11 Ağustos 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8

11 Ağustos 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gintl dokür asır yaşadı, He damla damla kanadı, iiacak güne ver, #iar, eşsiz ceylanlar gibi, Ve dağınık anlar gibi, en göklere tırmanarak, Ari sanki bir salıncak; x gölgesile beraber.. n yaşanmamış ümitler. İri yala yığılır kat at olur, ” in nabzı durur, e eri İkımıldanış beklerdi, möğletimi düşünür gene derdi; si bitiyor asar, azer, da sabeh olmuş ne çikar? varlığa vura, VA; a tükenmiyen yollara, geti savaşlar diyarı mı? iy bahtı bir soytarı mı? hali sesinle dolu? ik #ümtı sağı ve solu! kafbinde yora yora, $ sesleri uçarken uzaklara, İeşfiede yanarken satır, satır, &rğih sırg sürünen gölge vardır. 2 İsmajli Safa Eskin WE DÖNÜMÜ <EİMOND AÜJAY» den Önim: KERİME NADİR — SERVETİFÜNUN No. 3190—3503 Bu iklim boyunca — Çok sevdiğim Şehab Seyfiye — Elimdedir sanki meyvası mevsimlerin Herşey sarhoş kalbe giden yoldadır. Yürü! sen ey perişan gençliğim... — Gel kabul eyle gecelerimizi, Sesler veriyor denizden bir iklim Bu iklim boyunca yaşar gençliğim... Baki Süha Siyah - Beyaz n, yatağından taşmış bir dere gibi isim- BİZ bir e akıp gitmekte. Gölgemiz kuru dallar kadar belirsiz. Ümitlerimiz birer sarı yaprak gibi bu akışta sürükleniyor. , Gidenlerin ayak izlerini, batılardan esen rüzgör çoktan sildi. Vardığımız yakınlar birer serap gibi , bizi aldatmakta.. Uzaklaşan ber şeyden haber yok. Islak bakışlarımızın daldığı yollarda bin şüphenin kurduğu pusular var. Hâlâ sabahı bulamıyan gecelerimizin göğünde, bize yol gösterecek ne ay ışığı, ne de birtek yıldız görünüyor. Sisli limanda uzuk adalara gidecek gemi çoktan kalkmış. İçimizi titreten fani teseltilerle dolu şarkı- ları, şafak yüzlü kadınlar nerelerde söylüyor! Kayıb diyarlar ardında bu mahbes yolcuları kim? biz mifonlar mı? onlar bize küskün mü 9 biz mi onlarâ tokuz 1 Şarkılarımız, - bulamazsın ! - Diyen ka- dar kuvvetli. - Arama!» Diyen kadar hâkim, En gözel yüz, dünden kalan bir hatıra kadar iç bulandırıcı. Ilık bir su gibi ıslak hislerimizde dolaşan söşler, çürük bir elma kadar acı. Kalbimizin haşta vuruşlarını çoğaltan mektuplar, sahiplerinin karanlık ve fena ruhlarını göstermiyor. Büslü vittinlerin insan kukiı mankenleri; bu canlı rubsuz gölgelerden dabş azizdir, Dün hislerim kader benim olan bir kadının, bu- günkü ölçüsüz uzaklığını düşünüyorum. Ali Kemal Meram

Bu sayıdan diğer sayfalar: