9 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

9 Mart 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— m mmm Hafiz n ilmleri a ARTISTIK HARP Fransızca (İkinci hafta| Oynayanlar: Anna Bella, Char- les Boyer ELHAMRA Aşk ölünce Fransızca Jİkinci gösteriş) Oynayanlar; Claudette Colbert, Charles Boyer. Garsonlar şahı Fransızca (İkinci gösteriş) Oynayanlar: Luzy Vernon, Mar Şueritte Moreno. PEK Aşk fırtınaları Türkçe Oynayanlar: Helene Hayes, Ga 1 Cooper. MELEK “Gençlik aşkı Fransızca Oynayanlar: Georges Rigand SARAY Aşk kelepçeleri Fransızca Oynayanlar: Clark Gable, Jean arlov, TÜRK SINEMASI o dü bir zamanmış Fransızca L Oynayanlar; Jean Max, Andr& uguet, Mukavelede bir şart ârner Bros çalıştırdığı artist- erden Dick ile yeni mukaveleyi Yaparken bir şart koşmuştur: 1935 senesinden evvel evlenmemele.. Fakat Dick Powell bu şartlara iziyor, diyor kis — Canım, benim şimdilik evlen. Meğe niyetim yok. Fakat bir gün *evebileceğim bir kadına rast ge. lirsem, dünyanm hiç bir stüdyosu i kararımdan döndüremez. Erika Morini İstanbul'da Meşhur kadın kemancı Erika Morini 14 Mart çarşamba akşamı Saray (eski Glorya) salonunda bir resital verecektir. Erika Morini 1908 senesinde Vi yanada doğmuştur. Babası musiki hocalarından Oskar Morini idi. ha üç yaşında iken, çocuk, babası ders verirken salonun bir köşesin- de durur, dersi dinler, sonra duy- duğu nağmeleri piyanoda tekrar et meğe çalışırdı. İlk keman dersini babasından aldı, sonra, profesör Sevcik'ten ders alarak Viyana konservatuvarı “virtüozlar” mektebini 9 yaşında bitirdi. İlk defa olarak 1916 sene- sinde a sahneye çıkmıştı ve ayni mevsimde 6 konser vermiş tir. Sonra Almanyada, Polonya, Romanya ve Macaristanda, harpten sonra da Amerikanın 200 şehrin - de konser vermiştir. “Benhur,, filmi Sivasta SİVAS, (Milliyet) — Şehrimiz Yenihayat sineması “Benhur” filmi ni dört gün için 300 liraya celbet - miş ve halka göstermeğe başlamış tar. Bu muazzam tarihi film Si uyandırmıştır. , * Harold Loyd yeni bir film çe- virmeğe başlamıştır. Eşi Una Mer- kel'dir. “Tom amcanın kulübesi” ismin deki meşhur romanı Paramunt film alacaktır, Lilyan Harvey, Moris Şövalye (Şanghayda bir Rezalet) * Boşanmak üzere olan Henry Garat karısı ile barışmıştır. * Amerikada sinema hasılatın- da geçen sene kâünunusani ayma in yüzde 7 bir fazlalık var- ar, * Nev - York şehri sinema âmil. leri Hollywood'un sinema âlemin. deki tefevvükünü kırmak için ça- lışmaktadırlar. * Paristeki sinemaların haftada halka arzettikleri | koltuk adedi 3,726,833 tür. Son nüfus tahririne göre Paris'te 2,871,479 kişi vardır. * Pariste kargaşalıkların filmi- ni göstermek için ısrarla müsaade İsteyen bir s'nemaya polis müsaa- de etmiştir. Fakat bir şartla, Hal- kın bağırtılarını kaldırıp O yerine (Nice) karnavalında alınmış gü- rültüleri ilâve etmek şartile. * Avusturya hâdiselerinde iki sinema operatörü idam edilmiştir. *Greta Garbo'nun çevireceği ilk filmin ismi (Boyalı dudak) tr. * Sahne vâzu (Mamulyan) ya- kımda (Nev - York) tan avdet e- decek ve Tolstoi'nin o (Öldükten sonra verilsin) ismindeki eserini rg. E ooper'in amatör olar: | ve arikatürleri Hollywood'- t bir sergiye ko: Roosvelt Amerikanın diktatörü (Başi 1 inci sahifede) dir değil, vöki bile değildir. Fakat mantıki kanunların kâfi gelmediği Yerlerde bazan cesaretli hareket et mek te icap etmektedir. Roosevelt ikanın nizamını baştan aşağı değiştirdi. Ve binaenaleyh bunun melimilei büyük tesirleri de ol - Londra konferansının hemen Wefesinde Amerika altın mikyası alimi; terketmiş ve bu suretle Amerika parasına gayrimüstakar- KA vererek konferansın mavaffa - 'Yelsiz bir neticeye varmasında Mühim bir âmil olmuştur. Banun Şebebi de şudur: Çünkü Amerika 'n doların sun'i bir surette kıy - Metsizlendirilmesi lâzımdır. Bu sa Yede hususi borçların mikdarı ten. Bl edilmiş olur. . Kıymeti düşmüş Gi Para sayesinde umumi fiyat - va yükseleceği için mallarım eyv- içlSe hemen hiç mesabesinde bir yata satan çiftçi maddei iptidai- d Müstahsilleri de bundan istifa - *ederler... Congrös vasıtasi- hususi salâhiyetler kıymetini 2 : i,* Yarı yarıya düşürmeğe mukte dir oldu ki Amerikada ba dene girdi. “kauçuktan dolar,, Filhekika Ameriha ihracatçı bir Tar ket Me Hariçte / Amerikn ika mal edi iyatların bükteldiğini sürünce > Du'mmslliien tn, Elini ödemek için fazla dolar sa huşlmağa mecbur kaldılar ve bu- Seneaği/i de altın verdiler... 1928 lan gire kadar dünyada mevcut 0- de, bütün altınların yüzde ellisin - ben azlası Avrupada toplanmış i- ten, PU altınlar Amerikaya meha - 1934 “tmeğe başladı. Filhakika tiny, senesinde Fransa dünya al - Simdi Yüzde 33 üne malikti, Nuşçi PE altınlar Amerika yolu - bu lu. Bugün Roosevcelt'in hada, siyasetinden sonra Ameri- milyar dolarlık altın top- lanmaılşır. Bu mikdar bütün dünya da mevcut olan 11 milyar dolar al tına nisbet edilirse vaziyetin nasıl Amerika birleşik hükümetleri le - hine inkişaf ettiği anlaşılır. M. Roosevelt diğer taraftan (National Recovery act) yani milli kalkınma kanunu ile memle- ketin istihsalâtını tanzim etmeğe başlamıştır. Bu sayede Amerika - da “sây” yi inkişaf ettirerek işsiz. liği kendi kendine azaltmak çare- lerini aramıştır. İş saatlerinin yüz- de on indirilmesi ve ücretlerin yüz de on fazlalaştırılması o hakkında son yapılacak teklif te bu cümle - dendir. Diğer taraftan Roosevelt simdi gümrük tarifelerini müzake- re etmek için kongrenin kendisi - ne salâhiyet vermesini istemekte- dirler, Roosevelt'in bugünkü vazi- yeti bile diktatörlükten başka bir şey değildir. Dün Amerikada iktısadi kalkın malara dair aldığımız Ajans tel - graflarını aşağıya dercediyoruz: VAŞİNGTON, 8. A.A. — Ceneral Johnson bütün senayie iş saatlerinin yüzde on indirilmesi ve ücretlerin yüz de on artırılmasını teklif edeceğini bildirmi, ifin bazı serayi için k fakat en mühimlerinden bazı yün bunu yapabileceğine kanaat lük © endişesi kalkınmanın üç esasının “iş, sanayi, is- niz Sildi kalmal iten et iğini teyit etmiş ve sonra demiştir ki: “ — Senayicilere, iktisadi kalkın- ma kanunu mücibince tasavvur edi- i tedbii bik için teşki- lim. Şimdiye ka- dar çok yumuşak davrandım.” Reisicümhurun olmak üzere bir tek idare lüzumü üzerinde israr eden Çanatal, sözlerini şöyle hülüsa etmiş- ir “ — Bir harp yaptığımıza kaniim, Harp zamanında ise, ancak bir tek kün olduğu kadar çabuk bitirmek ni- yetindedir. Binaenaleyh, kongr: nazarı dikkatini milli kalkınma haayti ehemmiyeti bir mesele ü- zerine teksif etmesini istiyecektir ki, bu mesele, bütçe meselesidir. M, Roosvelt, gümrük tarifeleri içi de müzakere etmek selâhiyetinin an evvel verilmesini istemektedir Ve bu noktada arzusunu yerine geti recektir. Sonra iktisadi kalkınma ununun daimi olmasını istiyen Rel sicümhur, haziranda bitecek olan ve- sika rejimine senayii icbar için selâ- hiyetin genişletilmesini istiyecektir. Yakında Reisicümhurun borçlar hak- kında beyanatta bulunulması bekle- niyor. Fakat bunun bir tekliften zi. yade, vaziyetin izahı olacağı zenne - diliyor. Ki sonra reji » ongre kapanmasından sicümhur bir harp gemisi ile Panama kanalına gitmek niyetindedir. Rusyanın alacağı pamuklar VAŞINGTON, 8, A.A. — Mali kal- kınma cemiyeti Sovyet Rusyanın beş sene kredi ile 500,000 balye pamuk bus Dickstien'in Amerikada nazi faa- liyeti hakkında bir tahkikat komisyo - ılması teklifini ittifakla kabul Hava şirketleri mes'elesi VAŞINGTON, 8. A.A. — Konğra- Küçük Sinema Haberleri ya gönderdiği hususi bir mektupta M. Roosvelt hava postası nakliyatı i- çin hususi şirketlerle mümkün oldu- kadar çabuk bir zaman içinde mu- vele yapılmasmı tavsiye etmekte- dir. Cümburreisi mukavelelerin üç se- neden fazlası için yapılmamasını ve ancak namuskâr tekliflerde buluna larm yapılmasmı tavsiye etmektedir. isicimhur umumi menafii hima. İeyhine olarak yapılan eski mukavele hangi şirketlerle yapılmış, bu iye alet olmuş memurları kullanan mücssese- baş olabilir.” VAŞINGTON, 8. A.A. — M, Roor velt, kongrenin içtima devresini müm- lerle yeniden mukaveleler yapılma. masını temin eden bir kanun lâyiha- teklif etmiştir, isimli Çin filminden bir sahne a * Meg Lemonicr beş arkadaşile birlikte Prenses Çardaş filmini çe- virmek üzere Berlin'de bulunmak- tadır. * (Ham meyve) ismindeki ese- rin Berlin'de Glorya - Palas'taki ilk gösterişi büyük muvaffakıyet temin etmiştir. O sırada Berlinde bulunan bu p'yesin muharriri tta- nınmış ve tebrik edilmiştir. * Franz Lehar'm (Paganini) © pereti yakında filme çekilecektir. * Çindede bir takım çince film- ler çevrilmekte ve memleket dahi: linde gösterilmektedir. Bu film lerdeki eşhasm vaziyetlerine göre muayyen kostümleri vardır. Geve- ze kostümü, hain kostümü, ık kostümü, hırsız kostümü gibi. Pi- yesin mevzuu ne olursa olsun mut- laka bu kostümler bulunur ve bu koslümlerin eşhası sahneye dahil olurmuş. Bu tafsilâta göre Çindeki filmcilik bizde orta oyununa ben- zer bir şey galiba. * Rön& Pijol'un Balayı isimli o- peretinin başrolünü Henry Garat deruhtet edecekti * (Yıldönümü) isminde bir film çevirmek için Marie Bell angaje olmuştur. Filme 15 nisanda başla- nacaktır. * Bir Fransız sinema mecmua- sında okunmuştur: sl “Şanghay'da tesadüf ettiğim bir Siyasette dönuüm Noktası (Başi 1 inci sahifede) zelelerine yeni bir beyanat vere - rek eskisini tevil etmeğe çalıştı. Dün gelen Ajans telgrafların - dan öğreniyoruz ki Belçikanın si lâhsızlanma meselesi etrafındaki noktai nazarı resmi ve şayanı dik- kat bir şekil almıştır. Bu hususta. ki telgrafları aşağı dercediyoruz: ANKARA, 8. A.A. — Dün akşam geç vakit Alman istihbarat bürosundan al- dığımız bir telgrafta Belçika Başvekili M. de Brockvil tarafından söylenmiş bir sutkun Alman matbuatı tarafından ha- raretle tefsir edilmekte olduğu ve bu: dair gazele mütalaaları bildirilmekt, Alman istihbarat bürosunun bu haberi- ni meşretmekle beraber bu nutka dair da- ha evvel bir malümat almamış bulunma» muz dolayisiyle nutkun bu mütalaa ve tefsirata mevzu teşkil eden kısmının der- hal bildirmesini Belçika Ajansından is- tedik . Belçika Başvekilinin nutkuna dair bu sabah Belgrad'dan aldığımız telgrafı a- sağıya yazıyoruz : BRUKSEL, 8. A.A, — Başvekil M. de Brockvil Belçika ayanında söylemiş olduğu bir nutukta demiştir ki: “ Almanyayı Versay muahedesinin a5- keri hükümlerine riayete mecbur etmek için iki çare vardır. Birincisi mahut 213 üncü madde mu- i çaredir. Fakat en az iki liketi değildi benim ve Fransız hükümetinin hi budur. Bu vaziyet, Versay munhedesinde, ha- kikat tarihinin verdiği dersleri istihtaf ederek, büyük bir milleti silâhsız halde ebediyen birakmak mümkün olduğunu zannedenlerin hayalleninden ibarettir. le hakkını tanımışlardır. Her türlü kcuv. vete müracaat usulü müstebat olduğuna göre, silâhları tahdit için bir mukavele 'müzakereleri kalır, Almanya da da- bi Bir çoklarımız sinema yıldızları- | nım Holiywood'ta, hele © içkiyede | müsaade edildikten sonra, her ak- | şam ziyafet sofralarında, balolar- da, meclislerde eğlenip vakit ge- çirdiklerini tasavvur ederler. Halbuki bunlardan çoğu, stüd- yolarda bütün gün devam eden işin | yorgunluğunu almak için, evlerin- de istirahati tercih etmektedirler. Joan — Harlow'nun Hollywood sırtlarında, ta uzaklardan denizi üçük bir köşkü vardır. Evi | dır, dıvarlar b bilyalar beyaz, halılar beyaz. Joan ( beyazlarla örtülmüş iki koltuk ve alçak beyaz masasında içi çiçek dolu beyaz bir porselen- den başka mobilyası — olmıyan ve- yandanda sikin bi Mifap alip kol!) tuklardan birine gömülmeği tercih eder. Lupe Velez de vaktini doğduğu | ya nunda geçirmeği sever. Clark Gable'in vakti için istediği salonun dıvarları silâh. geçirmek lar ve doldurulmuz av hav rının kafalarile doludur. Artist bu- rada silâhi m temizleyip y Madge Evans bir radyo makine- karşısında kendisini yastıkların | içine atar. Norma Shearer'in evi Santa Mo- nika plâjındadır. Ummanın mavi suları evin temellerini yalar. O da denize karşı verandasında oturur, ap okur, ya hayalâta dalar. Janette Macdonald'm Hollywo- od'un büyük yedinci katmda dairesi vardır, pen- cerelerden bütün civari seyreder. Piyanosu salonunun en güneşli ye- rine konmuştur.. Her gün, eğer stüdyoda film çevirmiyorsa, dört saat kadar piyano çalar, Fransız ve İngiliz hocalarından yeni şarkı- otellerinden birinin memleketin batıralarile dolu salo- | lar öğrenir. (Prens Aşkı) Çin sinema firması müdürü bana Çin'de filmciliğin pek parlak is- tikbali olduğundan bahsetti. Bu adamın ismi Marcus Avac- yan'dır, Musulda doğmuştur. Ame. rika pasaportu ile gezer, Muavini Portekiz tabiiyetinde bir Yunanl dir. Bu firmaya rakip olan bir film firmasmın meclisi â reisi bir Türktür. Azaları: İngilte- reden tardedilmiş bir İngiliz, bir Filipin'i. bir Rus ve bir Esmeni- ir. * La Dubarry'yi Alman yıldız- larından Gitta Alpar çevirecektir. «Knoll> alırsanız sinislerinize hâkim olursunuz. için emniyeti M. Hymanst'ın fikri BERLİN, 8, A.A. — Alen nike ti, Belçika hariciye nazırı İymans'ın ayan meclisindeki beyanatını kaydetmek tedirler, Nazır M. Brokvil'in ayni nok- tai nazarını müdafaa etmiştir. M. Hymans demiştir ki : “ Silâh yarışın önee hiç (bir vakit Almanyaya karşı zecri tedbirlerle geçi- lemez, bu yarışa ancak büyük devletle- rin Almanyaya müsavat hakkını tanıy, 11:12.1932 tarihli beyannamelerine tinat edecek beynelmilel bir muahede i- le mani olunabilir. Kabinenin vaziyeti müşkül BRÜKSEL, 8 .A.A. — Hâvas bildiri- yor : M. Hymans'ın silahları birakma hak- kında söylemiş olduğu nutuk dün M. Brokvil tarafından söylemiş olan nutuk gibi ayan meclisinde oldukça bürudetle karşılanmıştır, Çok muhtelif temayüllere sahip dev- let adamları, hayretlerini ve memnuni- yetsizliklerini | giz tedirler. Bu zevat, bu hareketin sebebini anlamamak- ta vo hali hazırda bunu çok gayri tabii bulmaktadırlar. Eğer hükümet bu nu- tuklardan sonra reye müracaat etmiş ol. saydı bir mukavemete karşı koymak mecburiyetinde kalacaktı, Esasen böyle bir mukavemete bilâhare maruz kalması mümkündür. l A ty AZAN filminden bir sahne * Mary Picford'u Bostonda i - ken kaçırmak istemişlerdir. Fakat polis mütecavizlerin plânlarını su- ya düşürmüştür. * Metro firmasile uzun münaka şalardan sonra Jean Harlow niha- yet şu şekilde anlatmıştır: Evvelce 1500 dolar alıyor, fakat şimdi 5000 istiyordu. Anlaşma 3000 dolar ü » zerinden olmuştur. * Almanyada 1933 senesinde 48,771,000 seyirci sinemaya git « miştir. 1932 de 57,942,962 seyirci gitmişti. Kari mektupları Inkılâp enstitüsü derslerini bastırmak lâzım Dün karilerimizden ziraat mühendisi Afif İhsan Beyden © şu mektubu aldık: Bir inkılâp enstitüsü hakkındaki hava- disleri muntazaman muteber Milliyet'te takip ediyorum. Bu enstitü nihayet a- Füemez Beya Mz 2 Hikmet Beye tahsis etmiştir. lüzum ve ehemmiyeti çılarna tevdi edilmesindeki isabetli ka- Yarın manası da keza malüm ve gayeye makrundur. Ancak İnkılâp enstitüsünde verilecek | derslerden, yalnız salona sığan bir kütle istifade edebilecektir. Bu istifadenin yüze binlerce münevver vatandaşlara da teş- mili çok faydalı olacaktır. Bu kıymetli derslerin gazeteler tara- fından aynen zapt ve tab'edilmesine in kün yoktur. Derslerin asıllarınm veyahut munta- zam zabıtlarının hatipler tarafından tas- sihinden sonra küçük broşürler halinde tab'edilerek bütün gazetelerin Anadolu bayilerine satılmak, veyahut hiç olmaz- sa bütün Halk evlerine toplantılarda © kunmak üzere tevzi'i derslerin istihdaf ettiği gaye ve büyük ülkü için İâzm değilmidir? Bu neşriyat enstitünün ki- tabiyetine güzel bir esas da teşkil ode- cektir. Siz de böyle düşünüyormusunuz efendim? Sayiı ve sevği ile okuyucularınızdan Afif İHSAN | İş ve İşçi | Milliyet bu sütunda iş ve işçi isti yenlere tavasrut ediyor. İş ve işçi istiyenler bir mektuj büro- muza müracaat . İş aranıyor 21 yaşında Türk tabanı türkçe, ab manca, fransrzcaya yaka bir genç iş arı debili Referansları yor. Taşraya | gi . illiyet H. H. rümuzuna kuvvetlidir. müracaat. ... Almancaya mükemmelen vakıf bir ehven şernitle ders vermek istiyor. V. V. rumuzuna müracaat.

Bu sayıdan diğer sayfalar: