10 Kasım 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

10 Kasım 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 3303—318 ru başaklardaki daneleri hiç ko- meazlar yere indirirler. Hani mahv oluruz. Bundan ötürü de orak 28- manıuda gözümüze uyku girmez, durmayiz dinlenmeyiz. Geceli ay ışığında bile çabalarız. Demetleri yığın haline koduk mu hemen he- “men işlerimiz bitti sayılır. en ke- yifli en rahat zamanımız harman- lar başlayınca olur.. Harman işi bize komaz !.. Biraz durduktan dönra ilâye etti: — Biz ileşberin hali böyledir. Onu fazla konuşturmaktan. işin- den alakoymaktan çekiniyordum. İki kişinin ilerisinden genç bir köy- iti kızı bana bağırdı — Hele bizi buralara görmöğe gelme. İşleri tüketelim ta harmen- iar bitincek gel... O zaman biz de temiz urbalarımızı giyelim, Cünbü, sohbet edelim. Düğünler başlasın ki seni istediği gibi eğlendirelim konuşalım. Bu köylü kızının çalılara is kılmış orası burası parçalanmış şal yarına yeleğine -öntindeki önlüğü- ne baktım, Hakikaten kıyafeti çok kötüydü. Kendilerini böyle bir kı- yafetle tanımamı istemiyordu. Hem sade o kız değil hepsi ayni eski- likte, ayni kirlilikte ve ayni biçim- deydiler. İlk konuşduğum kadın uzâkda çalışan başka bir kızı gösterdi: — Bak bu benim gelinim ola- cak. Harman sonu düğüne gel bi- zim Köyümüzün adetlerini gör; emme sizinkilere benzemezse de seni hoşnud etmeğe çalışırız. Ona şimdi hiç bakma gelince görecek- sin, onu tanıyamiyacaksın dedi, Yavuklu kız mahcub bir tarzda gülümsüyor önüne bakıyordu. “. İki ay harmanların şonuna ka- dar köyde bulundum fakat onla nn düğünlerine gitmek nasib ol- madı! Karınes fseliyetlerini adım adım #akıb ettim, Aralarında do- lagtım evlerine gittim, sofralarına oturdum. Onlar kamşıdan ne derece yü- bancı yabancı görünüyorlarsa içle- rine girilince de o derece çok mi- gnfirperver olduklarını anladım. Kağnilerle biçtikleri başakların yığınlarını harman yerlerine çek- tiler, götürdüler. Onları geceli gün- düzlü dövdüler, düvenlerle sürdü- UYANIŞ SAN'ATA DAİR — 375 inci sayıfadan devam — denin arkasından onu sömbulleş- tiren bir ruhun mevcudiyetidir, Ruhan, benliğin taşta çehreleşme- sidir ki onları sonsuzluğa ulaştırdı. Dinsiz bir ayın, inanmayan bir rüküğ, sevmeyen bir sedakat ne kadar boş bir hareketse beşeri ve ilâhi kudretin ayni zamanda teza- hürünü taşımayan bit din, Süjenin körlüğünden fışkırmayan ibtirasaız bir iman benliğin aksile süslü bir güzelliğe susamamış bir aşkta Oo kadar yoksul ve züğürt bir ruhtur. Ruhu zengin olanlanın yarattığı sanat, yalnız eserlerde değil bü- tün hayatlarını dolduran vak'ala- rında aynile vardır. Hakiki sanat- kârın hayatı belki en güzel ese- ridir. Her şeyi bilen bir lime nasıl ruhunun objektif olarak faaliyetine ehemmiyet verir, eğya İle denkleş- miye yardım eden #opksiyonlarını inkişafidan başka bir gaytet sürfet- mezse sanatkâr da süjenin, kendi- ni hissettiği gibi fasiiyet göşteren tarafına ehemmiyet vatir ve ihsas- ları kemiyetlere tahiji eden değil keyfiyet şeklinde kirdk eden var- iığının ve yalnız bü tarsfının kuy- vetlenmesine gayröt gösterir. Ka- nıyan bir yaraya bökan bir heki- min gözü onda kam, damar, eriyip yırtılan bir nesiç görür. Fakat ay- ni yaraya bakan bir #anatkâr bir an için birbirinin #Kğnadığını, içi- nin kanadığını, işimi azladığını hisseder gibidir, Bu ân VE LZ Uyan kudret nedi? bu taraflı» dır ki sanatkârın keydiyetleri tanı- yan onlardan sansın Abidelerini vücude getiren bir gydret gösterir, in yarayı yeniğeri ihya etmek stese kanı, damarı, pajk neaol yan- — & getirme belki bize bir yer örneği verebilir, ise ens can ler, Savurdular, kı geçirdi- ler, ayıkladılar, yıkadılar, kuruttular. Temiz #zığday tanele- rini çuvallara doldurarak değir- mene götürdüler, Bütün bu işler bir yaz boyunca yapılmıştı. Yaz, köyde piâj ayı, gezme, istirahat ayı değil durraa- dan dinlenmeden ğülitme ve çalış- ma ayıdır. Köyde yaz işte böyle geçti... Neriman Hikmet hareket bağışlar. Böyle bir nesiç siya maddesi olim kurtulur ve bir-sembçl vir. 3 nun içindir ki, yarayı seyvoğay sanatkârın kendini orada bülas alışkanlığı vardır, İfade ile Yaha birbirinde eriten ve buna alışkatı: lığı olan sanatkârın haystı ister istemez bin ruhlu bir hayaladır. İyi kâtü her hidisede o vardır. Günahın tağından sevabın e şeytani olm. buldüğe besilik ten rahmani Geâgi rsi ge kâzı moralın Mele : bom beyinde hir galimane bir vücudün her Jani mek dg sanatköza da İyiystih & leri açılmalıdır, O rğihun

Bu sayıdan diğer sayfalar: