17 Eylül 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

17 Eylül 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Seyahat intibaları: 25 Otomobille Avrupada 9000 kilometro Asfalt yolun kerameti? Münihte en çok göze ne çarpar? — Almanya» dan çıkış - Yeni âlemde seyyahın manası — Avusturya Gümrük memuru ile bir çift söz... Oberammergau'dan sonra Al manyadan çıkmak için takip ettiği- miz yolun istikameti şu idi: Ethol, Garmisch, Partenkirchen, Walche- see gölü, Kochel, Münih, Bershtes- gaden, Salsburg. Bu yol cenubi Al. manyanın en güzel bir 81 dan geçiyor. Büyük bir kısmı çok iyi asfalt olarak yapılmıştır. Geri kalan kısımlar da yapılmaktadır. Bu yol üstünde binlerce işçinin ça- lıştığını gördük. Anladık ki Alman hükümeti bu yola büyük ehemmi- yet veriyor ki buda & yerindedi Çünkü buraları ötedenberi büyük bir seyyah kalabalığı celbediyor. Yeni seyyah şimendiferden ziyade otomobil ile seyyahat ediyor. İyi ve muntazam yol (bulamayınca gelmez. Seyyah celbine ehemmiyet veren nemleketlerin nazarında otomobili seyyah, seyyahların en makbulü- dür. Çünkü ( bu nevi seyyahtr- ki memlekette en çok para bırakır, İtalyanın yaptığı asfalt yollar kar- şısında sırf rekabet edebilmek için Avusturya ve Almanya da yollarını genişletmeğe ve asfaltlamağa baş- lamışlardır. Oberammergau'dan Münih şehrine kadar yollar yapıl- mıştır. Bunun içindir ki bu köyden sabahleyin oldukça geç bir saatte hareket ettiğimiz halde öğleden ev- vel saat on birde Münih'e vardık. Şehre girerken, bir şey nazarı dik- katimizi celbetti: Bütün bayraklar yarıya indirilmişti. İlk tesadüf et- tiğimiz benzin istasyonundan bu- nun sebebini sorduk. Benzinci ce- vap verdi: — Der Hindenburg ist gestorben (Hindenburg öldü). Cumhurreisi o sabah saat dokuzda yani biz yol- da iken ölmüş. Cumhürreisliği va- zifesini kimin üstüne aldığını sor. duk. Benzinci: — Tabii Hitler dedi. Münih Almanyanm ikinci payitah tı telâkki edilebilir.Her halde Bavi- yeralılar böyle düğünmek isterler. Şu muhakkak ki Prusyalılardan as. la hoşlanmazlar. Almanyanın ba- şma gelen ( felâketlerden dolayı Prusyayı mes'ul tutarlar. Baviyera e başmda bulunan Wittelsbach hânedanı uzun zaman, Prusyanın ve Hohenzollern hânedanmm Al man camiası içinde hegemon- ya tesis etmesine mâni ol. mağa çalışmıştı. Fakat mu raffak olamadılar. Hitler 1923 senesinde Münih şehrinde yap- tığı bir darbe ile iktidarı eline geçirmek istemişti. Ancak bu teşeb- büs muvaffak olamadı. Hitler'in bazı arkadaşları öldüler, Kendisi de yakalanarak hapse atıldı. Hâlâ Feldherren halle binasının duvarı üstünde bu darbe sırasında akan kanların lekeleri görülüyor. Bu kan lekelerinin önünde gece gündüz bir meşale yanar ve iki tarafında da iki asker selâm vaziyetinde du- rur. Burası Münih'in en kalabalık bir sokağı olduğundan hergün on binlerce halk bunun önünden ge- ATEŞ Içerden mütemadiyeni Kelimeleri işitilirken bitişik o » dada danseden çiftler hararetlen » miştiler. Necat dansa başlamadan evvel poker gibi salon oyunları öğren- menin de lüzumunu hissetmiş ve kararını kele Bir daha seferki üstadı olarak ortaya çıkacaktı. Bütün a Rumba havaları ikişer üçer defa ( tekrarlandıkça Necat meharetini arttırıyordu. Ken di kendine figürler icat edecek ka- dar hüner göstermeğe başlamışır. Bir aralık ezberlemiş olduğu bir kaç fransızca mısraı Suzana söyle- menin fırsatı geldiğini anladı. Kon tes dö Nöaydan : Şimerik bir iki mısrar Milliyet'in Edebi Romanı: 15 BÖCEKLERİ Yazan: Nezihe MUHİDDİN çiyor, geçerken herkes elini kaldı- rarak Faşist selâmı vermeğe mec- burdur, Münih şehrinin Berline karşı son | mukavemeti Hitler'in iktidarı eline aldıktan sonra yeni idari teşkilâta tabi olmak istememesidir. Berlin. den tayin edilecek valinin Münih'e ayak basar basmaz, tevkif edilece- ği söylenirken bir emrivaki ile Ba- viyera" da diğer Alman hükümet- leri gibi, Berline tâbi olmuşlardır. Bununla beraber o Münih eski, müstakil ve zengin bir memleket payıtahtının bütün hususiyetlerini haizdir. Şehrin ortasında bulunan Wittel-bach hâned-- - ' Hohenzollern saraylarından daha süslüdür. Bu sar... dasını dolaştık. Her hükümdar ge- lip geçtikçe (okendisinebir daire yaptırmış, Hiç biri yaşanacak yer değil. Hele deli kral denilen ikinci Ludwig'in dairesinde iki gün kal- mak insanı çıldırtır. Wittelsbach'- ların taassup derecesine varan din- darlıklarını gösteren bir şey nazarı- dikkatimizi celbeti, Bir tarihte Papa dördüncü Pius Münih'i ziya- ret etmiş ve tabii krala misafi. ol- muş. Papanın ikamet ettiği yaldız- lı daire, bir mabet gibi o zaman- danberi muhafaza (o edimektedir. Baviyeralılar da buraya mukaddes bir yer imiş gibi girerler. Münih'te ziyaret ettiğimiz ente- resan yerlerden biri de yollar mü- zesi idi. Bu müzede tarihin başlan- gıcından şimdiye kadar yol inşaatı- nın bütün tekâmül safhaları göste. rilmektedir. Müzeyi ziyaretten son- ra anladık ki yakım zamanlara ka- dar Romalılar en iyi yol yapıcıları imiş. Romalılar ancak yirminci a- #ır insanları tarafından geride bı- rakılmışlardır. Bu müzede bir de Almanyanm inşasını program ola- rak kabul ettiği otomobil yolların bir haritası.vardı. Almanyayı baş: tan başa katedecek olan bu geniş asfalt yollar yapıldıktan sonra Al. manya otomobil meraklılarınm cenneti olacaktır. Yeni yol progra. mının tatbikine başlandığı zaman Hitler gümüş bir kürek ile toprağı açmıştı. Bu kürek şimdi müzede teşhir ediliyor ve iki tarafında da iki asker selâm © vaziyetinde dur- maktadırlar, Bu yeni Almanyanın yol inşasma ne derece ehemmiyet verdiğini tebarüz ettirmesi itibarile dikkate şayandır. Münih'te iki gün kaldıktan son- ra bir sabah Berchtesgaden'a hare. ket ettik. Burasının & ehemmiyeti eli gıt bu köye çok yakın ir yerde Obersalsberg'te bulunma sındadır, Alman Cumhurreisi, Hü- kümet reisi ve fırka reisinin neden burayı ikametgâh © olarak intihap #ttiğini iyice bilmiyo: B: isi içine girinti yap- tığı görülür, Hitler hem Avustur- z — Kontes dö Nöayı tanır mısır. nız? - diye sordu - e kadın gayet tabil bir tavır. ; — Henüz kendisile | görüşme - dim - diye cevap verince Necat a- fallar gibi oldu. Suzan devam edi. yordu: — Hangi otelde oturuyor. To - katlıyanda mı? Yoksa Perapalas - tamı? Necat: — Şaka mı yapıyorsunuz? Kon- tes dö Nöayın Perapalasta işi ne? , — Daha lüks bir otel olmadığı i- sin rm bee bu madam? — Yüz sene evvel yaşamış müs- teşrik bir şair kadın! X Şimdi afallâmak sırası Suzana gelmişti. Fakat genç kadın aldırış etmedi. — Yüz sene evvelki şair kadın- ların hatırasını havaları rumba Ma nasıl düşünebiliyorsunuz? — dedi — Suzanm kulağına fısıldadıktan | O Necat birden gene kızardı. Suza- (ö dilimizle | Raşit Rıza Raşit Rıza, Kent (1) görmük (2) nden gene ayrıldı... Bilmem bu ka- gınci ayrılış?... İşin bencesi şudur ki: Raşit Rıza başkasının buyruğu altına giremi: yor. Onda öyle bir erdemli (3) tez- cânlılığı var ki, kendisini bir yere bütün bütün bağlayamıyor. Çünkü, bağlandığı gün, benliğini yütürmüş (4) gib oluyor.Onu görmüğe bağ- İıyan ne kazanç isteği, ne de angt (5) düşkünlüğü!. Bütün erdemliler gibi Raşit Riza da buyruk altında yaşamağâ karşı, içten gelen taşkın- lığını saklayamıyor. Baş olmak için yaratılmış Rimse- ler, arkadaşlarını kendileri seçmek isterler, Başkaları tarafından seçil. meği Söylenilenleri yapmağa değil, si lediklerini yaptırmağa alışkındır- lar. Ve bundan (aldıkları, tat, hiç bir tada benzemez. Bu yüzdendir ki, sık sık yer de- ğiştöir, bol kazançlarını bırakıp, daha az verimli, sonu belirsiz işle- re sarılırlar. Raşit Rıza isteseydi, daha yıllar. ca görmüğünde kalır, tıkır tıkır iş- | diyen aylığını, cebine atıp, böyle yerinden tedirgin (6) olmazdı. O- nu, bu yola götüren, kendi benliği- ne olan inanıdır. Dün Raşit Rızaya; birisi sordu: —- İki yüz lira aylık az mı geli- yordu ki çekildin? İ © Raşit Riza güldü: — Az değil, çok geliyordu. Onun için çekildim! Bu bir tek sözde, bütün erdemli- lerin temiz başı boşluğu, saklı de- ğü midir? M. SALAHADDİN (1) Kent — şehir, (2) görmük — &- yatro, (3) erdemli — sanatkâr, (4) yü | türmek — kaybetmek, (5) angı — şöl ret, (6) tedirgin — rahatsı —— — — yalıdır. Hem de Avusturya ile Al- manya arasında bir vahdet temini- ne çalışıyor. Kim bilir belki de bu münasebetleri tebarüz ettirmek i- çin oralarda ikamet ediyor. Almanyadan çıkmazdan evvel geceyi Berchtesgaden'a çok yakın Königsee denilen çok güzel bir göl kenarında geçirdik. Bu göl, büyük bir dağın yarılmasından husule gö- len boşluk içindeki suya benziyör- du. Gölün iki sahili dimdik dağ ve bu dağ üstünden de şelâleler göle akıyordu. MİLLiYEi rAZARıcol i/ EYLUL 1Y54 Bugünkü program ISTANBUL, Belma hanımlam.) leri. 21,30 Bedri» caz ve tango or 3: Som haberler. 23,13; 20,30. İapunun plâkları.) musikisi. 658 Kir. 22: Rus şarkıları (Sİ Müsahzine, Zö Oda LANGENBERG, 456 m. B. Musahabe. 21,10: Plâk. 21,45; İsa nakil, 2245: Musahaba, 23: Var yare. MİLANA, TORINO, TRİYSTE, FLORANSA Zi: Musahabe. — Plâk. 21,45 Campari pro- #rami, 2245: Musuhaba, 73: Keman konseri 21,15. Wartbun yal, 22: Kurışık beşri bal ikisi Khz. MÜHLEKER (Stvtgrat) 523 m. 0. Köylü 2 M 10: Milli neşriyat. dan 205 Hinberler. 23,46 Ruhi akşam mu: kestra, br. KONIGSBERG 291 m konseri, 20,30 Tarihi bahisler, "den: Milli neşriyat, parpa konseri, 2220 nakil, 2330 gece mu. 905 Khz. HAMBURG 332 mir 20 Mülk dansları, 21 Haberler, 21,16 Mülkü maşriyat, 22 Sentonik konser, 23 barlar, 2340 Mustkili propram arası, 24 Min. tekap konser, 592 Khz. VIYANA 507 mi 2028 Bando muzika, 21,18 Sonradan bildi” Obersaisi 'de Hitler'in kö künü Me Köşke siye İ lun başmda askerler | vardı ve bu hususi yoldan yabancıların geçme- sine müsaade edilmiyordu. Bunun için Hitler'in köşkü yerine köşkü saklayan ormanın ağaçlarını sey- retmekle iktifa ettik. Estesi gün sabahleyin Avustur- ya hududuna varmak bir saatlik bir işten ibaretti. Almanyadan çıkışı. mız, Almanyaya girişimizden ko- lay oldu. Hiç bir suale muhatap ol madan çıktık ve Avusturya gümrü- ğüne geldik. Burada şişman ve şen bir Avusturya memuru bizi karşı- ladı, Bir taraftan resmi muameleyi Yapıyor bir taraftan da Avusturya- nın müşkül vaziyetinden bahsedi- yordu. iyük idik küçük olduk. Zen- gin idik fakir olduk diyordu. Sonra sordu: — Fakat siz Constantinople is- mini neden değiştirdiniz de İstan- rilecek, 21,30 Emmerich K. 21,18 Milli neşriyat, Z2 Rus N Yeniköy sulh hökümüğasız Behram Beyin Boyacıköy üçürcü sokakta 12 No, da Lismahos Vafiya- di aleyhine ikame eylediği izale, şü yu davasında mumaileyhi gühının meçhuliyeti hasebile ilânen | tebligat ifasma karar devamı muhakeme verilmiş ve 11.10.5934 saat 1 © talik kılmmış olduğundan yevm ve vakti mezkörda bulunmadığı tak- dirde davası gıyaben görüleceği ilân olunur. (2609) ——— bul yaptınız? — Uzundu da kısaltmak için de- dim. Avusturya memuru hak verdi. — Sahi dedi, bak nasıl İstanbul kelimesini çabucak yazdım. PERŞEMBE GÜNÜ matinelerden itibaren EDEMEME Istanbul beşinci icra memurluğun- li üç ehli ve- kuf tarafından iki ra kiymet takdir edilen (İstanbulda Unkapanında Yavüzer Sinan mahal - lesinde Ayazma o caddesinde Otluk sokağında cski 2-2 mükerrer ve 4 - 568 ve yeni 208-4-6-2 No. rakkam vealtında dükkân ve kahve- fevkinde taraçayi müştemil nim kâr- gir gayri o menkulün açık arttırma suretile paraya çevrilmesine karar ve- rilmiş ve 12-10-934 tarihinde şartna- i muhammenin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey akçesi almır. Arttırma 22-10.934 tarihine müsadif pazartesi (o günü saat on dörtten on altıya kadar İstanbulda beşinci icra memurluğunda yapılacaktır. Bedeli muhammenin yüzde ( yetmiş beşini bulduğu takdirde kati ihale icra olu- nur, Aksi halde en son arttıranm ta- | ahhüdü baki kalmak üzere arttırma on beş gün daha temdit olunarak 6- 11-934 tarihine müsadif salı günü sa- at on dörtten on allıya kadar ikin- ci arttırma icra (o olunur. İcra iflâs kanununun 126 inci maddesine tev - lan alacaklıların ve sai rm gayri menkul üzerindeki hakları" nı hususile faiz ve ma lan iddialarını tairbi ren yirmi gün içinde icra dairesine bildirmeleri aksi takdirde hakları ta- pu sicilinde müseccel olmıyan alacak- lıların arttırma bedelinin paylaşma- sından hariç kalacakları ve daha faz- ia malümat almak istiyenlerin daire- mizin 933 - 202 No. lu dosyasına mü- racaat eylemeleri ilân olunur. (2608) Hariciye memurlarından merhum Celâl Beyin keremi ve avukat Bahri Ce- lâl, Sırrı Celâl ve Doktor Fahri Celil ve Fener Bahçe spor klübü ikinci reisi Hayri Celâl ve Kadri Celâl beylerin valdeleri dün vefat etmiştir. Cenazesi bu gün saat 11 de Kadıköy, Moda5 br yık sokağında kâin 3 numaralı hanele rinden kaldırılacaktır. mmummmma Beşiktaş DiKİŞ YURDU Hanımler biçki mektebidir. Sergisi seprlakr silin de- rünüz, Gayrimüslimler de alınır karacağımdan eskisinin tur, hükmü yok- Ali Dr. A. KUTEL Karaköy Topçular caddesi No.3$ 6076 nım halkı vardı. Asi bir getcin ağzında yüz sene evvelki bayat şi- irlerin işi neydi?. Fakat içinde bir dert vardı. İlk gördüğü gün Suzan arkadaşının kulağına “Bodler,, di- ye fısıldamıştı. mârakmın dü- — “Bodler'i de okumaz mısınız? — Bodlerde muhakkak Kontesin daları hiç vinil dü kr Arif Bey seslendi: — Suzan dans yetişir. Necat beyi masa başına getir de nöbetini savsın, Dans ta bitmişti. Suzan genç a- dama sevimli sevimli gülerek; — İsterseniz — dedi — ikimiz gin bir parti oynıyalım? —— Benim tarafımdan siz oynar sanız kabul ederim.. izi, nınızda . Ra — O halde kârma zararma tak oluruz. — — Kâr sizin Zarar da akim me sigeie Suzan gülerek köhne darbı me- seli fransızca olarak tekrarladı; ye per dan Löjö, gany dan Necat bütün kalbile: cevap ve rirken Selim içeri gi-di. ya m â Suzan ma» — Ben Necat beyin taliine o. nayacağım — diye ilân etti Oyun bir saat devam etti.Netice- de yirmi beş lira bir ziyanla masa- dan ayrıldı.. Bu sefer Arif beyin porsuk, mor dudaklarından ayni darbı mesel türkçe olarak döküldü. Necata tu- haf bir gözle bakarak: Oyunda gaybeden aşkta ka- zanır... Siz hangisini tercih eder- siniz? Necatın yüzü penbeleşir gibi ol- du. Gözleri Suzanı aradı. Genç ve güzel kadın ne ( cazip bir gülüşle bakıyordu. Arif Bey Necatın tarafından ce- vap verdi : — Hiç şüphesiz aşkta değil mi? Yirmi beş yaşında iken ben de böy- le söylerdim. Saat dokuza yaklaşmıştı. Davet- liler birer birer gitmeğe başladılar, Selim Necata yaklaşarak: — Sen daha kalacak mısın? — diye sordu — — Vakit gecikti beraber çıkarız, Iki arkadaş ev sahiplerine veda edip çıkarlarken Arif Bey bilhassa Necata fazla iltifat gösterdi. Onu akşam yemeklerine davet etti ve gençler kapıdan çıktıktan sonra Suzanın yanaklarını birer fiske ile okşadı. Şiş gözlerini kırpıştıra kır- »rtrra — bravo kücüğüm — dedi — mükemmel bir keklik avlamış- sın. Necla: — Necat bey pek hoşunuza git- ti galiba? — diye sordu — Güzel delikanlı.. Cüzdanı da dolguna benzer.. Aferin Suzana!, Bir taşla iki kuş vurmuş!.. Apartmandan ayrılır ayrılmaz an Necatın koluna girerek sor iyandasın? — Ehemmiyetli bir şey değil.. — Ehemmiyetli, ehemmiyetsiz ben sana ne kadar yutulduğunu 80 ruyorum. — Yirmi beş lira... — Bir saatlik oyun için fena pa- ra değil.. Fakat çocuğum sana bun- dan sonrası için dikkat tavsiye e- derim... Necat irkildi: — Ne demek istiyorsun sanki? — Şunu demek istiyorum ki Arif Beylere gittiğin zaman biraz daha uyanık davran... — Bir tehlikeden bahseder gibi konuşuyorsun... — Tehlike bir değil bir çok teh- likeler var! — Rica ederim muamma gibi konuşma... Maksadını açıkça izah et.. Ben çocuk değilim... Mevhum umacılardan korkmam... haneyi ve fevkinde odaları ve gene | i P E K eli kaşlıyor İLK PROGRAM SAYGUN GÜZELİ Oynıyanlar CLARK GABLE-JEANNE HARLOV Ateşin memi-ketlerde geçen ateşin bir a-k ve hayat KAHVE ve LOKANTASI Mösyö POURİTZ idaresinde 20 Eylül de açılacaktır. Orkestra - Caz-Siberya Kazakları dan İ Bir borcun temini için mahcuz 6- sekiz yüz li- | larla mu. | nem ısı yeni sinema Pek yakında Vahşet diyarında kurulan bir medeniyet âlemi: GARBA HÜCUM İRENE DUNNE - RICHARD DİX 2.000.000 dolar masrafla vücud” gelen bir harikas... (2628) Musemiuci vir üâlue Ve kelepif Bir otomobil aranıyo! Taliplerin “S.Ö, rumuzile tanbul 176 posta kutusuadresi” ne yazmaları. (2620) Dr. İHSAN SAMİ Tifo ve Paratifo Aşısı Tito ve Paratifo hastalıklarına tutulme” mak için tesiri çok kati maafiyeti emin bir aşıdır. her eczane ve İlcza d polarında bulunur. gaya 1 562 laik iyki sz İİ ii Devredilecek İhtira Berat! “ Bağlanmış maden çenberler ve bWf” | lara mahsus makina,, hakkımdaki iht? için İktisat Vekâleti Sanai Umum dürlüğünden istihral edilmiş olan Ağustos 1930 tarih ve 1383 numarali | tira beratının ihtiva ettiği hukukun b“ | kere başkasına devir veyahut icara “5” rilmesi teklif edilmekte olmakla bu b susta fazla 'aalümat © edinmek isteyi” | zevatın İstanbul'da, Bahçekapu'da T#€ | hanında 43-48 numaralarla mürakkaf | idarehaneye müracaat eylemeleri ilâ” | olunur. (2465) i 6012 | alma a iDevredilecek İhtira İlân imaline mahsus usul,, haldamdalsi ibtir” için İktisat Vekâleti Sanal Umum. dürlüğünden istihsal edilmiz olan 19 Te rinsani 1932 terih ve 1493 numaralı İ9" Vira beratının ihtiva ettiği hukukun. P* kere başkasına devir veyahut icara rilmesi teklif edilmekte olmakla bu b* susta fazla malümat edinmek isteyen 7” vatın İstanbul'da, o Bahçekapu'da 79İ hanımda 43.48 numaralarla mürakkam | lunur. (2466) j Asrın umdesi “MİLLİYET” Gr ABONE ÜCRETLERİ * Türkiye işin Hariç iti" Eğ emi .i— 5— 7 M— 28 Gzlen evrak geri verilmez. — Müdek Seçen nüshalar 10 Gazete. 3 arlığı ss, 2 #5 pa kuruştur — matbaaya ait işler için müdiriyete müre enat edilir. Gametamin nlar sicil tini kabul etmez. — Dur acele etme... Böyle Ö” çabakskanki Ağlama Arif yin köğıtlara temas eden elleri gok hünerliir diyorlar. Birif€i tehlike... Ki Orada bulunan genç han kahkahaları, oldu mu ikinci *© ke?.. daha sayayım mı?.. koli” Necat hiddetle arkadaşının | nu sarstı: g — Sen —dedi — bayağ! razkârlık yapıyorsun! Konf. ğun, evlerine girip çıktığın terbili İi insanlara karşı mütecaviZ VE i san kullanıyorsun,, Ben de hürmet tavsiye ederim! 0 Selim ciddiyetle ari lunu tuttu; — Zavallı Necat — dedi meğerse benim bildiğimden ha toymuşsun. Kime karşı tavsiye ediyorsun? 8 — Arif Bey ve ailesine karf" Selim bir kahkaha çınlatti? — Yavrum insan böylelerini". ,. rasına hürmet etmek için de gire | demi > de Ben tana A bele ge lir | yediğin! — — Bitmedi — rum. İpeyce de miras liyorum.,

Bu sayıdan diğer sayfalar: