28 Temmuz 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

28 Temmuz 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇA e YA A ŞA MM a Se DÜNKÜ TEFRİKANIN HULÂSASI| “Anemas,, zindanla- Bizansın rında İdama mahküm bir Arap ; genci ver. Tam idam edileceğine yakın zindana siyahlar giyinmiş bir kadın giriyor, yanındaki erkeklere bazı“. emirler; veriyor ve Arap gencini. zindandan. kur tarıyor. Kadın sindan kuman- danına verdiği imzadan anlıyo- torunun kızı Varilisya Evdoksiya, d> “eng kadınım dışarı çıktı ğını görünce o da yürüdü. Bir ara göz göze geldiler. İkisinin de kirpikleri yaşar- masta Kadın, elile, ileride duran atı > gösterdi. o Yalvaran bir Yakubun “gözlerinde (ani bir şimşek çaktı ve sordu: — Ya sen? Cevap almıya vakit kalma» dan keskin bir boru sesi çınladı; Oo Ayasofya caddesi © üstünde bir toz bulutu belirdi. Gür bir ses surları inletti: — Bırakmayın, tutun şu herifi | Yakup, Ev ne büyük bir fedakârlık bahasına kendini (o kaçırmıya teşebbüs etiğini ancak o zaman anlı- yabildi. Bir ok gibi yerinden fırladı ; atı tutan bizans nefe- rini yere yuvarladı. Sonra bir i süratile © “ Evdoksi- ya, yı o belinden kavradı; yıldırım gibi uzaklaştı, Arka- dan koşuşup gelenler bağır- yorlardı — Haşmetlü “ Vasilisya , yı | kaçırıyor, o Tutana elli bin “ Bizanten , var. Haydi ileri! HEYECANLI FİRAR Yirmi atlı, göğsüne impe- rator kızını baslırarak kaçan serdar Yakubu takip ediyor- lardı. Çölde büyüyen firari ise, sanki, bir kuştu. Öyle kaçıyordu. Evdoksiya, büzül- düğü sıcak kucakta, rüzgâr- ların ıslık çaldığını duyuyor, “gakılların u hissedi- ver ee süratten Yi dönüyordu. Arkadan da, dört nala koşan süvarilerin ii geliyor; yaklaşıyor- lu. Serdar, bir ara arkasına baktı. Bizanslılar bir hayli yol almıştı. Evdoksiya korku içinde tit- riyor, sevgilisine daha sıkı sarılıyordu. Bu heyecanlı içinde ki genç kesik, kesik konu- gayorlardı: — Ben sizi bir köylü kızı sanmıştım. Halbuki siz bir *Vsilisya,, imişsiniz? Evdoksiya gülümsedi: — Sizi severken bir köy- M kız idim. Aşkınıza mu- kabele etmek için bu, kâfi idi. Fakat sizi ölümle karşı karşıya görünce “Vasilisya, olmam lâzımgeldi. Yakubun gözleri bulandı: 2: Ayasofya Caddesinden Bulutu Arasından Boru Sesleri Yükseldi.. ta 1 sözel Kopan Toz YAKUP YILDIRIM GİBİ FIRLADI. rayı seyrediyorlardı. Bu söz Yakubun başını | / döndürmüştü: ordugâh mesafe | — Ölünciye kadar böyle | o derece kısalmıştı ki Yakup, “ gidelim, dedi. Ne iyi, me | nöbetçilere: — Selâm! diye haykırdı. İ “Onlar, bu tatı o sözlerle | © Nöbetçiler, karşıdan gelen dertleşirlerken arkadaki sü- | atlmın kendilerinden olduğunu | variler mesafeyi darlaştırıyor- | anladılar, Derhal, borular öttü; lardı. sabah Oo namazına (o hazırlanan Atları daha zinde idi, Çünkü | askerlerden bir kafile ileriye insan birer taşıyorlardı. Hal- | doğru koşuyordu. Fakat, işte bu buki firarileri taşıyan ohay- | sırada Arap serdarının ağzın van ise, iki misil yük ta-!dan çok çirkin bir küfür, şdığı için kesilmiye başla | bir aciz ve yeis nidası fır miştı. lamıştı. Bunun sebebi ise Bu, mühim bir tehlike | şuydu: idi. Bir ara Yakup dedi ki: Bizanslıların elinden kurtul- — Bu gidişle ikimizin a- | mak için dolu dizgin Arap kıbeti de bir anda taayyün | karargâhına (Odoğru Okoşan edecek gibi... Yakup, birdenbire, karşısında Evdoksiya, korku ile ka- | geniş ve derin bir hendek rışık bir rüya görüyormuş gibi | görmüştü. İçi su ile dolu il iz idi, — Eyvah! Yetişiyorlar. Bunu, Bizanslıların ani bas- Filvaki, Bizans o askerleri | kınlarına mani olmak için seslerini ilerilemişlerdi. Bir ara ku- | böyle birdenbire duruvermesi, mandanları bağırdı: Bizanslılara yeni bir ümit tatlı olurdu. — Durl hamlesi yaptırdı. Hep bera- HÜRRİYET YOLU ber ileri atıldılar. Bu emre, bir mahmuz KANLI HALÂS darbesi cevap verdi. Arap Arap serdarının bu hendeği serdarınn kolan tazyikıni yi- | aşamıyacağından oemindiler, yiyen hayven inler gibi kiş- : Çünkü hendeğin derinliği on nedi, ileriye fırladı, i adam boyu, genişliği de üç at Evdoksiya yalvardı: boyunu geçiyordu. — Bırak beni Yakup! Yok» | Birkaç saniye gözleri bula» sa ikimiz de yakalsnacağız. | nan Yakup nihayet kararımı Sen kaç, kurtul. İ verdi. Karşıdan: Yakubun heyecandan dişle- | — Ya serdar cesaret! Diye ri birbirine “çarpıyordu. Şid- | bağrışan Arapların avazeleri detli bir buhran içinde idi: de bu kararda tesir yapmıştı. — Nasil olur, dedi. Seni | Nöbetçiler Bizans akınını dur- yakalarlarsa (baban gözlerini ! durmak için ellerine yaylarım oydurur. Ölünciye kadar bir ! alarak süvarileri ok yağmu- manastırda kapalı kalmak ho- runa tutuyorlardı. Bu tedbir şuna gider mi Yakuba bir az nefes aldırdı. Evdoksiya da bu felâketi Önündeki mesafeyi şöyle bir biliyordu. Fakat Yakubu kur- hesap etti, sonra yorgun hay- tarmak için (o kaflanmıyacağı ovanın terli karnına iki mah- fedakârlık olamazdı. muzunu birden batırdı: a e) Mİ — Allahüekber ! Nidasile ğin p yere at beraber asil ir uçar gil abd 7 FİN öy am le” old; iletirim e mıştı. Bırakmadı. Bu hale Bizans süvarileri | | 7 Delilik etme; diye ba” kadar Arap cenkçileri de hay- gırdı. Ordugâha yaklaşıyoruz! ' rette kalmışlardı. Herkes soluk Filvaki, on beş günden almadan gözlerinin Oönünde beri Bizansı muhasara eden Arap ordüsunuu çadırlı ka- rargâhı, ilerilerde görünmiye Beygir, yorgunluğundan bek- lenmiyen bir gayretle karşı işittrecek (o kadar | Araplar (o kazmıştı, oYakubun | © geçen hadiseyi seyre dalmıştı. 4 etmiye - başlamışlardı. Önle- rinde bulunan avı daha emin surette yakalamak için bir yel- paze şeklinde saçılmışlar, ku- şatma hareketi yapıyorlardı. VAZİYET FENA Beş yüz adım kadar ötede dört Arap nöbetçisi durmuş, bu garip ve heyecanlı manza- başlamışt. Bu sırada Bizans | süvarileri manevrelerini tebdil sahili. tatabilmişti. Fakat, iki vücudun ağırlığı altında kendini i toplyamadı. - Arka (ayakları çukurun içine girdi. Bir an . debeleşti. Kendine gelemedi, topraklar kaydı. “Evdoksiya,,nın | müthiş bir çığlığı" ile beraber beygir ve süvarileri, teker meker hendeğin içine yuvar- landılar, Arkası var) T.Askere- Son i miş şekli şudur OR ma Ga e e ooAaSNW— Soldan Sağa: ” ze za e biri (11) re atı (2) saz (2) 3 — Ecdat 7 bayati bir madde 9— ik bir > (©) nota Yukarda 1 — Ağkimızdan 53 7 Valide (9) man 6 — Azanızdan 57 — Takat 6) 8 — Donuk (3) “11 Yakan şey e. : Numaraların l — Kapanan Kuruş 1 Altın 911.50 1 Mecid'ya” $7,— 1 Bamkonot 240,50 4 İterlin — 102350 <1 Dolar 09 20 Frans fe, 167,— Liret Belçika fr, 117,— 30 Drahani S4 20 İsviçre ir. 817,— Iş Bankas 9,70 “Anadalu D.Y, 1890 pRei 95 alaz 2 T z Ümei Sigertei 2 Bomonti 43,90 İSTİKRAZLAR | Dahilt 985 gark Dx. 0 5,0 İ büy hiuvah, 109,50 gümrükler 5,0 Baydı mahi S7 osta'nın! Bilmecesi Di ea ia AM VA YA insan 4 — Damarlarımızda bulunur ( gehre (4) yemek (2) İ $ — Nehi edatı (2) aletler (4) $ — Sicim (2) nota (0) — Bir emri hazır (2) pek 8 — Nota (2) insan (4) o Sorgu edatı van (2) İl — Bir güzel san'at mesleği (9) n Aşa; 52 — Valanmı seven 5 Si poirk 3) şimdiki za“ biri (3) bayağı (3) iri 10 — Yere düşmek (11) ! , Nüömerotaj faaliyeti devam “mektedir. o Azami günde bütün numaralar evlere | asılmış bulunacaktır. Bundan | sonra sokak isimlerinin geri | kalan kısmı asılacaktır, BORSA İ İstanbul 2 Temmuz 1930 NUKUT 20 Leva 0 Koro iy Dinar 26,60 EENETLERİ Dünkü bilmecenin balledil- İZ IZ ü'M 41) edat (2)! 4 arz parçası (3) 0) bir hay- ğı : biri (4) i ay © darsaklar (3) mevcut (3) fakat (4) köpek ©) Asılması on beş fiatiar — Kuruş | 30,— .— 3,— İAvusturya şi 30,50 1 Pezta — 24S0 1 Mark sos 1 Zleti 1 Penge 1 Florin - lw Zieti 41875 İwwPengo 269 Terkos ADEMİ ikTİD Resim Yapmasın Nasıl Öğrenebilirsiniz! TEHLİKESİZ BIR TECRÜBE Komşunun yaramaz bir ço- Guğu var. Geçen gün bize geldi. Soğuk bir limonata yaptırmıştım. Limonata masa- i mn üzerinde duruyordu. Çö- cuk limonataya bakarak, — Beyamca; dedi, ben bu limonatayı dökmeksizin şap- İ kanım altına saklıyabilirim. -—— Yok canım demeğe vakit | kalmadan çocuk bardağı kal- dırdı ve limonatayı içti. Hakikaten bardak dökül- meksizin şapkanın altına bo- Şşanmıştı amma... GAYET TABİİ Bir gün Atâ, bir bahçeden geçiyordu; armut ağacmı gö rünce bahçıvana: — “ Bütün ağaçlarınızda bu " kadar çok armut var mı?, diye sordu. Bahçıvan da: — “ Hayır, yalnız armut ağaçlarında |, cevabını verdi, KAÇA GÜLÜNÜR Amca — Zeki, işte sana beş kuruş. Haydi azıcık gül baka- yım. Zeki — Beş kuruş için gü- lünmez, gülümsenir. CİCİ, ğın “Pisi, nin pastası yanmış, tavanın (dibine © yapışmıştı. Bunlar daha ne yapacaklarını düşünmiye — vakit Mutfağın (o halini (ogörünce fena halde kızdı: : — “Haydi bakalım kirlet- 862 tiğiniz gibi, şimdi de temiz bu oyunun pekte o kadar leyin!,, dedi, ii, yesine nunda bea PİSİ, Bugün Temiliyezia yağlar mutfa- | yayılmıştı. Kuku'nun pastası dökülmüş, bulmadan Hala hanım kapıdan göründü. | KUVVET ve GENÇLİK GLANDORATİN Erkeklerin bütün kudreti şebabe- tini” iade eden yegâne devadır. Almanyanın en meşhur profesörleri- nin uzun senelerdenberi dakik is- tihzaratı kimyeviye ile tertibatını el- de ettikleri işbu deva akamete uğ- ramış kudreti serian iade ve ma- razı asabiyetten mütevellit (Okâflei diamızı ispat eder. Her kutu deru- Deposu : Istanbul Bahçekapı No. 37, “ZAMAN,, ecza deposudur. Baş- eczahanelerde * satılır. SIÇRA ÇEKİRGE e EN 77 İN İşle size basit, fâkat eğlen- | celi bir oyun, Bn oyunu ili | kişi oynar. Oyuncuların her İ biri dört küçük taş alır, Biri aşağı tarafı, öteki yukarı ta- rah alır. Her biri taşlarım | kendi tarafındaki dört yıldız ! üzerine koyar. | Oyun şudur: Taşları karşı- i dakinden evel mukabil tarafta | bulunan yıldızlara yerleştirmek. Taşlar, yıldız'arın sağ ve sol hatları üzerinde yürütü- lerek noktalarda durdurulur. | Oyuncuların her biri bir taş yürüttükçe, arkasından öteki | yürütür. Tıpkı damada olduğu ibi. Bu suretle hangi oyuncu aha evel karşı otaraftaki yıldızlara varırsa oyunu o İ kazanır. KUKU Çocuklar temizlerken o da | biç durmadan söyleniyordu. | Kuku temizlemek için dola şırken farkında olmadan Cici'gi çektikçe Kuku da oaunla bera” İ ber öne arkaya gidiyordu. Bu, ” e hoş olmadığım anladı. teskin ve sıhhi ahengi tıbbi- irca eyler. Bir tecrübe id- Türkçe sureti istimali vardır. mim

Bu sayıdan diğer sayfalar: