27 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YA T ..?..k- E FT HY b gü '.;’;î'- F Ha Gak e GSıyfa 5. Trablus ' FETI İ BEY KİMDİR? — Türk Zabitleri, Kahramanına Benziyorlardı... Eylül 27 SON PDSTA ş | Tğon Posta'nın Bilmecesi Birer Esatir İ Sinema Sütunu | Halledilen Bilmecemiz K Orada bir tek fırkamız kal- miştı ve en kabadayı taburun da 120 kişiden fazla mevcudu yoktu. Oradakiler cıdden acmacak bir hezlde idiler. — Memleket üç senedir kıtlık — çekiyordu, fazla olarak |düşman istilâsı 'Trablusluları perişan etmişti. Fethi bey, Trablusa gider gitmez, fırka kumandanı Neş- et beyle müşterek bir hareket tarzı hazırladılar. Fethi bey halkı topladı, bütün o elim şartlar içinde bile müdafaanın ne kadar elzem olduğunu, va- zifenin kutsiyetini onlara an- lattı. Sözleri halk üzerinde icap eden telkini husule ge- tirmişti. Halk gönüllü olarak sevkedildi. Orada İ dan daha büyük düşmanlarımız vardi: Mühimmatsızlık, silâhsızlık, de- g_oların boşluğu... Neşet bey, e ablustan — ne kıçırabılmışıe ı ortada o vardı. Ora halkı, çakmaklı, kap- süllü tüfeklerle düşmanı karşı- lıyordu. Fethi bey, Fırka kmrgı- hıta “Aziziyeden “milâki “oL- muştu. AÂziziyede, bir han ve bir kuyudan başka'birşey yok- tu, denebilir. Burası Trablusun 21 , kilometre cenubundaydı. İtalyan'a:; şehrin - etrafındaki kavsin gerisinde 50,000 kişi bulunduruyordu. Fethi B. bu kavsin muhtelif noktalarından İtalyanlar üzerine taarruz ediyordu. — Böylece, harp desiselerinden birile düş- mana karşı fazla kuvvetle gö- rünmek mümkün oluyordu. Fakat bu nevi taarruzlarla hiçbir. harbin kazanılmasına imkân yoktu. Bunun için, ge- rek Fethi, gerek Neşet Beyler tehlikenin azametini müdriktiler ve hiçbir şey ü mit edemıyor— lardı. Istanbuldan fasılasız cepane, 'hklarını tasavvur etmek müm- 12 345 6 7 8 91011 mühimmat isteniyor, İtalyanla- rın büyük bir kuvvetle taarruz etmeleri ihtimali' - bildiriliyor, fakat İstanbulun bütün vaatleri, mücerret bir söz halinde ka- hyordu. Ne para ne malzeme, ne mühimmat... Fırkada para da kalmamıştı; halbuki araplar halis altından başka hiçbir para kabul etmi- yorlardı. Kızgın bir çöl ortasında, | her türlü medeni vasıtalardan mahrum, parasız, silâhsız, gı- dasız bir surette, mücehhez bir düşmanla harbetmek adeta efsanevi bir şeydi. Fethi Beyin de, Neşet Beyin de, etrafındaki güzide zabit- Yem Bilmecemiz 1234567 8D910l1 lerin de bu harpleki fedakâr- kündür. Piyer Lotinin dediği gibi : " a A l ai “Trablus harbinde, İtalyan- —— larlar harbeden Türk zabit- ' leri, birer esatir kahramanına benziyordu. , zt ıği | ( Arkası var | Soldan Sağa: İttihatçılar Divanı Âlide Hesap Veriyorlar.. İşimde De Bir Emri Vaki Karşısında Mı Kalmıştık ?.. Acaba, Sulh Ahmet Nesimi B. ÂAhmet Nesimi Bey, harp seneleri içinde hükümete mün- ferit sulh için hiçbir ciddi teklif şapılmadığını, bu hususta mey- dana atılan rivayetlerin doğru elmadığını, mutlaka ispat et- mek azminde idi. Bu maksatla uzun beyanatımı. tamamlamak için devam etti: — Harbin son senelerinde Bulgaristanda bir kabine te- beddülü olmuş ve M. “Malinof,, Başvekil olmuştu. Bu sıralarda Bulgaristan ve Avusturya ile birleşerek Almanyayı muvafık bir uzlaşma sulhüne ikna ve hatta icbar etmiye ve olmadığı takdirde yalnız üçümüz tara- fından düşmanlarımıza bir sulh teklif edilmesine çalıştım. Bu kusustaki plânım icrasına bile girişilmişti. Fakat tam bu sırada Bulgar ordusu birdenbire inhilâl etti ve bizim bu teşebbüsümüz maalesef akamete malıküm ol- du. Şüphesiz bunda muvaffak olsaydık hem şeref ve haysi- yetimizi muhafaza, hem de iyi şartlarla sulh aktetmiş ola- caktık. Kudüs meb'usu Ragıp B. bazi şayialardan haberdar olmuştu. Bunların doğru veya yanlış ol- duğunu sabık hariciye nazırının ağzından işitmek istiyordu. Bu maksatla şöyle bir sual sordu: — Bulgaristanda “Malinof, kabinesi iktidar mevkiine geçti- ği vakit güya İsviçrede mün- ferit sulk teşebbüsleri olmuştu. Ayni zamanda Türkiye tarafın- dan da münferit sulh teşebbü- sü yapıldığı söylenmişti. Hal- buki bunu siz reddediyorsuunz. Fakat böyle bir teşebbüs ol- müş, hatta hükümet ricalinden bazıları da: “Maalesef Bulga- ristan bizden daha ziyade mü- samaha “görmektledir. Onun münferit sulh teklifi bizimkin- den daha evvel kabul oluna- cak,, denilmiş. Bu şayialar doğru mudur? İzahatına Hararetle Devam Ediyor.. Sabık nazır bu uzun suale bir kelime ile : “ Hayır ,, dedi ve Bulgaristan hakkındaki şa- yiaları da şu suretle anlattı: — Bizim o zaman öğrendi- ğimize göre Bulgarıstanda “Ma- linof,, kabinesi iktidar mev- küne geçtiği zaman Meb'usan meclisinin ekseriyetini kazana- mamış, akalliyette kalmıştır. Fakat Malinof kabinesi bu akalliyete Yağmen — mevkiini muhafaza etmek maksadile bir manevradan istifade etmek is- temiş, sulh için çalışacağını efkârı umumiyeye ilân etmiş ve bunda muvaffak ta olarak mevkiinde kalmıştı. Bir aralık mösyö “Mali- nof,, un İsviçreye gizlice bir takım adamlar — göndererek düşmanlarla temas etmek iste- diğini işitmiştik. Bunu İsviçre- deki sefirimizden derhal sar- duk ve aldığımız cevaptan bu- nün doğru olmadığını, yalnız | muharebeye rağmen Bulgaris- Hİ tanda kalmış olan Amerika başkonsolosu vasıtasile Bulga- ristanın Amerika ile doğrudan doğruya münasebatta bulunma- sının akla daha yakın olduğu- nu anlamıştık. Fakat, biz Filistinde, Alman- lar da Fransız cephesinde şid- | detli müdafaa ve taarruz mu- harebeleri yaptığımiız bir sıra- da Bulgaristanın böyle bir işe girişmesi hiç te kabul edile- mezdi. Çünkü bu takdirde Bulgaristan — milli gayelerini, şeref ve haysiyetini mahvetmek yoluna gitmiş olacaktı. Fakat Almanlar mağlübiyet eseri gösterip — ric'at etmiye başladıktan sonra iş değişti. Mösyö Malinofun düşman dev- letierle temasa girişmek arzu- su hakkındaki ihtimaller kuv- vetlenmiye başladı. Tabit biz |Ş de bu ihltimalleri ehemmiyetle nazarı dikkate alarak hare- kete geçtik ve müttefiklerimiz 1 — Bir semt (9) ber (3) 3 — Bir edat (2) bahşiş (5) su (2) 4 — Birdenbire (3) büküm, kısım (3) ecdat (3) 5 — Parça (â) mal, mülk (4) 6 — Telefon nidası (3) arka (3) 7 — Günah (4) zevce (4) 8 — Bayağı (3) bir kümen luyvam 3) bir millet (3) * ota (2) çırak (5) tance- cüp nıduı( olan Almanya ile Avusturyayı |« 10 — Eğb;:::: Ş;; evin üstü (3) derhal bu vaziyetten haber- | vil garistandaki —istihbar vasıta- 2 — Valde (3) bir yemiş (3) larııı:uzı da kuvvetlendirdik. 3 5) Zaman (2) Acemistanlı (5) Bi nota S"î:" Hafiçiye j EREĞE d"“ 4 — Kulp (3j renk (3) dost (3) 'I:'““ Fy_fm e'îâ eder- | — S —. Komşu bir hükümet (4) ÜB gittikçe —Açılıyordu. Bu habersiz tehlike (4) tafsilât arkadaşları çok alâka- --6 — Tabak konur (3) Suriyede dar ediyordu. Bundan evvelki |.bir şehir (3) suallerde olduğu gibi, müp- | ; 7— Koşu yeri (4) doğmuş (4) hem cevaplar karşısında gös- | ,;:,8 — Sopa (3) bir nevi lâmba terilen sabırsızlık bu tafııiât )) glmal;la dolaşan (3) karşısında hiç gözükmüyordu. — öporcu naresi (2) bakka- ha küçü nola (2) Yalnız bazı sıralarda hafif ka- 10 f.%“cdg) (3) ..ğm 8) lem tıkırdıları olüyor, bundan da bazı arkadaşların lüzum 11 — Kat kat ev (9) gördükleri yerlerde not aldık- Tertip eden: Rıdvan Hayri ları anlaşılıyordu. devam — ederek Bulgarıstamn İsviçreye — gizlice gönderdiği Ben, —neticeyi — sükünetle bekliyor ve kendi kendime: söylenilen adamların isimlerini Almanların iki defa talep etti- “Acaba, harbin ilânında olduğu sulh işinde de bir emri vaki ğini ve bu işe AÂvusturyanın daha fazla ehemmiyet verdiğiri karşisında mı kaldık ? sualini soruyordum : söyledi ve sözünü Bulgaristan- la aramızdaki mahut (Meriç) Ahmet Nesimi B. sözlerine nehn lhb'afına getırdı Elektrık Supü Ş9 Hıfzıssıhha adi süpürgeleri ve 4 toz almıya mahsus tüyleri mah- küm etmektedir. Çünkü bunlar &| tozları havaya kaldırmaktan baş- g ka | birşey yapmazlar ve aile o- cağımız için bir tehlike teşkil eden mikroplardan ve sair sira- yet vasıtalarından bizi koruya- mazlar. ( Buna mukabil ELEKTRİK H SÜPÜRGESİ bu vazifeyi tama- Â mile ifa eder. Tozu cezp ve de- WA feder. Malik olduğu birçok te- $ ferrat sayesinde bu süpürge &A halıları, perdeleri, — parkeleri, Ş eşyanın altı da dahil olmak üzre mükemmel temizler, aymı veç- Ö hile kütüpaneleri — kitapları rgesi aa temizler. Cereyan sarfiyatı hiç mesabesindedir. Talep Üü kuunda ikametgâhınızda bedava tecrübesi yapılır. VERESİYE, bedeli 12 ayda tediye edımek | üzree VERESİYE size takdim eder. Beyoğlu Tünel me danı Metro han kaldırmıya lüzum olmadan, elbiseleri, kürklerı ve saireyi de Mari Pikfort Müşkülden Kurtuldu. Yoksa Az Kalsın Fil- mini (Ceviremiyecekti. (Mari Pikfort) yeni bir filim çeviriyor. Bu filimde küçük bir çocuğun da mühim rolü var. Fakat çocuklar, ekseri kadınlar gibi değişik huylu olurlar. Tam sırasında çocuğun ya karnı acıkıyor, ya uykusu geliyor, yahut ta keyfi kaçıyor, velhasıl adamakıllı iş görmek yet aramış, taramış, iki ikiz çocuk bulmuşlar. 'O derece birbirinin benzeri ki objektif bile bu benzeyişi ayırt ede- miyormuş, İşte bu suretle bi- rinin uykusu gelince öbürün- den, öbürünün keyfi kaçınca diğerinden — istifade edilerek kuürdele tamamlanmış, bu su- retle mühim varta atlatılmış- || mümükün olmuyormuş. Niha- | tır. Bıgsin ELHAMRA. sinemasında GLARA BOW tarafından tömsil” ödilen Canbazlar Arasında Sesli ve sözlü filim, At canbazhanelerinde yaşanılan hayatı hayatı musavverdir. İlâveten FOX NEWS halihazır dünya havadisleri ile sesli ve şarkılı varyete Haftanın en büyük muvaffakiyeti HŞ (ÖPERA 5i SINEMASINDA Gösterilmekte olan « LEONCE PERRET'nin Fransızca sözlü ve şarkilı eseri İkimiz Yalnızken filmidi ANDRE ROANNE ve ALİCE ROBERTE Cidden temayüz etmişlerdir. ÖÜ — (ALİCE ROBERT) in asını rakibesinin kurtardıktan sonra G taganni ettiği güıı? ve ıyı?l:uh'ıı:rh, tem m- ağlatmaktadır. GÜ — Gayet eğlenceli komik sesli resimler, FLİG ve FROG örkestra şefi, Halihazır sözlü dünyı havadisleri ııyıııı teıı;ıdıı' Bugün MELEK sinemasında ızansez nrhstlennden ANDRE a YEŞİL HAYAL Temamen Fransızca sözlü filim, İlâveten: FOX NEWS halihazır dünya havadisleri. Matineler saat birden itibaren başlıyor. ,—-—ASRI SİNEMA —a Dün akşam yeni mevsimi parlak bir surette küşat eylemiştir, sevimli artist CHARLES ROGERS ve MARİON NİXON Tarafından bir sureti mükemmelede temsil edilmiş olan KIRMIZI DUDAKLAR Muhteşem filmini alkışlamak için kesif ve kibar halk tabakası koşuştuğu görülmüştür. Takviye edilmiş fevkalâde senfonik orkestra şefi Maestro 'POLİANSKY tarafından bu filme mahsus tatbik edilen ruhnevaz musiki parçaları memnuniyeti mucip olmuştur. Varyete numaraları gayet eğlenceli idi. _ gaç BİN YÜZLÜ ADAM. Lakabile tovsim edilen mütevetfa LON CHANEY SlNE.MASlNDAı . En soön çevirdiği ..... Sessiz Filminde Arzı endam edecektir. g B Valide Lisesi Açıldı Pazartesi günü öğleden $? ra Aksaray Valide lisesin küşat resmi yapılacaktır. Sekizinci İcra Daire—d' Sekizinci icra dairesinin taf fiyesi bitmek üzeredir. 53 Elîaışamba akşamı amra Sinemasında Büyük gala olarak AŞK VALSI lerden beri muamele gö dosyalar mahzene kaldırhm?u

Bu sayıdan diğer sayfalar: