26 Mayıs 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 19

26 Mayıs 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No'1867.—182 SERVETİFÜNUN , 419 1g. taa. aşan. Atın aga. prag. naag k. ğaa. iin. EAA. rna ŞAR MEDİME ÜÇ PERDELİK NS MANZUM PİYES yayaanamZA NEDİM, sedirden başını kaldırarak. Bu halime acıyın.. bari siz de gülmeyin! DİLAŞUP, içinden gelen bütün hüznü sesinde birikerek. Ben mi gülecek mişim size, ben mi?.. ne yanlışl.. Sizi daha ilk defa gördüğüm de geçen kış Hissetmiştim ne büyük ruhunuz olduğunu... NEDİM Beni sevdin demek ki?.. DİLAŞUP Kimbilir. belki.. NEDİM, muztarip, Bunu Niçin hissettirmedin ?... DİLÂŞUP ünkü Mestinaz vardı, Onun güzelliğile gözleriniz dolardı, Bense, köşkün daima tenha odalarında Hep sizi düşünerek ağlardım... NEDİM, meyus, boynunu bükerek, Ve yarın da Yine ağlıyacaksın, yavrum fakat son defa... DİLÂŞUP, gözleri âni bir sevinçle parlıyarak, Son defa mi?.. NEDİM İşittin demin ne dedi kalfa ?.. Beni sağ bırakmazlar... DİLÂŞUP, hiç beklemediği bu cevap rşisında sendeler ve der- hal Nedim'in ayaklarına kapanarak. Ah, Allah esirgesin... NEDİM Zavallı kız, nekadar hazin titriyor sesini... Ne çare, her şerefin, her izzetin sonu varl... DİLAŞUP Seni kim vurabilir ? NEDİM, başını telehhüfle sallıyarak, Kim mi?... DİLAŞUP Hangi canavar Kıyar Lale Devrinin en büyük şairinet.. NEDİM Öldürtürler Kimbilir hangi itin birine.. 2 66X000064004 YAZAN: HALİT FAHRİ Siyam) — Geçen nüshalardan dovam — Neyse, bahsetmiyelim şimdi artık ölümden.. Yarım kalan gazeli tamamlayım barı ben!.. Düşünmektense ölüm denilen haileyi Misraların içine gömülmek daha iyi|.. Ağır ağır yürür, çekmecenin yanında, dipteki şilteye oturur, evvelce başlamış olduğu gazeli tamamlamak için kâğıdı eline alır, kalemi divite batırır ve derin bir cuşişle yazmağa başlar. Şimdi sahnede ruhani bir şüküt vardır. Dilâşup, ayakta, hayrat bir tavtrla Nedim'e bakar, bakar, Bu sahne mümkün olduğu kadar devam etmelidir ve gerek Nedim, gerek Dilâşup, çeh- relerinin muhtelif işmizaşları, vöcutlerinin yorgun ve meyus hareketleri, binbir şstırap ifade eden nazarları, hatta iç çekmeleri ile bu saatin bir hüzün ve felâket getirdiğini ihsas etmelidir. Mukadderat yürüyordur. Nihayet, sokak kapısı şiddetle çalınır. Nedim kalemi elinden atar, Dilâşup'la birhirlerine bakışırlar, NEDİM, ilk hayretten sonra çehresi âni bir neş'eyle parlıyarak. Duydun mu, yine kapı çalınıyor... Acaba Geri mi geldi dersin ?... DİLAŞUP Kim?.. NEDİM Mestinaz.. olur ya Belki nadim olmuştur.. belki de.. DİLAŞUP Hiç ummayın |. Artık onu silinip geçmiş bir hayal sayın... Kapı tekrer şiddetle vurulur. NEDİM Kim o halde?... DİLAŞUP Durunuz, bakalım pencereden |. REDİM Hayır, hayır, sokulma... Düşünerek, Bu gelen de nereden Çıkıp geldi bilmem kir... * Tam bu anda Ateşpare methalden gelir ve Nedim'in sön sözünü işitir. ATEŞPARE Herhalde düşman değil... NEDİM Kim geldi?.. ATEŞPARE Hafiz Cemal Efendiyle Baştebdil...

Bu sayıdan diğer sayfalar: