5 Ocak 1933 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

5 Ocak 1933 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sevgi nedir, bilmiyordu. Çok seviyordu. Fakat içinde Sednda karşı duyduğu hisleri tahlil edemeyor, Sedadın istediği gibi genç a kalbine heyecan, ümit, teselli veremiyordu. Vicdan en nihayet bir çocuktu. Redladın olgun bir aşka, manalı, renkli, ışıklı bir aşka ihtiyacı vardı. Vicdan nasıl bir kızdı? Ne tuhaf karakteri vardı?!. Sedada göre kadın, her şeyden evvel bir şiirdi. İstırap çektiren, ağlatan, inandıran, ruhu dolduran, saadet veren, neş'e yaratan bir şiirdi. Kadın bütün ruhi, hissi iemayüllerimizi doyuran, onlara cevap veren bir kvvet olmalı i Vicdanın kalbi, böyle bir kuvv e böyle bir kadın kuvvetine sahip değildi. Sedata öy le öle ii du ki, Vicdan sevmesini hiç bilmediği İn, lâyıkıle sevemiyordu da,. Vicdan Sedadı sevmiyordu. O, hiç bir şey bilmiyordu. Sadece şımarık, hoppa, yaramaz bir mektep — idi. Bir gün Sedat karar yo Vicdandan artık ayrılaenk, onun sevgisini kalbine gömerek unut- mağu çal tı. Çünkü “bu hoppa çocuk Sedada yalnız istırap veriyordu. Sedat gönlündeki sevgisine, tatmin edici heyocanı, sevgiyi vicdanda bulamayor- du. Nihayet bu çocukla daha fazla uğraşamazdı, Sedat odasına girdi. Yazı masasının başına oturdu. Vicdana şu kısa mektubu yazdı: Kardeşim Viodan Şimdiye kadar seni deli gibi sevdim.. Fakat senin sevginden ben hiç bir şey anlayamadım.. Kalbin, benim kalbimi tatmin etmeklen çok uzak.. Şu satır. larımla, biliyorum kt yenç kızlık izzeti nefsini müthiş bir surette yaralayorum. Ne yapayımt.. Bundan sonra ben senin gene eskisi gibi yalnız ağabeğinim. Sana hayalında saadetler dilerim kardeşim. Ağabeğin Sedat Veysi vang a yazdıktan Sonra, kâğıdı büktü, cebine du. Şapkasını giydi. Evden derhal çıktı. Mekani İdin hızlı geçti. Vicdanların evine geldi. Kapıyı çaldı. Kalbi büyük bir beyecanla atıyordu. içeri girdi. Vicdanın silesi, Sedadın eski ahbapları idi. Sedat ziyarete gittiği bu eski ahbap evinde rol ya mazeret diledi. Uzun zamandır ziyareti Ür ettiğini söyledi. On dakika kadar oturdu, Ve kalktı. Vicdan onu kapıya kadar tegyi etmişti. Vicdan, Sedadın elini sıkmak üzere elini uzatırken, avucu- nun içinde küçük, bükülmüş bir mektup buldu. Vicdan bu mektuptan ne kadar Ma İçin- deki satırların ne olduğunu mera u. Hemen odasına koştu. Sevinçle kâğıdı açtı. Mektubu oku- mağa başladı. ö Odaya annesi girmeseydi, Vicdan oturduğu kol- tukta daha uzun müddet ağlayacaktı. # LE Vicdan o gün evin içinde bir hasta, bir sarhoş gibi dolaşıyordu. Düşünüyordu: Sedadı okadar çok sevi- > mek o beni hiç sevmiyarmuş.. Benimle bir eğlence gibi diş ediyormuş... Sedadın yaptığı bu hareket Vicdanın izzeti nefaini okadar zedelemiş, perişan etmişti ki, içinden durup durup ağlamak ihtiyacı geliyordu. yim am muştu. O artık değişmişti. Ne eski neşesi, gülems kalmış, ne de hoppa, bir küçük kuş kadar çâlâk İdae şuşları, atlayışları kalmıştı. Omuzları çökmüş, başı önüne düşmüş, yürürken bacakları birbirine dolaşıyor- du, Vicdan çok seviyordu.. Sedattan imkânı yok inde sönmez bir kin duyuyor, dişlerini gıcırdatıyor, em izzeti nefsine SERVETİFÜNUN 87 kalbine vurduğu ağır darbeyi bir türlü unutamıyor, aftedemiyordu: — Hain, ahlâksız... Diye söyleniyordu. Vicdan bu feci mektubu aldıktan sonra, Sedadı nekadar çok sevdiğini daha iyi anlayordu. Düşündük- çe, gözlerinin önüne genç erkeğin kıvırcık saçları, durgun ve sabit bakışları geldikçe, bu sevgi kalbinden taşıyor, bütün benliğini saran bir nöbet halini alıyor- du, Vicdan, Sedadı genç ç kızlığının bütün saflığı ile seviyordu. Bedada, e sevgisiui anlamadığı için, ne kadar hınç besliyo Halbuki Vicdan m Ni Sedatla nişan- lanacak, evlenecek, mesut bir yava kuracaktı. Bu sahneyi gözlerinin önüne getiidikçe içi ürperiyor, şimdi ebediyen kaybolan bu hayalin arkasından ani döküyordu. Demek artık hergey bitmişti. Vicdanla artık hiç konuşmayacak, bu mektep dimi bırakarak kendi eğlence âlemine dönecekti. Bunları düşünmek Vicdanı sanki öldürüyordu. Vicdan odasında saatlerce bitkin bir halde kaldı. mademki bitmişti, Sedada betdua edebilirdi. bütün hıncı ile: — Hayatta hiç mesut olma, Sedat, dedi., Fstırap çek.. Betbaht ol... Benim sevgimin ahı bütün ömrün- de, senin için bir vicdan azabı olsun... Sonra düşen başını zaptedemedi. Saçlarını iki avucunun arasına alarak, omuzları sarsıla sarsıla ağladı, ağladı..... radan iki üç gün geçmişti. Sedat Vicdanı bir bürlü unutamıyor, onun hayali geceleri bir heykel gibi karşısına dikiliyordu. O mekti yazdığına pişman olmuştu. Bir genç kız izzeti nefsine ne agır bir darbe idif, Sonra Vicdanı çok, hem nekadar çok seviyordu. Onu kendi isteğile artık ebediyen kaybet- mişti. Öyle anları oluyordu ki gidip Vicdana yalvar- mak. ondan afdilemek, onu çılgınca sevdiğini söyle- mek iştiyordu.. Karar verdi. Bunu yapacaktı, Çabucak giyindi. Evden çıktı. Caddeleri, sokakları bir ok gibi sür'atle geçti, Onların apartımanının önüne geldi. Merdivenleri hızlı hizli çıkmıya başladı. Bu taş mer- divenlerde Sedadın ne hatıraları vardı. Şimdi onları düşünüyordu. Kendini bir anda yorgun hissetti. Her vakit dördüncü kata bir solukta çıkarken, bugün adeta dizleri e İkinci kattaki dairenin kapısı (oOönüne bir aya i uydu. Yukarıdan O birisi Snişi Başını (o kaldırdı, baktı. Gözlerine, > tesadüfe inanamayordu. İnen Vicdan, ta kendisi Sedadın bacakları taş mer- divenin üstünde gözlükle kımıldayordu. Sarp bir dağa tırmanır gibi üç basamak daha zorla çıkabil- mişti, Vicdan da duvara tutuna tutuna, Sedadı gör- dükten sonre, üç basamak ancak inebilmişti. Karşı karşıya idiler.. Bir an göz göze geldiler.. Jkisinin de ne kirpikleri, ne gözbebekleri kımıldamıyordu. Sanki taş kesilmişlerdi. Birbirlerinin gözlerinin içine baktılar, baktılar.. İkisinin de dudakları titreyordu. Hiç biz şey söyleyemeyorlardı. Bu anda, apartmanın zanan sessiz, loş merdivenlerinde çığlığı andıran iki ses inledi: — Vicdan!.... — Sedati.... Bir anda sanki kenetlenmiş gibi, birbirlerinin boynuna atılarak, sarışmışlardı, Ne Sedat, ne Vicdan bir tek fazla kelime söyleyememişti.. İkisi de hıç- kırara omuzları sarsıla sarsıla uzun müddet ağladılar.. 5 İçinin # ## Bir ay kadar sonra idi. nişanlanmıştı. Sedat Veysi Vicdanla Reşat Feyzi

Bu sayıdan diğer sayfalar: