3 Kasım 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10

3 Kasım 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

302 SERVETİFÜNUN No.1890 —205: ÜÇ PERDELİK k Bi Y Yazan mİ BaşkaBir Yol | vi Yeis onu bir gece içinde değiştirmiştir. Âdetâ insan- lıktan çıkmıştır. İradesiz, aciz bir yığın et ve kemik.) İkinci Meclis Ragıp, Emel, Selma Emel — (Geride kalan annesinin elinden tutup çekerek) Gel anne.. Baba, kararınızı anneme bildire- ceğim... Şimdilik soyunup otursun değil mif Ragıp — Ben bir şeye karar vermedim, Emel — Böyle yapma rica ederim, Pek âlâ karar verdik işte.. (Annesine) Şimdilik bir yere gitmiyecek- sin. Ben evleninceye kadar kimsenin bir şey bilme- mesi lâzım. (Selma seraizce ağlar) Anladın mı &nnef Selma, — Anladım, Emel — Ben evleneceğim güne kadar ,beraber oturacağız. Hiç bir şey olmamış gibi.. Babam benim için bu fedakârlığa katlanıyor.. Ragıp — (Sert) Emelin saadetini yıkmamak için buna katlanıyorum. Yatağını, yorganını, eşyanı, neyin varsa toplar başka bir odaya geçersin. Gözü- mün önünde çok dolaşmamiya gayret et. İkide birde ağlıyarak kızımı müteessir etmene de müsaade etmiyorum, Bunu iyice zihnine yerleştir. anla- gıldı mı? Emel — Evet, Misafirlere hiç bir şey sezdirmiyeceksin, ve Emel evlendikten sonra yeni bir ihtara hacet kalmadan derhal çıkıp gideceksin. Anladın mı? (Selma cevaba muktedir olamıyarak tastik makamında başını seller.) Haydi bakalım marş! (Selma başını eğip, çıkmak üzere yavaşça soldaki kapıya doğru yürür.) Emel — (İçinden kopan bir çığlıkla) Annet.. (Selma döner. Emel annesinin yanına gitmek iş ter, Fakat babası kolundan çekerek genç kızın bu arzusuna mani olur.) Ragıp — Dur! (Selma bu hareketi gördükten sonra her zaman- kinden daha biçare ve yine yavaş yavaş sahneyi terkeder. Ragıp içini çekerek sağda bir koltuğa otu- rur Emel de solda bir i#kemleye ilişir. Ne yapacağı- ni bilmeden babasına bakar. Bir şey söylemiş olmak için:) Emel — Bugün işe gitmiyeceksin değil mi babaf Sügip — Hayır. Emel — İsabet, İstirahat» mvuhtaçsın. Üçüncü Meclis Ragıp, Emel, Arise Hanım Axize — (Girerek telâşlı bir sesle) Merakımdan bugün evde duramadım. Kurum &ize dün akşam ne oldu? Misafirleri #avmak için güzel bir çare bul- muşsunuz doğrusü.. Bugün yorgun görünüyorsun. Ragıp — Benden mi bahsediyorsunuz? Azize — Tabii... Oh, ben nerdeyim, efendim nerede!.. Sizden bahsediyorum ya.. Dün akşam bizi am davet ettikten sonra nereye kaçtınız? Ragıp — Sizi arabaya yerleştirdim. Emeli yerime vekil bıraktım Azize — iel bir şeyden haberi yoktu. Ragıp — Mehtapta arabu ile gezmediniz mif Azize — Gezdik. Fakat siz bize veda etmeden kaçtınız. Hem okadar maharetle ki kimse farkına varmadı. Ben sizi başka bir arabada zannediyordum. Ötekilerde sizi bizim arabada Yapi Bize oy- nadığınız oyun sonradan meydana Çıl Ragıp — Karım rahatsızlığından ml evde kalmıştı.. Onu merak ettim ve eve döndüm Azize — Bu kararı son dakikada mı verdinizt Ragıp — Evet. Size veda edip neşenizi kaçırmak istemedim. Azize — Hele şükür yüreğim biraz rahat etti. Akşamdanberi sizi merak edip duruyordum. Ragıp — Eksik olmayınız. Azize — Selma Hanım nasıli Rahatsızlığı ehem- miyetli bir gey değil ya! Ragıp — Hayır. Başı. yormuş. Emel — Efendim diğy akşam midye yemiştik, midesine dokunmuş,. Ragıp — Evet midesine dokundu.. Mamafi şimdi bir şeyi kalmad.. Emel — Yalnız istirahate muhtaç bir balde.. Bütün gece gözünü kırpmadı. Azize — (Ragıba Emelin gözlerine bakarak) Siz de uyumamışsınız galiba, yüzlerinizden belli,. Sizde rahatsız mıydınız? Ragıp — Evet, Ben de uyku uyumadim. Emel — Tabii Annem uyumayınca bizde uyu- madık. Azize — Demek valdeniz şimdi uyuyor. Emel — Evet.. Ragıp — Derin bir uykuya daldı. Azize — Öyle ise uyandırmayın, yazıktır. Benim vaktim çok uyanıncıya kadar burada beklerim. Ra- hataız olmazsınız yat Ragıp — Ne demek efendim, bilâkis... Azize — Sizin işiniz varsa bana bakmayın. Ben yabancı değilim.. Dün gece doktor çağırttımz mıf Ragıp — Hayır. Azize — İhtiyatsizlık etmişşiniz.. yaptınız? Ragıp — Birtane değil ki.. Bir kaç türlü ilâç yaptık, Azize — Meselâ? Ragıp — Bende biaz meyva tozu vardı (onu. içirdik. Azize — Fena değil, Başka ne yaptınız? karnı,. yani midesi ağri- Peki ne ilâç

Bu sayıdan diğer sayfalar: