8 Aralık 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

8 Aralık 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yangının akisleri Bu daha bir müddet sürer ve rl il dliye sarayının yangını ile büsbütün teeyyüt etmiş bir haki- kat vardır. Bu hakikat meydana jin milyonların yanma- sma da lüzum yoktu. Bu hakikat yadur: Siz de bilirsiniz ki; biz Yangın söndürmek, büyük ateşler- İe mücadele etmek, yangından mal ve can kurtarmak fennini bilme- Yiz. İtfaiyede çok fedakâr ve can- sipar adamlar var. Lâkin ateş şa- kaya gelir mi? Tabiat unsurları içinde mücadele edilemiyecek en dehşetli kuvvet budur. Dünyada İtfaiyecilik artık bizim eski ve borulu tulumbacılık şeklinden çık- tı... Şimdi medeni dünyada umu- mi hayatın tevlit ettiği tehlikele- Te karşı canları ve malları kur- tarmaya ve korumaya çalışan bir teşkilât var... Bir ateşi binanm vaziyetine, rüzgâra, eldeki vasıtaya göre sön- dürmek bir fen ve bir hendese meselesi haline girdi. Bir duvarı bile yıkmanın hüneri var. Bundan başka dumana ve ateşe karşı it- faiyenin taşıyacağı bir takım mas- ler ve yanmaz elbiseler var. Bunlardan da bizde yok. Olsa da tecrübe ve tatbikatı noksan... Bir kelime ile hülâsa edeyim. Biz Çünkü bu artık bir asri Bizde ise itfaiyecilik alaydan ye- tişmedir. Dünyada yeni ilimlere ve garp mütehassıslarma bizim k. lemez. Üniversitemize dünyanın en maruf âlimlerini toplamaktan tutun da balık tutma hattâ amba- lâj yapma mütehassısma, koşu ve atlama ya kadar getir. dik. Fena mı ettik?.. Haşa! Lâ- kin hâlâ bir itfaiye mülehassısı getirmedik. Vakıa bir itfaiye mü- tehassısı geldi amma bizim itfa yeye yangın nasıl söndürüldüğü- nü öğretmeye değil, İstanbulda hangi binaların yanma tehlikesi- ne maruz bulunduğunu ve buna karşı alınacak tedbirlerin neden ibaret olduğunu tayin etmeye gel- di, baktı, rapor verdi ve çık- tı gitti. Eğer bu arada Adliye sa- raymı bu zata gezdirmedilerse bu- radaki alâkadarlar ihmal göster- mişlerdir. Gezdirdiler de bu zat amin tehlikesi görmediyse bir den anlamadığı bu yangınla boyda çıkmıştır. Yangın tehli- kesini gördü ve bir rapor verdi de alâkadarlar aldırmadıysa gene ihmal etmişlerdir. Adliyenin emniyetine ait mu- hakemenin özü budur, Tekrar ediyorum. Biz balık tutma ve ambalâj yapmak için mü- tehassıs getirttik, yangın nasıl söndürülür ve bu iş için mevcut modern vasıtalardan nasıl istifade edilir, bunu öğretecek bir müte- hassız getirtmedik... Ateşi cesaret ve kabadayılıkla ve büyük bir hüsnü niyetle idare ediyoruz. Hal buki hüsnü niyet yangm söndür- müyor. İstanbul gibi rüzgâra ma- ruz tahta bir şehir için getirile- cek ilk mütebassıs bir itfaiyeci olmamalı mıydı?,. Bizim artistlerin kılıkları Nemelâzım tenkit için söyle- m fakat dinleyin haksız mıyım?. Gaip ll anikde erkek ve kadın modasını en çok tiyatro ve sinema artistleri ortaya altar. Moda gazetelerinin çoğunda gör- düğünüz bu rop veya şu veston takımı maruf bir kadın ve yahut erkek artistin sırtında görülür. Ka- dınları bilmem — çünkü onların zevk hususunda terazileri, kan- tarları pek yoktur — amma er- kekler hele, ciddi artistler bu hu- susta eksaniriklik yani zıpırlıktan canm ederler.. Halbuki bizim ar- tistlerde iş berakis.. Dünyada kim- senin giyemiyeceği kadar cür'et- kârane ve garip biçimler, kumaş- lar ve kılıklar bizimkilerde. Ek- seri artistlerimizin şehir kostüm- lerini garpta (Müzikhol) numa- ralarında giymeye bile tereddüt edenler bulunur... Acaba güzel ol- duğuna mı kanidirler?.... Ben bu satırları artistlerimizi için yazdım, yoksa telâkki etsem onla- rın işlerine karışmak aklıma bile gelmezdi. FELEK “Türk - Fransız mah- kemesinde Muhtelit Türk ınsız hakem mah kemesi, 15 kânunuevvelden 1 şubata kadar tatil yapmaya kavar vermiş ve bu kararını alâkadarla.a tebliğ etmış- tir. Kömür İhracatımız Korun Oda, dünya kömür va- ziyetini tetkik ediyor Ticaret odası kömür madenlerimi- sin ihracına vrilecek yeni veçhe ve alı İbirler münasebetile dün istihsalâtı vaziyetini tetkik etmitşir. Bu tetkikata nazaran son s6- nenin dünya kömür istihsalâtı son on senelik yekünların en calızıdır. 1923 senesinde dünya kömü: ih- salâtı 1,368 milyon tondu. Bu istihsa- Jât 931 senesinde 1,256 milyon ton ve 932 senesi ünde ise İ,l milyon tona 932 1931 sene- farkı 144 bin küsur tondur. Arada yüzde 11,5 ek » sik vardır. Fındık neden az satıldı? Ticaret odası bu sene fındık satı - #inin niçin az olduğu hakkımda tetki- kat yapmıştır. Bu tetkikata nazaran bu tenezzül bu seneki mahsulün geçen senelere nazaran, bilhassa 927 ve 930 senelerine nazaran az olmasından ile- ri gelmiştir. 927 de mahsul bol oldu - ğu halde fiyatlarda büyük bir tenez - zül vardı. O sene İtalya ve İspanyada da mahsulün bol oluşu bu neticeyi do- #urmouştu. Bu fazlalık © kadardı ki İspanya ve İtalyanm rekol - iyacının bir maili fazla- "Çuvalla mı, çuvalsız mi? İstanbul m;'iyeshi Ticaret odasın- dan bir sual sormuştur. Bu değirmen- lerde veya sair yerlerde satılan unla- rın faturalarının çuvalin mı yoksa çu- valsız satışa nazaran mı tertip edildi - ği sorulmaktadır. Oda meclisi çarşam- ba günü yapacağı içtimada onun çu - valla mı, yoksa çuvalsız mı satılması | icap ettiğini bir teamül halinde tesbit edecektir. Memleketimizle alâkadar konuşmentolar Ticaret odası memleketimizle alâ - kadar olan bütün konşimento! türkçe olarak yazılmasını temin için tetkikat yapmaktadır. Oda bu sene muvaffak olduğu takdirde çok mühim bir hareket yapılmış olacaktır, Iktısat günü Gelecek perşembe günü yüksek ik- bsat ve ticaret mektebi talebe cemi - yeti tarafından bir iktisat günü yapıl caktır. Üniversite konforans salonun - da yapılacak olan bu günde birçok verilecek; nutuklar söy- < Konyadan gelen buğday KONYA, 7. A. A. — Ziraat bankası- nın köylüden ettiği buğday- lardan bir milyon Li kilosu İstan- bula sevkedilmiştir. Bankanm depoların b daha yedi milyon 775.669 kilo buğ- day vardır. Zirsat Bankasınm buğday (alması Konya ve havalisi köylülerini çok sevin- dirmiştir, Eğer böyle bir mübayaa ol- masaydi buğday fiyatları mühim surct- te düşebilirdi. Bunu her zaman göz ö- 'nünde bulunduran köylüler, hükümeti- mizin bu masip kararı daima minnet ve şükranla yadetmektedi Ocak kongreleri Ay başında başlayan Cümhuriyet Halk fırkası ocak kongrelerine de - vam edilmektedir. Ocak kongreleri, bir haftaya kadar bitecektir. Fırka nahiye kongreleri hazırlıkları da ya - pılmaktadır. Nahiye kongrelerine a - yın 15 inde başlanacaktır. Cümhuriyet Haik fırkası Beyazıt nahiyesine merbut Servi semt ocağı - nın senelik kongresi gecen pazar gü- nü akşamı Yeşildirekte ocak merkezin de yapılmış ve yeni heyeti idareye ar vukat İhsan Mukbil, Süleyman Sabit, Lütfi ve Şükrü Beyler intihap edilmiş tir. Mezkür nahiyeye smerbut Beyazıt semt ocağını nsenelik kongresi 10-12 933 pazar günü akşamı Beyazıtta Ba kırcılarda ocak merkezinde ve Direk- lerarası semt ocağı kongresi 17-12-33 pazar akşamı Şehzadebaşmda Leta - fet apartımanmda fırka merkezi sa - lonunda ve Süleymniye ocağının kon gresi de 21-12.933 perşembe akşamı ocak merkezinde yapılacaktır. * Cümhuriyet Halk fırkası Alem - dar nahiyesine bağir A'emdar semt o- cağı ile Küçük Ayasofya semt ocak - ları bu sabah saat 10 da Divanyolun- da ocaklar merkezinde yapılacaktır. * Dün Koca Mustafapaşa Cümhu - riyet Halk fırkası senelik idare heye- ti intihabatar yapılmış ve riyasete 28 inci ilk mektep muallimlerinden Arif Feyzi, Bürhan, Adliye memurlarından Sırrı Beyler seçilmişlerdir. Park otelinde Arkadaşlarımızdan Reşat Beyin nikâh merasiminin yapıldığını yazmıştık, Dün Park Otelinde düğün merasimi de Yy: ılmış ve davetli zevat tarafından yeni evliler tebrik edilmiş- tir. Merasimde Maarif ve Matbuat er kânı ile tarafeynin akraba ve ahbap- ları hazır bulunmuştur. Gazetemiz ar kadaşımıza uzun saadetler temenni e- MİLLİYET CUMA 8 KÂNUNUEVVEL 1933 Maaritte Anadoluda Tetkik seyahati Mühendis mektebi son sınıfı seyahate çıktı Mühendis Mektebi son sansf tale- muallimi Osman Tevfik Beyle, mima- ri muallimi Mösyö Deb ve müdür mu- avini Sait Bey refakat etmektedir. Talebe Ankara, Kayseri ve Eskişelre uğrayarak İstanbula döneceklerdir. Talebeden cebir kısmında çalışanlar şimendifer işlerini ve şimendifer atel. yelerini tetkik edecekler, mimari kıs- mında çalışanlar da mimarlığa ait a- sarı göreceklerdir. Talebe, dün akşam hi trenle Ankaraya hareköt etmişler- 24 üncü mektepte müsamore Cümhuriyet Halk fırkası Samatya nahiyesi gençler zümresinin müsame- resi, dün akşam İstanbu! 24 üncü mek tepte birçok mümtaz zevat huzurile parlak surcite verilmiştir. Mekteplerde tasarruf haf- tası hazırlığı Tasarruf haftam (hazırlıklarına devam edilmektedir. İlk mekteplerde tasarruf haftası münasebetile yerli ma kna rağbet edilmesi hakkımda konfe- ranslar veriliyor. Liselerde de hafta zarfında ayni mevzuda konferanslar ektir. Leyli mekteplerde, aym nın tevziatma ri etmekte- dir. Emlâk eytam, bankası da dün sabahtan itibaren tediyeye başla- mıştır. Sabahtan akşama kadar 400 kişiye istihkaklarını vermiş- tir. Poliste Gümrüklerde Yunanistanla Gümrük hududu Yunan ticaret heyeti ted- ricen kaldırılmak üzre Türk « Yunan ücaret muahedesi- nin yenileştirilmesi için Ankarada ce- reyan edecek müzakcr»'a iştirak ede- cek olan heyet azasından Mekedonya Sanayi birliği reisi M, Kircis, muahe. denin ne şekilde yapılması lâzım gel- iği hakkında Yunan gazetelerine şu beyanatta bulunmuştur. — Fikrimce merkezi İstanbul ve- yahut Selânikte bulunacak bir Türk - Yunan hakem heyeti tesis edilmek lâ- zımdır. Bu heyet, Türk ve Yunan iş ve ticaret adamları arasında çıkacak ihtilâfları halletmelidir. Bu meselede diğer Yunan murahhaiları benimle ayni fikirde bulumuyor'ar. Yunan İktisat Nazıı M. Basma. oğlu, kendisile yaptığım son mi ta Türk - Yunan gümrük hudutlarmın kaldırılması bir emri vaki olduğunu bana söylemişti. Fakat diğer milletie- re, akdedilmiş olan ticaret muahede- lerile bahşedilmiş olan en ziyade maz- harı müsaade millet kıydının, ihtas edeceği zorlukları yenmek üzere bu gayeye varmak için adım adım hare- ket edilmek icap eder. Halli en müşkül olan metele, zirai mahsuller meselesidir. Zira Türkiye ve Yunanistanın zirai mahsulâtı, he- ynidir. Sanayi saha- varmak o kadar zor mahsulier meselesini halletmek üşterek bir siyaset ta- Mersin gümrük binası yandı Dün geç vakit şehrimize gelen ma lümata nazaran Mersin ticareti dabi- Niye gümrük binası ve ambarları ta- mamen yanmıştır. Yangin hakkında geç vakte kadar fazla malümat gel- memiş olmakla berabe- zarar ve ziya nın pek büyü kolduğu ve binanm ta - mamen yandığı anlaşılmaktadır. Ate- şin nereden ve nasıl çıktığı hakkında gelen malümatta kat'i bir sarahat yok tor, Bir hırsız seba dün meydana çıkarıldı Ayrı ayrı altı koldan çalışan bu şe- beke nasıl meydana çıkarıldı? Emniyet müdürlüğü ikinci şubesi tarafından mühim bir hırsızlık şebeke si meydana çıkarılmıştır. Bu şebeke ayrı ayrı altı kısımdan ibarettir. 1 — Açıkgöz Osman isminde bir sa bıkalı hasta olduğundan le Bul gar hastahanesine tedavi için gitmiş - tir. Açıkgöz Osman mvayene olduk - tan sonra çıkarken baş doktorun pal- tosile şapkasını alarak kaçmıştır. Şu - be memurları bu sabıkelıyı Beyoği da Petrograd pastahancsinde yakala- miş ve eşyaları asmıştar. 2 — Siirtli Şerbek ve arkadaşı bah hte Nişancnda Kumrulu mescitte Kalaycı sokağında 32 numa» rada Fikri Beyin evinden yeni bir gra mofonla elbiseleri ve hususi evrakını çalmıştır. Hırsız yakalınmış, eşyalar My çıkarılmıştır. Tahkikat neti - cesinde bu hırsızlarm bundan evvel de Koca Mustapaşada Pazarpazarın - da kazancı Hasn Efendinin evine gir- mişlerdir. Birçok mikdrda eşyalarını alarak ve Kara Siirtli Aliye sattıkları da meydana çıkarılmıştır. Ayni hırsızların Veznecilerde Na- dri Bey sokağında 6 numaralı apartı mandan bazı eşya ve Bakırköyünde de seyyar bir ekmekçiden de bir pal- to ve muşamba çaldıklarını itiraf et « mişlerdir. Bütün eşya çıkarılmıştır. 3— lunda Misrr apartmanın da oturan Madam Nadinin dairesine Sait Cemil ismindeki yahıs girerek al. tm markalı bir saatini çalmış ve yaka lanmıştır. 4 — Ayaspaşada Ankarapalas apar 5— Kumkapıda fer ame « ps va takımlarını çalan fmbolalu Rifat yan kalanmış ve eşyalar maydana çıkarıl muştur. $ — Beşiktaşta Akeretlerde Abdür rahman Efendinin bakkaliye ve tütün cü dükkünlarmı soyan Topal Hasan ve paçacı Kerim çaldıkları tütünleri Çeşmermeydanında Leblebici Aliye sat tıklarını söylemişler ve leblebici dük zabıtaca yapılan imei başka hırsızlıklara ait mallar da bu > İunmaştur. başka da Kadı cihetin- de de mühim bir şebeke lee tır. Tahkikata sekte vermemek için bu hususta şimdilik tafsilât vermiyece iz, İkinci şube müdür ve megmmurları > n e bu muvaffakıyetleri takdirle kar- Çalalcada bir soyğunculuk Çatalcada bir soygunculuk vaka - sı olmuştur. Dört kişi bir şahsın önü - ne çıkarak on lirasını almıştır. Tahki- kat devametm ektedir. bir dayak Fenerde çirkin bir dayak hâdisesi olmuştur. Hamami Muhittin mahalle- sinin Bostan sokağında 25 numaralı bakkal dükkün: Nesime aittir. Bakkal Nesimin evi de buradadır. Bu mınta- kanın belediye tahsildarı Cafer Efen- didir. Nesimin Cafer Efendinin yirmi kuruş alacağı vardır. Nesim bu dün akşam üstü Cafer Efendiden is - temiştir. Cafer Efendi de galiba! « — “Sana börcum yoktur.” demiş - Bu yüzden aralarındı kavga çık - mıştır, Bunun üzerine Cafer Efendi Ne simi tokat, tekme, yunurukla dövme - Ze başlamıştır. Fakata belediye tah - sildarı Cafer Efendi bununla da kan- mamış olacak ki, bıçakl» Nesim Efen diyi yüzünden yaralamıştır, Yüzü, göz İeri kanlar içinde bağıran, imdi yen Nesim Efendinin sesini işiten geler Cafer Efendiyi yakalamışlar - ır, Kuçuk zabıta vakaları Sabıkalı Arap İsmail Kumbaracı yo- kuşunda oturan Madam Emelyanın evin den öteberi çalar.i: savuşurken yaka- Üre gün Ehönlnde yapdın rama neticesinde bir çok kimselerin ü- zarerinde tanca ve” saire bulunarak bil e yaşında Madam Mariya ismi kadına çarparak Zir surette yaralamıştır. iy ii Tehdit Beyoğlunda oturan Mehmet Efendi isminde bir artist tehlil, Parmakkapıda oturan bar artistlerinden Müzeyyet Ha. numa “ Sana Maksim barda açlışmanı tavsiye ederin. Çalışmazsan seni yaşat- ; mıyacağım,” diyerek tehdit eti dı tiğinden Memurların Sicilleri Yeniden düzgün bir şe- kilde tanzim edilmiştir Gerek vilâyet merk»zindeki ve ge- rek mülhakattaki memurların ri yeni baştan tanzim edilmi memur için yeniden dosyalar açılmış- tır. Bu dosyalarda o memurun vaziyeti, çalışkanlığı ve bunlara mü- tenliik hususat, evli olup olmadığı, ço- cuğu bulunup bulunmadığı tespit edil- miştir. Bundan sonra memurlara ait dosyalar gayet muntazsm tutulacak- tır. Müfettişlerin teftişleri gi müfettişleri tarafından leri hakkında başlıyan teftişle re Mide edilmektedir. Teftiyler da- ha uzun müddet sürecektir. Jandarma kumandanı Şile cinayeti hakkında tahkikata gitmiş olan vilâyet Jandarma kuman- danı binbaşı İzzet Bey gelmiştir. Hacı Hdsnü Bey Mülkiye Başmüfettişi Hacı Hüsnü Bey Ankaraya gitmiştir. Oradan Ada- maya gidecektir. Benzini Gene yükselttiler Hiç bir sebep yokken zam Iyapılmasının hikmeti nedir Memleketimizde bonzin fiyatları zaman zaman sel hiç malüm oi - madan ve alelekser dünya piyasasile de alâkadar olmadan yükselir. Son zamanlarda bu yükselmeler sık sık vâki olayor. Benzin fiyatları üç gün evvel, pa - zartesi günü gene yükceldi. İstanbul da benzin kumpanyaları arasmda bir tün kumpanyalar müştereken tatbik et tiler. Bu seferki yükseliş galon başı - na beş kuruştur. Yani kilo başma alt mış para kadar tutmaktadır. Bizim »aptığımız tetkikata nazaran bu yük- zin fiyatlarındaki yükselme bir galon- da 15 kuruşu bulmuştur. Şimdiye ka- dar olan artmala rhakkında ticaret müdürlüğü ve ticaret odası tarafından uzun, uzun tahkikat yapılmış, fakat bir netice çıkmamıştı. Bu şekilde kum. panyaların her istedikçe, belki de her bülirna geldikçe benzin fiyatını art - tırmasına mâni olmak için tedbir alm ması lâzımdır. Bütçedeki açık Belediye daimi encümeni, dün va Ni ve belediye reisi Muhittin Beyin iş- tirakile toplanmış ve yeni bütçenin va- ridat kısmını nüzakereye başlamış - tr. Belediye muhasebesinin tesbit et- tiği mikdarlara göre, bütçenin mas - raf faslında belediye kısmında 1 mil- yon 100 bin, vilâyet kısmında İse 200 bin liradan fazla açık vardır. Da imi encümen, bütçenin masraf faslı « nın müzakeresinde bu açığın nasıl ka patılabileceğini de tetkik edecektir. Hacıosman - Tarabya yolu Şehrimizdeki çimento fabrikaları tarafından meccanen verilecek çimen to ile Hacıosman - Tazabya yolunun yapılacağını yazmıştık. Belediye bu yolun beton tabaka altına döşenecek kum ve çakıl taşını tederik edeceği gi bi amele ücretini de verecektir. Fab- rikalar çimentoyu verdikleri için bele diye de diğer malzmeyi satın almağa başlamıştır. Bir ay içinde yolun inşa- sına başlanacaktır. Tahsil işleri için kolaylık dirilmiştir. Bu tamimle beraber bele- diyenin bastırdığı cetveller de gönde- rilmiştir. Her cetvel bir tahsildar için- nebaşmdan itibaren bu cetvele bir tah sildarın tahsile mecbur olduğu vergi mikdarımı yazacaklar ve tahsildarlar da her ay içinde tahsil ettikleri mik - darı o cetvele, makbuz numaralarını göstermek suretile kaydedeceklerdir. Muayyen nisbet dairesinde tahsilât ya panlar - nisbetlerine göre - ikramiye ile taltif edilecekler, o nisbet dairesin de tahsilât yapamıyaniar cezaya uğ - rayacaklardır. 60 kuruşa varyeteli bar Tepebaşındaki Garlenbarın bele - diye kooperatifi tarafından işletilece- ğini yazmıştık. Şehir tiyatrosu sanat - kârları aralarında bir »stihsal koope » ratifi yaparak barın idaresinin ken - dilerine bırakılmasını istemişlerdir. Artistler barı işletmek için bir de ser- mayedar bulmuşlardır. Belediye artist lerin müracaatmı kabu! etmiştir. Gar. denbar noel gecesi, kabil olmazsa yıl başında açılacaktır. Barda yemek için 60 kuruş almacaktır. Yemeksiz içki ve rilmiyecektir. Barda bal3 heyeti ve Şe — Ülkesi artistlerile diğer sanat - ârlar numaralar yapçcaklardır. Nelere şahidiz! Başında melon şapka, | elinde leblebi dolu elek. Sırtında çuldan heybe.. Bu adam yedi gördüğü leblebicil çin dürtüşlenmek isteyen bir satı <ıdır. Bacağında potur, belinde peşte- mal, başında kasket. İki el.nce ba- kır güğumler ve Dir ibrik. vw a- dam Kalübelâdan beri öğrendiği bozacılığı yeni şekle koyabumek için başıma lobut inmesini bekle- yen bir satıcıdır. Önünde bir çingene sepeti, ağ- zında izmarit, bende kuşak. Bu adam kaldırımlarda sürünen, ge- lip geçenin yolunu Kesen bir işpor- tacıdır kı malını satmak için cıyak ciyak bağırmaxtan başka kurnaz- lığı yoktur. Başmda keçe küsah, üstünde yemeni. Sırtında cepken. İkı elinde içi fincan, tabak, bakır güğüm, ateş, kömür, kirli bez, te- meke ibrik dolu tahta kutular. Bu adam Yeniçeriler zamanından kal: mış bir sahiepçidir ki bu işi daha yeni ve temiz şekle (koyabilmek için ense köküne kuvvetli bır muş- ta inmesini bekler. Bunlar memleketin seyyar esna» fıdır. Ve bu esnaf belediyenin tazyi- kine, umumi zevkin ısrarına rağ- men hâlâ dedelerinden öğrenaim- leri şekli ve usulü bırakmauık! arı için gun geçtikçe Eyuy oyuncak- çıları gibi (Osönmeğe, silinmeğe mahkümdurlar. Pislik, zevksizlik, iz'ansızlık ve yeniliğe, t tikrine duşmanlık yüzünden sönmeğe ve sürünmeğe mahküm olan bu esnaf artık me- deni şehrin sokaklarında birer A- suriye fakiri gıbı gorünmeğe baş- ladılar. Değişiklik, yenilik küçük sanate ve kuçük ticarete bir türlü giremiyor. İsviçrede kapalı şişelerde satı- lan yoğurtları hâlâ pis çanaklarda satıyoruz. Dünyanın her tarafın- da strelize edilerek piyasaya çıka- rılan sütleri biz çeşme suyu ile ka- rışurıp pis bakır, teneke testilerde satıyoruz. Dünyanın her taratmda muhtelif zarif şekiller veriten pey- niri biz hâlâ araba tekerliği gibi sakil biçimde kalıplara (e döküyo- ruz, Hattâ ince birer sanat eseri ol ması lâzımgelen çini eşyamızı, çi- ni vazolarımızı kadim Yunan zev- kine göre ince belli, şiş karınlı, kâ. rıkadim şekillerde ve desenlerde yapıyoruz. Yukarının kübik apar- tumanları, fütürist san'at zevki, rumba ile fırıl fırıl dönen, beyne! milel radyo musikisile gaşyolup gi- den cemiyetin inceleşen zevki bu leblebi torbaları, bu sahlep gü- ğümleri ve bu yoğurt kâseleri ne kadar zıt. Yukarıyı traş edip medeni insa- na çeviren içtimai inkılâbın aşa; ya doğru da bir tırpan © asması, beklemeliyiz. Burhan CAHİT —— Yunan tabasının davaları Muhtelit Türk - Yunan hakem mah kemesinde dün 15 dava rüyet edilmiş tir. Hükümetimiz aleyhine Yunan te- baasından muhtelif kimseler tarafın. dan açılmış Hisar bu tazminat ve zarar ve ziyan davalarından beşi rod dedilmiş, onu karara kal Kdk dilen beş dava da hükümetimizden istenen paran yekünu 2537060 Türk lirası tutuyordu. L EUR (iş Bankasından alman cetvelidir) 7 Kânunuevvel 1933 Akşam Fiatları Metikrası dahili 98.25 1033 İatikram 97,50 Ürün” yollari 2 — —SE3UER. 3

Bu sayıdan diğer sayfalar: