17 Ağustos 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

17 Ağustos 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ili iş bir Tünik lime göl ve? vi İze üşürdüğü yabancı sözlerin ne olduğunu bilmek gerektir. Ya şıyan diller arasında böyle bir dil varmıdır? Yer yüzünün üç bü — parçasında söz yürütmüş ve ün mış bir imparatorluk, böyle dil yap mak istemiş, tarihe karışırken de odil gene bugün bütün ileri atılış- ların önüne dikilerek geriyi yaşat- makta ayak diremekte bulunmuş- tur. Türk yumruğu kafasına bastık- çao istiyor. Artık onun ölümü erişmiştir. Şurasını söyliye- yim ki, yok olan Osmanlı İmpara- torluğu söz yürütmüş, ancak orada yalnız Türk soyu ün salmıştır. Bu- unla beraber ün salanın payını da söz yürüten Osmanlı alarak Türke hiç Bir sey vermemiştir. — İşte O:manlı yapmacık dili bu imparatorluğun güttüğü yolda hep böyle çıkmazlara varmıştır. Bu di- lin böyle karmakarışık bir kılıkta yüzde on kişinin anlayabileceği bir dil olmasındandır ki, Türk onu bir türlü anlamamış, (sarayı ile, diva- nr ile, kapı kulları ile) yürüyen im- manlıcayı bir anlatması, öz Türkçeye çevirmesi ile anlayabilmiştir . Demek oluyor ki, yüzlerce yıldan beri Osmanlı ile Ti öteki işlerde olduğu gibi bu dil işinde de böyle- ce çarpışıp durmuştur. Şimdi di tarihini artık bulan ve Gazi ülküsüne gönül vererek yü- rüyen Türk çocukları işte bu düşün- ce ile şu sorguyu öne sürüyorlar. Bi lidir. Bunun için ardma takılan ya- ban soyların onun diline saldırışla- rı, Türkü boğmak için yapılmış bir iştir. Inanda birleşen başka soy dili- nin dilimize doldurduğu sözler o kadar yer tutmuştur ki, Türk sözle- Fi hemen hemen birer eklenti gibi kalmış ve iş o kadar ileri götürü müştür ki, bir çok öz Türkçe söz- ler bile yazışta, söylenişte Arap söz lerine benzetilmek istenilmiştir. Yağ, patlıcan, peynir, pirinç, may- danoz gibi şeyleri bile Türkçe ya- zanlar ne kadar kınanılmış, ne ka- dar bilgisiz sayılmıştır. Türk dili dip diri bir dildir. Ku- ralları çok düzgün, açık, kolaydır. Türe dışı biç bir sözü yoktur. Baş. ka dillerde kafa yoran binlerce ka- fışık kurallar, işitmekle bellenilen kökler Türk dilinde yoktur. O Türk i sağlam, pürüzsi gibi görünen Şimdi biz öz dilimize kavuşurken bu çetin savaşta önümüze dikilen en büyük engel, kafamızm içinde yer etmiş olan Osmanlıcaları söküp Btarak yerine Türkçeleri koymak gibi bir yanlış iş olmamalıdır. İşi- miz ve gidişimiz bu değildir. Bizim Osmanlıca, yok olan Os- Türk dilidir Osmanlıca değil Ibrahim Necmiye zenine bağlı bir dildi. Bunun için söylenişte dilimize üşen yaban söz- ler bizim sözlerimize ve söyleyişi- mize uymaz. Onlar ses düzenimize bağlı değildir. Binlerce yıldır dili- miz içine girmişler iken bizimle kaynaşmamışlar, na , söyleniş ve yazılışta (ayrılıklarını ır. Yazışta da böyle- dir, onların yazılışı Türkçenin ya- zılışma bir yerde uymaz. Osmanlı. sözlüğünü ortaya koymak üzere çalıştığımız şu günlerde bütün sa- vaşımızın verimli olabilmesi için gövdeli, göydesiz her şeyin adını sözlüğe geçirirken bünun Osmanlı- ca da ne olduğunu düşünüp araş- tırmak, bizi geriye bağlıyan en kö- tü ve üretmiyen bir iş olur. Kafamızdan Osmanlıcanm bü- tün baskısını atarak Türkçe düşü- nüp Türkçe söylemek ve yazmayı kafamıza yerleştirdiğimiz gün olmuş bitmiş sayılır. Türkün bü- yük kurtarıcısınm bize çizdiği yol- da budur. Görmiyormıyız ki, ileri ve geri düşünceler bu dil işinde de çarpışıp duruyor. Dil Türkün ta kendisidir. Onda Osmanlıcanın iki yüzlü! yoktur. Dün Osmanlıca bugün Tür- çe değildir. Bunun içindir ki, tekli ve bükümlü dillerin üstünde olan dip diri eklentili dilimizin sözleri yeter ve yeni yeni duygu, düşünce ve bugünün özlü Türküne anlamak ve anlatmak için de Türk dilinin söz yaratan kaynağı Türk soyu gi- | bi derin, tükenmez, coşkun ve ve. rimlidir. Edirne mebusu ŞEREF İİ i Bugünkü program İSTANBUL: 1250 Piâk neşriyatı 18,30: Plâk meyriymir. 1920: Ajana haberleri, 19,30: Türk masiki meş riyatsi (Ekrem. Ruşen, Cevdet beyler ve Var sika, Nedime, Nazan Perihın hammlar Ovrik 20,15: Dans pilleri, — Muhtelil, 21,112: Senfasik stldyo a 2150: Haberler, devamı 23: Föyten Musahabe, lari. 175 Khz. MOSKOVA, 1714: m. 1750: Musahabe, 1830: Gala konseri, 22: Ecnebi dillerle musahabe. #32 Kiz. MOSKOVA, (Stalin) 7) m 17: Karık kanser, 2230: m 823 Ken. Bükreş 364 1 13 - 16 Gündüz meyriyat. 19 mu” 20: K Khr. ROMA 421 m. 3145 Sunturellina isimli öç perdelik Herve- nin epareti. Yazan: AKA GÜNDÜZ Hanım bu fırsatı kaçırmadı. San- | leri gibi vilâyete gitmeğe hazırlan- araba saros ta oyununu oynamıştı.Haklıyı dı Yaylı alınca doğ itti. Ve ar- | İince evin içinde e çarşıya doğru gitti. Ve için; i a kasma döne döne bağırıyordu: mettir koptu. Ta — Ben hükümata gideyim de.. — Komşular! Komşular! gör size gösteririm! buk yetişin, evimi soymuşlar! Ne. Dökkâncının yanma gitti ve ağ- | yim var neyim yok hepsini almış Yıyarak herkesin önünde (şikâyet | lar! etti: Komşular sokağa üşüştüler, — Hanım beni Raşit | efendiye — Ne var? Ne olmuş? öldürünceye kadar dövdürdü. Ben | & Müdürün hanımı entarinin etek- artık orada durmam. Bütün kom- şular gördüler. Dükkünci Sansarosu almca Müd- deiumumiye götürdü. Şahitler din- lendi. Zabıtlar yapıldı, fakat evra- kı vilâyete gönderildi. Bu işe diva- nıharp karışırmış. Sansaros ta Bezaz Nuri efendi- nin mağazasına kapılandı. Geceleri evde yatıyor, gündüzleri mağaza da çalışıyordu. Kendisini sevdirdi- ği için Haklıya da Nuri efendinin boş ahırında bir yer bulmuştu. İki gün sonra Müdürün hanımı Avukat Raşit efendi ile sözleştik. lerini söylememekle beraber hay- ger — larımı, takı altınlarımı, meyimi, hepsini 1 za Hanım! Hanm!, Ortaya lâf atma! Çalmışlar demekle komşula. ya mr taş atmak İstiyorsun? — Size demedim ayol! — Kimden şüphen varsa açık söyle, urla çirkef atma! Sokağı dolduran O konu ko: fasıltılara başladı. : yi — Haydan gelen huya gider! bayramı ekimle nacak. İstan. ğ tın alınıp orduya armağan edilen bütün bir yıl içinde yap bu bile yetmez. İstanbul, bir yılda üç uçak alırsa fakir Kastamonu ne aisın? mip Bu en büyük kent (3) imizde öyle zenginler var ki, her biri tek başına en aşağı bir uçak satın ala- bilirler... e Türk yurdunda doğup büyüyen, burada para kazanıp zengin olan Rum, Ermeni ve Yahudi argışçı (4) ları.bir olarak uçak derneğine yardım için kalkınır gibi olmuşlar. | dır. Bir yandan bunlar, bir yandan bizim kendi zenginlerimiz, davran İ mak için neyi bekliyorlar? Uçak. ça, yer yüzümün sayılı orduların - dan biri olmalıyız. Öyle ki hiç bir yabancı, yardu- muza yan bile bakamasın. Pusat (5) yarışının görülüyor ki önüne geçilemiyecek öyle ise biz de başkalarından geri kalamayız. Bü- tün gücümüzle çalışmamız gerek!... Varımızla öğünecek, bu kadarı yeter diyecek günlerde değiliz.He. le uçak işinde hiç boş bulunamayız. Beş uçağın bir koca ülkeyi düm- düz edebileceğini düşünerek, uçak- larımızın sayısını durmadan artır- mağa bakmalıyız. Gelecek yılın 30 ağustosunda İstanbul'dan üç değil | en aşağı 15 - 20 uçak bekleriz! M. SALAHATTIN (1) Onarmak — Muvaffak olmak, başarmak, uhdesinden gelmek, (2) Uçak — tayyare, (3) Kent — şehir, (4) Ar gışçı — tüccar, (5) Pusat — silâh, Mesut bir evlenme sup zevat ve Faik Güneri Boyle Huri ser Hannnın ailesi ve bu ve elemsiz İedersiz bir heyet dileriz. EVLE NME Tokati zade Emin Beyin Mükerrem Hanmıla Beyoğlu Maliye ta- hakkuk müfettişi mülliye mezunların. dan Rahmi Beyin evlenme merasimi dün akşam Park Otel salonlarında icra edil- miş ve merasimde bir çok maliyeciler ve mülkiyeliler hazır bulunmuştur. Ta- rafeyne sandetler temenni ederiz. "ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariç için LK. LK verilmez. — Müddeti geçen nüshalar 10 kuruştur. — Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müra- emet edilir. iz ilânlarım mes'uliye- tini kabal etmez. Elmaslarımı satıp o mahkemelere rüşvet verdim. Diyip © duruyordu. Şimdi nerden çıktı bu altınlar? — Kimbilir ne oyunu var. — Ebenin kızı aşırmış olmasın. Malâm a! Avukat Raşit efendi işi zabıtaya haber (£ vermişti. Ortaya şüpheli bir adam koymak gerekti. Müdürün hanımı ile Raşit efendi bumu buldular: Ali çocuk! Jandarmalar Sansarosu dükkân- Zabıta, adliye ve herkes içten i- çe hükümlerini vermişlerdi: Bu işi Ak çocuk yapmadı. Da- yak meselesinden ötürü çocuk hem evden başkasma kaçtı, hem Raşit efendiyi dava etti ya. Düşündüler taşmdılar, zavallı çocuğa bu iftirayı ettiler. Bununla | be raber oOSansarosa da ihtiyat dayağı tamadılar değil, attı. lar, hem ötesini berisini çürütecek derecede döğdüler. Bir türlü söz lâ 400 soba ve teferruatı a- çık münakasaya konmuştur. İbalesi 27-8-934 pazartesi günü saat 15 tedir. Talipler şartnamedeki evsafı haiz ol- mak üzere verecekleri küçük ve büyük tipte sobalarm ev- vel emirde birer nümunesini bir hafta evvel muayene edil- mek üzere satm alma komis- yonuna tevdi edeceklerdir. Ta liplerin şartnameyi görmek ü- zere her gün ve münakasaya iştirâk için de o gün ve vaktin- de teminatlariyle birlikte Fım- dıklıda 1. F. Satmalma komis yonuna müracaatları. (32) (4492) 1903 ... 1. Firka Satmalma Komis- yonundan : Gümüşsuyu hastanesinin kalöriferde yakılmak üzere 186 Ton Lavemarin kömürü açrk münakasa ile satın alma- caktır. İhalesi 20-8-934 pazar tesi günü saat 15 ilâ 15,30 da- dır. Taliplerin şartnameyi gör mek üzere her gün ve münakasaya iştirâk içindeo gün ve vaktinde teminatlariy- le Fındıklıda 1. Fırka Satm- alma komisyonuna müracaat. | ları, (56) (4692) | sızı | a İstanbul o Kumandanlığı ihtiyacı için 6 kalem evrakı matbua tab ve teclit ettirile- cektir. İştirâk edeceklerin şart nameyi ve nümunelerini gör- mek üzere her gün ve ihaleye iştirâk edeceklerin 19-8-934 Pazar günü saat 15 te Fındık- İda İstanbul Kumandanlığı- ma müracaatları. (58) (4825) | vi ... 1. F. Satmalma Komisyo- İstanbul Kumandanlığı kı- taatı ile Gümüşsuyu OHasta- hanesinin ihtiyacı olan 16.360 kilo Beyaz Peynir kapalı zarfla mü ya konmuş- tur. halesi 29-8-934 çarsam- ba günü saat 15ilâ 15,30 dır. Taliplerin şartnameyi gör mek üzere her gün ve münaka saya iştirâk içinde ogün ve vaktinden evvel teklif ve te | minat mektuplarile Fmdıklı- da Fırka Satınalma Komis- yonuna müracaatları. (46) (4658) 5065 Dr. İHSAN SAMİ Tifo ve Paratifo Aşı: I Tifo ve Paratilo hastalıklarına mak için tesiri çek kati muafi emin bir aşıdır. her eczeneve polarında İyalunne. gaya iftira ediyorlar. Tahkikati başka yoldan tuttular ve iki gecelik bir hapislikten son- ra çocuğu bıraktılar, Sansaros hükümet dairesinden çikar çıkmaz doğru Nuri efendinin dükkânına gitti, Komşu dükkâncı- ların hepsi yüksek sesle çocuğa acr- yorlar ve haksız dayak yediği için O e em ediyorlardı. luri efendi yumuşak bir sesi — Hadi, dedi. Eve git yat, biraz rahat et. Kemikleri ağrıyan Sansa- ros köşeyi saparken vilâyet yolun- dan gelen bir yaylı arabanın teker- lek seslerini işitti gibi donması bir oldu. Arbanm i- çinde çarşaflı kadm, kendi kadar bir çocuk ve bir adam vardı. San- saros boğuluyorum sandı. Birden- bire kendini topladı ve bir açık ka- pının içine adım atarak sırtını dön- dü, Arabadkiler yakası kalkık palto- hı mubassırla karısı ve Sansarosun adını ilk hırsıza çıkaran çocuğu i- iç! di! Bu hımzırlarm burada ne işleri vardı? Gerçi tatil O mevsimi idi a- ma, ta buralara kadar niçin gel- bişlerdi? Bunlar nesine gerek? O | şimdi arabadakilerin de kendisini | görüp görmediklerini düşünüyor ve | asıl bundan korkuyordu 5187 | 330 doğumlular 1 Sübemizde el va e ç ve Günl 350 döğmnülaların Uk yö sen yek Janmasına 1 Eylül 934 tarihinde başla caktır, 2 — İşbu doğum'ularla rauame- leye tabi daha evvelki da ; gerek tahsil ve gerekse sıhhi ahvali dola- ör — il etradımda österilmek suretile mektepten ala vesikaler bamilen şubede bulun- #saları. 4 — Şube her gün cumadan ma- da yoklamaya devam edecektir. Beyoğlu kazasına merbut nahiyelerin hangi gün- lerde bulunacakları aşağıya yazılmıştır. Eylülden 5 eylüle ka- 6 eylülden 11 ey- lüle kadar. Hasköy nahiyesi 12 eylülden 17 eylüle kadar, Kasımpaşa nahiyesi 18 eylülden 23 eykile kadar. Galata nahi- yesi 24 eylülden 29 eylüle kadar. Şişli nahiyesi 30 eylülden 4 teşrini evvele ka- dar. 5 — Teşrinievvelin onuncu günü akşamından sonra gelenler mükellefiye- & wkeriye kanununun 85 ci maddesine tevfikan cozalandır facaktır. Tepebnsr Belediye bahçesinde rondu! Bedis pire ŞehirTüiyafrosu OperET ij KOKTEYL, Büyük Operet Istanbul, Bebek | Yazan Ekrem Reşit Besteliyen Cemal e vayları yolar için temin edilmiştir. Reşit Dr. Nuri Febmi Göz Hekimi Cağaloğlu Süreyya Bey apart. sant 2-6ya kadar: Telefon 23212 4639 VAPURCULUL. TURK ANONİM ŞİRKETİ ISTANBUL ACENTALIĞI Liman Han, Telefon: 22925. Trabzon yolu Dumlupınar “in Tele, Trabzon ve Rizeye. Dönüşte banlara ilâveten Of, ve Sürmeneye rayamekter. Hilâliahmer Hastabakıcı Hemşireler Istanbul ikinci icra memurluğundan: Bir borçtan dolayi mahcuz olup para” na, Yeminli ehti (1785) bin yediyüz seksen beş hira kıy” met taktir edilen ( buğaz içi lstinyede Kürkçübaşı mahallesinin 56-58 ve cedit 60-62 numaralarla mursk” kam (50) dönüm bir evlek ve (240) mür rabba arşıdan ibaret ve içinde 12 met ro derinliğinde kuyu ve harap ahırı muh” günü sata 14 ten 16 kadar dairemsizde birinci açık artırması icra kılınacaktır. Artırma bedeli kıymeti muhammeneden mezkür hisseye isabet edecek, muhamr men kıymeti yüzde yetmiş beşini buldu” ğu taktirde mezkür gayri menkul, bis” #csi muşterisi uhdesine ihale olunacak” bır. Aksi halde son artıranın taahüdü baki kalmak üzere 2-10-934 tarihine müsadif salı günü saat 14 ten 16 kadar keza dai remizde yapılacak olen ikinci açık artır” masında, dahi artırma bedeli muhammen kıymetin yüzde yetmiş beşini bulmadığı surette, satış 2280 numaralı kanun ah- kâmma tevfikan geri bırakılacaktır. Art” tırmaya iştirâk etmek İsteyenlerin kıy“ maeti muhamenenin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey akçesi veya milli bir bank? nm teminat mektubunu Hamil, bulun” maları lâzımdır. Hakları tapu sicillerle rile sabit olmıyan ipotekli / alacıdılarla diğer alâkadarların, ve irtifak baker sar hiplerinin bu haklarını ve hususiyle faiz ve masarifata dair olan iddialarını ilân tarihinden itibaren yirmi gün, zarfında evrakı müsbiteleri ile birlikte dairemiz0 bildirilmeleri Kâz: Aksi | taktirde | ; i MN ; i tanzifiyeden mütevellit belediye sumü müşteriye nittir, Daha fazla malümat ak mak isteyenlerin 20-8-934 tarihinden iti“ baren dairede açık bulundurulacak ola artırma şartnamesine ve 934-482 numa“ ralı dosyasında, mevcut ve mahalli me7* kurun mosahası evsafı ve swiresini ba- vi vaziyeti taktiri kiymet raporunu gö” Mektebi Müdürlüğünden: Genç kızlarımıza şerefli, emniyetli bi e istikbal hazırlıyan kayit ve kabul muamelesine başlanmıştır. Kabul şertlari : mektebimize talebe 1 — Türkiye Cumhuriyeti tebaasından olmak. Z — Yaşı (18) den aşağı (30) dan yukarı olmamak 3 — Orta tahsili ikmal etmiş olmak 4 — Evli olmamak (evvelce evlenmiş ve ayrılmış isa çocuğu bulunmamak). 5 — Mektebi terkettiği veyahut beş senelik mecburi hizmeti ikmal etmeden ev vel mesleği terkettiği veya çıkarıldığı tek dirde mektep masrafını ödeyeceğine dair noterden musaddak bir kefaletname vermek. 6 — Sıhbeti tam olmak ve boyu (1,52) den aşağı olmamak. (Tıbbi muayen& mektepte yapılacaktır.) Mektebe girmek istiyenlerin 15 eylül Hahmer cemiyetinin mal olup tahsil müddeti iki sene altı aydır” inşe, ilbas ve tedrisatı tamamen Hilâliahmer cemiyeti tarafından gibi aylık cepharçlığı da verilir. 194 tarihne kadar cumadan mandi her gün İstanbulda Aksarayda Haseki caddesinde mektep idaresine müracaatlar! ilân olunur. di durup inerler ve kulağından ya» kalayınca hükümete götürürlerdi. İçine biraz ferah geldi.Koşa koşa eve gitti. Nuri Efendinin hanımı avluya kurumak için tarhane seri- yor ve bir komşu ipliğe bamye di- ziyordu. Hanımına rahat edeceğini söyledi. Kadm Sansarosun karnını söyledi. Fakat Sansaros rahat edemedi. Uyuyamadı. Mubassırın hayali göz lerinin önünden gitmiyordu. Hay. di bugün görmedi. Bunun yarmı, öbürgünü yokmuydu! Mektepler a- çılıncıya kadar ne yapacaktı? Çar- şının ortasmdaki dükkânda durduk ça elbette birgün görülecekti. Nu- ri Efendinin davarı ineği yoktu ki, çobanlık bahanesi ile erkenden dağlara çıksın ve geç gelsin. O gece sabaha kadar sağma 80 luna döndü. Sabah olunca daha bü yük bir korkuya düştü. Dükkâna erden gitmek lâzımdı. Yalandan hastalandı. Hanımına dayaktan belinin çok sancıdığını söyledi. Hanımı biraz rakı kaynat. tı, koca bir bez sıcak rakıya batır- dı üstüne bol karab'ber serpti ve kuşak gibi çocuğun beline sardı. — Sen yat, bir yere gitme. Ben Efendi ağana söylerim . (1548) Nuri Efendi hastalığı haklı buk du, Yarına kadar kalkmasın diy? tenbih etti, : Dükkândan öğle yemeğine geli ce sofada kurulan sofranm başınt çöktü, Sansarosun yattığı e silen aralıktı, D* şarıda konuşulanları işidiyordu. Nuri Efendi bir aralık karısma” — Haberin var mı? dedi. Mubi sr Giller dün buraya gelmişler” — Kadını yine siskamı ? — Çarşaf altından belli olmıy0”* Ama oğlu epi büyümüş. Kendisi” nin aylığı da artmış. Öğle yemeli — buraya çağıracaktım. Özür li yazdı. Bu Sansarosun hayatmda en © mulmaz en unutulmaz bir iztirsP günü oldu. Artık bu kasabada bir dakik? barınmağa imkân yoktu. Bir görü. küp belli olursa işinin bittiği gön; Bu sefer bütün kasabalı hücum derdi. Aldandıklarından doğ?" katmerli bir hınç ile saldırırdı. a

Bu sayıdan diğer sayfalar: