19 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MODERN BİR MEKTEP DAHA Geçen tedris senesi zarfında nazan dikkati celbedecek kadar muvaffakiyet gösteren İstanbul ilk mekteplerinden biri, Beyazıttaki Beşinci ilk mekteptir. Bu mektep de bu sene, yine İlk tedrisat müfettişleri kongresinin kararına tevfikan, bir dereceye kadar orta bir mektep haline konmuştur. Beşinci ilk mektebin, toplu tedrisat itibarile, tedrisatını muntaza- man mürakabe etmek ve tahakkuk ettirilen muvaffakiyet veya ademi muvaffakiyet hallerini günü gününe tesbit ederek, muvaffakiyetsizlik halinde tedbirler almak üzere, Beyazıt mıntakası İlk tedrisat miifettişi İ ki sahibi olan jFenelon'dur (1651- Mansur Bey memur edilmiştir. sayfalarımıza naklediyoruz. Hayat Bilgisi Bu mektebin de bir fotoğrafını iBir Toplu Tedrisatta Hayat iRiyazi Bilgisinin Manası Nedir? | Mesele Toplu Tedrisat sisteminde, bü- tün ledrisalın merkezini (Hayat Bilgisi) dersleri teşkil eder. İlk mekteplerin yalniz birinci devre- sinde, yani ilk öç senesinde bu ders, alâka merkezi oluyor. (İlk mektep müfredat programı) ba- kınız ne diyor: “İlk üç sınıfta muhtelif derslerin mevzuları ara- sinda sıkı bir münasebet gözeti- lecek ve tedrisatın mihverini Ha- yat Bilgisi dersi teşkil edecektir.,, Hayat Bilgisi dersinin böyle bir merkez teşkil etmesi, çocuğa ilk devirde verilecek malüma- tın biribirile münasebettar olma- sından ye çocuğun bir meseleye alâkasından istifade ederek diğer malümatı o mesele etrafında top- lamak suretile fikri terbiyesini tesis etmek fikrinden ileri gel- mektedir, Maamafih “bütün ted- risatın esas mihverini teşkil et- mek, ifadesini mutlâkıyetle al- mak doğru değildir. Netekim ( Müfredat programı ) “Hayat Bilgisi programında sayılan mev- tuların tedrisinde hareket nokta- “m mutlâka Hayat Bilgisi dersi olmak icap etmez. Bazan hesap, hendese, lisan, elişleri, oresim gibi dersler dahi mevzulardan biri veya hariçten bir mevzu için hareket noktası olabilir. Bilhassa çocukların müşterek bir alâka gösterdikleri bir hâdise veya mevzuu, hareket noktası ittihaz etmek muvafık olur. Ço- cukların o kendiliğinden (doğan böyle alâkalarından istifade et- meyi muallimin zekâ ve dirayeti- Be bırakıyoruz. diyor. Demek ki asıl iş, tedris edi- lecek malümatın çocukta doğan | “© doğurtulan bir alâkaya istinat Esi esas oluyor, Muhterem muallimlere bir ri- yazl mesele arzediyoruz. Bu me- sele Orta mekleplerde cebir ve besapla | İlkmekteplerde — yalnız hesapla | halledilebilir. o Gelcek aftaya da meselenin cebri ve hesap balli yazacağız. İşte mesele: Bir sür'at katarı, saat birde, A mevkiinden saatte 60 kilo- metre sür'atle B mevkiine doğru hareket ediyor, On beş dakika sonra ayni mevkiden, saatte 40 kilometre sür'atle giden bir muh- telit tren kalkıyor. B mevkiinden hareketle A mevkiine doğru saat- te 50 kilometre sür'atle hareket eden ekspres bir saat yürüdük- ten sonra A dan gelen sür'at katarına ve ondan yirmi dakika sonra da muhtelit trene tesadüf ediyor. Acaba ekspres, B mev- kiinden hangi saatte hareket etti! Te erbiyecileri Tanıyalım Fenelon On yedinci as- rn pedagokları arasında kendine mahsus bir mev- 1715). d Fenelon asil N bir ailedendir. ek Rahipliği ihtiyar Pek genç yaşında, Katolikliğe dönen genç Protestan kızlarına mahsus müesseseye müdür tayin edilmiş, kadın ruhuna ve duygu- suna bulül etmeyi © sayede Öğ” “Tenmiştir. Dük ve Düşes de Beanvillersin sekiz kızına müreb- bilik ederken, pedagoji muharrir- liğine hazırlanmıştır. Hatta kız ların terbiyesine dair olan meş- hur kitabını, Dükün ve Düşesin talebile yazmıştır, On dördüncü Lu- inin torunu duc de Bourgogue gibi gayet yaramaz bir çocuğu, mükem mel bir adam olarak yetiştirmiştir. Fenelon, bu Kıralzade tale- besine Omahsus olmak üzere (Masallar mecmuası), (Hikâyeler), (Ölülerin mubavereleri) ve ( Tele- mak ) amı yazmıştır; bu son eser pek şöhret almış ve birçok lisan- lara tercüme olunmuştur. Hatta Abdülâzizin vezirlerinden Yusuf Kâmil Paşa, ( Telemak )ı Türk- çeye tercüme etmiştir. ( Telemak tercümesi ), bir zamanlar Türkçe tedrisinde klasik bir kitap olarak kullanılırdı.(Telemak) ın Türkçede bir tercümesi daha olduğunu bili- da kimin tarafından tercüme edildiğini pek hatırlamıyoruz. (Fenelon) un kızların terbiye- sine dair olan kitabı, her muallimin okuması lâzmgelen bir kitaptır; fakat maalesef Türkçeye tercü- | Müşahede Ve Tecrübe Bu Sayfada: Yeni terbiye cereyanları - Böyük ter- biyecilerin hayati - Türkiyede yeni nazariyelerin tatbikatı - Muallimlerin dertleri - Yeni tecrübeler vesaire, Örnekleri likmekteplerde Fizik ve Kim- ya aletlerini tedarik etmek çok güç olduğundan, gerek hayat bilgisinde, gerekse tabiat tetkiki derslerinde yapılacak bazı müşa- bede ve tecrübelerin, muallimle- rin yapabileceği ve hatta elişi derslerinde çocuklara yaptırabi- leceği gayet basit aletlerle yapıl ması hakkında (Obazı örnekler vermeği faydalı bulduk. Bugün üzümle yapılabilecek bir tecrübe- den bahsedeceğiz. Tahammür tecrübesi: Ağzı genişçe bir şişenin içi- ne, iyice eyilmiş bir iki salkım üzüm konur. Ortası delinmiş bir mantarla şişenin ağzı sıkıca ka- panır. Bu delikten içeriye kai- müzzaviye şeklinde bir cam boru geçirilir. ( Resme bakınız. ) Bu diğer bir cam boru bağlanıp ot- rafı hamurla kapanır ki borudan geçecek gaz dışarıya kaçmasın. Bu borunun ucu, cam bir kâse- nin içine konur. Üzerine bir te- rafı kapalı bir cam tüp geçirilir. Kâsenin içinde su vardır. İki üç gün içinde şişe içindeki üzüm tahammür etmeğe başlıya- cağından, (o tahammürden, hâsıl olan gaz, suyun içinden geçerek tüpün dibinde toplanır. Ba gaz ( Hamızıkarbon ) dur; çünkü tü- pü kaldırıp ta içine yanmış bir kibrit uzatırsak, kibritin alevi derhal söner. borunun ucuna çubuk şeklinde ağ Z cili k Başka Memleketlerde Nasıl Teşek- küllere Meydan Vermiştir Biz (İzciler) ile İngilizlerin Boyscouts kelimesini tercüme et- me edilmemiştir. Eserde vahdet yoktur; dolgun ve dağınıktır. Bununla beraber, on üç faslı içinde üç esaslı nokta vardır. Feneloh, evvelâ kadınların terbiyesi meselesinde ısrar ediyor, (Kızların terbiyesi pek mühmeldir, diyor; Halbuki aile hayatında en büyük rolü oynıyan kadındır. Fenelon'un, bu kitabında der- meyan ettiği terbiyevi fikirler ve mütalcalarından bir çoğu bugün dahi takip ve tatbika lâyık yük- sek ve ilmi mütalealardır. | BERLİNDE BAHÇE MEKTEBİ | Kindergarten, açık hava mektebi, Şimdi Berlinde açılan “Bahçe Mektebi, bahçesi vardır. e ve dram di li dersler verilir. Çocukların ye! BAR ELİ bahçede çocuk Hayat bilgisi geniş Çocuklara bahçe mektebinde çiçekler ve hayvanlar arasında emeli dersler verilir. Çocukların alâkalarına dikkat ediniz. bahçe mektebi gibi yeniliklerin ekserisi Almanyadan çıkmıştır. mektepçilikte yeni bir tarzın ilk tecrübesidir. Bu mektebin meyva ve ağaç yeriştirilir. Tabakat, nebatat ve bayvanat üştirdiği çiçeklerle bütün Berlin mektepleri süslenir, bu derslerini tamamen ameli surette görür. mişiz. Gençliğin bu terbiye tarzını İngiliz — cenerallarından (Baden Powel 1908 senesinde tesis etmiş- tir. Bu zat, bugünün en büyük terbiyecilerinden biri Usayılmak- tadır. Bizde izcilik,maatteesslif, öte- ki memleketlerde, bilhassa İngik- terede olduğundan büsbütün baş- ka türlü anlaşılmış ve yalnız Orta mekteplerle Liselerde tatbik olu- narak, talebenin bal ve vakti yo- lunda olan yüzde yirmi kadarına hasredilmiştir. Bundan (Obaşka (izciliğimiz, hemen resmi günlerde (sokak ve meydanlarda cakalı geçit yap- maktan ibaret kalmıştır. Halbuki İzcilik, gençliğin be- dence sıhhatli, kafaca düzğün, ahlâkça çok seciyeli bir hale koymak hususunda, gençlerin ser. güzeşt merakı ve âlicenaplık gibi bemen htri denecek O hasletlerini alâka merkezi ittihaz eden bir terbiye usulüdür. Vakın Borjuva memleketlerinde, Borjuva terbiye- sini telkine de hadimse de, İtalyada (Faşizm) gibi koyu Milliyetçi ve hapçu bir (Oteşkilâta, Rusyada (Piyonir) gibi Komonizm içtimat akidesine göre çalışan Inzibatlı bir taazziye sahiptir. Bizde, “ Cümhuriyetçi, Milii- yetçi, Halkçı, Devletçi, Lâik, İnkılâpçı » ümdesine göre, Milk ve ciddi bir teşkilât haline kon ması temenniye şayandır. Muallimlerimiz bu terbiye tar- zını bilmelidirler. Onun için sık sık küçük fık- ralarla (o karilerimizin / fikirlerini tenvire çalışacağız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: