18 Eylül 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

18 Eylül 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beyaz kürklerin temizlenmesi Geçen sene £ Hermine'den bir manto almıştım. İlkbaharda sandı- ön koydum kapattım. Geçen gün gideyim bir bakayım dedim... O ca nım beyaz kürkümün (halini bir görmeli idiniz efendim. Hep ağla- maklı oldum... Sapsarı olmuş, Kışın salonlarda cigaranın zifirini hep i- P çihe çekmiş, beş ay da kapalı kalın. ca kirli bir renk bağlamış. Götürüp Bari kürkçüye temizleteyim dedim. Tam evden çıkarken arkadaşım i... Zeynebi tanır mısı- ? şey yoktur. Bece- rikli mi beceriklidir. Kürkümün ha lini ona da anlattım, kürkçüye be- £ nimle beraber gelmesini söyledim de başladı gülmeğ “A karde- şim, dedim, ne gülüyorsun? Bunda lünecek ne var?,, “Senin haline gülüyorum, dedi. Hiçbu kürk kürkçüye gider mi?.: Senin paran © mı çok? Dur bak, ben sana onu beş # dakikada temizleyim... Biraz a - monyakla benzin aldı, karıştırdı. Pamuğu içine batırıp kürkü güzel ce bir sildi... Şaşmaz mısınız? Kür- küm gene bembeyaz, hattâ eskisin den daha parlak beyaz oldu... e ya... Şu Zeynep marifet. idir... Tıkalı muslukların açı'ması Ah efendim, başımıza ne işler a- çıldı ne işler... Benim tuvalet odam- daki lavabonun musluğu tıkanmış. Bütün' borular da duvarın içinden geçiyro.. Ne teller sokmadım, ne « ler yapmadım... Bir türlü açama - dım... Bir şey değil, musluğu aça- yım derken bir de üstelik boruları deleceğim... Tekmil duvarı yıktır - maktan başka çare yok..: Az iş mi- dir bu efendim... Üzüntüsü bir tür- lü... Gidecek para bir türlü, Bir du- var az masrafla mı yıkılır da sonra tekrar yenibaştan örülür?... Ben bu işi size beş kuruşla kapa- tarım... Bir tutam karbonatla... Karbonatı tıkalı musluğun içine atarsınız, üzerine de kaynar kay - nar suyu dökersiniz. Musluk açıldı gitti... Şişeleri temizlemenin çaresi Siz benim düğünümde gelen he- diyeleri bir görmeli idiniz: Nele. de neler... Hele oo lavantalar... Renk, renk; çeşit, çeşit. . Ya hele şişeleri... Kızım sen daha öyle şişe- ler hiç görmemişsindir. (Bak şu konsolun üstünde duranlara... Na- sıl, güzel değil mi? Şunu rahmetli beyin hemşirezadesi bana Frenke- linden hediye getirmişti. İçinde la- yantası kalmadı ama, sen şişeye bak... Nasıl, sen bile beğendin de- gil mi?.. Düğünümden beri bunla- rı böylece saklarım... Geçen gün komşunun gelini doğurdu ya... Göz aydına gittim... Aynalı konsolun üs tü lavanta şişeleri ile dolu idi. Boş- larr da vardı. Görme kızım... İçleri sararmış... Adeta yosun bağlamış... Bari temizleyemiyorlar öyle gözö- nünde tutmasalar... Aha kadınlık... Hem onları temizleyemeyecek ne var... Benim canım yok mu? Bak otuz yıldır hâlâ şişelerim pırıl pi rıl... Arada sırada şişenin içine ya- rıya kadar sirke doldururum, biraz da tuz atarım, iyice çalkalarım. İş- te böyle ayna gibi olur... Ama de- dim ya... Kadınlık... Ütü yanıgı nasıl açılır Eyvah... gördünüz mü (Pervin kalfanın başma gelenleri... Ütüyü çük beyefendinin mintanının üs- tünde unutmuş, gıcır gıcır beyaz ipekli mintan kavrulmamış mı?.. Sapsarı ütünün resmi çıkmış... Ne yapsın şimdi zavallı Pervin kalfa... üçük beyefendiye ne cevap vere- cek?,. Aman, evin içinde hiç kimse duymadan koş kalfa... Bahçeden biraz killi toprak bul; eğer kalfa, evinizin bahçesi yoksa doğru nal- bura koş. 40 gr. alıver. 10 gr. Ka- dar sabunu rendele, iki sovanı da ez, döv, suyunu al... Evde yarım lit re kadar sirke var mi? Hepsini bu sirkenin içine at iyice kaynat...Kav rulmuş yerin üzerine bu mahlülden sür, biraz dursun. Sonra bol su ile yıka... Sonra mintana bir bak... bile şaşıracaksın. Lekeden iz bile kalmamış... Ne sihirdir ne kera - met! İş bilmek marifet! Balo elbiseleri | — Gece elbitelerinde ön kısım vardır. Yani etek “GÖ dusımda gergin durmaktadır. Buna mukabil © pliler vardır; Elbiselerin arka kısmı çok lidir. Bu etekliğe lâzum gelen genişliği te- etmekte ve vücudü daha narin daha ince | Böstermektedir. Hülâsa olarak denilebilir ki, | tek çok sadedir. Fakat buna mukabil elbiselerin © ÜN hismında fazla süs vardır. Bilhassa bu süsler | Hüyük düğümler şeklinde tezahür etmektedir. Göğüs kısmı fazla kapalıdır. Hattâ boğazın üst | kamına kadar çıkmaktadır. Buna mukabil elbi- | öelerin arkası çok açiktir. Ve bu açık ekseriya Ale hadar dayanmaktadır. Moda haykırıyor: © Ö'örüü..öl Ö'örüüğ! et Küçük Hanımlar Ha- | rımefendiler bu sene i horoz tüyü bütün İtoda sahasını istilâ ediyor ğ , Maymun ve Tilki. hanrmefendi size bir çocuk masalı anlata- Ek deği İn maymun ve tilki bu sene bizi giy- ya ğe ve süslemeğe memur ettiğimiz hayvanlardır. İğ &ye kadar her hayvan sırasını savar gibi oldu şim | Muna horozla maymuna ve tekrar tilkiye geldi. İrt, desenize, bizim evdeki kuyruksuz horozu kes- niz zaman tüyleri ziyan olmıyacak. Hele kanatlar İN ti tüyleri görmeyin! Her birinin boyu elim ka- pi bana güzel bir kürklü manto çıktı demek- 'anılıyorsunuz.. Mantolarımızın nız horoz tüyünün bizim evdeki kuyruksuz tüyleri ile alâkası yok. Bu tüyler... Başka tüy, yumuşacık olacak tıpkı kuş tüyü gibil, Sonra eri koyu, meselâ siyah, lâcivert koyu mavi, gibi n olacak.. Velhasıl üzerinde işlenmiş, çalı- boyanmış horoz tüyü olacak. Bu tüylerden ge- lerinin üzerine alınan kaplar yapılacak, Bo- * €poletler, yakalar yapılacak.. Horoz tüyünden çok yumuşak ve çok hafif olduğundan diğre den yapılacak kaplardan daha ziyade kullanı. e il ümit edilmektedir. Epoletler ve yakalarda ha- rüzgârla dalgalanacaklarından çok canlı ve dururlar, Allrozun kanadındaki sert tüylere gelince, bunlar- rkaların ve berelerin üzerine konacaktır. un derisinden de kapüşonlar, kollar, yakalar, Yapılmaktadır. Ve ekseriya maymun kürkü olara değil bu sene çok moda olan kürklü elbise- konmaktadır. il .“i derisi zaten ötedenberi moda idi ve Boa şek- vw Sok kullanılmakta idi. Hanımlar, bu hayvanı çok İp. er, ş Bu seneki kürklü mantolardan modeller İşte size bu seneki kürklü tolard: ü i) Set, ü öatalarinin ibdlalarıdır. Bir Yosma bir Mn veriyoruz. Bu modeller Parisin en yüksek moda ma- astaragan da çok modadır. Astaragan bir pelerinle belden aşağısına konulmuş yine astaragan bir garni- e AMAR adin Gece elbiseleri Yaz mevsimi artık tamamile geçti. Sonbahar geldi. Havalar soğumağa başladı. Havaların #0 ğumasile beraber balo mevsimi de geldi demek- tir, Fikirleri: zincirleme takip edelim: Balo mevsimi geldi demek te balo elbiseleri, gece elbi- seleri zamanı geldi demektir. Bu sene acaba mo- da nereye doğru gidiyor. Size yukarıdaki iki re- simle bu kış modasının iki karakteristik nümu- nesini veriyoruz. Moda bu nümuneler üzerinde ki muhtelif temevvüçlerden ufak tefek değişik- liklerden ibarettir, Ona göre balo elbiselerinizi yaptırabilirsi; iseleri ile, gündüz elbi- seleri arasında sıkı bir rabıta vardır. Haydin Hanımlar! Avlanmağa çıkalım! ale Evvelâ avda ne giyeceğimizi tespi' ede im Av mevsimi başladı. Sporun her sahasmda bircok muvaffakiyetler elde eden hanımlar av gibi çok ma haret istiyen bir sporda da kendilerini göstermeğe baş- ladılar. Bu sene bilhassa Avrupada hanımlar arasın- da av merakı pek fazladır. Bu rağbet avı âdeta moda haline'sokmuştur. En büyük salonlarda, gece eğlenti- lerinde bile hanımların mükâleme mevzuu hep-avdır. Avın moda olması bu seneki elbise modasında bü- yük tesirler yapmış, çok zamandır görülmemeğe baş- İanan kostüm tayyorlar tekrar çoğalmağa başlamıştır. Tabii şehirlerde giyilen kostüm tâyyorların avda giyi- lenlerle hiç münasebeti yoktur. Fakat ne de olsa © nun da ismi nihayet tayyordur. Av elbiseleri kadife- den ceket, daimden, süetten, şamua (chamois) dan yelek, etekliğe benziyen fakat eteklik olmayan ve ö- “ax selen hendekleri, derelri aşabilmeğe elverişli bol bir eteklik diz kapaklarına kadar inmekte; ba- « w. öruçuta kalan kısmına dolak sarılmakta yahut uzun çizmeler giyilmektedir. Daha hafif bir şekilde giyinmek istiyenler ya eteklik yerine golf pantalona benziyen bir pantalon, kısa ökçeli ayakkabıler yahut ta külot pantalonla çizme ve deriden ceket giymekte- dirler, Deriden ceket eylül ayı için ve yürüyüş esna- sında biraz ağır geldiğinden, tıpkı izcilerin giydiği gibi kalın kumaştan ve o şekilde yapılmış bir mintan ve bir ceket giyenler de vardır. Ava giderlerken şehir tayyorlarından pek az farkı olan elbiseler giyenler de yok değildir. Bunların etek. likleri kısa pijama etekliklerine benzemektedir. Pa- çaları çok bol olduğundan uzaktan tıpkı etekliğe ben- zer. Bir de gerek cekette gerek eteklikte birçok ve bü- yük büyük cepler vardır ve düğmeleri madenden ya- hutta deridendir. Av elbiselerinin rengi kırlarda çok görünen renklerden intihap edilmektedir. Meselâ ye- şil, kahve rengi, bej, bakir rengi gibi renkler Şarpmamalı nx Pal malı ve avı ürkütmemelidir.. uzak- j

Bu sayıdan diğer sayfalar: