8 Ekim 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 6

8 Ekim 1948 tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

262 0 -S L D U 0 BEBİLÜRREŞAN Gilt |. Sayı (7 Artık Yeter Efendiler Milletin Vıcdanından eliniz çekınız' -. Halk Partisinin din üzetindeki baskı si- * yasetinin tadili hususunda Diyanet Riyaseti- rün ibraz ettiği mesai ve gayret şayanı tak- dirdir. Dalâlet devrinin, Müslüman -halkın viedanlarını sızlatan baskılarından en ağırı iba- detlere müdahalesidir. Ezanlar in, tekbirlerin Kur'an diliyle okunması memnuiyeti milletin Kalbini en derin 1st].rapla.ra düşürmüştü. An- laşılıyordu Ki dini, İslâm dinini can evinden “yıkmak istiyorlardı. Ezandan ve- tekbirden başlıyan bu memnuiyet bir müddet sonra na- mazdâ okunan sürelere de teşmil edilecekti. aye, Türkleri Kur'an dilinden ayırmak- tı. Bu suretle Türkler müruru zamanla Kur- ana büsbütün yabancı olacaklar, dört yüz mil- yon Müslümandan ayrılmış bulunacaklardı. Kur'an yerine yalan yanlış birtakım tercüme- “ ler kaim olacak, ibadet ibadetlikten çıkacak : nihayet din ve ibadet bir mel'abe haline gele- cekti.. Bu suretle masonluk büyük gayesme vâsıl olmus bulunacaktı. d Nitekim Rusyada komünist erkânıharp- leri, Türk akvamını birbirinden ayırmak için -. : . ayrı ayrı alfabe ve harfler uydurmuşlar ve Türkleri bunları kabule mecbur tutmuşlardı. Müuhtelif merhalelerden sorira, bütün bu hart- ler ve alfabeleı silip suprulmu inkılâp Rus suikastlara- maruz kalmıştı. Kuvvetli. secıye— cih sini yıkmak için taarruzlar can evine tev edilmişti. | ai Orada Türk! milletinin vicdanına karşı yapılan bu taarruz, dus man aıafmdan oldu— cak hareketlerde bulunmamız nasıl olur? Da- lâlet ve saskınlıgın bu derecesi yet yüzünün neresinde görülmüştür? Bu dalâlet karşısında akıllar durur, yürekler titrer, vicdarlar en © müthiş ıstıraplarla kıvranır. Fakat oldu işte. Biz dalâlet ve şaşkınlı- ğın bu derecesine düştük. Mukadderatına sa- hip olmıyan milletler bunun daha beterine de * maruz kalırlar. MiNetin hâkimiyeti şahısların . ve zumrelerm eline geçerse netice elbette olur. böyle İnsan düşündükçe deli olacağı gelir. Hav- salası almaz. Müslüman memleketinde Müs- © lüman milleti mukaddes kitabı olan Kur'an İiyle ibadet etmekte serbest olsunlar da mem- ” leketin sahibi olan Türkler bu haktan mâh-- rum bulunsunlar, Kur'an diliyle «Allahu Ek-: -: bern demek bir cinayet addedilsin! . böyle bir şey bilmiyaor. Engızısyon Şi devırlennde bile böyle bir cürüm yı n- sanların İnsan olmak 1t1barıyle hatırlarma 5 böyle bir ceza gelmem: Bolşevik clıyarında oldugu gibi bütün”” dinlere karşı bir harb açılabilir. Hâkim mil- letin kendi milletine, kendi milletinin dinine karşı böyle bir cephe alar; _ lerin dinlerini bu baskıdan azade bulundur-.. ması, onlara her türlü serbestiyi vermesi mil- - | Jet ve milliyet mefhumlariyle de kabili telif -: değildir. . , & ğğ "” Fakat oldu işte. Viyana surlarında Kur- an diliyle ezan okuyan kahraman Türk mi- leti kendi öz diyatında, kendi öz minziresinde, kendi öz mâbedinde Kur'an diliyle ezan oku- * yamadı ve hâlâ da okuyamıyor. Niçin okuyamıyor? Çünkü Halk Partisi: : erkânını teşkil eden ufak bir zümre boyle İş- : tiyor, Milletin istediği değil, onun istediği olur. Çünkü miİlet hâkim değil, o hâkimdir.. Anayasa istediği kadar vicdan hurrıyetmden bahsetsin, hiç hükmü yoktur. Onun dediği olacaktır. Nıtekım oluyor işte, A değak : H lâ bunai manamıyan kimseler var. Hat— tâ mılletvekıllermden Hiç böyle sey olur mu? -.© diyorlar.. Allahu Ekber dediği için bir insati üç ay zindana atılır mı?.. Evet, atılmaması, z böyle bir şey yapılmaması lâzımgelir, -ama maalesef hakikat böyledir. Türk Ceza Kanu- — nunun 526 ncı maddesine göre bir adam mi-- narede, yahut camide Kur'an diliyle Allahu: yabancı millet- :.:

Bu sayıdan diğer sayfalar: