8 Ekim 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 7

8 Ekim 1948 tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Citt 1. Sayı:-i7, SEBİLÜRREŞAD ©| .. | : TOSN CE 12sa Ekber diye ezan okusa, yahut namaza ba&lar- ken kamet getirse zindana atılır. İnanmıyan kanugun bu maddesini okur, hakikatle kar- o şılaşır. Yâhut hapıshanelerı dolaşir, Allâhu FEkber dediği için zindanlarda aç çıplak, tah- : talar ustunde yatanları görür. Ne fecaat’ De- gil Bu iki satırhk kanun karşısında ne Anâ- yasanm hükmü var, ne demokrasinin; ne İâ- ikliğin, ne viedan hürriyetinin; ne vicdan;, ne “hak ve adalet mefhumunun. Bunlatın hepsi “âciz içinde. . ddR İ Bir zamanlar Türk Adhyesınm şahiakai celâdeti olan Temyiz Mahkemesi bu ceza ile mücadele etti. Kur'an diliyle Allahu Ekber : —- diyenlere ceza verilmesi Anayasaya muhalit- tir, diye - verilen bütün hükümleri nakzedi- yordu. Buna-karşı parti müfritleri bir mad- dei mahsusa koydular. Artık Temyiz de ve- mesele' de çok güç bir , Kur'an diliyle Allahu Ekber dediği için Müs- , . " * lüman bir vatandaşa üç ay hapis cezası ver- mek ne kadar acı, ne kadar vicdan' sızlatıcı bir hadıse' Dört yüz küsur milletvekili var. Bu ka- dar partıler teşekkül etti. Hiçbir kimse çıkıp da Anayasaya aykırı oIan 'bu kanunu bir tak- rirle kaldıralım demıyor Ahnılaşılan - milletin taksiratı daha tamam olma.m.ıs R: ken ehlini seçmemenin cezasını çekecek, ki reyine sahip oluncıya, emaneti ehline ve- rinciye kadar. Temenni edelim ki milet bir an evvel hakkına sahıp olsun. Bu husuüusta. onayak olmak Dıyanet Riya- - dinde teşebbüsatta bulunmak gerek millet- vekillrini ikaz etmek icap eder..Allah razı-ol- sun, bu defa Dahiliye ve Başbakanlıklarla gö- rüşerek, haberleşerek tekbir hakkındaki kanun- . suz memnuiyeti bertaraf etmeğe muvaffak oldu. . Esasen tekbir kanuna ithal- edilmeğe ünuütul mustu Kanunsuz olarak 'ezanla beraber tek- t h mıyoıdu Dıyanet Rıyabetı hu “hususta, yuksek himmet ve celâdet gostererek tekbirin kanun “ramlarda, mevhtlerde vesair dlnı topluluk—’ larda Kur'an diliyle tekbir alımabileceğini bü- Onun üzerine bu bayramda bütün carailerde tekbirler Kur'an diliyle alınabildi. Halk cüşü huruşa geldi. Yirmi küsur seneden beri devam eden bu kanunsuz yasağın bertaraf ol- ması butun gönülleri sevinç ve neşe ile dol- üezzinlerin yüksek sesle aldıkları tekbırlere halk da yüksek sesle iştirak ede- rek cami kubbeelrmı ınîettıler heyecandan gözleri yaşaranlar oldu. 'Demek ki Kur'an diliyle ibadetten halkı Mmen'etmek milletin kalbine hançer sokm: tan farksızdır. Öyle ise yazık değil mi? Hala ezanları Kur'an diliyle okut: tmamakta ısrar etmek' revayi hak mi? Artık milletin iradesi- ni elinde tutan Halk Partisi insaf ve merha- -met ederek milletin vicdanından elini çeksin. . Hırıstıyanlara Yahudilere verdiği hurrıyetı Müslüman halka'da bahşetsin. Mıllet ö gücüne giden, milleti can evinden, hassas | noktasından yara]ayan bu kanunu lutfen ber- taraf etsin. Milletin din ve imanı üzerinde yirmi küsur sene devam 'eden bu müthiş bas- 'kı kalksın. Artık yeter. * eyini verir- - “Tâ .SÖZÜN KISASI : GEVEZELİK VE KÜSTAHLIK. Geçenlerde Sahhafların mütevazı bir dükkânında oturuyordum. Koltuğuhda bir- e aklınca bunların bugunku 1hın telâk- - kilerine uvmadığuu söyledi! <, hayli de derinleştik. Fakat üs- tat b:ıhısler derınleştıkçe sığlaşıyor, sıglaştık- ça keridine rücu imkânları arayordu. Nihayet * anlaştık. Öyle görüyorum ki biz, garbı tetkık et- üğimizin'yuzde onu kadar bilı 1 ç namma geveledıdımız bılgılerm hemen hepsı “ riyatından ibarettir. Ne olur biraz da kendi- mizi, kendi benliğimizi, Kendi dinimizi tetkik etsek, Letkik etsek de gençliği kendimiz gibi şüpheci ve mesleksiz yapmasak. ” HBÇ maddesı harıcınde i şürerek bay-

Bu sayıdan diğer sayfalar: