15 Aralık 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

15 Aralık 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şarki Avrupada bir hava turnesine çıkmış olan Fran- sız tayyarecisi Costes İstan- bula da gelecek. FİYATI 5 KURUŞTUR > Türk parası ÜNE yaramı bi vve larla koruyoruz? Türk parasını ayal tutan hakiki â er; memleketin ma iktsadi kudretidir. Mali ve iletısadi kud- retimiz yerinde oldukça, paramızın düş- mesi tehlikesi yoktur. Maattcessüf halk, bazan paramızı koruyan hakiki âmilleri, müspet politikayı bir tarafa bırakıyor da bilerek bilmiyerek ortaya atilan rivayet- İere, devlete ve devletin iktisadi po'itika- Sina karşı emniyet hislerini sarsacak yialara daha ziyade kanıyor. Hükümetin her hangi bir karar veya politikasına kar- 8 ermniyetsizlik telkin edecek her hare- İetin hudutsuz zararları oluyor: Türk parasını düşürmek veya yükseltmek yo- İunda zaman zaman, etrafa yayılan riva yet ve şayialar bu cüm'edendir. Başvekil İsmet Paşa Hazretlerinin ta- sarruf haftası münasebetile öylediği nu tukta; Türk parası hali ve ölisi hakkın da — mahdut bile olsn — sarsılan kana- atlere yeni bir kuvvet ve emniyet vere- cek mahiyettedir. o Muhterem beşvekil: “Milli para, şimdiye kadar olduğu bi, kuvvetini muhafaza edecek- tir: Kıymetini arttırmıyacağız, kıy- metini düşürmiyeceğiz. Her ne pa- haima malolursa olsun, paramızin kıymetini behemehal (muhafaza Yolunda kendi vatandaşlarına ve bü- dün dünyaya teminat verirken, / yalnız kendisinin ve hüleümetinin £ takip ettiği ve bundan böy'e de takibine karar verdi- ği politikaya istinat etmiyor; paramızın lam kalmasındaki fenni sebepleri de gösteriyor. anlatıyor. Her memlekette milli parayı sağlam tutan, onu düşmekten koruyan filler; . Bu âmilleri, şöyle. 2 — İktısadi muvazene 3 — Altın karşılığı. 4 — Dahilde ve hariçte siyasi emniyet ve istikrar. Devlet bütçesi in bulundur. mak; cümhuriyet idaremizin hiç bir mü- kihaza ile vazgeçemiyeceği — bir esastır. Muhakkak ki, Türkiyenin © dahilde ve hariçte kudretini; kabiliyetini hissettir. masixde, bu esasa sadakatin büyük tesiri olmuztur. Bütçede mutlak bir muvazene yapmak; her zaman milletçe az, çok feda- ksürbik'arı icap ettiriyor, Bu itibarla mu- vazene politikasında muvaffakıyeti; milletin feragat ve fadakirlığına medyu- nuz, Hükümetin, geçen seneye nispetle bütçenin masraf faslını arttırması mevzu- ubahis değildir. En mühim mesele; ge- gen seneki varidatı bulmaktır. Cümhüri- yet idaresi, şimdiye kadar, hayali bir büt- $e yapmadı. Mütevazin olarak yaptığı ber bütçeyi tahakkuk ettirdi. Önümi deki sene içinde, geçen senenin varidat miktarını bulacağımız, biraz şüphelidir. Fakat, varidat faslında kalacak açiğı'ka- patmakta müşkülüt yoktur. Bunu, suyun başında, en yüksek vazife ve mes'uliyet mevkiinde bulunan muhterem başvekil- den işitmek kadar emniyet verici bir şey olur muz “Bütçe muvazenesini (o bu sene idare etmek için, kendimizi ikti- ham olunmuyacak müşkülât karşı- sında görmüyorum. — İcap eder: tedbir alacağız ve bu senenin gös- terdiği zaruretlere göre gelecek se- ne bütçesini hakiki ve ciddi bir mu- vazeneye dayanarak, icap (eden her tedbiri, kat'i kararla, beheme- hal alacağız.,, Ticaret ve iktısadi muvazenemizi yolu- Ba koymak için, memleketçe bir çok fe- | dakârlıklara katlanıyoruz. Bunca zorluk- | le, aynen mübadele esası dahilinde ala” yapınamız, bu politikayı — bütün memleketlere ieşmil yolundaki faaliyeti miz; iktisadi muvazenemizin teesi de çok müessir oluyor. Cümhuriyet Merkez Bankasını, altın stoku toplamak yolundaki meşkür faali- yetini öleden beri takip ediyoruz, iki gün evvel de muhterem başvekilden dinledik: “Cümhuriyet Merkez Bankası- nın altın biriktirdi söylediğim zaman memnuniyetle ilâve edebi lirim ki, gerek memleketin hususi | ticaret hayatında ve gerek umumi | bütçede harice döviz borçları bi- | riktirmiş ve sırtına ayrıca bir borç yüklemek vaziyeti yoktur. o Yani döviz borcu biriktirmiyerek Cüm- huriyet Merkez Bankasının altın stokunu arttırıdığını görüyoruz.,, İhakika bir çok memleketler var ki, biriktirdikleri a'tn o kıymetinden fazla boren girerek stokli yapıyorlar. | Memleketin, dahili ve harici emniyet manzarası; hepimize ferah verecek gibi- dir. Türkiyede rejim meselesi | yoktur. Türk vatandaşları arasında biribirine karşı aykırı menfaatler yoktur. Memle- kette asayişi ihlâl edecek ne bir zihni- yet, ne de bir hareket yoktur. Vatanın İher köşesinde hâkim olan samimi karar münevver idare ve iradesi altında miketçe tek bir vücut halinde yürümek ve yaşamak. gmmiyet bahsine gelince: Bunu iyoruz. “Cümburiyet etiği sulh ve emniyet ikaşını harici ölem de candan bej yet ve sazaı telkin eden bu politikada bütüm Türk milleti ve İsrr edem'er için kat'idir. Bir çok Iktisat ve Tasarruf haftası devam ediyor. Hafta münasebetile Yüksek İk, tısat ve Ticaret mektebi talebe cemi ranslı bir içtima tertip edildi. Saat on dörtte Üniversite konferans salonun- da Üniversite ve Yüksek İktısat ve Ti taret mektebi ve diğer mektepler ta- lebesi hazır bulunuyordu. Cemiyet re isi Ekrem Celâl Bey kürsüye geldi ve dedi ki: Konferansı'açmadan evvel bu günü tertip için bize yardım eden müessesala ve muhterem zevata ve buraya gelmekle bizi memnun eden arkadaşlarımıza cemiyetimiz namı - na ayrı ayrı teşekkür ederim. Yerli sebeti - Türkiyemiz. sikmemi kesip isim de iktisadi inkılâba lâyik olduğu e - hemmiyeti vermektedir. Bugünü Av - (Devamı $ inci sahifede) — ve Başman. Siirt Meb'asu MAHMUT Rus hava tılosunun Dır kaç seneye kadar İngiltere ve Fransanın beş misline varacağı söyleniyor. - 8 ineis imei sene No. 2820 Reisicümhur Hz, Başvekilin natkunu dinliyorlar — İsmet Paşa nutur söylüyor — Bütün salonu dolduran büyük bir halk kütlesi ve vekiller İsmet Paşayı dinliyorlar.. Parayısaklamaktan ziya- de faaliyete getirmeli Dün haftanın üçüncü günü idi, Üniver- sitede istifadeli konferanslar verildi YABANLIY Müderrsi Zühtü Bey dün Üniversi tede konferans verirken Evvelki gece başlıyan yağmur dün de hemen fasılasız olarak devam et- miştir. Yağınurla beraber lodos fırtı nası da olduğundan dün limanda ba- zi kazalar vukun gelmiş ve üç kişi bo yorlar, gıpta ediyorlar, Bütün bu izahlardan — anlaşılıyor ki, Türk parasının bundan böyle de sapsağ- bee ması için icap eden umumi ve hu âtün şerait | mevcuttur, mükem- meli, Buna, kendimizin, Türk vatan dışlarmır ruhi emniyetini de ilive ede- irsek milli paramızm sarsılmasına im- İşin başı kendimize, kemi iktisadi bünyemize, hükümetimizin poli- tikasına candan inanmaktır. Böyle bir memleketler, bizim bu halimize imren inandan bugüne kadar hiç zarar görme- İ milel para ve döviz munmelât Karadenizde gene fırtına! Dün limanda üç kişi boğuldu, Roman- yadan gelen vapur 18 mil açıkta oturdu ğulmuştur. Bunlardan Samatyada ba- lıkçı Agop ve Arşak balık tutmak ü- zere denize da fırt galar arasında devrilerek içindekiler denize dökülmüşlerdir. Denizde bo - ğuk boğuk imdat sesleri duyulmuş; İnkat dalgaların şiddetinden yetişile- rek bunları kurtarmak mümkün ola » mamıştır. Arşakla Agop dalgalar ara sında boğulup gitmişlerdir. Bundan başka Haydarpaşa önlerinde de ayni snatte diğer bir facia olmuştur. Üs » küdarda Paşalimannda | İzzett sandalına Ahmet, Hasan, Bahri ve ger iki balıkçı olarak beş kişi binmiş- tir. Bunlar Haydarpa; derlerken fırtmaya Geri dönerlerken | sandal hepsi denize dökülerek b: lamıştır. Etraftan 3 müstesna (o diğerleri Ahmet, boğulmuştur. Bundan başka yağmurun sürekli yağmasından bazı caddelerde sular birikmiş, sokakta yürümek güçleş - miştir. Hava gündüz kasvetli ve ak - şam gibi karanlık olduğundan daire- lerde, mağazalarda, evlerde elektrik ler yanmıştır. Akşama doğru da şeh- (Devamı 2 inci sahifede) kurtarılmıştır. dik, aldanmadık. Unutmamalı ki, beynel- içinde çalışanlardan en çok kazananlar; kasa- sında en çok Türk parası saklıyanlardır. Hiç sarsı'maz, hiç düşmez sanılan nice sağlam paraların âkıbetini gördük. Bü- tün bunların tetkik ve mütalen: Türk vatandaşma, memleket iktısadiyatındaki, milli paramızın tutumunda vazifesini hatırlatmağa kâfi gelmez mi si ANKARA, 14. A.A. — Riya- seti cümhur umumi kâtipliğin- den : Reisicümhur Hazretleri ta- sarruf haftâsının girmesinden ö- türü yüksek ve üyanık duygulu halkımızın milli istihsali koruma ve tasarruf yolundaki verimli çalışmasından çok sevinç duy- maktadırlar. Ba vesile ile haklarında gös- terilen güzel duygulara teşek- kürlerinin ve muvaffakiyet di- leklerinin iletilmesine Anadola | Ajansını tavsit buyurmuşlardır. Bulgar kralı Sofyaya döndü Diğer Balkan devletleri aleyhine bir anlaşma yoktur SOFYA 14. A, A, — Bulgar hüküm- darları ile yanlarındaki zevat dün ak- dd M. Muşanof mem- nun görünüyor. BELGRAT, 14. A.A. Bulgar Başvekili M. Muşanoft, Havas jansinın © mü De Şu beyanatta bu lunmuştur “ M. Yevtiç ile yap- tığım © konuşmalar Bulgaristanla o Yu gonlavyayı alâkadar eden bir sürü met eleri aydınlatmamı- za imkân hasıl Gt ii Bu meselerin tasfiyesine yakın bir âtide baş- eceğimizi Eyüswedöntça bir mahiyette olan Bulgar. Yugoslav. sol hal ilen emeklere değerli bir yardım ve mcı sahifede) Mesut bir evlenme Hâriciye GSİRDiR kerime- sinin nikâh merasimi yapıldı Gazi Hz. çay ziyafetini şereflendirdiler ANKARA, 14. A.A. — Harici Vekili Tevfik Rüştü Beyin kerimesi Emel Hanımla hariciye memurların- dan Fatin Rüştü Beyin nikâhları bu- gün belediye dairesinde icra edilmiş” tir, Şahit olarak Büyük Millet Mec- İisi Reisi Kâzm ve Başvekil İsmet Paşa Hazretleri bulunuyorlardı. Reisicümhur Hazretleri numma kâtibi umumi Ruşen Eşref, başyaver Celâl ve kalemi mahsus müdiri Riza Beyfendilerie bütün vekiller ve süfe- ra heyetinin doyeni Sovyet Rusya bü- yük elçisi M. Suriç de merasime iş- trk stmişlerdir. Akşam saat 17 de Başvekil İsmet Paşa Hazretleri tarafından Ankara Palasta mükellef bir çay ziyafeti ve» (Devamı 2 inci sahifede) Costes geliyor Maruf tayyareci bir kaç gün burada kalacak Verilen bir habere göre meşhur Fransız tayyarecisi Costes yakmda motörlü bir tayyare ile şehrimize tir, Costes birkaç gün şehri - mizde kalacaktır. Fransız pilotunun bu seyahatinde bindiği tayyare, son i lât ve edevat i birkaç sene evvel, arkadaşı Bellont ile birlikte Atlas denizini aşarak A merikaya gitmeğe muvaffak olmuş - tu. Bu muvaffakıyet Pransız pilotu - na tayyarecilik âleminde büyük bir göhret kazandırmıştır. Müdür, 24914, Yazı işleri müdürü 24318. Tel: ( ri İdare ve Matbaa EE Yangından sonra su! Muhtelif binalara yerleştirilen adliye teşkilâtı evrakını dün sular tehdit etti Bina meselesi henüz halle: Adliye teşkilâtmın muhtelif yerle- re yerleştirilmesi fanliyetine dün de devam edilmiştir. Muhtelif devlet da yardımları devam etmektedir. Dün de istintak daireleri yerleştirilmişler- dir. Taşmektepieki ceza mahkemele- ziyetlerini dün mız nazarı dikkate almmış, Taşmek- tebe güzel, büyük demir sobalar gön derilmiş ve derhal kurdurularak yak tarılmıştır. Tevkifhanedeki müddelu mumilik bürosu ve sulh mahkemeleri ne de sobalar kürdurulmüştur. Taşmektep göl halinde Birçok resmi binalar gibi Teşmek top binası det zarfında üst kat mütemadiyen ak mış, çalışmak kabil olamamış, met - halde de 20 - 30 su birikmiştir. Adliye levazım dai - resi de bu binanın alt katma nakle - dilmiştir. Fakat işgal ettikleri yer o kadar rutwbetlidir ki memurlar bir saatten fazla bir yerde devamlı su « rette oturamamakta , her saatte bir kalkıp beş on dakika dolaşmak zaru (Devamı 5 inci sahifede) Ayakkabı mantarları için- de esrar ve kokain! Limanda kaçakçılık yapan iki san- dalı geceleyin yakalandı Kaçakçı sandalcılar ayak mantarları içinde r aber Gümrük © muhafaza idaresinin mo- törlü sandallarından biri, evvelki kaçırdıkları afyon ve esrarla yanaşmış ve memurlar atinde ne yaptıklarını içi: sormuştur. Sandaldakiler, balık tut - ir. | tukları cevabmı vermişlerdir. Şüphe Muhafaza motörü, meçhul sandala (Devam: $ inci sahifede) gm ANA ALANA KALK Bütün okuyucularımız büyük bir alâka ve merakla takip edecekleri tefrikamızaşPazar günü başlıyacağız. Bu romanda: Yazan: İSKENDER FAHREDDİN Türkler Orta As. Yeni tefrikamızdan bazı parçalar: yadan nereye göç| 7 ettiler? - Dicle Fi- rat kıyılarına na- sıl yerleştiler ? - Garba nasıl dağıl- E dılar? - ( Babil ) ehr ilk defa gbi kurdu? - — Tarihi odevirler- den cvvelki Me- deniyetler -Saray- lar - Mabetler - Köprüler - Yüksek kuleler » Firat dil- berleri » Sirtella bağları ve bütün dünyayı saran bir Millet... Aşk, gurur, heyecan dolu bu yeni tefrikamızı -İ PAZAR günü bekleyiniz! rr . Kıratlı bir delikanlı kalabalı- ğın arasından bağırdı: — Biz, taçlı başa boyun eğmeyiz.. Bizim zin başmda güneşin ren Si var. Türk, ondan değerli taç tanı - maz. Yere vurun o gümüş ve zebercet Parçalarını. ve atlarınız onları çiğne- E Güneşin oğlu, ihti — Oğul, sen gelecek av bay- kadar at üstünde gezeceksin. Ve bir kadın çobanın peşine düşecek- sin! Onu seveceksin! Fakat, o şmek İsteyen kinci bir Seni yenmeğe çalışacak ve kolay kolay senin koynuna girmi- birgün dağda ge « . İşe te, genç kız, © günden beri, başı yukarıda gezen bu delikanlıdan öç almak istiyorda... ilâh ” SALLA AK ANKA YAKALA AK AE

Bu sayıdan diğer sayfalar: