10 Kasım 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

10 Kasım 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir gün bir gece yolculuğuna dair : Geri... MERE KUR Yazan: mmm Hasan Şu önümdeki denizin makine yağlı yüzünü gemi- nin direği üstüne gelen kızgın güneş ışığı bin renkli bir palet gibi boyadı... . İstanbul !. Uzanf..... 5 Kapkaranlık ufuklar 1.. Yalnız, yapmacık bir gelin odasının — SüS- leyen ufak ampuller yerine, ince, temiz lekeler... Canlı lekeler : Yıldızlı bir gökyüzü... Karanlık bir gelin odaaı...... “*. Kafamız, karanlık gök yüzünün aynasıdır, bu dakikada kafamızın içindeki karanlıklardan doğacak güneş hangi şen yarını getirecek ? arın ? Parçalanan suların arkaşındaki #fuk henüz karan- k, Yorin 9 i Senin; kafamıza aydınlık, gözlerimize fer, ve: Bize yeni bir doğuş getireceğin dakikayı hiçbir saa çalmadı mı ? * » » Önümüzdeki suları parçalıyoruz; lâkin: Ardımizda karnlıklar incelmiyor 1. Ön, arka... İleri attlışta: Ünlü atlı, yolun açık olşun.. Korkunç karanlık- larla, katranlı, kaynar sular parçalandılar. Ardımızdaki karanlıkları yenecek olan başbuğ ordusunun gelişi yakın... Baatler ? Yarının ilk dakikaşını vuruyorlar.,... Başbug ordusunun arkamızdan atılışı yakın..... * 4 * Yılmaz akıncılar! Çelik bilekli, ışık kafalı öncüler! , 382 SERVETİFÜNUN No.—1891 206 MESİ Toprak... İleri!... Refik Tan yerinde yüce Çalabın ilk armagânı göründü: Yarının aydınlığı 1... rlmaz öncüler 1... Eğilmeyen ve parçalanmayan arzunuz önünde : Azgın sular baş eğdi; korkunç karanlıklar parça- landı. Yaşadığınız her günden daha aydınlık olan her yarını bulmak isteyişiniz önünde: İŞTE: DÜNYA... DÜNYA... * a İstanbuldan... uzak 1. Yeni bir memleket: Buraya, lekesiz bir denize günün beyazlığı serpil- meden iriştik. Suların dibinden incecik hatlar ha- linde aydınlık fışkırıyordu. Sokaklar akşamdan susmuşlar; yâ hiç uyanmamış: lar, ya gecenin dumanı henüz başlarından kalkmamış. kler, geceden gündüze geçen sokakların, en sadık yolcularıdır, Bu, her yerde olduğu gibi, şu eski memlekette de böyle. Ancak,. Burada, bu eski kimsesiz kaldırımlarda köpeklerle benden başka ayak seslerim, ve: Kargalar. N Kaldırımlarda, bu çok erken uyanmış kargaların kötü seslerine topuklarımın tak .... takları tempo tutuyor... Bunlar: Sersem bir yolew, başları yerde, kaburgaları bir birine yapışık köpekler, kara kargaların çizdiği ve bozuk düzen kaldırımlarla körkütük sarhoşlar halinde birbirine dayanan kara tahta övlerin çerçivelediği bir tablo. Bu tablonun üstüne bir tül örtünüz, g » # Öncülerin açtığı çığırda başbuğ ordusu coşkun birdağ nehri gibi yuvarlanıyor. Yaşayanların kervanı ölü kalıntılarla, miskin birikintileri darmadagın ede- rek silip süpürüyor,

Bu sayıdan diğer sayfalar: