15 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

15 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Teşrinievvel SON POSTA İttihatçılar Divanı AÂlide Hesap Veriyorlar... Hükümetin Olan Ve Biten İşlerden | Henüz Haberi Yoktu... Fakat Rusya, m;ş_e—yî Öğrenmişti... Sabık maliye nazırı Cavit — bey itiraf ediyor, dört uzun Muharebe senesinde — sımsıkı saklanan gizli sırları ortaya &tıyordu. Şimdi, bugünkü kanlı ve fe- €& neticenin hakiki sebebi olan Türk - Alman ittifak muahe- desinin nasıl bir elçabukluğu ile ve ne bülyalarla yapıldığını tamamen öğrenmiş oluyorduk. Cavit bey şöyle devam etti: — İşte ben, Türk - Alman İttifakının artık bir emrivaki Olduğunu Enver paşanın kona- nn kapısı önünde Talât be- Yin ağzından Ööğrenmiştim. Enver paşanın konağında Pek az kaldıktan sonra hep beraber Sait Halim Paşanın Yalısına gittik. Ben orada çok âöz söylemedim. Fakat Talât B., itirazlarımızı teker teker Saydı. Bunun — üzerine Sadrazam Hu teminatı vermek İüzumunu hissetti : — Onları bana bırakmız, Ben: — Bu muahedeye bazı şey- kerin ilâvesi lâzımdır, dedim: Belki diğer teklifler de ob Muştu. Söz buraya gelince Cavit in vaziyetinde biraz te- teddüt görülmiye başlımıştı. Anlaşılıyordu ki sabık Maliye Bazırının — dağarcığında — çok teyler vardı. Fakat bunların hepsini ifşa etmekten çeki- Diyor gibi idi. Bu vaziyette biraz mülâhazadan sonra anlat- Miya başladı: “— İlâ gün sonra, yani temmuzun 22 inci salı günü sadrazam paşanın ya- tında toplandık. Birhayli mü- Zakereden sonra - şu i Bazar tebellür etti: “Bulgaristan harekete geç- Meden ve Romanyanın bitaraf- hin temin olunmadan evvel Tbki" kat'iyen muharebeye -— Rrmiyecektir.,, Medi. Hatta koyu bir harp faraftari olan Enver paşa bile bunu sükünetle kabul etti. Bu müzakere esnasında an- lli ki, muahedeyi - elçabuk- Li" ile imazalıyanlar, devleti k'bt girmiye mecbur addet- Biyorlardı. Esasen sadrazam ı—' Halim paşa da ilk içtima- âyni mütaleayı ortaya at- Lî'““:üne kadar pek karışık _"lllıımmn gibi uzayıp ge- ittifakname meselesi artık 'edilmiş, hakiki —mahiyeti harbe girmemizi, mümkün — olmıyacak .“_He bir emri vaki hzline » en Goben ve Breslâv ge- *tinin esrarengiz macerası- Belmişti. vsiı B. bu bahse başlar- Söze şöyle girişti: Lh:bzğı. Alrıan gemilerinin day KA gelmeklte olduğuna Ha Hisbir haber almamıştık. Bekitki bizim birşeyden ha- h 5?:' olmadığımız bu sıra- k'd. Rudlar herşeyi biliyor- W Ve Rus hükümeti- tam #snada i sefirine şöyle bir telgraf gönd&ııı'qti: “Goben ve Breslâvın, Yuna- görmüş, Goben ve Beres- lâvın Çanakkaleden geçmiye- nistanın cenubundaki Mataban | cekleri vadini almıştı. burnunu geçip Çanakkale'ye doğru yol aldıkları bildiriliyor. Bu gemilerin Çanakkale'den geçmelerine müsaade etmekle kendisine — terettüp — edecek me'suliyet hakkında Fransız ve İngiliz sefirlerile - birlikte Babıâli nezdinde gayet ciddi teşebbüsatta bulununuz ve bu meselenin, münasebetlerin kesil- mesi ile neticelenmemesi için gemilerin ya Çanakkaleyi ter- ketmesi veyahut — silâhlarının alınması — bususunda — asrar ediniz.,, Bunun üzerine Rus sefiri Temmuzun 26 sında sadrazamı YAKINDA YUNAN TAKIM! GELİYOR Ayın On Yedisindeki Spor Kongresinde Neler Görüşülecek? Yunanistan ikincisi ve Selâ- nik şampiyonu olan Aris takı- mını Fener - Galatasaray kom- binezonu İstanbula getiriyor. Gelecek Yunan takımına sa- dece Aris takımı demek doğ- ru değildir. Selânikten gelen haberler, takımın takviye edi- lerek gönderileceğisi - bildir . Bu haber, Yuhanlıların lda aşağı yukarı çıkara- cakları en iyi takımı göndere- ceklerine delâlet eder. Aksi takdirde Yunan kulüp- çülerinin, Yunan federasyonu- nun da bizim gibi, seyahat olsun da ne olursa olsun, zih- niyetile hareket — ettiklerine inanmamız Vâzımdır. Yunanlıların beynelmilel spor temaslarında çok - titiz, çok — duürendiş davrandıkları mubhakkaktır. Delil olarak Balkan olempi- yatları nmizamatını ve geçen sene İtalyan milli takım ile yaptıkları futbol temasının ay- karca süren ihzaratını ve mü- nakaşalarını gösterebiliriz. İşte gelecek olan ( Aris) takımı böyle bir zihniyetin inanarak ayırarak göndereceği bir ta- kımdır. Şu vaziyet karşısında fut- Görülüyor ki Cavit bey bize bugün bazı yeni şeyler daha öğretmiş oluyordu. Fakat ben sabık Maliye nazırının “ bizim birşeyden haberdar olmadığı- mız sıralarda.., diye ortaya attığı sözlere inanmıyordum. Filhakika —bu gizli işlerden belki Cavit Beyin ve belki kendisi gibi bazı arkadaşları. niın haberi yoktu. Fakat şuna kat'iyen emindim ki bütün bu gizli işler, Cavit Beyin bazı mühim ve esrarengiz arkadaşı ları tarafından tertip olunmuş- tu ve bunlardan ancak - onlar haberdar idiler. Hror , bolcularımıze şimdiden - çalış- mak bir vazifa olmuştur. E. $. Ayın on yedisinde Beyoğ- kında Halk fırkası salonumnda -aktedilecek spor kongresinin fevkalâde hararetli mümakaşa- lara sahne olacağı muhakkak görünüyor. — Federasyoncular, mıntakacılara, mıntakacılar da federasyonculara — şiddetle hü- cum etmek üzere hazırlan- yorlar. Mıntakacıların Balkan olempiyatları seyahatini fede- rasyonun ihzar ettiğinden bah- sedecekleri, federasyoncuların da bir çok” delâille mıntaka- cılara hücum edecekleri spor mahafilinde şimdiden münakaş: ediliyor. O hararetli celseyi karilere bildireceğiz. ATİK-HARBİYE- Peyami Safanın Son Romanı Birkaç-Güne Kadar SON POSTA Sütunlarında Hilâliahmer İstanbul merkezinden: Eşya piyankosu tehiri Hilâhahmer san'at evi piyankosu 15 teşrinisani 1930 cumar- tesi gününe tehir edilmiştir. GÖRÜLMEMİŞ UCUZLUK İzmirde KADAYIFÇIZADE hah kumpanyasının mamulâtından nefis taban halılarını muhterem halka bir hizmet olmak üzere geçen sene muvaffakiyetle tatbik eylediğim maktu fiat usulile tekrar satışa baş- ladım. Buhran hasebile fiatlarda büyük tenzilât yaparak ISPARTA halıları metro murabbar: 1700-1900 NEZAKET 1200, Gülistan 1000, her tarafı yünlü TAHTA balıları 750, UŞAK 750-800, DEMİRCİ 625, GÖRDOS 580 kuruş olarak satılmakfadır ler'ne olverişli hahlarımız. mağazamızda » mevcuttur. Mühterem - halkımızın Her “alon ve oda ölçü- büyük miktarda aldanmas.... için depomuzu bir defa teşrifleri menfaatleri iktizasındandır. KAPALI ÇARŞI ZİNCİRLİ HAN No, 3-4 AHMET TAHİR Seyrisefain Merkez acentesi'Galata köp- rü başında Beyoğlu 2362. Şube acentesi:Sirkeci'de Mühür- dar zade hanı altında Tel.İst.2740 Trabzon İkinci Fatsa, Ordu, Gireson, Trab- zon, Rize, Hopa'ya gi- decek ve döl is- kelesile Riıeı.n'uof, 'Trab- zon, Polathane Gireson, Or- du, Fatsa, Samsun, İnebolu- ya uğrıyarak gelecektir. Mersin postası ( Konya ) vapuru 15 Teş- rinievvel çarşamba 11 de Ga- a Rıhtımından kalkarak Ça- nakkale İzmir, Küllük, Bod- rum, Rados, Fethiye, Finike 'ye uğrıyarak Mersin'e gidecek ve dönüşte ayni iskelelerle beraber Taş- ucu, Anamora Kuşadasına uğ- ıyacaktır. Dalyan ve Marmarisi 'olcu ve yükü gidiş ve gelişte î'cılıiye' le aktarına suretile alınıp verilir. Çanakkale için yük alınmaz. İskenderiye sür'at postası (ÜZMİR) vapuru 17 Teşrini- evvel Cuma 10 da Galata rıhtımından kalkarak cumar- tesi sabahı İzmir'e varır ve İzmir'den saat 12de kalkarak pazlırtesi saat 10 da İsker riye'ye varacak ve çarşamba İskenderiye'den — kalkarak İzmir'e uğrıyarak İstanbul'a 12 de gelecektir. l İSKI-S.NDERİYFDEN ak- İtarma PORTSAİT için de Veşya kabul olunur. Trabzon Lüks Postası SULHE225 PERŞEMBE günü saat 20 de Sirkeci rıh- tunından hareketle ( Zongul- dak, İnebolu, Gerze, Samsun, Ordü, Gireson, Görele, Trab- zon;* Rize, Mapavri, Atma, Hopa) ya azimet ve aymi is- kelelerle Sürmene, Vakfıkebir, ve Fatsa'ya uğrıyarak avdet edecektir. Yük ve yolcu için maballi müracaat: Sirkeci salonu kar- şısında Mizan oğlu han No. 2 Telefon! İstanbul 354 ! Ucaret mahkemesinden. a Dördüncü vakıf hamında anma katta 2 gi bulunun ve halen Beyoğ'unda Büyük a Yeal yolda Vitalis apar- . da mükim Mark Vitniis mece Hlhsna karar ve- 1920 tarihinden / itibaren meahkemedern at Bey if.ks memuru taylı 1 — Kendisinden alacak ve istihkak iddia edenlerin işbu baklarını tarihi ilândan itiba- ren bir ay içinde mahkemede iflâş idaresine kaydettirmeleri ve bu. baptaki delillerinin anıl veya musaddak suretlerini tev- di eylemeleri. 2 — Müflise borcu olanla- rın da keza bir ay içinde ken dilerini bildirmeleri. ( Hilâfına hareket cezai mes'uliyeti mu- €ip olur.) 3 — Müflisin mallarını her ne suüretle olursa olsun elle- rinde bulunduranların o mallar üzerindeki hakları mahfuz kal- mak şartile keza bir ay içinde iflâs idaresi emrine tevdi eylemeleri ve etmezlerse cerzai mes'üliyete uğrayacakları gibi makbul mazeretleri bulunma- dıkça — rüchan haklarından mahrum kalacakları. 4 — İlk içtima 25-10-939 tarihine müsadif Cumartesi günü saat M amahkemede iflâs odasında akdedilece- Binden ölacekllerın meakâr gös Te sartte lâsale veya bilvekâle hazır bulunmaları ve — seülllidin — müşterek datarile kefil erinin ve borcu tekeffül edea sair kimselerin içtimada bulunmağa hakları olduğu tebliğ ve ilân olunur. Sayfa 7 HAKİKİ HAYAT HİKÂYELERİ: İstanbuldan Selâniğe Firar Bu Sandal Benim De Canımı_Kı_ırtarır... —-t Mısır'da — İngilizlerin Türk esirlerine tahsis ettikleri esir kamplarında bir buçuk sene bürriyetsiz yaşadıktan sonra İstanbula geldik. Doğru Selimiye kışlasına... O koskocaman bina mahşer- den bir nümune, Bütün koğuş- lar, taş koridorlar, esaretten- gelen insan yığınlarile, büyük eşya depoları gibi, hmcahınç, üstüste, silme dolu. Kânun- | ların 6 kara kışı esnasında, birçok insanlar da, avlodaki çadır altlarma tıkılmışlar. Ye- mek: bulabilirsen, bir bulgur çorbasile bir ekmek; bulamaz- san, soğukta titriye titriye ertesi günü bekle dur. Vaziyet bu. Dört büyük ölüm senesin- de, ber türlü azap içinde kıv- randıktan sonra, Selimiyenin bu — hayatına — daha fazla sabredemezdim. Anamm baba- mın bulunduğu Selâniğe git- mek için bir çare araştırmıya başlatlım: İstiklâl harbinin bütün deh- şetile devam cttiği günlerdi. Böyle bir zamanda Yunan idaresinde bulunan bir şehre gitmek tehlikeli, çok tehlikeli, Fakat çare yok. Gitmiye karar verdim ve bütün tehlikeleri göze aldım. Selâniğe üç, dört yüz lira mukabilinde insan götüren ka- çakçı şebekeleri de vardı ama, bende santim yok. Zaten, Bak kan harbinde, Selânikten İs- tanbula pasaportsuz kaçarak gelmiştim; gene ayni tarzda ve | ayni yoldan gitmeyi göze aldırdım. Loyt vapurlarından birinin pazar günü Selâniğe hareket edeceğini öğrenmiştim. O gün derhal — bir kayığa atladım, kayıkçıya beni Selâniğe gide- cek vapura götürmesini emret- tim. Kayığında, korsana benzer bir adam olduğunu bilmi- yen kayıkçı küreklere yapıştı. Vapura yaklaştık. Fakat vas purua iskelesine yanaşmak hiç işime gelmezdi. Acente kont- rolü, polis kontrolü var. O sırada, geminin borda- sına yanaşmış bir mavna kö- mür veriyordu. Kayığı — ora- ya yanaştırdım. Amele hum- malı bir faaliyetle, kan ter içinde çalışıyordu ve bana dik- kat eden olmadı. Mavnaya çık- tım, geminin bordasından sar- kıtılmış bir ip gördüm. İpe asıldım, küpeşteye atlı- yarak geminin içine girmiye muvaffak oldum. Fakat iş bu kadarla biter mi ya ? Geminin içinde saklanacak bir köşe, bir delik, bir aralık lâzım. En üst güvertede, kaptan köprüsünün arkasında bir can kurtaran sandalı var, ismi de “ Can kurtaran ,,. “ Bu sandal elbet benim de canımı kurtarır. , diye düşün- düm, — kimseye — sezdirmeden sandalın — içine girdim, baş altında saklandım. Sandalın içinde elime geçen çuval ve bez parçalarile kendimi örterek gizlendim ve bekledim. (Arkası Yarın) İspirto ve ispirtolu içkiler inhisarı umum müdürlüğünden: 1,500,000 adet boş şişe Kapalı zarf usulile 8 teşrinisani 930 tarihinde bilmünakasa alınacaktır. Taliplerin şartnameyi almak üzere Ticaret şubesine müracaatları. kat'i ve -seri tedavisi için Spirosal sürmek lâzımdır. Zahmetli işleri tâkip eden adale sertlik ve gerginlikleri ile, ayaklarda vakitsiz zuhür eden yorgunluklarda dahi Spirosal aynı güzel netlceyi temin edet. Spirosal tedavisi hem kolay, hem I&tiftir, Çamaşırları kirletmez. Musirren Spirosz! talep ediniz. Her ambalaj, meşhuru âlem nlanw salibini ihtiva eder. « B A BAYE &

Bu sayıdan diğer sayfalar: