1 Ekim 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

1 Ekim 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MILLIYET PAZARTESİ 1 Güzel yazı müsabakarmız Bir haftalık dahili ve harici vakayii takip ediniz en şayanı dikkat bulduğunuz hadise hakkında bir yazı yazıp bize gönderiniz. En güzel yazılmış makalenin sahibine: S lira İkinci gelen makalenin sahibine: 2,5 lira Hakkı telif verilecektir. Bu musabakaya yalnız liseler, yüksek mektep talebeleri edebilirler. Yazıların gazete yazısıyla azami (75 ve asgari 30 satır olması, kâğıdın bir tarafına yazılmış bulunması lâzımdır. Bu yazılar cuma günü akşamına kadar elimize geçecek tarzda postaya verilmelidir. Geçen müsabakayı kazananlar Güzel yazı müsabakamızda birinciliği “Öz dilde birlik ylırda güneş- serlevhalı yazı ile Haydarpaşa Lisesi talebesinden 1505 Kırmacı oğlu Nebahattin Bey, ikinciliği “Dil Bayramı, serlevhalı yazı ile Üni- versite Edebiyat Fakültesinden Faik Şükrü Bey kazanmıştır. Kendile- rinin hüviyet varakalarile birlikte idaremize müracaat ederek mükâ - fatlarını almalarını rica ederiz. Öz dilde birlik yurda güneştir Ne mutlu bize gene en bi Bümün sonsuz sevinçleri içindeyiz. U- zun yıllardanberi bize benliğimizi umut- turmağa çalışan yabancı dillerin boyun- 'duruğundan kurtulup kendi öz ve temiz dilimize kavuşuyoruz... Bütün yurttaşlar rami katlularım. Yurtta güneşin birlik olduğunu düşünür sek “Oz düde birlik yurda güneştir, sö- zünün,, ne demek olduğunu kolaylıkla kavrayabiliriz, Bunu bilmek her Türkün öz borcudur. Borcu diyorum: evet öyle bir borç ki bütün borçların üstünde, bütün borçlar- dan sevimli, verimli bir borçaur. Bu bir kültür borcu, bu bir Türk borcudur. Ben» Yl eaiyin bir kütle yerde sürünmez! diğer ın şartlarla birlikte öz dili konuşmakla mümkündür. Bunu he- Pimiz bilmeliyiz... Çekinmeden © söylüyorum; Kendi ö- Zünden uzak yaşayan bir kütle bu ci- hettem yarım sayılır. Öz dilimiz bizim özümüzdür. Onu bileceğiz, onunla yaşa” yacağız. Bizi öz dilimizden başka hiç bir dil yaşatmaz. Bize öz dilimizden başka biç bir dil yetmez. Hiç bir dil Türkün ©yi görüşlerini, derin düşünüşlerini doğ- ru, buluşlarmı anlatmağa yetmez. Tür- âyük bir dö- | kün semalar kadar yüksek ve derin son- suz ufuklar kadar engin, Çağlayanlar kadar coşkun, olan © ruhuna öz dilinden başka hiç bir dil tercüman olamaz. Hiç bir dil Türkün umut dolu yurduna öz dili kadar varlık vermez. Yurt demek dil de- mektir. Yurdumuzda, dilimizde varlık doludur. Uzun yıllardanberi biribirinden ayrı kalmış bu iki varlığı | birleştirmek her Türkün öz borcudur. Varlıktan, var- lık doğar, bunu bilelim, bu iki varlığı bir- leştirelim. Yeni doğacak varlığın irişil- mez, sonsuz saflığında, doyum olmaz ku- cağında yaşayalım. Ey Türk erkeği! Ey Türk kadını! Ey Türk çocuğu bunu bilir, Bunu yaparsan ne mutlu sana. Şunu bil ki o zaman yük- selen sesin alçalmayacak, bütün dünya seni alkışlayacaktır. Ey Türk dünyasının temiz semaların. da uçan, dolaşan kartal! Ey sönsüz bir yoklukta sonsuz bir varlığın mucidi! Ey kuvvet ve kudrel memba Ey tabiatin eşil Ey Türkün güneşi! bu günleri bize siz gösterdiniz. Var olun. Yoldaşların varolsunlar. Va- rolalım, Haydarpaşa sesi 5 inci sınıf 1505 Kır. macı oğlu Nebahattin Dil bayramı 26 Eylül: Oz dilimizin kuruluş bayra- sm... İki yıllık çetin ve zorlu bir yürü- rün bol verimini kutluladık bugünde-. e nike gü münde saklı, bir ucu gelecek yüz yıllara ayak basacak olan (diller anası) öz dili- izin bayramını sevinç ve övünçle kut- Di eş ünlü akışı (Büyük Türk de bir yüzü, canlı bir ö işimi ) min Yeni Yüce sesten Türk yazısı doğdu. Bir ülkü- Dün sevdası çok gönüllerde birden dirimi o kadar sürekli, verimi © in kolay bir yazı ve kendi öz erekti. Yuzıdan öz dile geçildi. 1ş- te Türkü kurtaran, ona ak gün gösteren ve onu (büyük yarın) a ulaştırscak olan büyülü güç budur: Önderin sezişi. Yur dun, budunun yapı, aydınlık ve soysal” o bu akışı da bu Burada ikâ yıllık derli toplu, tutumlu ve sıtmalı bir çalış- manın yemişleri önümüze dokülüyor. Sa- Vaş kazanılmıştı. Dilimizden yaban dam- gasını ve izini silmek, öz dil yapısını ilik temiz temelleri üzerinde kurmak: gerçek- bari bir şavaştı bu... Savaş kazanıldı, hem lik değerleri vardır. Topluluk değerleri: 1 — Önder buyurmuştur. 2 — Oz kay- nak halktır ve aydınbaş (münevver) köy- lünün ayağına kadar gidip bu kaynaktan güç dermiştir. Böylelikle dava elbirliği ile başarılmıştar. 3 — İlk uyanış çağımız- daki temel damgaları burada da vardır: dirlik için davranmış, kendimizi buluş, Mig öz kaynakları değerseyip ay- | ın bir geleceğe doğ lanaş. Bilimlik Bayim lilik)in bütün kollarına dayanılmış, bütün kural- şğna ayak uydurmuştur. 2 — Derleme sieme ve yayma yollarında bilim ağırlığı #izetilmiş ve tez yapma kaygusu bilim — dei Şiğnememiştir... / türkçe yazmak, öz türkçe | düşür Me edilir. Bunun için bir yaban alıp buna karsılık aranmak doğru o- lamaz. Türkçenin düşünce yapısında da bir kendine göreliği özle bitmez, dil yapısın: üretme kâfallarına göre ö işidilmemiş te olsa - kullanılmalıdır. Çün kü sözlerin uyu (mânü)çok kullanılmakla kökleşir. Universite Edebiyat fakültesi Faik Türkiye Yugoslavya Dostluğu (Başı Hinci sahifede) arasında mevcut dostluğu takviye mak- ığı görü; ruz, Aramızdaki dostluk çak kuvveti. dir. Zira bu dostluk kahramanlar ara” #mda kurulmuştur. Yugoslavyanın — bânisi olan kral | Alexandre ve Türkiyenin bânisi Gazi Mustafa Kemal Hazretleri (milletle - rini emin adımlarla sevk ve idare edi- yorlar. Bizim için bu büyük şefleri sa- dakatle takip etmek lâzmmdır., Kâzım Pş. yı ziyaret ISTANBUL, 30 (A.A.) O — Türk meslektaşlarile temas etmek ve iki yü- ce Balkan devletini biribirine | bağla yan dostça bağları © sağlamlaştırmak maksadile sureti mahsusada, ve reisle- rile birlikte İstanbula gelmiş olan Yu- goslav âyan ve mebusan meclisleri ma rahbas heyetleri, Yugoslav millet ve parlâmentosunun Türk milleti ve onun ula önderi Gazi Mustafa Kemal Haz- | | cesi tertip edilecektir. Belediye azalığı © Seçimi bugün (Başı 1 inci sahifede) yedek aza ayrılmış değildir. Bu tefri- ki halk bizzat yapacaktır. İstedi namzede reyini verecek, istemediğine reyini vermiyecek, yedekte bırakacak tr. Cümhuriyet Halk fırkasınn bü - tün namzetleri ayni kuvvette şahsiyet lerdir. Bütün yurttaşların reylerini, seve seve Cumhuriyet Halk Fırkası namzetlerine verecekleri şüphesizdir. Herkesin intihapta, hem hakkı hem vazifesi olan, reyini kullanması lâzım dır. Halka ber türlü kolaylık gösteri- lecektir. Rey sandığı halkın ayağma götürülmektedir. Sandıklar, kazı dahilinde, her gün bir başka mahal. lede bulunacak, yurttaşlar reylerini kolaylıkla kullanabileceklerdir. İstan- bulda, rey atmak salâhiyetini haiz bütün hemşerilerin intihabata iştirak ederek medeni | tekâmüllerini bir ke- iz ü eli münasebetile, radyoda bir intihap Saat on buçukta Nakiye hanrm yurttaşlara va- sifelerini hatırlatan bir hitabe söyle- yecektir. Bu hitabeden sonra, şehir b tarafından musiki parçaları çalınacaktır. İffet Halim Hanım da intihap için yazdığı bir şirini okuya - caktır. Galip Bahtiyar Bey de bir hi- tabe irat edecektir. İntihabat Teşrini- evvelin 12 inci günü akşamı saat 21 © kadar devam edecektir. İntihap gün- lerinin devamı müddetince, şehrin her tarafında, bilhassa sandık başla rmda tezahürat yapılacaktır. Mektep lerde bu tezahürata iştirik edecekler, ayrıca, muallimleri ye, intihap etrafında konferanslar ve- rilecektir, Bu sabah Üniversite konfe- rans salonunda Hukuk fakültesi pro- fesörlerinden Ali Fuat Bey de “Teşki- lâtı esasiye bakımından intihap” mev zulu bir açış dersi verecektir. Dün sandıklar kaldırıldı Dün intihap sandıkları belediye şu belerinden kaldırılarak büyük alay yapılmı intihap encümenle- rine teslim edilmiştir. Eminönü, Fa - tih ve Beyoğlunda yapılan sandık a- layları bilhassa kalabalık olmuştur. Beyoğlunda sabah saat onda, kayma. kamlık önünde toplanılmı Şehir bandosu da toplantıya işti etmistir. Burada Hakkı Bey isminde bir zat bir hitabe okumuş, bundan sonra, sandık söslü otemobile konarak İstiklâl cad- desi yolu ile alay Taksime gitmiştir. Tevfik Rüştü Beyin Beyanatı (Başı 1 inci sahifede) rin haktanır bir mukabolesidir. Bu intihap, ayni zamanda, büyük şeflerinin anlayışlı ve uzun görüşlü i - dare ve irşatları altında Türkiyeye dış politikada ifası mukadder vazifenin tabii bir neticesidir. Bu sayededir ki, her seyahatimde beynelmilel siyaset âleminde, Mustafa Kemal Türkiyesi « nin mevki ve kıymetinin daima daha fazla arttığını muhtelif vesilelerle mü şahede ediyoruz. Bu hakikati son inti hap münasebetiyle tekrar görmekle müftehir olduk. Bilhassa, bizimle müş- terek hareket eden, bizim imtihabemız için çalışan dostlarımızın kıymetli yar dımlarını zikretmek lâzendır. Biliyorsunuz ki, İran devleti nam- zetliğimi koymuşken, bizim mamzetli - ğimiz üzerine bu teşebbüsünü Türki - ye lehine tevcih etti. Komşu ve dost devletin bu hareketi bizi çok mütohas bonnie Yunanistanın murahhas ve kıy - nazırı aziz dostum M. Maksimos, bizim muvaffakıyetimiz i- gin'adeta Yunanistanın intihabı mev- zuu bahismiş gibi, candan çalıştı. Sıkı dostluk rabıtalarile ine bağlı o- lan bu iki komşu milletin beynelmi - İlel siyaset sahasında gösterdikleri bu samimi birlik ve beraberlik bütün leme en güzel örnek oluyor. Bunun çindir ki, Yunan matbuatma son be - yanatında Türkiyenin konseyde bulun man Yunanistanın bizgat kendisinin olduğunu söy hiç fark gözetmiyoruz. Ayni memnuniyeti ayni noktayı na iade eden Yugoslavya isterim. Türkiye - Yugoslavya arasın. daki rabıtanm ne kadar canlı, ne de- rece sağlam ve kuvvetli olduğunu si- ze tekrar beyan etmeğe hacet görmem. Bu hakikat artık bütün Türkiyenin malümudur. Balkanlarda müttefikimiz Ronsa- yarın namdar Hi ü İeskonun bu işte bizim için bütün gay retini sarfettiğini teşekkürlerimle kay detmekteyim. Yalnız Balkan misakına dahil dev letlerin değil, bütün dostlarımız) hak- Taksimde Cumhuriyet abidesi önünde de merasim yapılmıştır. o İffet Halim Hanım burada bir hitabe irat etmi; Sandık alayı, Tarlabaşı caddesi le tekrar, Beyoğlu ları alayı karşılamışlardır. Rey sandığı teslim alınmıştar. Eminönü, Fatih sandık alayları da inat 14 te Sultanahmet meydanında, Ticaret meklebi önünde toplanmışlar. dı. Alay buradan hareket ederek Be- lediye önüne geldi. Burada Vali ve Be- lediye Reisi Muhittin, Belediye mun - vinleri tarafından karşılandı. Burada muallim Nurettin Bey, daimi âzasından Avni Bey, Kadınlar Bi den Aliye Esat Hanım birer hitabe irat ederek, yurttaşlara, intihap vazifeleri- ni hatırlattılar. Eminönü alaya itfa- iye mızıkası da işlirâk etmişti. Fatih sandık alayma, Fatihin Alibey köyün- den gelmiş atlılar iştirâk etmişlerdi. Her iki kazanın alayı Cumhuriyet Halk Fer. kası vilâyet merkez binası önünden ge- gerek biri Eminönü kaymakamlığına, diğeri Fatih kaymakamlığma geldi. Yollarda büyük tezahürat yapıldı. A- layların önündeki mızıkalar milli hava lar çalıyorlardı. Yollarda biriken halk “Yaşa!,, diye bağırıyordu. Kaza mer- kezlerinde kaymakamlar ve intihap encümeni rı alayı karşıladılar. Rey sandıkları, merasimle, süslü oto - | mobillerden indirilerek, intihap encü- | meni tarafından teslim alındı. Mühür- lü olan rey sandıkları bugün intihap encümenleri huzurunda açılacak ve reyler atılmağa başlanacaktır. Görüşler O Vilâyetin Başıkabağı (Başı iinci sahifede) Rapor veren doktoru alaşağı ediniz, —.. Anlaşılıyor ki şu koca Türk ül « kesinin 'her yerinde gene mi gene irer ikişer, üçer beşer setre panta- lonla Şeyh Sait ir, Ve bizler de. ei “a Ve bizler de bunların densizlik- leri, saygısızlıkları" ve yatlıkları karşısında bal gibi yaşadığımızı sa- yoruz. Bu, bilerek ve yatça düşünerek ei zeltmek kolaydır. Hiç bir şe; Fa Salam e pili ka giymemesi için bilerek lâport vereni ne yapacağız? İlki yat... İkincisi, etle tırnak. Aka GÜNDÜZ sarsılmaz bağlılık duygularını resmen teyit etmek ve bu suretle, Ankara ve Belgrat hükümetlerimin şarki Avrupa - da sulh yolu ile düzen ve ileri | gidişi kımızdaki iyi duygularının bu müna- sebetle parlak tezahürüne şahit ol - duk. Kendisile daima iyi ve dostane münasebetler idamesine çalıştığımız. Bulgaristan, kardeşimiz Arnavutluk bizimle birliklerini izhar ettiler. Polonya Hariciye nazırı M. Bek Ce naplarının gösterdiği samimi dostluğa müteşekkirim. Diyebilirim ki, bu münasebetle şark Avfupası tam bir vahdet manzarası göiterdi. Garp Avrupası devletlerinin de hemen hepsi bize rey verdiler. Konseye intil Gazi Türki- yesinin umdesi olan sulh siyasetine da ha fili şekilde yardım etmemiz için bi 26 yeni ve faydalı fırsatlar verecek - &ir. Milletler cemiyeti kürsüsünde söy lediğim gibi, biz şimdiye kadar yap- tıklarımızın gururu ile iktifa eden bir millet değiliz. Şimdiden sonra daha fazla yapacağımızdan emin ve kuv - vetli olarak işe atılıyoruz. Rusyanın Cemiyete girmesi Milletler cemiyetinin bu seneki top lantısında bir mühim ködise de büyük komşumuz dost devlet Sovyetlerin ce- miyete girmeleridir. Avrupa ve Asya- daki muazzam mevkii âşikâr ve salh vadisindeki gayret ve eserleri cihan « ca malüm olan Sovyet Rusyanın Mil- letler cemiyetine girmesi orada kuv - vet ve hararetle söylenildiği gibi - Ce Devre müessesesine ancak yeni bir nü fuz ve kudret getirecek âmildir. Tür - kiye hem bundan dolayı - diğer bü - tün dostları gibi - memnundur, hem de, büyük komşu memleketin değerli Hariciye komiseri dostum M. Litvinof la Milletler cemiyetinde, konseyde da ha sık teşriki mesai edeceğimdem do- layı ayrıca bizzat bahtiyarım. Milletler cemiyetinin bu seneki iç- timaı, başta size söylediğim gibi mü- him bâdiselerle malidir. İşte bu me - Bu hâdiseler haricinde Milletler cemiyetinde her seneki mutat işlerle muhtelif komisyonlarda salışıldı. Bu ii her zaman olduğu gibi yakın jan Cenevreden avdet edinceye kadar hafi ve aleni konsey içtimalarına işti- rak ettim. Orada bulunan dost dev - letler m Hariciye mazlarile sk sk te maslarda bulunarak gerek kendimi - zi yakında alâkadar © i gerek hakkında (Başi 1 inci sahifede) Hükümdarların muvasalatları haber verilmemiş olmasına rağmen Filibe a - balisi bu haberi çabuk öğrenmiş ve he- men misafirlerim istikbaline şitap ede rek hararetli tezahüratta bulunmuştur. Yugoslavya kral ve kraliçesi Filibe ye gelir gelmez Bulgar kral ve krali çesile birlikte kral Borisin anmesi pren- »es Mari Lowisin metfun | bulunduğu Katolik kilisesine gitmişlerdir. Yugoslavya kral ve kraliçesi pren - sesin mezarına bir çelenk koymuşlar - dır. Bundan sonra Yugoslavya kral ve kraliçesi bizzat kral Borisin delâletile beş tepe üzerine bina (edilmiş olan şehri gezmişlerdir. Bulgar ieral ve kra- Ny Yugoslavya ve Bulgar Kralları garda Hçesile büyük © misafirleri her tarafta halkın kendiliğinden yapmış olduğu coşkun tezahüratla karşılaamışlardır. Misafir trükümderlar, Bulgar kral ve kraliçesi Sofyaya döndükleri zaman ayni tezahüratla karşılanmışlardır. . Yoldaki şehir ve kasabalar ahalisi de kral Boris ve Alexandre'ı hararetle alkışlamışlardır. Hükümderlar Sofya - ya saat 20 de dönmüşlerdir. Dün akşam © başvekil, Yugoslavya hariciye nazırı M. Yevtiç şerefine bü- yük bir ziyafet vermiş ve bunda hükü- mat erkânile sefirler, kralların mai - yetleri ve diğer birçok zevat hazır bu- İunmuştur. SOFYA, 30 (Milliyet) — (Trakya) gazetesi (Bulgaristan ve Yugoslavya) isimli başmakalesinde , Yugoslavya kra- lin Sofyaya yaptığı ziyaretin ehemmi- yetimden ve bunun iki millet arasında. ki ciddi yaklaşmaya doğru atılmış kuv- vetli bir adım olduğundan bahsettik - ten sonra diyor kiz « Biz bir çok defalar bu sütunlarda Bulgaristanla Yugoslavyanın anlaşma - ları fikri üzerinde durmuştuk. İlki mil- let e yaklaşmağı arzu ediyor. Siyasi ve salâhiyettar mahafil artık milletle - rinin kalplenini dinleyip daha fazla Bul gar ve Yugoslavların cesaret ve çalış kanlıklarına aykırı bulunan menfaatle - re alet olmamalıdırlar. Biz şu kanaatimiz üzerinde mrar © diyoruz: Bulgaristanla Yugoslavyanın ye inanıyoruz.» Bir İngiliz lordunun söyledikleri SOFYA, 30 (Milliyet) —. Sabık ve > zi Lort Eduard Bike. onuncu defa olarak Balkan men leketlerini ziyaret etmektedir. Sofyaya gelmezden evvel Bel, habirine yaptığı beyanatta sali ki; « Bul Milletler cemiyeti meclisinin kânu nusani toplantısmda reislik bize tevcc cüh ediyor. Avrupa devletlerini meş gul eden Sar, şarki Avrupa misakı, A Yugoslav - Bulgar dostluğu Borisin Belgrat seyahatinde zemin ha- zırlanmıştı.. Fakat en bü yük âmili kral Aexandre olup, böyle » İikle bir defa daha bu sahadaki iletide rine isbat etmiş oluyor (Düseldorfer Nahrihten) adli AL man gazetesi şöyle yazıyor: devletleri aralarındaki si- ibtilâfları dostça hallediyorlar. Ve böylece şimdiye kadar her vesile ve ar. Zu ile onları dama taşı gibi biribirinin karşısına koyan diğer kevvetlerin mü- kina, dr lar, hakiki bir terakkiyi gö lir.» ME «Prager Tageblet» adir aze” tesinden: «En sonra Blg akı Yu. eçolavya arasında uzun söneler dram diğini yazıyor, Belgratta çıkan (Ştampa) gazetesi yazıyor: *Sofyanın — hakiki kalbi meydana şıktı. Slâvlık mefküreşinin yeni hayat ve zaferi başlıyor. Bugün tahakkuk e- den, beş sene evvel düşünülemezdi bi- le. Bir rüya yavaş yavaş hakikat olu yor.» BELGRAT, 30 (A.A.) — Yugos- aş gin bildiriyor: Alexandre'in Sofyada yaptı seyahate matbuat sayıfalar dolusu re Zi tahsis etmekte ve bu hâdisenin iki primi ya arasmdaki mi yapacağı ehemmiyetli ü Yü el rolü tebarüz et- a çıkan Novosti gazetesi di. dikten sonra sağlam bir mış olacağız. Resmi tebliğ SOFYA, 30 (ALA.) — Bugün .- ğıdaki resmi tebliğ : neşredi ilmiştlez Bulgar Başvekili M. Gorgief ile Yu - goslavya Hariciye nazırı M. Yevtiç ve Bulgaristan Hariciye nazırı M. Bata- lof dün haşmetlâ Kral Alexandr v. zurunda yapmış oldukları müküleme lere ve müzakere etmiş oldukları me selelerin müzakerelerine devam etmiş lerdir. İki memleketi alâkadar eden ve onların mütekabil teşriki mesaile rine taalliku bulunan bütün mesele » id görüşülmüş olduğu bu mülâkar- — itimat ve dostane e iomayi havas çinde cereyan et1 miştir, Bu da, Yugoslavya ile Bulgaristan arasındaki iktisadi münasebetlerin da, ha ziyade İM E len beslenilen ümidi tedir, İsi komşu ki iktisadi mü mazhar etmek ve için nazırlar pek yakın bir zamandı. mutabık kalmışlardır. Bu mürur nole- taları açmaya teşebbüs etmek hususun Sy ii Bu mürur nok alarının biri çaribrot - ti kle A e en hat lacaktır. Biznetice iki taraftan he BL kendi toprağında bu gecit noktaları - pi giden yolları iyi bir hale koymak için icap eden tedbirleri > ruhte ederler, e al Üç nazır son zamanlarda mahsüs surette basitleştirilmiş olan pasaport mu. i z snuhik göstermek memleket arasında » inkişafı icap eden tedbirleri almaya da lüzum görmüşlerdir. Avdet SOFYA, 30 (A.A.) — Yugoslav « ya kral ve kraliçesi beraberlerinde Yugoslavya Hariciye nazırı M. Yevtiç olduğu halde saat on biri on geçe Sof yadan hareket etmişlerdir. Kendileri» hi istasyonda Bulgar kral ve kraliçe» siyle Prenses Ödoksi hükümet erkânı devi etmiş ve halk şiddetle alkışla « ar,

Bu sayıdan diğer sayfalar: