29 Ekim 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6

29 Ekim 1931 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

338 SERVETİFÜNUN No.1837— 192 İSTANBULDAN ATİNAYA YOLCULUK Pire limanında — Pire İimünına girmeden evvel görülen Falerin bir uoundan öbür ucuna kadar üzü- nan rhamında ve arkasındaki tepelerinde, Türk bay- vakları dalgalanıyor limana giriyoruz. İçleri adam dolu, doğanmış İstimbotlar etrafımızı sardı; bütün vapırların düdükleri ötüyor Pirede son senelerde vücnde getirilen mühteşem ve muntazam gümrük gütrepolarınm, onların. önünde sralanmış duran kuv- vetli vinçlerin iktisat, dilile bize söylediklerinden ibret maruk ilerliyoruz. (9) Bu umulmaz, akla gelmez manzara hili gözümün önünde; limanda demirli İmis yük küçük vapurların güverteleri, direkleri, rılitimla- rın üstü, etraftaki evlerin tekmil pencereleri, balkon- ları ve nihayet bütün binmarın damları karıncı gibi wlan deli... Zito bağırıyorlar, herkesin elinde ufak Türk bayrakları gallamyor. Ve büfüm bunlari Türk Başvekili İsmet Paşa selim veriyor, Böe vapırımın güvertesi etcalında dört dönüyo- rum. “Pirenin her köşesine bakıyorum; dalin Yününis- tana ayak basindan anlıyorum ki bu bözarlama, ter tip olunma bir tezahür değil; Yunan milleti kümilen ayaklanmış, cindan ve yürekten Türkleri karşılıyor ve diyorum: — Yeni bir tarili yazılmağa, büşlandı; bann ne mutlu ki bu tarihi yazanların yanında ve yakindan fevküldde günleri görüyorum ve yaşıyorum. Bilmem heyeandanmı | Bilmem sevingdenmit her- halde Henüz iyice milıyamadığım bir takım yürekten gelme hisler gözlerimi adam akılı yaşartınıştı, © yaşların arkasından bakıyorum. İstimbotlar ile karaya çıkan Başvekil İsmet P$. au liman dairesi rıhtımmu- daki Takizafer altımda Mösyö Venözeloslu birbirlerile cok samimi olarak musafaha ettiklerini Glideki dürbin ile görüyorum ve işle: — Bu yeni tarihi yazanlar! diyorum, Atinada birinci gün — Atinayı çok dafalar gör- müş ve gözmiştim ve beg sene evvel Pire ile Atinaya bir daha gelmiştim, Eskileri bırakalım; atadan geçen beş #ene ne büyük farklar yapmış. Bindiğimiz olo- 19) Pire İlmanma uğrayan vapurlar, inan, sıhhiyye ve le ner resimlerini bir yere veriyorlar; 'bağka başka İdarelere teması yüktür. Bu ufak bir kolaylıktır. Kolaylığın en mühimi vapurlar fln verdikleri ücretin abone halinde gayet bile: olmasıdır. Bu ucuz” Tak va parlaktır ki ayrıca yazmak iste vapuru bir Yunan limana maki hacminin sal limen dolayı tonilato hesabile sekizyüz lira kadar üc- ret verinektedir. Eğer Bi yalnız (1600) bin altı yüz lira öderse, tam bir sene müddetle Yunanisianda herhangibir limana uğrarsa başka hiçbir resim vermiyor. Yani bir uğrayışın ücreti iki kat verilince ön iki ayda İsterseniz yüz defi daha Yunan limanlarına uğrayabilirsiniz ve resim vermezsiniz. ü kadar mühim farkın ve kârın karşısında Pire İlmanının dolu m Have lâzım gelmez. Bü hususta konuştuğum bir mütgİas$i i — Vapurlar bizlin limanlara uğrayıp kumanya alırlar, eşya alırlar. İçindekiler şehirde gezerler, bize para birakirlar. Böyle bil- vasila edilen kâr yanında resim tahsili hiç kalır! ! NOTLARIM mobil bizi limandan Atinaya düzgün asfaltlı bir cadde mü ari sokaklarini götürürken geniş, çok üstünde kayıyordu. Galata beuziyen öşki Pire değişmiş, büyümüş, temizlenmiş, güzel binalarla donatmış. ve adeti Alina ile birleşerek elele vermiş, Atinaya gi- rerkeli bizi selâmliyan taklar altından geçtik; büyük Bretanya Oteline geldik. Büyük Bretanya Oteli dahi dört kat büyümüş; tam mânâsile modreti ve tekmil konlorlü bir otel olmuş... Bir fârk van garsonların çoğu türkçe biliyor ve söyliyor kendimi hiç yabancı memile kekta sanmıyorum , Yüreğimde bir sıcaklık duydum. Biraz sokaklarda gezdim. Ben nedir Atina daha «ok değişmiz, Temizlenmiş ve bol «ui ile sulanıyor. Asfalt oaddeler, güzel kaldırımlı şokaklar, Avrupadaki vibi muntazam mağazalar; hani o benim eski bildiğim toza boğnlu, fena Alina? Sokakların hepsinde, adım buşnda büyük Türk bayrakları sallanıyor. Bölediyenin resmi el ile tram vay direklerine astığı bayrakları soylemiyorum,. bülk- kânlar hepi donanmış, hem hücra sokaklarda bile... İşte bir ufak meyvacı dükkün, Koskoca bir Türk sancağı «dükkün kapamışÖnünde durdum. Dükkünci galiba, beni tatıdı: — bBegimu! Kegimu! buyurun. Diy« bağırdı ve bann güzel bir elma uzallı. Venizelosun Ziyafeti — Venizelos conapları bu akşam bizim otelde mükellef bir ziyafet veriyor, gön- va baloda var. Bu tarihi ve çok mühim bir içtima idi. İşmet Pş. Hz, Jerile Mösyü Venizelosun yutuklarını merakla bekliyorduk. Ziyaletin resmini ilk sayfamızda görüyorsunuz. Yanımda Yunan Maliye nazırının zev- cesi bulunuyordu. Onun üstünde ve Başvekil İsmet Pç. nn Sağ taralında yer almiş ölan Yunan Hariciye nazırı Mösyü Mihalokopolos yardı. Mösyö Mihaloko- polos ile konuşmak bahtiyarlığında bulundum. Ne zeki ve mulümüllı zat, Şark siyasetinin içinde sene- lerdenberi yuvarlanınak bu devlet adamına çok ihtisası ve bayirli kanantler vermişti OVe şüphe yokki Mösyö Venizeloğtan sonra Yununistanda Türk dostu: günün en mühim Aâmili Mösyö Mihalokopolastu, Başvekil Ps, ile Yunan başvekilinin nutukları “Sürk ve Yunan dostluğunun sulh ve müsalemet temeli üstüne oturtulmuş çok kuvvetli bir âbide ol duğunu sarih şekilde tebürüz eltirdi. Yunanistamı bizim ile dost geçinmesi ve bizin onlarla dest olu- Şumuz hiç şüphe yok ki: iki memle 'ketin siyasi ve ik- tisadi menfaatlemne mutabık Ve bunu tekmil Yunanlılar cok iyi anlıyarak dostluğu candan ve gö- nülden alkışlıyorlardı, Maraton bentlerinde — Atinn susuz, toz toprak içinde bir memlekiti, Yazın ve yağımır yağına gamanlar bu eski şehir toz tobakusına bürümür, rüz- gür esince soküklarda gözgözü görmezdi. Yunanlılar büna çare bulmuşlardır. Atinaya otuz kilometre kadar gürmüyeli, hez se-

Bu sayıdan diğer sayfalar: