22 Aralık 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

22 Aralık 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın filmleri Artistik: Çıldırtan Dudak'ar Elhamra: King - Kong İpek: Gizli muharebe - Karagöz Aşk fırtınası Kırık Kanatlar : 42 inci sokak Artistik Çıldırtan dudaklar (İngilizce ) Oynayanlar: Lilyan Harvey, Jhon boles Film bir vodvil, daha doğrusu bir operettir. (Lilyan Harvey) in ma- lm olan şuh ve şenliklerile do'udur. Bu film güzel artistin Amerika- da çevirdiği eserlerdendir. Mevzu şu- ur: Bir fakir kızı kralm şoförü beğe- Onu kralın ötomobi- saraya girer. Burada çok eğ- sahneler vardır. Film, şarkı, şuh ve eğlencelidir. Elhamra King - Kong Bu dehşetli sı bu hafta da gi Ipok Gizli muharebe ( Fransızca ) Türkçe müsha- rilmektedir. Douglas'ın yeni filmi Douglas Fairbanks yakında Kalifor- niyaya döneceğini, fakat dönmezden ev- vel son filmini bitirmeğe çalışacalını Oynayanlar: Joan Murat, Marie Giory. bir macera filmidir. Se- yi alâkadar eden sahneleri var« . Heyecanlıdır. İpekte bundan başka Hazım Be- yin (Karagöz Şair) ismindeki üç par- çalık Karagöz filmi gösterimekte- Aşk fırtınası ( İngilizce ) Oynayanlar: Garry Cooper, dolohe Menjon, Helen Hayes, Bu film mevsimin en güzel film- lerinden biridir. Baştan başa onte- ressan van mevzudan başka artist. lerin oyunları mükemmel, sahne ter- tibatı güze, ve fotoğraflar çok zeki şekilde çellilmiştir. Bu film Avrupada çok muvaffak A söylemiştir. Filmin ismi (Adyo Don Juan) dır ve bir Macar piyesinden alın mıştır. Piyesin muharriri Biro | filmin senaryosunu yazmaktadır. Rejisör Alek sandr Korda'dır. Hi İsviçrededir. Douğlas ta filmin tertibatı hakkımda gö rüşmek üzere oraya gitmiştir. Film milen İspanyada, Andalozide çevrile - cektir, olmuş ve iyi tenkit almıştır. harp esnasında bir Ameikalı askerin bir İtalyan hi Kırık kanatlar ( Fransızça ) Oynayarfar: Victor Francen, Alie> Field. Bu film, yaşlıca bir zendortün ma- cerasıdır, Bu adam rast çeldiği bir Bütün memlekette! Mecliste dünkü Havalar yağmurlu (Başı 1 inci sahifede) dir, Kar, dün de akşama kadar fasıla ile yağmakta devam eİnişi sathnnesinden aldığımız re, 759 milimetre idi. Hararet dün sabah saat 7 de sıfırdı. Dün sasi 14 te hara- ret 0,5, azami zayit 1, asgari — 3 idi. Rüzgür dün şimalden esiniştir. Aza mi sürat sabahleyin saat 7 de 14, saat M te 8 metre idi, Her taraf yağışlı 1. ALA Ziraat vw. malümata göre üç gündenberi devam et- mekte olan yağış vaziyeti henüz değiş- memiştir. Son yirmidört saat zarfında Türkiyede her taraf tamamen yağışlı geç miştir, Trakya, Marmara havazası ve Ege mmtakasmın şimali garbi kısmı ile Orta Anadolu Bolu ve Kastamonu hava» lisinde ve şarki Anadolu da hava sühu- neti sıfrın altında nakıslarda bulundu. ğundan buralatda yağış temamen kar şeklinde olmuştur. Yağan kar toprak sathında Edirnede 4 milmetre, Maalkare- ed 26, İstanbulda 2, Sarıkamışta 44, Er- #urumda 12, Karsta 10 santimetre yük sekliğindedir. Balkanlardan gelen soğuk hava Trak ya mmtakasile Marmara havzası ve E- ge mmtakasmın şimal garbi kısmında tesirini göstermektedir. Gece sühüneti Edirnede sufrın altın | da 11, Lüleburgazda 9, Istanbulda 2, Ba- | hikesirde ve Bursada, o Çanakkalede 4, Orta Anadoluda Boluda | sfrm altında I, Kütahyada 4, Eskişehirde 3, Afyon- da 2, Ankarada bir derecedir. Hava soğumaktadır, ve — yağış vazi- yeti de henüz kati bir tebeddüle dön- memiştir. İtalyada hararet — 32 ROMA, 21. A.A. — İtalyada bir s0- ğuk dalgası vardır. Santo Stepano del Cadore'da nakıs 32 derece, San Candi- do nella Pusteria'da makıs 34* dercce kaydedilmiştir. Bir imam dondu M. Kemalpaşa kazasının Söğüt alanı nahiyesinin Kaya yuva köyü imamı Mus- tafa efendi namında biri namaz kıldır- mak için gittiği Çamlıca köyünden ken di köyüne dönerken Çamlıca ile Kabül baba köyü arasında ve yol üzerinde 80- #uktan donmuş ve ölü olarak bulunmuş tur. Karadenizde fırtına şiddetini artırdı SINOP, 21. A.A. — İlki gün evvel sürekli yağmurlarla başlıyan fırtına ge- ce yarısından sonra şiddetisi * artırmış Yükseklere kar yağmaya başlamıştır. Va purlar yağmaya bışlamışlır. o Vapurlar Yollarına gidemiyerek limana iltica edi- Müzakereler (Başı 1 inci sahifede) bu eşyanın hepsinin temam ve yerli ye- rinde bulunduğunu kaydederek bu eş- yan sarayların serilmesine ve döşen- mesine, süslerine ait ve yerlerinde kal- ması zaruri ve elzem olanlar, terihi kıy» meti haiz olmasından dolayi saklanması lâzım gelenler, lâzım oldukça sarayda- ki eksikliği temamlamak için olanlar, durdurulmasına lüzüm ve zaruret olmu- yanlar ve meclise celbi faydalı olanlar suretinde beş kısma ayırmaktadır. Bundan sonra evvelce malüliyetine bi maen beşinci dereceden terfi edilmiş o- lan binbaşi o Şevket Beyin © son devre muayenesinde mübtela olduğu hastalığın kanunun tarif ettiği şekilde olmadığı görülerek terfiine kanuni imkân buluna madığından derecesinin refi hakkında müdafaa vekâleti sihhat işleri dai- resince verilen karara karşı Ali Şevket Bey tarafından B. M. Meclisine vaki mü- racaatma ait arzuhal encümeni mazba- tası müzakere edilmiştir. Encümen bu mazbatasında yapılan tetkikat neticesin- de Ali Şevket Beyin mevcut olan mara- ereden sonra arzühal encümeni maz- batası reye konularak kabul edilmiştir. Balina balığı avcılığının tanzimi hak kındaki mukavelenamenin tasdikine sit kanun lâyıhasinn birinci müzakeresi ya pılmış ve kabul olunmuştur . 1, Bundan sonra ahaliye ait olup kira ile jandarma hizmetinde veya jandarma Ya yardım için jandarma ile beraber bi- lumum sivillerçe sademe esnasınd gırılan veya ökdürülen hayvanlar ile ka. çırılan veya tahrip edilen nakil vasıtala” rının bedellerinin devlet tarafından öde meceğine dair kanununun birinci müza- keresi yapılarak tasvip edilmiş ve cu martesi günü toplanmak üzre içtima mi bayet verilmi. Türkiye Bulgaristan (Başi 1 inci sahifedey yalskat etmişlerdir: Bu tenzilât evvelce imza edilmiş olan ticarel muahedesi müd detince meridir, Bulgarstanla akdedilen baytari muka yarın imzalanacaktır. Ticari anlaşma Büyük Millet Mecliai- nin tasdikma arzolunacaktır. Türkiye - Finlandiya ANKARA, 21. A.A. — Hükümetimiz. le Finlandiya arasında bir ticari anlaş- ma mukavelesi imzalanmışdır. Bu arlap- yorler, MİLLİYET CUMA 22 KANUNUEVVFL 1933 Çıldırtan Dudaklar filminde Lilyan Harvey Charlot ve Hitler Charlot ile Hitler hakkında bıyık meselesinden birçok fıkralar anlatılıyor. Yenilerinden iki tanesi de şunlardır: Chaplin diddi bir tavırla: — Evet, demiş, Hitlere gayzim var, Yalnız, benim bıyıklarım gibi bıyık ta şıdığı is |, ondan da benim kadar bahsedildi in de değil, insanları be- nim kadar eğlendiriyor da ona kızıyo- rum. Yene Charlot'ya gelecek filmini Hit- lere benzememek için bıyıksız çevirece- İ ği şayinsı dolaştığım, Alman matbuntı- nın kendisini aforoz ettiğini söylemiş - Charlot demiş ki: — Filmlerimin Almanyada gösteril- memesi umurumda değildir. Bu insan - lar lâtife ve neşe hissini kaybetmişe ben ziyorlar. Çünkü Adolf Hitleri pek cid- diye aldılar, kadma âşık olmuş, ve İngilterede tah silde olan oğlu avdet edince ayni kadın/a sevişmiştir. Filmin bütün ru hu buradadır. Film muvaffak olmuş, güzel bir eserdir. Balkan haberleri M. Maksimos Zagrebe gitti Orada Yugoslav kralı ile de görüşecek ATINA 21 (Milliyet) — Hariciye Vekili M. Maximos Zağrepte bulunan Yugoslav Kralı ile görüşmek üzere dün Zağrep'e hareket etmiştir. Yunanistanda posla grevi bitti ATİNA 21 (A.A.) — Atina Ajan - sından: Salı günü akşamı bi pos ta memurları tarafından birden bire ilân edilen grev hükümeti azimli tedbirleri sayesinde tamamen bertaraf edilmiştir. Dün sabahtan beri hemen bütün şu- beler Atina ve vilâyetlerde etabii bir şekilde çalışmağa başlamıştır. Akşam üzeri her tarafta posta işleri tamamen tabü bir şekle girmiştir. Efldiri umu - miye fırka farkı gözetmeden hükümetin azimli vaziyetini tasvip etmektedir. M. Venizelos siyasi havıttan çekiliyor mu? ATINA 21 (Milliyet) — M. Venize- Josun Meclisten uzak ısrar et mesi ve M. Çaldaris ile her türlü tema- sı kesmesi matbuatta birçok tefsirlere yol açmaktadır. Bazı hükümet gazetele ri M. Venizelosun uzak kalmasmı siya» si hayattan çekilmek niyetinde olduğu- na bir delil addetmektedirler. Halbuki M. Voizelos bu neşriyatı tekzip etmiş- 'i, Komünist talebe SOFYA, 21 (Milliyet) — Komünist. lik salımı üniversiteden maada liseler- de de baş göstermiştir, Zabıta, Panagü- rişte lisesinde yeni bir gayriresmi ko - cemiyeti meydana çıkarmıştır. Cemiyetin elebaşılarından olan Popov, Georgiev, Kuzmanov ve Angelor tev - kif edilerek Flibe polis müdiriyetine ge- tirilmişlerdir. Bunlarm isticvabında, Pa magürişt muhtelit lisesinde iki defa çı - kan grevlerde parmakları olduğu anla - şılmıştır, Mevkuflar diğer talebenin gay riresmi komünist pariAsine dahil olma » ları için çalıştıklarını itiraf etmişlerdir. — yn kiyeden vukubulacak ithalâta karşı hiç bir tekyidat koymıyacaktrı. Bilmukabe- le hükümetimizce kabul edilen bazı lis- teler dairesinde ve takas usulüne tevfi- kan memleketimize Finlandiya eşyam it- haline müsaade edilmektedir. Altı ay zarfında iki taraf hesaba otu- racak kârda bir fark görülecek olursa bu ir ala nu bertaraf edecek şekilde tedbi lara © yekil | sa Hazretli pek eritem, Zonguldak filmi ZONGULDAK, (Milliyet) — guldak maden kömür bavzasnın bi memlekete ve harice tanıtmak ve bu - rada gömülü servetin seslerini ve akis- lerini her tarafa yaymak için, onuncu Cümbhuriyet bayramı fırsatından ist'fa- de edilerek İpek film müessesesine bü - | yük bir film çeletirilmiştir. “Bu filmde, Zonguldağın onuncu cümhuriyet ba ramı tezahürlerile Başvekil İsmet Pa- m maden havzasını tet - kikleri tesbit edilmiş ve bütün maden havzası müesseseleri ve memleket man- zaraları gösterilmiştir. İpek Film sahibi Cemil Bey operatör Remzi Beyle bera « ber Zonguldağa gelip filmi getirmiştir. Film prova ed İmiştir, Cemil Bey, yazı. larını yazmak üzere geri götürülmüştür. Bir hafta sonra film tamamlanıp geldik ten sonra Zonguldakta ve bütün vilâ - yot muhitinde gösterilecek ve bundan sonra diğer memleketlere gönderilecek» ür, Romada galip, Roliyvood'da mağlüp Primo Carbera bütün kuvvetine rağ- | İ men on bin güzel kız beldesinde bütün erkekleri tehdit eden olmuşa benziyor, cnlara mağlüp başkası çıkıncaya kad Perestişkârıdan elile imzalı ve itti - haflı bir resmini istemiştir. Bu talep Normanın boşuna gitmiş ve (en büyük take'rkârr) olduğunu göğsünü kabart rak söyliyebileceği Pı! iki göndermiştir. Norman hizmetçisi kaşı çatık bir halde geri dönmüş. Norma tor muş: — Ne var, memnun olmadı mı? — Hayır, o kadar memnun oldu ki beni sevincinden kolları arasına aldığı gibi topaç mi miklerimden temettü vermiyecektir. * Lily Damita Pariste Henri Garat ile birlikte “bir erkek kaçırdılar,, ismindeki filmi çevirdikten sonra Londraya git- Orada “Kaçakçılar, isminde ye- ü bir film çevirecektir. * Boksör Carpet ehal birlikte bir fil idi * Gillaume Tell filme alınıyor. Alman- €a ve ingilizce versiyonlarında baj artist Maly Decscha't'tır. * Almanyada “Bir defa salon kadını olmak için, isminde bir flm çevriliyor. Kate'de Nazy başrolüslmuştr . Primo Hollyvood'da | Norma Sherarer'i görmüş, (kendi ideal | kadını) olduğunu söylemiştir. Tabü bir | *Marlene Ditrich'in bir daha Al- Joan Harlov süvari manyaya dönmiyeceği söyleniyor. Hat tâ: “Ben zaten bu memleketi hiç sev- medim,, demiş. Bundan başka erkek elbisesini de ancak Hollywood'da gi- yecektir # Mac West geçen sene takdirkâr'a- rına 500,000 fotoğraf hediye etmiştir. * Joan Bennett sakin tabiatlı e Hemşiresi Constance Bennett bilâkis hırçındır. Kendisine bu. farktan bahso- dildiği zaman diyor ki: “Öyle ama, haftada otuz bin doları o karanıyor.,, * Willy Fritseh Nöel yortularını ge- çirmek üzere Heliywood'da gidecek Ilk tayyare bundan otuz sene evvel uçmuştu Bu kadar kısa zaman içinde tayyare- cilik son derece İlk tayyare yerden kalkarken 150 sene evvel ilk balon hava- lanmıştı, Yirmi sene evvel Garros isminde bir Fransız Akdenizi tay- yare ile geçmeğe muvaffak oldu. On sene daha evvele gider de, ya-| ni bundan otuz sene evveli göz- den geçirirsek, ilk tayyarenin an- cak o zaman havalndığını anlarız. Clement Ader isminde tayyare nin babası diye anılan gene bir | Fransız 1890 senesi teşrinievveli- nin 9 unda toprakta yükselip elli- metre kadar ğ maralı tayyare, si ile üç yüz met- re kadar uçtu: Artık mesele halle- dilmişti. Fakat bu kadarcık şeye de hakiki uçuş denemezdi. Yalnız lunan prensibi mükemmelleş- tirmek, tayyareye istenilen şekli vermek lâzımdı. Yani adam akılir uçmak, gölün istediği istikamette istenildiği kadar mesafe © katet- Ye ii terakki etti 1903 senesi 17 kânunuevvelin- de insanlar hakikaten kendilerini artık kanatlanmış addedebilirler- di. Bu tarihi günde (yapılan iki satıhlı bir tayyare (içinde Orvile Wrihts isminde bir Amerikalı ol- duğu halde yerden havalandı. Tay- yareci tayyaresinde yüzü ( koyun yatıyordu. İlk tecrübede ancak 4-5 kişi vardı, Vakıa davetiyeler gön- derilmişti. Fakat kimse uçmaya cağma kani oldukları bir maki- neyi görmek için kış ortasında kendilerini soğuk rüzgâra maruz bırakmak © istemiyorlardı. Fakat Wriths muvaffak oldu. Bir yaz sında der ki: “İlk uçuş on üç saniye devam etti, Kuşlara nisbet edilirse, bitta- bi bu mütevazi bir uçuştu. Fakat beşeriyet tarihinde ilk defa insan- lar “uçan makine, ile uçmuş olu- yordu. (Çünkü Wriths tayyaresi- ne motör de koymuş bulunuyordu.) | İkinci ve üçüncü uçuşlar daha zun sürdü, Dördüncüsü 59 saniye sürdü ve bu müddet zarfında tay- yare 825 kadem, yani 265 metre mesafe katetti.,, 1904 senesi ilkbaharında sekiz kilometre katedildi. Bu yeni ae- roplou eskisinden daha sağlam | ve daha gaırdı. Tayyarenin imali bittikten sonra, bütün gazetelere keyfiyet haber verildi. Fakat an- cak on iki gazeteci tecrübeye geldi. 1908 senesinde 64 kilometreye ka- kar gitmek mümkün oldu. Bugün bir o hamle 6bin,7 bin kilometre alan tayyareler var. 64 rakkamı pek tabii olarak gözünü. | ze zayıf görünür, Maamafih rak- kamlar tedricen çoğala çoğala bu- ü vasıl olmuştur. Lilian Harveye mülâki alacaktır. * Myrian Hopskins — iki manzume yazmış.. On bir yaşında iken. * Alman hükümeti O mekteplerde Verdun muharebesi hakkında bir film göstermektedir. * Alman sansörü “beyaz hemşire, filmini menetmiştir. * Alman muganniyelerinden Claire Kaufmann bir film çevirmek için an- gaje edilmiştir. *Son haberlere göre | Almanyada şimdi almancadan . ziyade fransızca versiyonlu filmler çevrilmektedir. Temizlik ne güzel Şeydir? Bir çok evlerde her gün kaç de 'a annelerin şu şikâyeti duyulur: — Oğlum, hâlâ yıkanmadın mı? Ne pislik? — Kızım, haydi gel, yıka, dişlerini temizle... Hakikaten ne kadar çok çocuk- lar vardır ki temizliği ihmal eder. ler, Halbuki temizlik sıhhatin başl ca şartlardan biridir. Pislik ise kabahat ve bir çok (| tehlikelerin menbaıdır. j Yıkanmak, duş, bonyo cildi iyi bir halde tutar, vazifesini kolay- laştırır, vücudun heyetiumumiyesi« ne rahatlık verir. Vücudu baştan ayağa kadar yıkamalıdır. Öyle suyu hafifçe çırpıştırmak doğru değil dir. Vücudun kapalı | kısımlarını kimse görmiyor diye, yıkariamak olmaz. Sonra dişlere de çok itina etmek lâzımdır. e Yıkamıyanlar, yahut fena yıkayanlar U pistirler, üstleri başları kokar, kendilerini bir çok hastalıklara maruz bırakır. lar, Ciltlerinde indifalar olur, kaşı« nırlar, Yaralar, çıbanlar çıkar. Saçı larma bit dolar, Pis ellerle yemek yedikleri için namütenahi mikroplar da yutar. lar. Bilirsiniz ki hastalıkları hep mikroplar tevlit ederler. Hele par- maklarını ağıza götürmek gibi kö- tü huyu olan çocuklarda tehlike daha büyüktür, Eğer ağız temiz tutulmazsa, diş. lerde kalan yemek artıkları kokar, ağrılar ve diş çürükleri hasıl eder- ler. Çocuğun nefesi leş gibi kokar, Arkadaşları kendisinden kaçar, Bir günde 6000 düğün Geçenlerde Harbinde bir gün i- saçlarını | çinde altı bin çiftin nikâhı kıyılmış. | tır. Bu, görülmemiş bir rekordur. Fakat sebebi var. Japon hükümeti bir ay içinde evlenecek Japon va- tandaşma mükâfat vadetmiş, mükâ fatı duyan kadın erkek biribirleri-

Bu sayıdan diğer sayfalar: