21 Kasım 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

21 Kasım 1929 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

830 UYANIŞ No. 1736—51 Güzel Sanatlar Birliği Müsameresi Güzel San'atlar Birliği tarafından, her on beş gün- de bir tertip olunan müsamerelerin ikincisi, geçen irinli Mi saat beş buçukta birliğin alay köş- kündeki konferans salonnnda verilmiştir. Proğram Mn idi; - Konferans : Bizde resimli meli kadar) başmuharririmiz A Musiki : Madam Hege, Ali Sezai ve Mu- bittin Sadık ve 3 — Şiir: Şüküfe Cevdet Kudret beyler. — Tiyatro : Darülbedayi san Müsamere samimi bir hava içinde başladı, alkış- lar arasında bitti. Geçen seferki gibi seçilmiş ve an- layışlı 'bir dinleyici kütlesi vardı. İrfan ve san'at ha- yatımızın genişlemesine çok yardım eden böyle fikir ve his ziyafetlerinin çoğalması ne kadar istenecek bir şeydir. Güzel San'atlar Birliğini, yaptığı hayırlı işten dolayı cidden tebrik ederiz Bu münasebetle baş muharririmi- zin konferansından gelişi güzel notet- mecmuaçılık et İh Nihâl hanim, Yaşar Nabi, Hava oyununun ikinci perdesi. «Kırk bir seneden beri gazetecilik eden ve neşriyat . hayatinin bütün sajhalarına günü gününe karışmış olan bir adam sıfatile, bir takım bil- diklerim ve bunlar içinde size söyli- yeceklerim vardir. Maksadım, irişdi- gimiz mede eniyet seviy sinin derecesi hakkında esaslı bir fikir edinmesi lâzım gelen gençliğin, bu günü buluncaya kadar Hatıratımda da söyle- diğim gibi, ben, resimli mecmuacılığa (Mektebi Mülkiye siralarinda he- ves sardırmıştım. O za- man şuradan buradan elimize geçirebildiğimiz Avru- pa neşriyatı, bunun bir aynmı bizde de yapmak arzu- sunu uyandırıyordı. . Mektepten çıktıktan sonra Ser- vetifünunu teesis ettim. Gazeteye resim basmak için bakınız ne müşküllerle karşılaşıyorduk: O devirde taas- sup kıp kızıl bir cehennem halinde yedi, resime (suret) derler, geçerlerdi.. Davetlilerden bir zat Resim bulunan eve ,melâike gir- miyeceğine kanaat vardı. Kibrit kutularının üze- rinde bulunan kayser Vilhemin, Fransuva Jozefin ve sa- irenin resimleri evdeki uşaklar tarafından yırtılr, ka- ralanır, hiç olmazsa ku- tu, olduğu yerde tersine çeırilirdi! İşte böyle bir zamanda resimli mecmu- acılık etmek isteyorduk! Bir kere canlı adam resmi basmaktan kat'iyen memnu idik, Hele bir sarıklı resmi,' bir kadın resmi basmak cina- yetti. Bittabi bu resimleri meşrutiye- te kadar basmak mümkün olamamıştı. Hatta meşrutiyette bile Türk kadını resmi gazeteye basıldığını hatırlamıyo- Bize kadın hü yani gazeteci görüşüyle, erkekler gibi gazete sütunlarında re- simlerinin intişar imkânını veren bu günkü idaremizdir, Cümhuriyetimiz- ir, rum. Ali Sezai B. Sarıklı resmi olarak ilk defa eski (Başmuharririmiz)in krokisi olduğunu söyliyorlar. tiğimiz kısımları aşağıya dercediyoruz:; Madam Hege Şehislâmlardan Musa Kâzım efendinin resmi basılmış- tır. Zaten kadınların ve sarıklıların fotoğrafha: eriği gi- dip resim iye yasaktı. Biraz evvel canlı adanı resmi basmaktan memnu idik demiştim. Basabildiğimiz resimler manzara ve saire gibi şeylerden ibaret kali- e Mamafih bir sokak ve ya şehir manzarası vur ediniz ki içinde canli e dair bir işaret sükerleni hatta o sokaktan ve ya şehirden işim İşte biz böyle imada ie içinde yu- varlanıp duruyorduk. Zamanın müteassıpları, yahut müteassıp gibi görünmekte şahsi menfaatlar ko iyakârlar, bu cereyanın elebaşılarıydı.Yalnız Sul- Hamidin oğluna ameliyat yapan bir muse- vi ve hanım sultanlardan birini tedavi eden Ari Paşa namındaki-rum doktorların resimlerinin masina nasılsa müsaade edilmişti. Birde Ahmet Ve- ik Paşanın öldükten sonra resmini basmak için ee mezuniyete de (peki) cevabı verilmişti. İş- müstesnalardan sonra vükelâ ve valiler ve edip- ii reemi basarolmuştuk. O zamanın gazeteciliğinden bahs ederken, Vakit merhumla Ebüzziya merhumu Y mek isterim. Türk resimli gazeteciliğinin doğmasında bu muhterem simaların e Eee vardır. Hatta Ebüz- m bana (o tekaddüm edek dell rim Ebüzziya) na- mında beş on nusha devam eden re- simli bir mecmua çıkarmış ır. Bu mec muanın tabı nefaseti, bizdeki matbaaci- lığımızın o zamanki iptidailiğine göre çok ilerideydi. Kıymetli arkadaşım Mahmut Sa- dık Beyin neşriyat haya- timızdaki hizmeti bu me- gr ei zikre değer İstipdat ida resinin mütaassıp Zzihniyetlerin- den bahsederken bilve- 7İ Muhittin Sadık B. muvaffakıyetle ? mücade- Hamdi et idi. Hanım efendiler, an ör zamanda, rupaya gittim. Oradaki büyük m birer T bire br Kırk sen edaeber yütbacık ettiğim hâlde d san'atın alfa- mahcubiyetle: m yenilikler karşısında bisi bile “bilmediğimi gördüm !» hayretle ii Güzel San'atlar Birli- ğinde verilen ikinci müsa- merede Darülbedayi artist- lerinin temsil ettiği «Hava Oyunu» Komedisi çok mu- vaffak olmuştur. Müsame- bir Konf erans -vermişğve sonra ar- “olan JAhmet İhsan bey rede tistleri sey b di a Geçenğna iyi ee «<Ay- eme biri ME rleri zile Oyunun eder i incelik gösterdi. « Ayn Kadısı» piyesinde insanın milli bielerini be saygisızca yaz nsız tabirile e spritue! ta; vardi. Aynağık Kâdısi» nın mu- harririne acırım demiştim, #Hava O- yunu» nu yazmış olan Galip beye en hararetli takdirlerimi beyan ediyorum. Davetlilerden bir hanım

Bu sayıdan diğer sayfalar: