediyorüm; "rlükümet masına hayret müddeti kanuniyesi olan M. Condilis siyasi af meselesinden hükümetin ikiye ayrılması hakkında da diyor ki: — 6 Martta diktatörlük hareketine iştirak edenlerin affolunması meselesi» nin maatteessüf bükümeti ikiye ayırdı. ğı doğrudur. Bu muhalefetin Meclisten yarılması yöreden ei memleket işlerinde husule gelen itratsızlık, bu af mesele- sindeki ihtilâf yüzünden büsbütün art- Memleket eski sülküneti bulma- rarına iştirak eri Pi ik- rem vaa Masali mi iye? ONE 10 (Milliyet) — Uzlaşma» mak fikriyle abvalin teşevvüşüne sebe. biyet veren ve Çardaris hükümetini torpillemekle ittiham edilen M. Metat- sa ise matbuat mümessillerine beyana- tında diyor ki: — Halk serbestisinin -gâfle olan Meclis, 5 Mert intihabında halkım iste- ğini çiğnemek ve hiçe çıkarmak yolun- manen mesul olan İM, Venizelosu mabiamaye sevketmek yenii kargom Bulgaristanda muallim azlığı SOFYA, 10 (Milliyet) — Bulgaris mektebinden maada hiç ali mektep yoktur. Buna da sebep mem leketin münevverlere ihtiyacı olmama. smdandır. Yüzlerce lise ve Üniversite mezunla rı işsizdirler. Geçen senedenberi bunla- ra iş bulunması için Bulgar Maarif ne zareti kadın muallim ve memurların va- Bir çek Bulgar mektepkirini de ka, patmaktadır. Bunun üzerine Bulgar mu allimleri aktettikleri bir içtimada neza- reti protesto etmişlerdir. Bu scne Sofyada açılan # miallimli e 200 den fazla namzet çıleiştar, Bus nun için musilimler müsabaka ile tayin olunmağa başlanmışlardır. tesisi meselesinin müstacel bir mahiyet te olduğu ittifakla kabul edilmiştir. ça bnn başka konferans, Posthu- « Subotica - Beograd » Sofya - İs- tanbal yolu ile Oradea - Bükreş - Sofya. Selânik - Atina yolunun Balkan mem- leketleri için büyük, esaslı bir ehemmi- yet ve faydası olduğunu kaydetmiştir. Hava münakalâtınm, muttarit ve yeknesak bir surette intizam alına alın- ması hakkında da bir anlaşma elde © dilmişir. Deniz münakalâtı husu: beynelmilel Balkan ticaret odası deniz- cilik şubesinin esas nizamnamesi kabul edilmiştir. Turizm hakkında Balkan memleket- leri arasnda o—oturistliğin | inkişafı nı kolaylaştıracak mahiyette bazı t6d- sında gümrük muamelelerinde muamele usulü dairesinde iktısadi me #ai iştiraki hakkındaki projeyi kabul etmiştir. Balkan memleketleri hukuk ve ka munlarının birleştirilmesi meselesini tet kik eden komisyon da şu iki maddeyi ka bul etmiştir: 1 — Cezn kanunu ve mücrimlerin ia desi hakkında Balkan memleketleri ara sında aktedilecek mukavele projesi. 2 — Hususi Balkan memle- katleridne tatbik edilen çok ve poliçeler hakkındaki kanun ve nizamlarm birleş- tirilmesi, durarak masaya doğru eğildi, eleri ma aa ae — Küçük bir anlaşamamazlık, diye düşündü. Abet ve boş bir tebessümle gülüm- aynada gördü. Usulca: — Teşekkür ederim, Manuelâ, yal- mız giyinirim, dedi. Marvel mütrediik baklağ Bunun üzerine Donka — Defol git, diye haykırdı; Kafamı dinlemek istiyorum, Hizmetçi, gürültü ile kapattığı kapı nın arkasında kayboldu. Küçük bir anlaşamamazlk. Gide mez. Onunla lâzım. Gazete dedikodusu. Oliver'siz.... hayir.. Oliver siz yaşayamam... giderse... yek gide mez bütün mesele ufak bir anlaşan snazlıktan ibare: yy mc a rip yere düşürdü. — Onu çağırıp her şeyi kendisine anlatmalıyım, Oliver, Oliver. . Bir ye- re gidemezsin. Seninle anlaşmalıyız. Seninle bu işi konuşmalıyız, Kirpiklerini kiremit sarısı ile gölge” ledi. Bir an, orada, takma kirpiklerini elinde tutarak, düşüncesiz bir halde Maaşları da muntazam alamadıkları halde vasati bizim para ile 20 - e yı geçmemektedir. Bu sebeple ar gençleri serbest meslekleri tercih &t- mektedirler. Küçük itilaf hakkında bir nutuk BELGRAT, 10 (Milliyet) — Rota- rian klubü Belgrat şubesi fevkalâde bir içtima aktetmiştir. Bu içtimada, maruf zevattan Hariciye nazırı M. Yevtiteh ile Polonya, Çekoslovakya, ve Roman- ya elçileri hazır bulunarak Küçük İtilâ İn beynelmilel sahada oynadığı rol bak kında görüşülmüştür. Bu İmsusta Hariciye nezareti şefi M. Sineğin Pelivanoviç Küçük tilâ- fm beynelmilel faaliyeti ve rolü hakkım da bir nutuk m İçtimada, elçisi M. Gura- nesku da Küçi gre lâfın muvaffakiyeti uğurunda Yoguslâv Hariciye nazru M. Yevtiç'in hizmetinden iştir. Fransanın Ankara sefiri Atinada ATINA, 10 e — Ankarada ki Fransız sefiri M. Kamerer buraya geldi. İzhar ettiği arzu üzerine bugün Macsimos tarafın- Yunan cümhuriyetinin onuncu $6nesi ATINA, 10 (Milliyet) — Ayan Mec isi Yunan Cümhuriyetinin onuncu yıl dönümünün 24 Mart 1934 te müstesna bir şekilde tesit edilmesi için hükümet nezdinde teminatla bulunmuştur. dün sabah ı çekildi 10000 liralık ev 19913 Bu numaraya 2250 aşağı ve yu- karısı birer lira amorti alacaklar - dır, 3 bin liralık otomobil 10519 Bu numaranın 1500 aşağı ve yu- karısı birer lira amorti alacaklar- dır. Bin liralık yerli Lİ 35272 Bu numaranm 1500 yukarı ve aşağısına birer lira sai verile - cek. 500 liralık eşyâ 174835 122548 Bu numaraların 750 aşağı ve yukarısı birer lira amorti alacak - dır. 100 liralık halı kazananlar * 228585 281422 23373 25866 139437 35388 116095 206920 112861 265104 141858 42657 96543 213103 226730 290342 13078 109607 116801 25 liralık ile İn eli ri 193921 13485 2 167947 281325 (54006 93554 202609 172750 299642 152450 206716 22216 55630 38992 201371 248066 3563 48953 200181 62607 51962 115355 256625 175632 126196 241646 20 lira kazananlar : 229579 117648 16345 107448 55522 4068 259133 101419 118362 165791 51820 261193 50014 103472 94080 197419 7690 123503 23203 12102 227917 251216 Balkan harbinin 20 ici 2594 39822 16835 74247 yıl dönümü 152993 57202 190224 60800 234092 03026 193197 120682 ŞOR YA, JO AMY eltim | 157231 58449 113285 145286 #anda Balkan Harbinin 20 inci yıl dönü smü tesit edilmiştir. 282958 102174 (72706 131930 Ölen Bulgar sekerle çin AL Neye | 20103 78068 97438 10456 hi kiliesi meydanığında büyük bir | 131009 245282 269222 5579 im yapı a a GE veni 10429 296760 > ne bir çok zabit, asker, harp malölleri, 2023 97228 24307 #eilli teşkilâtlar, yetim ve dul kadınlar | 31216 177709 280773 136509 ve halik iştirak etmişlerdir. 58150 (o 1435 283565 “e i i | 180926 232964 48665 Dobruca vi kongresi 17243 131738 274446 220932 SOFYA, 10 (Milliyet) — Bulgeris | ı4ı523 o 84202 72472 270902 m Şenkal eilrinde Kom ii | 150604 206349 258610 17391 kilâtı fevkalâde bir kongre aktetmiştir. | 1 Başta bando ve bayraklar olmak üzere | 52350 128160 248372 244995 şehir ile istasyon arasında ve ana cadde | 174740 221162 105539 194036 a Egemen il hal, | 181342 258687 170286 11549 Kongrı unurahae ve a ee e ne 14633 139834“ 119762 215221 Dobrucada Romenler tarafından Bulgar iy ekalliyetine karşı yapılan mezalim hak- 10 lira kazananlar: kında bir nutuk İrat etmiştir. Bunun ü- 4 120168 -113216 186431 291569 zerine Romen hükümeti de protesto © | 272742 128236 (30230 170143 sean 817074 168092 168938 122940 Kı Bi illi teşkilâtlarından. ve be eğe mi elaman “© | 068085 171856 80555 874052 —— | izsroz zzloi sezo7r 13s058 : 297042 121398 111579 69223 Afganistan 230468 114856 46917 23576) K kl 5 371533 137935 168129 71012 arışıklığı 165297 107314 117676 146549 (Başı 1 inci sahifede) 146549 107314 117676 146549! tum tutulması ihtimali kuvvetlidir. | 146549 159321 30955 131207 Amansdiah Han ne diyor? 141626 264638 35057 233829 ROMA, ei A yemem 107568 505063 178727 297084 e 159750 204851 133998 920041 detten beri Romada oturmakta olan Sabi Afenltan kralı Amamıllak | 272472 112352 120319 < 5267 Han ile bir mülâkst yaparak Nadir 5 lira kazananlar Hanın katli hakkındaki | intibalarını sormuştur. Sabık kral, Nadir Hanm pek kısa süren saltanatı esnasında halkı men- fur bir şekilde tazyik ve kendisine mubalefet edebilecek bütün şahsiyet- leri idam etmiş olduğunu söylemiştir. Bütün bu cinayetler, çok fena bir va- ziyet ihdas etmiştir. Bu vaziyet son cinayeti izaha kâfidir. Amanullah Han sözlerine devam- la demiştir ki: — Son hâdiseler, Afgani hinde benim temsil etmekte bi milli istiklâl ve medeni terakki fikri- nin ölmemiş, bilhassa gençler arasın- da yaşamakta ve kuvvetlenmekte ber- devam olduğunu göstermiştir. Kendisinin tekrar Afgan tahtına çıkmaya o mütemayil olup olmadığı tarzmda sorulan suale, Na oğlunun hangi esaslara basının halefi olarak kral ilân ilemiş biselerini zarın kenarını dilile ıslatıp gözkapak- larma yapıştırdı; bu, bütün dilekatinin teksifini icap ettiren bir işti, — Oliver... Bir yere gidemezsin. Hayır, şekerim, bunu li Telefonu açtı. Jerry'nin sesi, Oliver evde yok, cevabını verdi. Oliver dün- den beri kendisine bu hususta yedi de- fa talimat vermişti. Donka taazzumla <evap verdi: — Pekâlâ! — Pekâlâ, diye düşündü. Bir yere gidemezsin, Biribirimizi anlamıyoruz. Sen beni anlamıyorsun. Benim hakkım da ne biliyorsun, Oliver, benim, Don- ka'nın hakkında ?.. Haydi bakalım! Uğurlar olsun! Benim işim var. Elbise askısmdan suare robasını &- ip Manuelâ'yı çağırdı. Bu o robanım medelini çizen adamın Rus prensesleri pla ma fikri her halde pek karı- şıktı. Bu roba, sahte incilerle kaplı, lerinden dolayı gayet fotojenil ra, Donkanın her hangi bir ebise için- de çırılçıplak, ayni zamanda şahane ———— 265219 19768 245498 olduğumu bilemediği, kendisine gelin- | ce vatanına her zaman hizmet etme- | ğe ve milleti istediği | zaman bütün mes'uliyetleri kabul eylemeğ: bulunduğu ce Hayber geçidi kapatıldı YENİDEHLİ, 10 (A.A.) — Hi hükümeti bir ihtiyat tedbiri olinak ü zere Hayber geçidinin kapatılmasını emretmiştir. ROMA, 1 O(A.A.) — Reuter ajan- sının bir muhabirine beyanatta bulu- nan sabık Afgan kralı Amanullah Han şöyle demiştir: “Afgan milleti, malüm olan ısla- hat ve terakki memle- ketime dönmemi arzu edecek olursa memleketime bütün kuvvetle hizmet elmeye ber an amadeyim.” ları düz ve fazla heyecan döleymile — Hay Allah cezasmı versin, , dedi. yada TN ia ımı. Başma telini giydi. Sarı bir zemin teşkil eden çehresine halde havayı dolduruyordu. Donka aşağı kattaki odadan geçer- ken Takus'u şöminenin karşısında bul- du, Sabırsızlıkla: Ecece i — Belki bana ihtiyacım olur, de- dim. Akşam © gazetelerini yukarı bi raktım. — Mersi, — Belki otomobil lâzım olur, dedim. , — Hayır, ne kadar çalışacağımızı 203415 250180 112738 33869 62650 271794 633336 178698 143182 274520 271139 217642 161678 278781 149083 272403 21568 290445 59394 51170 11975 191063 82474 21127 201971 77419 288846 168 119793 201976 295441 58840 23469 27721 19428 143928 119481 163822 265538 220554 169915 40670 9617 263124 77719 66501 231186 185356 184977 884768 215392 191343 89 21s19i 263345 65534 282753 171741 431037 232357 209080 121209 230449 766014 86200 107451 2994 152595 76853 9395İ 218857 Oo 1088 217043 30158) 67316 43666 436066 137863 218982 156488 176931 556066 66280 253143 113171 32457) 230156 175132 287874 138209 172956 275012 (37981 Doktorlar bugün Rey veriyorlar | (Başı 1 inci sahilede) A — ğına nazaran bugünkü Oda idare heye | önün Etbba Muhadenet cemiyetinin li tesinde mevcut olduğu şekilde teşekkü” Tünü tabii telâkki etmek lâzımdır. i Etıbba muhadenet cemiyetinin nar” zet listesinde şu zevat vardır; Ziya Nuri Paşa, Niyazi İsmet Bey ve sabık idare heyetinden Murat İbra“ bim, Örer Lütfi ve Nâzım Hamdi Bey- lere Haysiyet Divanı için de Neşet Os iman ve Rifat Hamdi Beyler namzet ols rak gösterilmiştir. Eczacılarda Küçük” Pazar cezahanesi sahibi Hüseyin Hür nü Beyi Haysiyet Divanı için namzet göstermişlerdir. Elif Naci On yılda RESİM Genç ressamlarımızdan Elif Na- ci Beyin Türkiyede on Cümhu- riyet senesi zarfmdaki resim hâ- reketlerini hülâsa eden bir kita- bıdır. Fiyatı 20 kuruştur. Her kitapçıda bulunur. DOKTOR Hafız CEMAL Dahiliye hastalıkları mütehassısı Cumadan maada hergür öğleder sonra saat (2,30 dan 5 e) kadar İstam bulda Divanyolunda 118 numaralı hu” susi dairesinde dabili hastalıkları mus” yene ve tedavi eder, Telefon: İstanbul: 22.498. 8061 bilmiyorum. Stüdyonun otomobillerile dönerim, i — Ben gideyim mi? — Elbette. s — Dimobili de ündereyii iğ. — Evet. - Kapının yanında durdu. Sanki sah- nede hiç hoşuna gitmiyen > tan çıkma,, İarından birini yapıyordu. Otomobil dedi. Saat dördü beş geçiyordu. O gün Tatiana ile Prens arasınde sarayda geçen sahneyi çeviriyorlardı. Gizli polik teşkilâtı vefa olan zalim 46 murtkan prens rolünü, o zamana ks” dar sinemada hiç tecrübesi olmıyan James Blackeley isminde büyük bi" oynuyordu. Mütekebbir, idare?” a ve tatsız bir adamdı. Onunls bi: e çalışmak bir azaptı. Fotoğ” vade Pilelef kola alıyordu. Eisenlohf bromür yutuyardu. Donka da alabildi” ğine kahve içiyordu. Ufak bir sahn&” yi dört defn, beş defa prov. ediyorle”' te; li; robası kurşun gibi omuzlarını çökeri” yordu. O kadar gayretle çalışıyordü (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: