23 Ekim 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5

23 Ekim 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KARAG Ortaoyununu doğuran Karagöz, asırlarca dedelerimizi ince e&prisi- nin esiri etmiştir. Küçükleri neşe- den neşeye sürükliyen, büyüklere «ibret dersi veren» karagöz zaman zam&nD tulüst operet, hatta son zamanlarda sinema ile mücadele etmiştir. Karayözün en orijinal tarafı hâyai perdesinde günlük şehelyet- ierip karikatürize edilmiş şeklini göstermesidir, Karagözün asıl menşei Çin ol- makla beraber şekil almasına Türk- ler sebep olmuşlardır. Çin'de İsa- nın doğumundan bir asır öuce görülmiye başlıyan hâyal oyunu için şöyle bir başlangıç noktası ileri sürülmektedir ; Milâttan sekiz yıl önce ölen Çin imparatoru Vu, genç karısının ölümü ile büyük bir kedere düş- müştür, İmparatorun sarayında dint dansları tertip eden Çan Vong, yaslı imparatorun 2008101 unutturmak için bir hayal oyunu iest etmiştir. Bir ipek perdenin arkasında şeffaf bir kâğıdın üze- rinde itnparatorun karısının resmi» di göstererek konuşturmuştur. Minyetür istilinde serpme çiçek resimleri dolu olan hayal perde- sinde sarayın çiçek bahçesini can- landırmak (istemiştir. (Perdenin önünde bulunan koro çiçek bah- çesinde dolaşan (İmparatoriçeye şarkılar söyliyerek ' İmparstora, karısının günlük hayatından bir tabloyu csniandırmışlardır. Mogollardan bir çok dans şe- killeri alarak Çin saraylarına nak- leden Çan Vong hâyal oyununun OZE Yazan: Ss. Nahit BİLGA bu en basit şeklini kurduktan &ou- ra asıl tekâmül şark memleketle- rinde doğmuştur. Araplarda zıllı hayâl, iranlılar- da bambaşka bir şekildedir. Hiç şüphesiz ki karagözün tekâmülüne en büyük hizmeti Türkler yapmış- tır, Hayâli, hayâlbaz, gebbaz gibi isimler alan keragözcüler zaman zaman sarayın rağbetioi kazanarak büyük servet sahibi olranşlardır. Yıldırım Bayazıt zamanında med- dah Kör hasan, Avcı Mehmet z28- manında Bekçi Mehmet, Şerbetci Emin gibi şahsiyetler sarayın rağ- betini kazanmakla şöhret ve servet sahibi olmuşlardır. Şarktan doğup Balkanlara ka- dar yayılan karagöz Türklerin Bal kan Yarımadası'nı işgalinden sonra birçok tekâmül devreleri geçirmiş- tir. Bugün en orijinâl şeklini bulan karagöz Yünanistan'da en çok seyirci toplıyan bir tiyatrodur. Bugünkü tekâmülüne büyük kıymeti dokunan Yunan karagöz- cüsü Antuvan Mollas karagözü bir tiyatro şekline sokmuştur. Üç met- relik müstatil bir perde üzerinde Trp ROYA SİİR ye EN DAİR oynatılan karagöz bizim karagöze nazaran bambaşka (huşusiyetler taşır. Karagöz eserin başlıca komik şahsiyetidir. Bütün entrikalar onun etrafında döner. Karagözün oğlu Kolitris piyesin ufak bir şahsiye- tldir. l Arasıra perdeye gelerek eserin düğümlenmesine veşile olur. Vezir doğru, iyi kelpli bir adam karakteridir. Derven Ağa çok aksi bir adam tipidir, her fırentta ka- ragöze çıkışır ve onu tokatlaş fakat kendisinden büyüklerden çok çekinir. Hacivat (Khatzivatis) hag- metli, zengin uşaklı bir efendidir. Niyo Niyos, Zanti adasında oturan tağralı bir Rum tipidir; Köylü ol- makla beraber irsk ve silindir şapkasını arkasından (o çıkarmağ. Eaptau Nikolaş denize delicesine âşık bir korsandır. Klârarından ve denizden başka bir şey düşünmez. Barba Georgio karagözün amcası olup spirtüel bir tiptir. Amerika'ya giderek zengin olduktan sonra Yunanistan'a gelen bu amca Ke- ragöze Amerikanvari işler teklif eder. Karagözün oğlu Kolitris her başı sıkıştığı zaman bu amcaya başvurur. Karagöz tipi kostüm itibariyle bizim karsgözden biraz farklı ise de tamamen bir şarklı tipi taşır. Yunan karagözünde ay» rca tıpkı bizdeki gibi Arap, Âr- navut, Ermeni, Yahudi tiplöride vardır. Perde kogesinde mevzua göre göstermelikler konur. Tayyare motör, tren gibi bugünkü vasıta- larda karagöz perdesinde yer alır. - Devamı san sayfada * sermayeyi koruyacak kabiliyetit iktisat adamlarıdır. Bu adamları sade iktişnd mek- tebi yetiştirmez, Ticari kafa, sonra görgü ve tecrübe ile genişlemiş bilgi lâzımdır. Fabrikanın enmühim ya- şama makinesi budur; İşte bundan sonra fabrikanın içinde kurulmuş makineleri işletmek işi gelir; vakıa bu da ihtisas işidir; fakat basittir. Avrupada fabrikalar içinde çalışan gençlerimiz çabuk işletme adamı olurlar, fakat dediğim gibi ticari müdürlük kolayca elde edilemez. Bu me#'eleler, kâğıt fabrikası İz- mitte kurulmadan evvel ait oldu- ğu makamlarda konuşulmuştu; o zaman ben bile yanlış yola gidili- yor demiştim; dinletememiştim. yıllar geçti. Hakikatler anlaşıldı ama kaça mal oldu ve daha olacak? Bu satırları sevgili gazeteci arkadaşım Ahmed Emin Yalmana ithaf eyliyorum, Geçenlerde İzmit Kâğıt Fabrikası hakkında bir baş makale yazdı, kâğıdcılığı bilen müdür niçin çıkarıldı demişti. Biraz donra çıkanlan müdürün kâğıt imaleisi olduğunu fakat ser- maye başına kunulacak ve tücari idare kendisine teslim edilecek bilgide olmadığını kendisi de an- ladı, bu hakikati izah eyledi, Evet aziz Ahmed Emin arkadaşım. Bi- zim Babıâli yokuşunda her mu- harrir gazete idaresinin başına geçemez değilmi? Kezalik her mü- rettip veya baskı maklnecişi mat- bas idâre edemez! Gene tekrarlıyorum: Devletgi- İlgin doğuracağı sanayi ve fabrika- torlukda en mühim nokta budur. Ahmed İhsan TOKGÖZ 267 — Servetifünun — 7357

Bu sayıdan diğer sayfalar: