17 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

17 Eylül 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sağa. Adliye Vekiline Bir Müstantikten Her gün Adliye dairelerin den şikâyeti havi (omektuplar OLUZ. Köylerlekadar adaleti götür” dügünü iddia etmesini kendi gazeteleribile tuhaf gördükleri şu sırada Kilisten gönderilen aşağıdaki | mektup hakkında Adliye OVekili Beyefendiden aşağıdaki mesele (o hakkında malümat istiyebilir miyiz? Mektup: şu: ' “ Kilis müstantiği İstizil Hakkı beyin bazı ahvalin- den naşi vekâletten verilen emir üzerine Gaziantep C. M. U. liğince yapılmış ve makamı devletlerine takdim . kılınmış olan tahkikat evrakından. bir sene zarfinda netice hasıl oi- madı. Bu hal o muamaileyhin cesaretini arttırdı. Geçenlerde bir cuma günü Neffus ve Ayyüş namlarındaki iki kadını, ifadelerini alacağın- dan bahisle dairei istintaka getirterek; ve kapıyı kapıya- rak bunlara hakaret etmek istemiştir. Bundan üç gün evel de Arap namında bir ka- dıni daireye alarak kendisi bakmadıkça doktorun muayene edemiyeceğini söylemiş ve hatta hapisle tehdit etmiştir. C. M. U. liğine Arab'ın vaki şikâyeti üzerine “böyle şey şikâyet edilir mi utanmaz,, diye yüzüne tükürmek suretile ale- nen tahkir ve tezyif etmiştir. Bu ihbarın mahiyeti bak- kında adliyece tetkikat yap- tırılmasını rica ederiz. Dava vekili Ahmet Muhtar Rüsumatta Eşya Nasıl Satilir? | Dün şehrimiz tüccarlarından biri bize müracaat etti, Dert- lerini dinledik; gene Rüsumat- tan şikâyet ediliyor: Rüsumat idaresi her sene kaçak tütulani veya depolarda;metruk kalan Yorulmaksızın Para Kazanmak İstemez misiniz? Evinize veya işinize giderken, sokak- in gezerken veya birisile gi " her hangi bir vaka karşısında kalabi- Tirsiniz... Havadis nedir biliyorsanız o vakayı derhal görebilirsiniz. Bir yangın, bir katil, bir kaza birer havadistir. Ras- geldiğiniz vakalardan ertesi günü ga- zetelerde görmek istediğiz biri olunca derhal telefonumzu açınız ve havadisi gazetemize haber veriniz, İsim ve ad- sesinizi de bırakınız. Verdiğiniz hava-| disin ehemmiyetins göre (gazetemiz mükâfatını vermeyi vazife bilir, Telefon mumaramız: İstanbul “ 203 ,, YİRMİ MİLYONLU Şikâyet Ediyorlar| MUKAVELESİ NİÇİN ZARARLI? Almanya ile; son yapılan yirmi milyon liralık malzemci inşaiye mukavelesi hakkında Alman gazetelerinden naklen vaki olan Şamaiyatmza Nafia gün Vekâleti cevap verdi. “Vekâlet bu öcâbmda Alman” “gazetelerinin 5-15 fazla fiat verdiğimiz hakkın- daki heşriyatını teyit ediyor, yalnız bunun O lokomotiflere | mahsus bulunduğunu, lokome- tiflerde de“bu fazla fiata mu- kabil, evelki lokomotiflere nis- petle fâik evsâf kaydediyor. Bu cevap üzerine yaptığımız tetkikat, bu müamelenin her halde hiç ölmazsa bir iki mil m lira“ daha wewza “maledi- | İcbileceğini göstermektedir. | Tetkikalımıza ©sas olan noktalar “şunlardır : | : : |,» Siparişe ititraz Noktaları 1 — 20 milyon O siparişi Almanlara veren “Jülyüs Bert- ger, mukavelesinde mevcut maddei mahsusaya göre hü- | kümet bu hat için lâzım olan malzemeyi kâmilen Almanlar- dan almayı taabbüt elimiştir. 2 — Hükümet niçin bilâ kaydüşart bu işi münakasaya koymamıştır? Mukavelede hü- kümetin lehine bir madde yok- tur ki böyle hareketi mazur göstersin; ayni şerait teslim ayni | Çoban Oyunu Çocuklardan biri kuzu, biri oban olur, Bahçenin bir tara- da büyükçe bir daire çizilir, kuzu bu dairenin içinde otu- rur. Dairenin etrafına dört köşeli bir mürabba çizilir. Bu da çoban kulübesidir. Kuzu- mun boğazında bir kurdelesi yardır. Çoban bir elile bu kurdeleyi (tutar, diğer elile düğümlenmiş bir mendil tu- tarak kuzusunu tutmak istiyen kendini ve ku- aa eder. avcılara ki zusunu mü il enin biraz ötesinde len çizginin ari a av- meri 5 Kuzu vap e erek oyunun adığ haber verir. Avcılar ellerinde u düğümlenmiş mendil 2” çobanın üzerine izm ederler. Çoban kendini koru- mak için besinin içine ka- çar, gizlenir, elindeki mendille kendini müdafaa eder. Fakat daireden ve kulübeden dışarı avcılara için uğ- raşır. Elindeki kordeleyi kim alabilirse çoban o olur. 2 1 — Yavrum, senin kö- 2- peğinin müsaade Ukâğdi nerede ? Ver küğdını ba- kayım ? rada... ldhduğunu | ca İşte Kiğdi ne| 3 — Vay yapa kan B. am- | çapkın, bir köpek şu- | mçan gördü galiba... 4 alacak idise, tesbit eder; münakaşaya, koyardı. we kendileri hükümetinden konsorsiyom,da böyle sipariş (3) milyon şeraiti tediye dahilinde başka kuvvetli firmalar “daha ucuz fiatla bu işi görebilirdi. 3 — Hükümetin herhangi şekilde bu firmalarla bu mu- kaveleyi yapmaması - zarureti kabul edilse bile, yapılacak şey şu idi: Şaraiti tediye ve paranın miktarı tesbit olunur, fakat malzemenin fiatı bilâhare her sipariş vukuunda pazarlıklar harici vaziyete nisbetle tesbit olunabilirdi. Dört senede teslim edilecek malzemenin şimdiden fiatının tesbit edilmesi hiç doğru de- ğildir. Çünkü fiat en yükseğe öre tesbit edilmiştir. Hal- uki mukavelede konsorsiyom Çocuk Hikâyesi: İKİ KARDEŞ BİR Mukavelede Niçin Aldandık? Hükümet 20 milyonluk şimendifer malzemesi Bunu da: kredi ile yapmak “istiyor idiseş 7 ) Alacağı malzemenin miktâr ve evsafını 2') Arzu ettiği şeriti tediyeyi Birçok Alman firması el Al diti “tediye, içir “derhal Alman Mei elde ederlerdi. Netekim yeni. Yalnız bize bu fi müsait şeraitle temin edilmiş olurdu. ilân eder, bu işe iştirak eder ra daha ucuz ve daha | kendi lehine fit » tezyif ede- * bilmek için salâhiyet almıştır. Halbuki fiat yan yarıya inse biz gene eski fiatı ver- miye - mecburuz. - Bilhassa bir kaç sene sonra verilecek olan lokomotiflerde İ zararımıza çok farkedecektir. 4 — Demiryolu malzemesi bilâhare tesbit edilecek ve ta- rafeyn uyuşamazsa Alman hü- kümetinin fiatı kabul edile- tektir. Bu madde, mukaveleyi apanların ne kadar aleyhimize ir yapmış olduklarına en bariz delildir. Çönkü Alman hükümeti daima ili mamu- lâtı yüksek fiata almaktadır. 5 — Nafia vekâleti loko- motiflerin eskilere nisbetle 10 U YK > pe” BiRi E YARDIM EDEYİM DERKEN SABAH OLUYORDU Sami ile Cavit iki kardeşti. Bir gece bunlar yatmıya' gi- derlerken, anneleri “artık ko- caman çocuk oldunuz; bu akşam da yukarı kendikendi- nize çıkın,dedi. Sami ile Cavit bundan sevindiler. İki kardeş elele tutuşarak koşa koşa yataklarına gittiler. Saminin eli Cavitten çabuk- - Onun ez e soyun- , yatağa girdi. Fakat girer yili zl bağırdı: Ş Ah, aman ne soğuk; kuzum Cavit ne olur arkamı sıkıştır. Cavit, Saminin arkasını sı- kıştırdıktan sonra kendisi de atağın içine atıldı. Fakat at- ar atlamaz o da bağırdı. “ Aman, pek soğukmuş, dondum, dondum. Ne olur Sa- mi bu defa da sen benim ar- kamı sıkıştır. Sami yatağından kalktı, Cavidin arkasın (sr kıştırdı, koşa koşa tekrar ya- tağına girdi. Fakat girer gir- İ mez gene bağırdı: “ Aman dondum, dondum. Çabuk Cait yetiş. Cavit hemen İ şıçradı Saiminin arkasını sıkış- tırdı. Tekrar yatağının içine atladı. Arkasını sıkıştırsın diye Samiyi çağırdı. Böyle birbirlerinin arkaları- pı sıkıştıra — sıkıştıra epeyce vakit geçmişti. Karşılıklı ya- taklarında oturmuşlar, esniyor- lardı. Nihayet: “ Bu böyle olmıyacak,, de- ! diler, “ Haydi bu akşam her- kes kendi arkasını sıkıştırsın, | yarın akşam (başka birşey düşünürüz. İkisi de yorganla- rını başlarına çektiler, derin bir uykuya daldılar, bu hal bizim | | OCUKLARIN SÜTUNU cihetle ton daha ağır olduğu fiatların Gi snake fiatın dan yüksek olduğunu: bildiri- | İ ri dağıtılmıştır. Açıkta kalan yor. Halbuki eski yapılan müna- kasa fiatları esasen bügünkü fiatlara nazaran yüksektir. Sa- niyen. fiat farkı. nisbet kabul 'etmiyecek derecede fazladır. Binaenaley yeni lokomotifler on ton daha ağır'da olsa fiat farkı bunu Okapatamaz. 6 — Vagon fiatları evvelce meli ii miktar içindi, a bugün vi mey» gübahistir.. Hemde fiatın düşmiye başladığı bir zaman- da... Diğer cihetten evvelki siparişler mama de- lâletile “yapılıyor. Binaenaleyh komisyon da fiata -zammolunu- yordu. Halbuki şimdi hükümet sözde doğrudan doğruya kon- sorsiyondan almıştır. 7 — Mukavelenamede “bir madde vardır. Malzemeyi tes- lim ve tecrübe edecek komis- yonun harcirah ve masarifini konsorsiyom verecektir, buna mukabil biz faizimize “© 75 zammedeceğiz. Bundan maksat nedir? Bizim için çalışan me- murlarımızın (parasını (niçin konsorsiyom verecek ve niçin biz “e 75 gibi miktarı gayri muayyen bir para vere ceğiz. Mukavelede bu sarih zaaflar ve çürükler vardır. Ve- kâletin bu hususlarıda tasrih etmesini rica ederiz. Bil Bakalım ?.. ÇOCUKLAR... i — Dişlerini temizlemiyen çocuğun gülmiye hakkı yok- tur. Niçin ? Biliniz bakalım. 2 — Bir çocuğun büyüdü- ği vakit o babasından daha azla yaşa gelmesi için, baba- sının başına nasıl bir felâket pi olmalı ? Düşününüz akalım, 3 — Ellerinizi (o yıkamadan sofraya oturursamız, niçin has- ta olmaktan korkarsınız? Söy- leyiniz bakalım? Ay Demirin Çiftliği Çiftlik olacak yer bir tebe- şirle veya sert bir şeyle büyük bir daire şeklinde çizilir. Ebe olan çocuk bu dairenin içine leri Dışarıda kalan çocuklar r taraftan ebeye hücum ederler. Ve “Ay Demirin çiftliğine girdim. , Diye bağ ine & ifliğe iye rırlar. Ebe çi giren ço- cukları kovalar. Fakat işaret edilen çizki- Ki İrini liği "içinde iü K ALMAN / fuhuşla şiddetli bir mücadele merek, Beyoğlunda tanınmiş bir sima, yanında iki arkada” gidiyor. Bu kimdir, dersiniz? Eylül 17 Ankarada Fuhşa- Karşı | Mücadele Ankaradan yazılıyor: Burada dört beş aydanberi başlamıştır; Yani resmi umüm- haneler kapatılmış, sermayele- fahişeler mahalle aralarına ya- yılmış ve oralarda gizlice icrayı san'ata başlamıştır. Buna mukabil, bu kabil kadınlarin sokakta dolaşmaları, bir yerde oturmaları memnudur. © Bu hal bazı hadiselere sebe- biyet * vermektedir: 1 — Evelki akşam, halk pastahanesi önünden geçen bir zabitle yanındaki kadına iki kişi tarafından tecavüz vaki olmuştur. Bu tecavüze İ tokatla Oo mukabele; edilmiş, müdahale “eden polise kama çekilmiş, o arbede büyümüştür. Gittikçe biriken halk kütlesi arasında yarım saat devam eden bu hadise bereket ver- sin ufak bir ceriha ile bir kaç şapkanın ziyandan başka vahim bir netice vermemiş, imdat düdükleri üzerine gelen polis ve inzibat kuvvetleri işi yalıştırmıştır, 2 — Umumhanelerden da- ğılan bu sermayeler, artık em- razı zühreviye muayene ve kontrolüne tabi bulunmadıkla- rından zührevi hastalıkların si- rayet ve intişarma sebebiyet vereceklerdir. 3 — San'atlarını mahalle içinde gizlice icra eden bu yosmalar, o mahallenin sükünet ve asayişini ihlâle sebebiyet verecekleri gibi namuslu ev- lerin kızlanna da sui misal teşkil edecekler ve namuslu bir ve, her iki cihetten bir tehlike altında kalmış olacaktır. Bu mahzurlar (karşısında hükümetin lâzımgelen tedbiri almalı temenniye şayandır. Ankara: Ali Sabih Bir Randevu Evinde Hadise Çıktı Cuma günü akşamı Beyoğ- lu Tünel başında bir randevu | evinde bir vak'a oldu. O civarda randevu için kul- lanılan bu evde kadın ve er- kek oturuyorlarken birdenbire oda kapısı şiddetle tekmele- şile içeri giriyor. Odada oturan kadın Feriha ismindedir. İçeri giren zat, bu kadın benim Güm ol ği diyör.” lararlar karşınnda bu inadından vaz geçerek savuşup > SON POSTA 'evmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazeti İdare : İstanbul, Nuruosmaniye Şeref sokağı 35-37 Telefon: İstanbul - 205 Posta kutusu: İstanbul » 741 Telgraf : İstanbul O SON POSTA

Bu sayıdan diğer sayfalar: