23 Ekim 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3

23 Ekim 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ER V Sahibi ve müessisi A. İhsan Tokgöz Neşriyat Müdürü : 8. Fahri Ozanso; Fiyatı 15 Krş. E TI UYANIŞ SİYASİ —EDEBİ—İLMİ—SOSYAL— HAFTALIK GAZETE o Kuruluşu 1891 FUN UN yu 5| — cw 90 No. 2356 Telgraf : Servetifünun İstenbol Telelon: 21013 23 Birinciteşrin 1941 Perşembe HAFT A Kadir gecesi Kıymetli ahlâk tatbikleri — Yazan: A Rahmetli babamın çok eski za- mandankalma, el yazısı, bir mushafı vardı; Kadir geceleri mutlaka o- nunla dua yapardı; bu mushaf babamın büyük babası tarafından Kastamoni Taşköprüsünden İstan- bula getirilmişti. Bizim Tokgöz adını ben bu mushafın arka yap- raklarındaki boş sahifelerde do- gum kayıdlarımız içinde bulmuş- tum. Taşköprüden gelen, Tokgöz oğlu Saraç Abdurrahman Ağa, İs- tanbulda yerleşiyor, Saraçhanede bir dükkân açıyor, Evleniyor. Oğ- lu Muhtar doğuyor. İlk yazı bu. Bü: yük babam Muhtarın da oğlu Meh- med Halid doğuyor. İşte ikinci yazı. Sonra ben doğuyorum. Bun- lardan dolayidir ki ceddimin mus- hafını pek severim. Mutlaka Kadir geceleri onu okşarım. Bu seneki okşayışda yaprakları biraz daha karıştırdım. Saraç Abdurrahman Ağanın şu yazılarını derin sevgi ve heyecanla okudum: «Bu fani dünyada nice bir şe- «ye güven olmaz. Sen kendi ken- «dine güveu. Kimsenin malına «göz dikme; sonra yüreğiade ha- «sed doğar, kavrulursun! Kendi «kendinin kıymetini bil ve alın «teri kazancından arttır ve sakla, «Gün olur lâzım olur. Allah ada- «mı kimseye mühtaç etmesin. Ak «akçe karagün içindir.» Bu yazıların altında 1294 hicri HA S B I HAL | bir yadigâr — Oradaki yüksek Türk ahlâkı — Bu Fabrika müdürü başka, İşletme müdür başka. hmed İhsan tarihi var; şu hesapoa 1808 yapar. Demek tam 132 yıllıktır, Yukarıki satırların ortaya koy- duğu felsefe ve hakikatların yük. sekliği karşısında dediğim gibi çok savgi ve heyecan duydum, Bu he- yecadım yalnız onun ihtiva eyle- diği mübarek ahlâki görüşten de- ğil, cihan muharebesinin gözlari- mizin önüne koyduğu bu müthiş faciaların bile hep ayni çerçive içindeki fesatlardan ileri geldiğini düşüncelerim bana anlatıyordu. Şimdi birer birer alıyorum: « Bu fani dünyada nice bir şeye güven olmaz; sen kendi,kendine güven İ» diyor, İki yıl evvelki eylülde başlıyan vesüren muharebede, görüb anla- şıldı ki dünyada hiç bir şeye gü- venilemez. Neler yıkıldı, yakıldı ve öldürüldü. Bunların en felâket. lisi başkalarına güvenipte ateşe atılanlar oldu. Polonyadan başla- yınız, aşağı doğru sayınız! Sonra kimsenin malina göz dik- me, yüreğinde hased doğar, yanar- sın diyor! Bana öyle geliyor ki cihan muharebelerinde esas kay- nak hep başkasının malına göz dikmektir. Meseleyi ne türlü in- celtaeniz dahi sonunda niçin senin olsun da benim olmasın hırsı gö- rünüyor! Bu duygu milletlerin bo- guşmasını doğurduğu gibi insanlar arasında dabi ayni garezkârlığı ve TOKGÖZ İstanbul - 19 Birineiteşrin - 1941 fitne fücurluğu yaratıyor. İnsanlar bir defa hırs ve gareze kapıldı mı mutlaka zıvanadan çıkıyor!!! Her adamın fıtratına, dimağında ve yü- reğindeki gurura ve inadeılığii görü muhtelif tarzlarda tatbil: ; güktü. riyor. Rusyada mağlüb öriluların çekilirken büyük şehirleri yalup yıkmasına, meselâ Odesa limânı- nın yerinde bir harabe bırakması- na ne demeli? Fransada rejim in- kılâbları olurken iş başına gelen- ler ekseriya kanaat mahâulü olarak işler gördüler. Ama bular fena ne- ticeler verebildiği gibi iyi netice de verbilirdi Şimdi Netice fena çıktı diye iki yıl evvel alkışlananları şimdi mahküm etmek acaba tarih bakımından doğru mudur? İşte 8iee hallolunması çok zor politika muammaları | Bizim atalarımızın bizlere ya» digâr bıraktıkları yalnız kendine güven sözünün, Cümhuriyetimizin harici siyasetinde tatbiki sayesin» dedir ki dünya yangını bizim sa- çakları tutuşturamadı. Fedakâr ve çok kahraman yurtdaşlarımır alın teri kazanmasından arttırır ve sak- larsa o zaman iktisadi felâketler- den dahi uzak kalırız. Ama söze dikkat edelim: Alın teri olan ka- zanç diyoruz, Hazır lüp ele geç- miş gelirden baksolunmuyor! Çün- kü hazıra konmak, başkasının ke- sesine ve millet kesesine el gokup — Eüsfen sayıfayı çeviriniz — 265 — Servetifünun — 12357. *

Bu sayıdan diğer sayfalar: