8 Mart 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

8 Mart 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz Yollara Dair B SÜdar . Şile pozta makliye küdaygar a. Haftada iki defa Üs Birmei Şileye posta götürüp Mecburiyetindeyim. Mev- Taadar Çöle yolların ” bozuklü- Trez Ylm türlü müşkülât çeki- b 2 | Ollarda yer yer hendek- te, 1 _"'l! ve göller hasıl olmuş- d %üs—ası tarihinde Şileden Tında '* gelirken Armutlu civa- üra batmış bir otomo- Ü biyç t samı İ " tesadüf ettim, İ NÇt atom, a Üin İ ö obil yolu kapatmıştı. Sermühendisine ait oldu- hliğ "uşıohıı çıkarılamayınca Biz gç tkedildiğini - öğrendim. Medi, çaRYaştık bir semere ver- Yt yopış Derliden manda getirdik Ürt a Astık. Fakat bu bal, bize "i“ kaybettirdi ve bittabi Ü megi İdaretinin de hoşuna git- “'—d Olların bugünkü vaziye- Hung, Zürdüğu bu. zarüret kar- 'da Makamı Aaidinin nazarı ; ğ:"*_*'nl telbetmeyi bir vazife Üszkildar - Şila posta makliye memuru | < Şefik Bir Tapu Meselesi Kan; 'dalda batapu mutasarrıf M:Ş-qı.ı Höbek, Kuluncak, Vlerimi ( Şiftlikleri — dahilindeki Nisyon, Z (45) numaralı tahrir ko- M Unca müstecirleri namına Ülişiştür. Tashihi için Sivas va- B *ylarca Müracaat ettim, İstidam Vegi * yötamele gördükten sonra talgi HYÜ olmadığı — tefhim qu_"" kadının olup olmama- u y__:r heis ve hakkı tazarru- A p ei Blâl eder kanunt bir se- İ 'e ga Madığından ve resmi senet €Er aksi ispat edilinciye ak y Mamulünbih olacağı kanu- h“.nt-l iktizasından bulundu- Teleniz hl-hıhıc bu yolsuz. mua- ğ '—ıııg,.."'h'm için bura kayma- M A Mmüracsat ettim. Mu- kaymakamlığına havale 'anka buraya iki gün, bir İ Mastada yirmi dört sa- L..,u' bekletilmiyeceği lâzi- & hüla Siyeden iken (83) gün- Sok ğ Paber yok; idari işlerde ıq,,_şiım çekiyoruz; bazı me- ’ld.ı Li yanlış mütalcalarla, =Hyelırle işleri — uzatıp —*'h.. * Kanunt bir. iş için B mi i Ülenmekten usandım. Tadın, * bilmiyorum? — anlıya- 'lı,q_ Alâkadarların — nazarı İ telbetmenizi rica ederim. Divrik: İpek oğlu M. Tevfik * ——— B cevaplarımız a Hik meselesi bakkında Kölimizifötderen Cevat imzalı "ı.,_ Mütalcası, sarih adresi .:—iıı için nazarı dikkate 'h.wlıhr- Özrümüzü takdir w ediyoruz. SS TAKVİM — İA —— ON - Mart - 031 Kassi120 Ruml A - Şubat - 1947 VakıteEzani- Varat! Akşam ( TEZ TB0E Yalar X30 |19 36 İmasak Ho, 38) 4. 45 BN sıçradım : Biz A::"’" ne diyorsun Fa- ltıli,,.-ıı Saçık seyler mi şöy- BEl — Falat arenıml Mi ? ari beti ilân ediı: uçıııl:lı:. eaki yaramaz **::ı fapu örnekleri ekli istidam | YAT “CEMİL P HÜKMÜN Şehir — meclisinin devresini — bitirdikten müzakereleri ve yaptığı işler- le umumi beledi vaziyet hak- kında Cemil Paşa ile görüş- tük. İstanbulun en çok beye- nilen eski — şehreminlerinden olan paşa, bize evvelki gün ve dün umumi müşahedelerini, fikirlerini anlattı. Bugün de Şehir meclisi hakkındaki - dü- şüncelerini, şehrin umumi şek- line dair fikirlerini, sokak- ların pisliğini mevzubahis edi- yor ve hükmünl veriyor: bu iş bir mütehassısa havale edilmelidir. Sözü Cemil Paşaya bıra- kıyoruz: — Şehir işlerinin ıslahı için ne yapmak İâzmmdır, ne dü- şünüyorsunuz ? Boş Vakit Geçiriliyor — Hakikati söylemek lâzım elirse — şehre — bakılamıyor. ğdcdiy: azaları da tenkitleri- ni semere verecek sahalara intikal ettiremiyorlar. Hatta bazı — müzakereler, gülünç bir şekil bile alıyor. Meselâ azadan bir Hanımefen- di, mühim bir mesele imiş gibi, tramvayların ön sırasında oturan kadınların erkekler ta- rafından — bacakları - sıkıştırıl-; dığını söylüyor. Halbuki, bir şehir meclisi- nin —müzakereleri — osnasında görüşülebilecek daha çok cid- di meseleler vardır. Varidat Nasıl Bulunur ? Şehir bütçesindeki — israflar nazarı dikkate alınmadan son elektrik zammı — yapılmıştır. Halbuki gerek — su, gerek elektrik fiatları, Avrupa mem- leketlerine nisbetle bizde çok pahalıdır. faaliyet sonra .SERVER BEDİ aldatmadım, dedin ve Fatoş — değilim, seni — seviyorum. , ağladın. — Alay etme... #öylüyorsun? — Vallahi ciddi. — Kepaze olduk desene? Ciddi mi A BUGÜN VERİYOR.. Hayatı umı miye ile alâ- ka dar olan lu gibi me- selelerde, düşünülmek lâzımgelen şey, daima fiat indirmek cihetine gitmektir. Bence bir belediye meclisi, halk sırtından varidat aramıya kalkarsa doğru hare- ket etmiş olmaz. Plân Meselesi Diğer taraftan şehrin in- şaatı da bir plân ve bir siş- teme tâbi değildir. Maçkâ ve Nişantaşı taraflarında altışar, sekizer — katlı mütemadiyen yükseldiğini gö- rüyoruz. Bunların yapıldıkları î'erler, ekseriyetle dar sokak- ardır. — Karşı - taraflarındaki arsalara da bina yapılacak olursa sıhhi - vaziyet g:ııulı— caktır. Etfaiye.. Etfaiyeye — gelince: tekrar ciddi bir teşkilâtla islah etmek herhalde lâzımdır. Bana kalırsa tam — salâhiyetli bir mütehassıs getirmek zaruridir. Seyrüsefer İşleri Seyrüsefer işleri ise: Bu bir ihtisas işidir. Bu işle meşgul memurlar, araba ve otomo- billerin gelip gitmesine seyirci gibi bakıyorlar. Sonra sokak- lar dilencilerden geçilemiyor. Adedi birkaç yüzü geçmiyen bu dilenciler meselesini hallet- mek te bir para işi değil ya. Sinemalar Sinemalara dair: Şehirde güzel ve muntazam sinemalar var. Fakat buralarda bilet alma ve içeri girme tertibatı noksandır. Avrupanın her şeh- rinde, bu'gibi yerlerdeki —inti- zamı belediye memurları temin ederler. Herhalde bu da - pa- raya mütevakkıf değildir. Sonra bir yahgın çıkaçak olursa, mevcut müesseselerin G? — Annen, babam hayretle seni dinliyorlardı. Bir keresin- de de dedin ki: “Anne! Ben Fazılsız yaşıyamam, sen Hayri Beyden ayrılmazsan ben Fazıl- la evlenemem ve intihar ede- rim,, dedin. — İnanmam vallahi. — Daha neler, neler söyle- din. Güldün, ağladın, çırpın- dın... Benim bile gözlerime yaşlar geliyor, kendimi zor apartımanların - tertibatı buna kâfi değildir. Filvyaki — sinemalarda — bir gok kapıların dar bir koridora .çldt ve koridorun da dar bir kapı ile nihayetlendiği görülüyor. Allah saklasın ; bir ca olsa, bu tertibat, halkı rı.rt(ımık şöyle dursun, so/:ı'r meclisi içtüima halinde ve şehrin, Pis olduğu bir bakışta göze çarpan lTâalettayin iki noktası [ mahvolmalarını intaç edecektir. Bu hedefsiz kapıların manası nedir ? Sanra otomobillerin artan süratlerine ne demeli? Bazan bir tedbir alımır, bu tedbirin tesiri dört gün sürer. Bu nasıl iştir ? Pisliğin Sehebi Belediye meclisi, halkın 80- kakları pislettiğinden şikâyet ediyor. Bence bu — kabahat halkta değil. Halk işini, gücü- Hü bırakıp ta sokakları toz ve çamur yapmıyor ya? Hacetini defedecek yer bu- lamıyan insanın sokağı kirlet- Ümesi bir zarurettir. Görülü- yor ki kabahat doğrudan doğ- ruya belediyededir. | — Bir şehir temiz olabilmek Bu işi” kaldırımlarının — düzgün ,olması şarttır. Aksi takdirde temizlik temin edilemez. İsraf Vardır, İspat Ederim Denebilir ki — kaldırımların, sokakların — tanzimi — paraya muhtaçtır. — Mümkün. — Fakat bugünkü varidatın üçte biri- nin de İüzumsuz yere sarfe- dildiğini ben ispat ederim. Teferruat ve delâilila, bütçe Bzerinde ve kalem, kalem. Netice Nedir ? Neticeyi siz de anlıyorsunuz ki buiş ihtisas işi, meşgul olma işidir. Maiyetinde kâfi derecede mühendis bulunan bir şehir mütehassısı getirilir ve tam — salâhiyetle — işler bunlara — gördürülürse hem temizlik ve plân temin edilir, hem de bu vazifeler öğrenilmiş olur. Yoksa ben, şehir işleri- Kadın Ve Kalp İşleri Nasıl Bir Kızla Evleneyim? Sevilen, Fakat Seve- miyen Bir Kız Dün Şişlide N. R. rümuzile bir genç kızdan şöyle bir mektup aldım: “24 Şubat tarihli nüshanız- da gördüm: “Aşk kovalayınca kaçar, kaçınca arkadan gelir..,, Bu sözünüz çok doğru tey- zeciğim, çünkü - ben usulü talbik ediyorum. bunu düşüner Bunu gayri iht Çünkü ağır ba tarafından gördi ra çok lâkayt kalıyorum. Bu lâkaydi hissi bende okadar sertleşmiş ki, bu g dişle ben kimseyi sevemiye- ceğim... Şimdi Bu zamana kadar çok gençler tarafından hürmet ve iltifat gördüm. Fakat - hepsine karşı bu lâkaydi hissi galebe çaldı. Ben lâkayt kaldıkça (Kaç- tıkça kovalandım). Fakat son zamanda birşey dahba aoldu. Bir gençle karşılaştım. Beni beyeniyor. (fenadeğil) Fakat ben ona karşı da Jlâkaydi içindeyim.. Bu zamana kadar bu hir- simden çok "menavasum. A- tık bu halise ben de hid Jet- leniyorum, ve biraz yumuşak durmak — istiyorum. Bu hissi, beyendiğim bir gence kuarşı nasıl değiştireyim ?..., Kızım, şizadiye kadar lâkayt kalabilişin ciddi bır terbiye aldığına ve henüz. sevebile- ceğin bir gence rasgelmediği- ne delâlet eder. Lâkaydi, senin için bir kal- kan vazifesini görmüş. Founa yollara düşmekten kurtarmış. Fakat emin ol ki, diğin gün bu kalkan kendiliğinden kırılır. Ve lükayt kalmıya mu- vaffak olamazsın. Onun için acele — etrae. — Sevebileceğin genci ve günü bekle, 18 yaşındayım. * Gedikpaşada A. K. Bey: Size kız beyendirmek güç de- gildir. Yeter ki aksi bir kadına rasgelmiyesiniz. Evinizle meşgul olmak, evinizin ihtiyaçlarını biz- zat tedarik edip götürmek en büyük zevklerinizden biridir. Fakat buna mukabil evinizde huzur ve sükün istersiniz. Karınız sizi kız- dırırsa, nihayet başka kadınlara gitmekten de çekinmezsiniz. Kız- ları et ve kemikleri için sever- #iniz, meziyetleri için değil. Onun için size, güzel ve başkaları tara- fından idare edilmiye muhtaç, saf ve cahil bir kız iyi karı ola- , * Göztepede Semih Bey: Aşk meselesinde mütereddit we kararsıssımı. Bazan hiç sevil- nin bu şekilde düzelebilece-İ| mediğinize; daima aldatıldığınıza ğine kani olanlardan değilim. tutuyordum. — Annen - ağladı, senin boynuna sarıldı, yanak- larım — öptü. n — Ben © vakit nerede idim. — Evet, bu hastalık hali şaşılacak şeyl Senin harare- tin kırk dereceyigeçmişti. O gece annenle babam beni başka odaya çektiler ve istin- tak ettiler. Doğruyu söylemiye mecbur oldum. hükmeder, — kadınlardan — nfezet Ben kulaklarıma inanamı- yordum. Fazıl neler anlatıyor? Muzip tabiatli olmadığı için yalan söylemez, hem bukadar yalan uydurmasını da bilmez. Ben başkalarına ait bir hikâye dinliyor gibidim. — Meraktan gözlerim —açıldıkça — açılmıştı. Adeta acıyordu. — E... Devam et, dedim. — Babam hayret içinde beni dinliyen annene doğre Di Karilerimizden aldığısuz aşk moke tuplarını sırasile neşcediyoruz. Bu sü- tunda hergün bir mektup neşredilecek ve haftada bir defa Gençlik ve Has beş on mektup . Çıkan mektap ze — uğnyarak n bir Mayıs sabahidi, Seni bir çılgın gibi kırlarda aradım. Oh. S.. nekadar sevi- yorum biliyor musun? Bugün saaa sonsuz aşkımı itiraf ede ceğim. Sızlıyan kalbim kalbin- le çarpışacak, titriyen ellerim vücudunu saracak. Kalbimde, ellerimde, — vücudumda — hep aynai ateş, seni bekliyorum. İşte meliyerek yanıma ge- len mivi minı kuzular hisleri- mi biraz daha kuvvetlendirdi. Me güzel hava, Je munis yere ler, ne şirin kuzular. Yalnız benim bülbülüm eksik. Onları severken, okşarken neler du- yuvorum - biliyor musun S..? Söyle, bizim de böyle kuzula- rımız olacak mı? Vakit geçiyor, bani senin uzıyan gölgen, parlıyan gözle- rin, çı%îı'n kıı;hn)ı'ı .,xBeni korkutuyorsun S... Senelerdenberi ancak bugün söz verebildim. Şimdi de eni #ldürmek mi istiyorsun? Ha« yır kayır, sen okadar insafsız ueğilsin. Gel canım kollarım açıkta mı kalsın, bir lâhza gel de demir kollarım pamuk- lara dalsın. Biliyor musun, beni nekadar üzdün, î:lıiyecekıln diye ne- kadar korktum. Ne o, kaçı- yor musun? İşin mi var? Dedikodu mu olur? Of S... ne yazık, ne yazık bana, Senin kalbine bir han- çer saplamak! Yok bunu yapa- mam, sana yalvarmıyacağım. Hayır hayır beni öpme, yalnız beni çiğne, ayaklarının dibine göm. Bu sonsuz topraklar ara- sında kaybolayım. Ne olur ezilen benliğimi ellerinle par- çala, beni öldür, beni göm. (. İ.Z) namuslu, dürüst, temiz, ciddi ve Ayi bir aite kın olmalıdır. Ayni zamanda neş'eli,şen ve muhitinde kendisini beyendiren bir kız ol« malıdır. Fikirce geri olabilir, Fakat kalbea sıcak olmalıdır. Hanımteyze yürüdü : *— Adam, dedi, bu işin |halli kolay... İkisinin de mikâh- larım kıydıriveririz, biter gider. Anmen susuyordu. " Birden- bire itiraz etmediği için hemen anlamıştım Ki babamın - tekli- fini düşünmiye lâyık buldu. Sonra kirdenbire başımı kal- dırdı: *— Ne demek istiyorsun ? diye sordu, ayrılalım w? Arkası var ŞE X SA ŞN NERE . Si 2 ci Aaan d SA 0 ö e A GA D B süsen i,

Bu sayıdan diğer sayfalar: