30 Kasım 1933 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 19

30 Kasım 1933 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 SERVETİFÜNUN No.1945—260 İİ HAFTANIN SİYASETİ | “Mevcut misaklar sulhü temine kâfıdır. Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey, Türk ve Yugoslav mi- sakını irazalamak için geçen bafta Belgrada hareket etmiş, pek parlak bir surette teşyi edilmişti. Başve- kil M. Çaldariş, Hariciye Nazın M. Maksimos, başta M. Venizelos ol- mak üzere siyasi fırkalar reileri kendisini istaşyona kadar öelâmet- lemişlerdir. Tevtik Rüştü Bey hareket eder- ken kendisine yapılan samimi istik- bal ve teşyiden pp hararetle te- şekkür eylemiştir. Tevfik Rüştü Bey, hareket et- mezden evvel Atina güazetecilerini nezdine kabul ederek kendilerine atideki çok mühim beyanatta bu- lunmuştur : «Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında dört taraflı bir misâk akti mevzuu bahis de- dildir. Esasen böyle bir misaka lü- zum yoktur. Zira Balkan devletleri arasında mevcut olan iki taraflı misak, Balkanlarda aulh ve ie lemeti tahkim ve muhsfazay: fidir. Bulgaristanın arazi lim şayanı kabul değildir.» Müteakiben Türkiye Hariciye Vekili Türk- Yunan teşriki mesai- sinin samimiyet ve ehemmiyetini kaydederek sulh davasının en kuv- vetli temeli olduğunu iâve etmiştir. Bu beyanat, resmi mahfil ve matbuat tarafından memnuniyet ve ehemmiyetle karşılanmıştır. Tevfik Rüştü Beyle, Yunan Na- zırları arasında vukubulan mülâ- katlardan sonra ogün müşterek bir tebliğ neşredilmiştir. Bu tebliğde iki memleki alâkadar eden mesele- lerin tetkik edildiği ve balkanlar- da sulh ve müsalemetin takviye ve tahkimi meselesi mütalâa olundu- ğu ve bu tetkikat esnasında bütün meselelerde iki tarafın noktai na zarında müşareket ve mutabakat görüldüğü beyan edilmektedi. Fransa'da Temerküz kabinesi Elyes sarayına davet edilen M. M. Cbautemps, Reisicumhur M. Leb- run ile üzün müddet görüşmüş ve yeni kabinenin teşkiline memur edilmiştir. M. Chsutemps geniş bir temerküz kabinesi teşkiline çalışa- caktır. Akşam matbustı, kabinenin düş- mesinden nzun uzun babeetmekte ve geniş bir temerküz kabinesinin teşekkülünü temenni eylemektedir. T'İnizansigeant> şöyle yazmak- tadır : «Hazinenin yaralarını tedavi et- mek iyi bir şeydir, fakat 'umumi Yaziye için bir ilâç bulmak lâzımdır. eri canlandırmak, ticari mü- Yazeneyi temin etmek ve milletin yükünü hafifletmek için bize ne zaman ,bir plân gösterdiler? Hal- buki, millet, kendini süratle selâ- mete erdirecek bir ekspres bekliyor. Tempe gazetesi de diyor ki: «Sarraut kabinesinin düşmesi ve dünkü çelse, şüphesiz milli bir liğe bir adım attırmış olmadı. Fe- kat milli birlik olmadıkça, karışık- lık ve zaafan başka birşey mevcut olmıyacağını isbat etti, Dört tecrü- be kâfidir, Bununla beraber beşin- ciyi de beklemek lâzım mıdır «Liberte» ve «Jurnal des dabata», milli birliği tavsiye etmektedirler. M. Tardicu, «La Liberte» de yaz- dığı bir makalede diyor ki: «Muhakkak bir neticeye varmak arzuğunda olan bir hükümetin tu- tacağı yegâne yol, sosyalizmi kati- yen aralarından atmak hususunda mutabık olanların birleşecekleri yol dur. Bu yol, bundan yedi sene ev- vel M. Poincarenin tuttuğu yoldur. Ve bugünkü şartlar içinde, kim- se bunun kadar iyi bir iş göreceği ümidile kendini aldatamaz.: İngiliz Hariciye Nazırının mühim bir nutku Yorkâlıirede Cleckheatonda söy- lemiş oldğu bir nutukta Sir John Simon demiştir ki: «Silâhları bırakma meselesinin en mühim noktası Fransız - Alman münasebeti meselesidir. Fransa &a- mimi bir surette sulhperverdir, Fa- kat birçok istilâların hatıralarını muhâfazs etmektedir. Almanya'ya gelince, orada Ver- say muahedesinin zorla kabul ettir diği bir silâhları bırakma ve bir mağlübiyetin acı hatırasını taşıyan büyük bir millet görüyoruz. Haki- katte bu muahede de, diğer dev- letlerin silâhlarını bırakmaları ile Almanya'nın silâhlarını bırakması arasında münasebet mevcut oldu- gunu gösteren bir madde yoktur. Fakat şüphesiz galiplerin kendi şi- Iâhlarmnı bırakmalarını Almanya nınkinden sonraya bırakmak husü- sundaki düşüncelerini kaydetmiştir. Yeni Alman nesli bu hatırayı miras olarak buldu ve bu neslin lideri, usulleri hakkında düşünecele- rimiz ne olurga olsun bu gibi ner: lin bir hukuk müsavatına sahip ol- mak şerefi hakkındaki metalibatın temsil etmektedir. Fransızlar için olsun, Almanlar için olsun, mania mazinin hatıra- sıdır ve ancak bu hutıraların kuv. vetini anladıktan gonra barışmalar vw silâhları bırakma işinin halli hususnnda yardım edebilecek bir vaziyete girebiliriz.» AHMET İHSAN Matbaası Limited

Bu sayıdan diğer sayfalar: