8 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

8 Mart 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MAHKEMELERDE 5 Üsküdar Cinayeti Katil kendisini kurtarmak için öldürdüğünü söylüyor ümhuriyet © bayramını ü ayet ol - Enver i- üştü. Dün bu cinayetin muhakemesine ağır ceza mahkemesinde başlanılmıştır. Dava evrakma nazaran bayramın üçüncü günü diş hancı Osmanın hanında Osman, Ömer ve sair arka - daşlarile oturup rakı içiyormuş, Os - manm yanmda çalışan Enver de bun- larm sofrasına hizmet ediyormuş. Bir aralık hancı Osmanm karısı Melek nım içeri girmiş ve hancı Osmanın üzerine atılmış: — Sen hâlâ bu herifle oturup rakı mı içiyorsun diye bağırmış ve kolum- dan tutup meclisten dışarı Şi z tır. Fakat Melek Hanım bir müddet sonra tekrar gelmiş ve bu sefer de dişçi İbrahime teveccüh ederek: — Ne oturuyorsun, burada kalk defol, git diye mücadeleye başlamış - tr. Hattâ bu mücadele esnasında diş - çi İbrahimin gözlüğü yere düşmüş, kırılmış, bu aralık mücadeleye hancı Ormanm hizmetkârı Enver de iştirak iştir. işçi İbrahim çakı ile Enveri vurup öldürmüştü Ibrahim mahkemede cürmü: kör etmemiş, fakat: — Ben nefsimi müdafaa halinde i- dim, Melek Hanımla Enver üzerime bücum ettiler, Kendimi korumak için çakımı çıkardım, bu esnada Enver ü- Zerime hücum edip te göğsüme yas- lanmca elimdeki bıçak kendisine sap landı demiştir. Muhakemede hancı Osman ile Ö- mer isminde biri şahit olarak dinle - lerdir. Bunlar vakaya aynen 8 i ik etmişlerdir. it in- yazdığımız gibi şahi Muhakeme Melek Hanımın da şa sıfatile celbi için Tİ Nisana bırakıl - Kumkapı cinayesi Bir bayram günü kumkapıda Nuri isminde bir şoförü öldürmekten suç- Va serkomiser Mücip Beyle bek- çi Adilin muhakeme, martın on be şinde devam edilecek! Mu eme vaka” mahallinde keşif icrası için kal işti, Yangında yanan maaş sm Beyler aleyhine as İiye birinci ceza hâkimi Ertuğrul Sa- it Bey tarafından açılan dava müd deiumumiliğe teslim edildiği Tunan zabıt varakasının celbine kal - zabıt varakasını celp ye tetkik etmiş, karar tefhimi için mu hakeme cwasrtesi gününe bırakılınış tır. Kurban bedelle Her sene Kurban Bayramında, kür- ban deri ve barsakları, Tayyâre Cemiye GÜ tarafından topl hâsılat Tayyare, Hi yeletlal Cemiyetleri arasında paylaşıl- tadır. Bu sene de ayni suretle Kurban de- ri ve barsakları toplanacakıtr. Ancak son zamanlarda deri ve bar- sakların fintleri çok düşük olduğundan kurbanın canlı olarak ve yahut bedeli- nin tercihan teberrü edilmesi, şüphesiz bu üç Cemiyete daha büyük bir yardım olacaktır. Tayyare şubelerinden bazılarma ge- çen sene teberrü edilen canlı kurbanla- Tın miktarı şunlardır: Konya - 924, Bozkur, - 584, Bale cik - 470, Tercan - 270, Bayındır - 220 . Karaağaç - 60 Son- - 53, - Nallıhan - 48, Çankırı - 40 eyli (Konya) - 32, Ödemiş - 6, Ala- #ehir - 2, Yekünu “3174” canlı kurban. Tayyare şubelerinin bazılarına kur- ban bedeli olarak verilen paralar da Li. yındır - 781, Eskişehir - 500, Ala şehir - 400, Ceyhan - 400, enin - BELADYEDE Maaş geç kalıyor Hazirana Lidar bu böyle gidecek.. Belediyede mart aylığınm daha bir kaç gün teehbürle verileceği anlaşıl - maktadır. Aldığımız malümata göre yeni maf senebaşı olan hazirana kadar belediye maaşı 15 gün teehhürle verilecektir, Ikinci yıllık Belediyenin tertip ettiği ikinci is » tatistik yıllığı cumartesi günü nşre « dilecektir. . Bu seneki yıllık geçen senekinden daha mükemmeldir. Yıllıkla fransızca kısımlar da vardır. Terkosa gidilecek Belediye fen heyeti müdürü Ziya B. terkos sular idaresi su mütehassıs ları ile birlikte cumartesi günü ter - kosa gidecekler ve vücuda getirilecek Evlerin kontratları Belediye müessese ve evlerin kon - toratlarını umumi bir muayeneye ia- bi tutacaktır. Muayene yakmda ve zayri muayyen bir günde başlayacak» tar, Belediyenin kontorat resimleri vari- datı senede 210 bin lira olduğu hal - de bu miktar tahsil edilememekte - dir. Bir çok kiracıların kontorstisız o - larak oturdukları anlaşılmaktadır. MAARİFTE İlk açış dersleri e Tıp fakültesi ordinar - ie amam > a) hastahane- amfisinde ilk açış dersi 10 mart cumartesi günü saat 1Z de verilecek- tir. Reşit Galip Beyin şahsiyeti Üniversite Tip fakültesi profesör - lerinden o Şuvartz dünkü dersinde, ve- fat eden eski Maarif vekili doktor Re- şit Gali söyliyerek talebeyi bir dakika hürmete davet etmiştir. Böyle bir hadise yok Haber gazetesi Kasımpaşa- ilk mektepte talebeden En- efendinin muallim Nuri Bey tara- dövüldüğünü yazıyordu. Dünkü da beşinci ver Masrif müdürü Haydar Bey dün bir | muharririmize böyle bir dayak hâdisesi olmadığını söylemiştir. Ege gecesi İzmir İsesinde yetişenler cemiyeti tarafından Tokatlıyan salonlarında bu akşam bir “Ege, gecesi tertip edil » miştir. Egeliler tarafından zeybek oyun - ları oynanacaktır. 166, Ödemiş « 101, Hadım - 71, 15; yekümu “2434” bira, Bir çok zevat ta kestikleri kurbanın | deri ve barsaklarını Tayyare Cemiyeti- ne teberrü etmişlerdir. Kurban derilerile barsakların sa- tış fintleri son senelerde çok â çin bir canlı kurban ve yahut bir kur. ban bedeli takriben “70” deri bedeline tekabül etmektedir. Üç hayır cemiyetine yardımlarını hiç bir zaman esirğemiyen halkımızın bu sene de kesecekleri kurbanları can- a iyi hayır yapmış olacaklarına şüphe yok- tar. Güneşin Oğlu Yazan: İskender FAHREDDİN Herkes biribirine soruyordu : — Hitay bu fırsatı neden kaçır- dı? Güreş'in oğlu yıldırım gibi uçup gitmşiti. Reisin arkasından Hitay ım geri kaldığını gören diğer koşu- cular birer birer yola düzülmüşler- e ,eçmeseler | bile, onu bu 1s seleri e, geniş e BE meydanda yalnız istemiyorlardı. Hattâ bu yarışa Ur muhafızı bile iştirâk etmişti. Reisin yanından ayrılmıyan Cey- lânım oğlu atını fazla koşturama- “dığı için arkadan gelen kafile ara- | sında yürüyordu. Ceylânam oğlu çoban o kızmın geride kaldığını görünce o kadar şaşalamıştı ki.. Hitay'ın yanma 0- kulduğu zaman hâlâ ağzı bir karış açıktı.. Gözlerine inanamıyordu. — Hiç tanmmamış koşucular bi le reisin peşinden koştular. Sen ne duruyorsun? . Diye söylenirken, gözü Hitay'n sol bacağına irişti.. Biraz daha ya- nıma sokuldu.. Ve gözlerini açarak dikkatle baktı. Çoban kızının baldırından kan sızıyordu. Câylirm oğlu Hitay'm bacağın” daki kan lekesini görünce kekele meğe başlamıştı. Etrafındakilere bir şey sezdir- er salışarak yavaşça başını eğdi: Hitay.. Vuruldun mu., Ne oldun? Çoban kr Fetal dığının farkında değildi, Gö; şişirerek: — Vurulan insan at üstünde böy | le mi durur?! Dedi.. Ceylânın yanından uzak. | dizginini sola laşmak için atmın çekti, Fakat, Ceylânm oğlu çoba: kızını yalnız bırakmak istemedi Arkasından gitti.. Tekrar yanma sokuldu: Hitay.. o Bacağında gördüm. Seni kim vurdu? yarayı — Diye sordu. | Odada ilk toplantı Odanın alâkadar müessese ve şirket- lere sorduğu suallere baştan savma mı cevap veriliyor?. Dün oda meclisine yeniden iltihak ed en Sadettin, Yusuf Ziya, Ref Celâl i Beyler içtimada... Uzun müddetten beri toplanamı - yan Ticaret odası meclisi dün içtima- ını yaptı. Oda meclisi içtima salonu Adliye sarayı yangınından beri Tica- ret mahkemeleri tarafından işgal e - dilmekte olduğundan dünkü toplantı- | nım riyaset odasında yapılması zaru - | yeti hasıl olmuştu. Meclise yeni inti - İNE © ronsürasa müdürü İstanbul şube- denizyolları san Sadi Beyler de meclise iştirak o etmekte Ruznameye geçilmeden evvel müsta - celen müzakeresi lâzım gelen madde- ler rüznameye ithal edildi. Bunlardan sa Feshane fabrik; ir sual üzeri larında toleranslar taahhüdünü ifa edebilece- sormakta idi. Oda bu hususta a a verebilecek malümat ver - memişlerdi. İşin garibi heyeti idare » Zası arasında da ihti sele reye konulunca tesa rülmüştü, Dün bu iş meç re edilirken birçok söz söyledi. Bilhassa Ticaret müdürü Muhsin Bey: — Efendim, dedi; bazı şirketler | INHİSARLARDA Türk afyonlarının | Satışı Standardize bir halde ihraç edilecek Uyuşturucu maddeler inhisar ida- resi beynelmilel piyasaya çıkacak af- yanlarımızın istandardize edilmiş bir vaziyette ihracı için tertibat” almağa başlamıştır. İnhisarım başlıca gayele- rinden biri olan bu reticeyi almak i- çin yeni bir tasnif makinesi getii mektedir. Bundan sonra Türk afyon ları sınıflandırılmış, mokfin & dereceleri taayyün etmiş bir halde ve munta - lar içinde dünya papzar larına arzedilecektir. Bu suretle inhi- yan ve bir hile vesilesi olan Türk af- yonları haki fiyetile dünya miş olacaktı yüzile, temizliği ve sa yasalarına arzedil - Hitay bacağına Yavaşça bir göz attı.. Baldırmdan akan kanlar be- yaz atın karnını kırmızıya boya- mıştı. Kaplan yürekli çoban kızı vazi- yetini bozmadı: — Baldırıma bir ağaç dalı bat- gi Merak edilecek bir yara de- Dedi ve iki elini ağzına götüre- rek ilâve etti: — Atım da biraz hı cak hali yok.. Haydi uzaklaş! ( Hitay ) ın ölümünü istemiyenler Meydanı geçmişlerdi. Reis yarışta birinci gelmişti. O akşam, akıncılar, güneş bat- madan, rastladıkları bir su başın. da kanaklamışlardı. Bora yarışta epeyce yorulmuştu. Yemek yiyorlardı.. Güneş'in oğlu Hitay'ın yüzüne dikkatle bakınca, elinden lokması- nı atarak: — Neyin var, Hitay? Rengin git- tikçe sararıyor.. Hasta mısın? Dedi ve elini genç kızın alnında dır. Koşa- | yanımdan | gezdirirken birdenbire çekti: Ateşler içinde yanıyorsun! alnına sürünce, o kızgın bir yal İ den deniz yolları mü. ve firmalar muhtelif sebepler dol sile odanın sordukları sualleri bildik- leri halde cevap vermezler veya bil- miyoruz derler, baştan sava i. naenaleyh geelcek cevaplara inansl - maz. Sanayi Müdürü Refik Bey de: — Bu kadar keşmekeş ve malümat sızlık içinde bir teamül tesbit edilme- sini imkânsız görüyorum, dedi. Bu hususta teamül olduğ ukanaati vardı. Yalnız tolerans mikdarı kestirilemi - yordu. Reis Habip zade Ziya Bey bu işin tamikına lüzum olup olmadı mikdarının tamik ve tahkikma karar verildi. Bun dan sonra ruznameye geçildi. Yeni a- zalar meclise takdim edildikten son - ra münhal olan ikinci riyasete yeni - dürü Sadettin-B. seçildi. Muhtelif komisyonlara intihap olu- nacak azalar Jhalduında idare heyeti tezkeresi okunduktan “sonra yeni te- müller tesbit edildi. Bundan sonra Borsa barici alım satım muamelesi ya pan üç firmanın tecziyesi için hukuk müşavirinin mütalcası okunarak top - lantıya nihâyet verildi. DAVETLER Şişli nahiyesinde konferans ve konsar Halk Fırkası Şişli nahiyesi konser ve konferanslarma devam etmektedir. Bu Perşembe saat 21 de başlıyacak olan konferans ve konser programını neşre- diyoruz; Konferans: Nasyonalizm ve nüfus siyaseti - Mustafa Bey, Konser: Türk musikisi... Keman: İrfan Şekip Memduh Ha- nımefendi, piyano: Adnan Hilmi Bey, ut; Şekip Memduh Bey, Kastaniyet: Şerif Asaf Bey.. Duhül herkes için ser. besttir. Sumerler hakkında konferans Kadın birliği tarafından bugün s8 at 16 da İstanbul Halkevinde Bir top- lantı tertip edilmiştir. Bu toplantıda Seni bir zanga (zehirli mi soktu yoksa..? Hitay bacağını uzattı: — Zagna bu taraflarda bulunmaz. Merak etmeyin! Baldırımı Nipur'- dan gelirken, boynuzlu bir akrep ısutdı.. Fakat tehlike yok. Çünkü yarayı derhal dağladım... Fazla ca- nım yanıyor. Rengim bunun için soluk olsa gerek. Güneş'in oğlu çoban kızımın ba- cağına iğildi.. Kanlı baldırını göz- den geçirdi ve telâşla sordu: — Ya zehirlendinse..? Ceylânın oğlu da söze karışmıştı: — Komşumuzun oğlu da bu mel” un hayvanın zehrinden öldü. Hitay kurtulması için, derhal mabut (Ba- al)e bir kurban vadedelim. Bora: — Böyle bir İ ban feda olsun... Diye bağırdı. Hitay'ın başına toplanmışlardı. Çoban kızının benzi gittikçe u- çuyor, kulakları morarmağa ve diz- leri kesilmeğe başlıyordu. Yemeği bırakmıştı. Ayağa kalkmak istedi.. Kalka- madı.. Sol bacağında artan bir şişkinlik görüyordu. Ceylânın oğlu: kaplana yüz kur- | | zoLsrE Bir kayık battı İçindeki koyun derileri kurtarılamadı Evvelki gün limanda bir kaza ol - muş ve bir kayık batmıştır. Vak'a $u suretle olmuştur: Rizeli Ali EF. nin kayığı o Antalya . ambarından o 18 balye koyun derisi alarak şamandıra - da bağlı bulunan İtalyan bandıralı Papagolo vapurunu yanaşmak istedi - ırada vapurun gövertesinde istif edilmiş bulunan büyük ceviz kütük - lerinden birisi kayığın içine düşmüş ve kayık hamulesile beraber batmış - tr. Boğulan olmamıştır. Iki ölüm Sultanahmette Akbıyıkta oturan Davut namında biri sarhoş bir halde evine gelmekte iken Sultanahmet ca- ji arkasında yere düşerek ölmüş - tür. Yapılan muayene neticesinde Da vudun sektei kalpten öldüğü anlaşıla rak gömülmesine müsaade edilmiştir - İkinci bir ölüm de Sultanahmette Bin birdirekte 15 numaralı boş dükkânda ls Mustafa oğlu İsmail de olarak bulunmuştur. doktoru tarafından yapılan muayenesinde İsmailin öteden beri ve reme müptelâ olması dolayısile eceli - anlaşılmıştır. Fakir ve kimsesiz olan İsmailin cenazesi bele - diye tarafından kaldırılmıştır. Pendikte gizli mezbaha yok Pendik civarında ( Enver isminde bir adamm evinde gizlice et kı anlaşılarak etlerin müsadere edildi; yazılmıştı. Pendik belediyesinden si - dığımız bir tezkerede oralarda hiç bir suretle kaçakçılığa meydan verilme - diği, Pendik dahilinde belediyenin res mi mezbahasından başka hiç bir yer de zephiyat yapılmadığı ve zaten Pen dik civarında da ne Enver namında bir kimse, ne de dükkân ve mezbaha bulunmadığı bildirilmektedir. Ömer Seyfettin'in doğ- duğu yerde i BALIKESİR, 7 (A.A.) — Balıke- sirin Gönen kazasmda doğmuş olan hikâyeci Ömer Seyfettinin ölüm yıl - dönümü münasebetiyle Halkevinde bir, Ömer Seyfettin gecesi, yapılmış- tır. İçtimada, Ömer Seyfettinin haya- te anılmış, hikâyeleri okunmuş, milli edebiyat tarihine kıymet veren nami taziz olunmuştur Halkevinin yardımları Halkevi içtimai yardım şubesi ba - len 94 talebeye öğle yemeği temin et mektedir. Bu adedin arttırılması yeni komite tedbirler düşünmektedir. izm Çocuk müsameresi Himayeietfal cemiyeti İstanbul mer kezine bağlı Anneler Birliği tarafın - dan 23 Mart cuma günü saat 16 da Beyoğlunda Tepebaşında Kazadital- yada kostümlü bir çocuk müsameresi verilecetkir. Bu müsamerede çocuk - lar tarafından muhtelif eğlenceler ve danslar yapılacaktır. Hasan ecza deposunda Hasan Ecza deposunun Beyoğlu şu- besi Pazartesi günü açılmıştır. Türkiyede azim “ve teşebbüsile büyük © muvaffakiyetler Oelde eden üçam ye yiriyat tüter Hasan Beyi ta rik nı gene bir insan kanile kurtarır. Diye sözü doğruladı. Bora kaşlarının çattı: —Yüz baş koyun yetmiyor mu? Ceylânm oğlu gülümsedi: — Koyun sürülerimize bir has- talık gelirse, mabuda o vakit ko- yun hediye ederiz. Hastalanan in- sandır. Baal, koyuna koyun, sığıra sığır, insana da insan ister. Ceylânın bu sözü herkesi düşün- dürmüştü. il Hitay'ı ölümden kurtarmak için, ölümü istiyen yeğiti bulmak kolay. " lerkesin ağzı kilitlenmiş.. Bora bile susmuştu. Şekiede okalardı (Asu)lardan biri çoban kızımı ne yapıp yapar, ölümden kurtarırdı. Fakat böyle İ Hitay'ın imdadma kim yetişecek- mamışlradı: i Bu pr arkada duran delikan- hlardan biri atıldı: — Hiyooo... Hiyooo!.. Onu ben kurtaracağı! z Vakitsiz gök gürültüsüne benzi- yen bu yüksek sesin geldiği tarafa . Türk akıncılarından biri açarak reisin yanma gel- » beş defa Hitay” ek me 1.— On seneliğini alan malül ve Ye timlerden yalnız maaşları yeniden bağl , 931, 932, 933 sönelerinde istihkakları olan malül ve şehitlerin 5 On seneliğini almış olupün şimdi dar ikramiye alanların . 4 — Yeniden derece alanların. Dederecesi tebdil olunanların. » noksanların islahı için 25-3-93İ tarihine kadar behemehal her gün öğ den sonra şubeye müracaatları ilâm ol” nur, YENİ NEŞRİYAT Garp musikisinde büyük adamlar Garp musiki âleminde ebedileşmit şaheserler bırakmış olan büyük üstat ve tercümcihalleri öğre * değer. Mebrure Sami Hanım bu büyük bestekârların hayatını gü” zel bir kitap içinde toplamış ve resim” lerile beraber neşretmiştir. Bu kitap” ta Haendel, Bash, Besthoven, Mozart, Liszt, Vagner, Haydu, | Schubert Sehumann, Paganini, Chopin, Ressini, Veber, Verdi, Lulli, Ramcar, Georg€ Sanet, Glück, Naendelson, Berlioz Piccini, Offenbach gibi üstatların na” sıl yaşayıp nasıl yetiştiklerini öğrene bilirsiniz. Tercemei | hal okumak bir nevi yaşanılmış roman demektir, Ms harririn sade ve temiz üslübu İle bu bu kitapta bahsedilen bestekârların adedi kadar da meraklı ve ayni 28“ deli romanlar okuymenk* ir, Airika vahşileri arasında Afrika vahşileri arasına düşen ve W- zun seneler vahşilerle beraber hayat sü“ ren Nurullah Bey ismindeki bir deniz zabitinin bu meraklı ve heyecan doli sergüzeşi ve macerasını tasvir eden bü €ser Maarif kütüphanesi tarafından for* ma forma neşredilmeğe başlanmıştır. 3 üncü forma çılemıştır. Bedi Vecdet Bey tarafndan Türkiye de ilk defa yazılan ve tefrika da büyük bir alâka Y; bu eseri tavsiye ederiz. Aslan ve Eskişel Müttehit Çimento ve Su Kireci Fabrikaları Anonim Şirketinden : ILAN Ticaret kanununun 361 nci maddesile şirket mukavelensmesi ahkâmına tevfi kan Aslan ve Eskihisar * Müttehit Çi- mento ve Sa Kireci fabrikaları Anonim Şirketi hissedarları 1934 senesi Martı” nım 21 nci Çarşamba günü saat 10 de Galata'da Agopyan Hanında şirket mef” de inikat edecek adi heyeti umum" içlimana davet olumurlari Ruznâmet müzakerat : 1 — Meclisi İdare raporu ile Marakıf raporunun Kiraatı, 2 — 1933 senesi muamelâtina ait be" sabatın kabulü ve meclisi idare azasıni? ibrası ve senci mezküre netayici muame” lâtna dair Meclisi idarenin teklifi, 3 — Meclisi İdare azasına verilecek ücreti huzurun tayini ile beraber umar şirketin idaresine sureti mahsusada me” Mur edilen aza aldatının tespiti, mat Şaç, Medlisi idareden gilin “ei yerine yenilerinin intihabı ve mecli“ si idarece azalığa intihap olunan bir 29 tan tasdiki intihabı. diğer bir zatın intihabı, Lâakal 25 hisse senedine malik olup 4? içlimai mezkürda hazır bulunmak istey” zevat ticaret kanununun 371 nci madde” sine tevfikan içtima tarihinden en az hafta evel hisselerini Galata'da | Doy? tır. İstanbul , 26 şübat 1934 Meclisi İdare, ai (43831) ız la at koşturdum.. Onu geçemedi” Yaban öküzile dövüştük.. O gali geldi, ben yaralandım. Yaya kof” masmda o benden çevik. Hit? yurdumuza benden ziyade dır. Onu ölümden kurtarmak içi” canım (Baal)e kurban olsun. | Dedi: Akıncılar ve çoban kızı?" acısını dindirmeğe çalışanlar b retle biribirlerine bakışıyorlardı. , Bu re sevimli, ne cana (yaf bir yeğitti.. . Hitay canımın değerini bilimi başkaları kurban gitmederi, ke! sinin ölmesini istiyordu. s Güneş'in oğlu, delikanlının züne baktı: — Sen nerelisin, yurttaş? — Hitay'ın köyünden... —Kaç yaşındasın? — Yirmi Bora, delikanlı di: — Canından bezginliğin var, — Hayır. hee yen — Neden ölmek iatiyorsun? al Demir gibi sert bileklerin ve Kiki ların yuva kurduğu o kayalaİ n kula gu cudunu yurduna bağışlasan : on e di geniş göğsün var! Bu sağlar af | mı? Delikanlı bağırdı:

Bu sayıdan diğer sayfalar: