19 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Eylül 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖON POSTA Gök Yüzüne Çıkarak Yukarlarını Z ES | Kadın Ve Kalp İşleri Kari Gözile Gördüklerimiz Bir Rica Mektuplarınızın Gir- mesini — İstiyorsanız Kısa Yazınız.. Bazı karilerimiz dert ve şikâyetlerini anlatırken fazla tafsilâta giriyorlar. Bu hal birçok — şikâyet — şabiplerine —ait mektupların günlerce beklemesini intaç #diyor. Bu gibi mektupların mümkln Mertebe kasa olmasını bühassa rlca ederiz. KONYA İNTİHABATI YEDİ. BAŞLI DEVLER Birkaç gün evvel muhteram garete- nizde “Konyada intihabat faaliyeti baş- *ladı,, serlevhalbı 4 tarihli Konya telgra- Tz okudum. Yeknazarda göze çarpan Tene Üç, beş, yedi baflı mensuplar fasliyette | Namzetlere dikkat buyurul- Sun “Karza mütemedi, maliye hukuk Müşaviri, meelisi umumi aramı, hepsi bir şahısl. Konyamızda münevver ve İaal eşhas bu kadar mahdut ma ki Üç, bep yedi vazife bir şahsa İnhisar edb Yor?. Demek ki mensuplar devrinde Yaşıyoruz. — Demokrasi — solda - afırdır. Çocukhağumuzda minelerimizin masalla- Yında yedi başlı devleri duyardık. Muhterem Konyah - vatandaşlarıma bu ktihabatta gözlerini iyi açmalarım hararetle tavsiye ederim. Bir Konyah bemşerli M. N, MUAMELELERİ BİR TÜRLÜ BİTMİYOR Merhuns mütekalt — mülürüm Mehmet Ağamın sevce ve kerimesiyiz. Bize maaş fahsizi için vaki müracaatımız — Üzerine #vcakımız — İstanbi muhassasatı zatiye Muhasibi metullüğünden 928-28 nisan ve 3874-308 Humara Üç Ankara asekerl! Mütekâldin — şubesine — gönderilmişti. Buna bir gevrp gelmediğinden bundan babisle Başvekâleti celileye bir istide Üc gikâyet edilmiş ve Tstidamız müte- kaldini — askeriye şubesinden — div. u ata ZI Nisan 930 tarih ve 22- alı mmüzekkeresile tarafımızı tefhâm cdumlştir. adiye kadar neticelenmemesi mağ- düryetimizi mucip olâuğundan makain: #in mazan dikkatinin celbini talep Ulka an sinie Cik Zevcesi Vicdan FUHUŞLA MÜCADELE Üu gene metfitlen çıkan - kanunların | ühümi fubuşla mücadele kanunu- € yazık ki bu. kanumun fevalt ve tatbikat cih leki — betaet kastile mestur kalıyor. Binlerce Ktuç ve dinç — vatandaşlarımız. akşam " Aaat sekizden sonra Beyoğluna akım Yüpıp Rum alftoslarının zehirli kanlarile Tehirleniyerlar. Hali seferde hudutlarımıza — yaklaşan Müyman ordusunu kahır. ve tenkil et- Mesine nasıl fevkalbeşer bir. celâdetle #itap ediyorsak — hudutlarımızın içinde “e gözümür Öönünde meraslm yapan Ve yerlk düşmanlarımıza müsamahakâ- Tâse höreket etmekteki hikmet ne ola? Karilerinizden : Kasımpaşada Nisim “SON POSTA,, NIN Tefrikası: No 33 NU Arsen Lüpen'in Son Sergüzeşti ea İ | | (Jülyern) in — romanlarını | okumuşsunuzdur. İşte bu, ha- | yali bol muharririn romanla- rında tasvir ettiği hârikaların çoğu bugün bir hakikat oldu. | Fakat hâlâ bazıları tecrübe - | bile edilmemiştir. Jülvern kamere seyahat is- minde bir kitap yazmıştı. yüzünde yapılan bir mermi ile kamere kadar git- Yer menin mümkün olduğunu ta- hayyül etmişti. Bugün bu tec- rübe daha yapılmamıştır. Fa- kat buna hazırlık olmak üzere bazı — tecrübelere — girişildiği vakidir. Kaç defa mermiye benzer uçma aletleri yapıldı, Fakat ciddi bir tecrübe yapıl- madı, Çünkü muayyen irtifa- dan sonra havanın şeraiti hak- kında henüz vanh malümata sahip değiliz. Acaba — hava azaldığına göre, ta yukarlarda MUHARRİR! MORİS LÖBLAN İMDAT GELİYOR — Sizin ağzımız ümitsizlik- leri söylemek için yaratılma- Mıştır, Gülümseyiniz. Her sırrı *raber halletmiye çalışırız. Kadın hararetle tasdik etti: -- Evet, beraber... — sizin Yanmızda sükün buluyorum. | €ni bırakmayınız. BÜYÜK ŞAPKALI ADAM Fameron, Ruandan çok er- 'eın, Raulün tahmininden — ev- KŞ dönmüştü. Lilbonla Radi- d:hl arasında küçük bir ev- ü yerleşti ve cebinde alın :“"“e kazanılmamış on para 'Unmıyan adamların vicdan , istirahatile uyudu. Gece yarısı gözlerinin için- de kuvvetli bir elektrik fene- ri ışığile uyandı ve şaşırdı. ' Bir ses: — Yahu, Fameron, insan dostlarmı bu kadar çabuk unutur mu ? Benim, Raul... Fameron dehşet içinde doğ- ruldu: — Benden ne Ben bu isimde mıyorum. — Fameron... istiyorsun ? kimseyi ton- yirmi — bin | | tulmasının yükseldikçe | | bu kesafet ne derece azalıyor. Birçok tahmin ve hesaplar ya- pıilmiş, fakat tecrübe ile bu tahminler tevsik edilmemiştir. İşte burada resmini gördü- ğünüz adam, bu hafta bu tec- rübeyi yapacaktır. Bu adam Brüksel Darülfünunu profesör- lerindendir. Bu tecrübe için hususi bir balon yaptırmıştır. Balonun içini havasız yerlerde Tetkik İçin Yapılan Bir Tecrübe... yasanabilecek surette — teçhiz etmiştir. 4 Çok yükseklere çıkarak ora- daki hava — şeraitini — tesbit etmek emelindedir. Şimdiye kadar balon ve tayyarelerle çıkılabilen en bü- yük irtifa dokuz mildir. Bu profesör hiç olmazsa on mil yüksekliğe çıkabileceğini ümit | etmektedir. Balıkçılerin İstedikleri Nelördir? Ticaret odasınca ıeqlnl'îd:- | balık. ipliğinin gümrük resmin- len balıkçılık komisyonu şu esasları tesbit etmiş, bunların | tahakkuku için İktısat Vekâ- letine bir rapor vermiye karar vermiştir: |— Balıkçılığın — inkişafı için tuzun ucuzlaması, 2 — Bomba ile bahlk tw- süreti — kat'iyede men'i. 3 — Balıkçılığa yarıyan Hani seni kandıran adam, dos- yaya sokulan evrak... Fanjeron boğulmuş bir ses- — Susunuz, susunuz... dedi. — Peki... Öyleyse cevap ver. Eğer güzel güzel cevâp verirsen, dostum Beşuya hiç- bir şey haber vermiyeceğim, | çünkü Mösyö Gersenin kat- line dair tahkikatı onunla be- raber yapıyoruz. Fameron gittikçe dehşete | düşüyordu. Bayılacak gibidi. — Gersen mi? Ne Gerse- ni? Yemin ederim ki böyle bir isim işitmedim. — Buna inanırım Fameron. Sende katil olacak surat yok. Benim bilmek istediğim baş” ka, Ufak birşey öğrenmek is- | den muafiyeti. 4 — Balıkçı motörleri — için mazot ve benzin muafiyeti. 5 — Taze balıkların mem- leketimizin her tarafına sev- kedilebilmesi için Seyrisefaim vapurlarile, şimendiferlerimizde soğuk hava dolapları yapılması Balıkçılık komisyonu» 'a Is- | tanbul meb'usu Hamdı ©0. e vardır. dan sonra uslu bir küçük kız gibi uyuyabilirsin. — Nedir? — Sen mösyö Gerseni ev- velce tanır midin? — Evet, onu yazıhanede | müşteri olarak görmüştüm. — Ondan sora? — Hiç. — Yalmız seni bulduğu ve senin de cinayet sabahı ona | gittiğin günler müstesna değil mi? — Tamam. — Pek âlâ ben senden şunu | öğrenmek istiyorum: O gece | yalnız mı idi? — Evet... yahut hayır. — Tesbit et — Benimle konuşurken ya- nızdı, fakat on metre ötede, frankı batırlamıyor müusunuz? | tiyorum. Sen bunu söyle, on- | ağaçlar arasında- bu, şu civar- Hangi Yaşta Evlenmek Lâzımdır ? lEvlenmek İçin En Mü- 'nasip Zaman Ne Vakit? Evlenmek zamanı kadının | ve erkeğin hayatındaki hususi şeraite göre değişir. Fakat memleketine göre evlenme zi manını tesbit eden umumi | kaideler vardır. Meselâ garpte kızın evlenme çağı 20 ile 25 | yaş arasıdır. Bizde bu yaşa gelmiş kız artık geç kalmış addedilir. Bizde kızın evlenme zamanı 18-22 yaşlarıdır. Bu yaşlarda kız kendisine koca arar. Ailesi kızın bu yaşı geçmemesi için ellerinden ge- leni yaparlar. Bu suretle kız satılık bir meta gibi ortaya çıkar ve itibarını kaybeder. Erkeğin evlenme çağı bizde 20-25, garpte 25 - 30 yaştır. Evvelce gençler daha küçük yaşta evlenirlerdi. Fakat şimdi hayat güçleşti. Tahsil müddeti uzadı. Genç, mektebini bitirip, askerliğini yapmadan evlenmek istemiyor. Bütün bunların bit- mesi ise ancak yirmi iki | yaşına kadar mümkün oluyor. Sonra bugünkü gençler istikbal karşısında biraz daha ihtiyatlı olmıya — mecburdurlar. Onun için evlenme kararinı kolay | selerin yaşama kolay veremiyorlar, Evlenme- | lerin şimdi biraz azalması da | bundan dolayıdır. Evlenmek için en münasip zaman erkeğin, kendisini yeni | ve külfetli bir hayata atacak kanaat getirdiği sahibi olduğuna kani olduğu gündür. Babasının kazancile yaşıyan, kazancı bir aileyi geçindirmiye kâfi gel- miyen, müstakil bir işi olmıyan gençler evlenmeden evvel çok | düşünmiye mecburdurlar. Ev- lenmek demek bir çok kim- mes'uliyetini omuzlara yüklemek demektir. Omuzlar bu yükü taşıyabile- cek derecede metin olmalıdır. Omuzlarında bu metaneti his- setmiyen gençler başka birinin de hayatını tehlikeye atmak salâhiyetini haiz değildirler. Evlenmek — için yalnız seviş- mek kâfi değildir. İzdivaçtan sonra a şk unutulur. Hayat der- di başlar. Bu vaziyet karşı- sında kıvranıp durmaktansa, evlenmeden evel hazırlanmak elbette müreccahtır. Hanım Teyze İktisat — vekâletince — teşkil | edilen harici ticaret bürosuna henüz hiçbir raportör tayin edilmemiştir. Yakında (250) şer lira ücretli dört raportör tayin edilecektir. Ayrıca büroya beş altı memur alınacaktır. Büro, ticaret muahedelerin- de hükümete lâzımgelen malü- matı verecek, sergilere iştirak edecek ihraç — emtialarımızın | hariçte sörümünü temin ede- i cek, ticaret mümessillerimizle | da bir yolda cereyan ediyor- du- karanlıkta bir adam du- ruyordu. — Onunla beraber olan bir adam mı? Yoksa onü gözetli- | yen bir adam mi? — Bilmiyorum... Ben Ona dedim ki: “Orada biri var.,, ©O da “Vız gelir bana.,, ceva- bnı verdi, — Nasıl bir adamdı bu? — Bilmem, yalmız gölgesini gördüm. — Gölgesi nasıldı? — Bilmiyoruru, fakat diye- | bilirim ki - büyük bir şapkası | vardı. zi (ı ? —Evet, geniş kenarlı yüksek bir şapka, | —Dikkat ettiğin başka bir | Cüyük bir. şapka Son modaya uygun muhtelif blüz madelleri.. Harici Ticaret Bürosu muhaberelerde bulunarak — ti- 'gari malümat ve vesaik topli- yacaktır. TAKVİM — Gün 30 18 - Eylül - 1930 Huzr 136 Arabi M-Rebillahar-1348 Vakıt-Ezani-Vasati Runt $ >Eylğl - 1346 Vakat-E: aeti Akşam (12— aKĞ Yatar îı.n 14448 İmsak İsas 4.2 Gümeş | 11.26 | SAS Öğle Ps.s2 fiz. 8 kindi | 9 hs.38 ——— ——— hususiyet yok mu? — Hiç. — Mösyö Gersenin katline dair hiçbir fikrin yok mu? — Hiç. Yalnız, bu gölgede ördüğüm adamla cinayet ara- sında bir münasebet olabile- ceğini düşündüm. — Belki. Fakat sen arlık bunları düşünme, Fameron ve ayu. Raul, Fameronu çocuk gibi yatırdı, üstünü — örttü, güzel ü temenni e- ayaklarının basarak oradan çıktı. Raul, şatoda, iki kızkardeş arasında, keyifli haftalar ge- çirdi. Gâh birile, gâh ötekile geziyor, öğleden evvel, kayıkla (Arkası var) »e UCUNA

Bu sayıdan diğer sayfalar: