3 Nisan 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

3 Nisan 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HALKIN GÖZÜ HALKİN KULAĞIİ HBALKIN — DİLİ Deniz Ticareti lia[ Seyrisefainle ilk ihtilâf çıktığı zamanki idare heyetile tarafeynin | mütekarrik sermayesi ve Seyrisefain müdürü Seyrisefainle vapurcular ara- sında devam idip giden rekabeti halletmek için yapıla gelen temas- lar, nihayet hal safhasıma dahil olmak istidadını göstermektedir vapurcular - nammma birkaç gün evvel Ankaraya giden bir murah- has heyet, bugün Şşehrimize dö- nüyor. Bir zamanlar, bir nevi devlet inhisarı şekli verilmek is- tenilen Vapucular - Seyrisefain Arkadaş Katili Yazı işleri telefonur — İstanbul — 20203 _Safh vaziyeti, aldığımız mevsuk haber- lere göre bir anonim şirket haline getirilmek suretile hal ve fasledi- lecektir. Bu şekle, bilhassa taraftar. olanlar vapurcular ve yapılan tet- kikattan sonra İktısat Vekâletidir. Bu münasebetle görüştüğümüz Seyrisefain Müdür Muavini Tahir Bey bize dediki: (Devami M inci sayfada ) Kahvede Eğlenirken Tutuldu Evvelki gece Galatada fettan bir. kadım yözünden bir cinayet oldu, kömür amelesinden Yı- suf, arkadaşı Gafuru kama ile öldürdü. Dün, kısaca kaydetti- ğgimiz facia, sadakatsız bir kadı- nn kendini — temize çıkarmak için uydurduğu bir yalanın ne- | ticesidir ve şekli şöyledir: | Tahmil tahliye şirketi ame- lesinden Yusuf ve Gafur Top- | hanede oturan Mari isminde bir kadına —âşık olmuşlardır. Mari uzua müddettenberi kocasını ve diğer iki âşıkını mabirane bir şe- kilde idare etmekte ve hiçbir sızıntıya — meydan vermemekte imiş, Yusuf, bir müddet evvel arkadaşı GCafurun — Mariyi - tanı- dığını — hisretmiş! - ve — tahkikat neticesinde arkadaşının Mari ile münasebettar olduğunu — tespit etmiştir. Bünun üzerine iki ar- kadaşın arası açılmış, — Yusüf Mariyi - tehdit etmeğe — başlamış- tır. - Yusuftan son derece kor- kan kadın kendini temize çıka- np her hangi — bir tehlikenin önünü “almak için Yusufa şun- arı ıöğl'emişlir: ktım artık şu Gafurdan hiç peşimden ayrılmıyor! Kadı- nn bu sözünü samimi bir itiraf ve hakiki bir şikâyet zanneden Yusuf delişetli surette kızmış- tır. Yusuf, evvelki akşam iyiden sSeğ Katil Yusuf (Başı açık) ve maktul Galur iyiye — kafayı çektikten Gafurun yolunu beklemeğe Gumıştır. Gafur, gece saat on bire ka- dar esnaf kahvesinde oturduktan sonra evine gitmek üzere kahve- den çıkmıştır. Bu esmada Yusuf biç birşey söylemeden arkadaşı- nn Üzerine atılmış ve kamasını çekerek Gafura saplamıya baş- Tamıştır. Yusuf arkadaşını kanlar için- de yere serdikten sonra soğuk kanlılıkla Kemeraltında bir kah- veye gidip oturmuştur. baş- mahalline eüşmi, banlar tataç On ÜçKişi Daha Adanaya can, çekişen yaralıyı hastahaneye götürürken, Gaffur yolda ölmüştür. Yusuf Kemeraltındaki kahve- de rahat rahat oturup - nmargilesi- ni içerken ve arkadaşlarile şa- kalaşirken yakalanmıştır. Katil maznunu adliyeye ve- rilmiştir. Mes — PAZAR nda Sesli Filim Türkçe İki Tane Daha Yapılacak İstanbul sokakları adımı taşı- yan ilk Türkçe film şiddetli bir tenkit ile karşılandığı zaman bu mühim teşebbüsü Üzerine almış olan ıpekçi kardeşler cidden mütcessir olmuşlardı : *“Bu, arlık bizim sonuncu te- şebbüsümüzdür,, diyorlardı. Buna rağmen memnuniyetle haber alıyo- ruzki, teşebbüsün maddi neticesi yeis vermekten çok uzakta kaldı- ği için İpekçi kardeşler bu sene de iki tane daha sesli film yap- mayı düşünmiye - başlamışlardır. Nazım Hikmet, Hüseyin Röhmi Beyler Bu filmlerden bir tanesinin senar- yosunu Hüseyin Rahmi, ikincisinin senaryosunu da Nazım Hikmet Beyler yapacaklardır. Şu halde birincisi bir vodyil, ikincisi de fütürist bir komedi olacak de- mektir. Her iki eseride sahneve ko- yacak olan Darülbedayi Rejisörü Muhsin Beydir. (Devamı 11 İnci sayfada ) vi iktmtend ğ Po —— —e | Karadağ Başvekil unvanını -taşı- Vanın Kurtuluşu sonra |(Halk, On Dö:düncü Halâs| Yıldönümünü Tes'it Etti Van 2 (Hususi) — Vanın düş- | man Aaskerlerinden ve çetelerin zülmünden kurtulmasının on dör- düncü yıldönümü bugün, büyük tezahürat ile tes'it edilmiştir. Halk, coşkun bir neşe içinde bayram yapmaktadır. NAMIK Maznunları| Gönderiliyor Bitlis 2 ( Husust ) — Ağrı Dağı | isyanına iştirak cürmile maznun | olarak om üç kişi dahsi Şehrimize getirilmiştir. Muhakemeleri yapıl- mak Üzere hemin Adanaya sevk edileceklerdir. N. Yılmmaz sta tasbul — 20203 ]A.o ı.ıı;coı-ıo— ha Bdi Eski Karadağ, Sırbistan- dan İstiklâlini İstiyor Sabık Başvekil Dî;orKiîVamndaşla- rıma Haydut Muamelesi Yapılmıştır Londra, 2 — Harbin hita- mundan beri Londrada ihtiyarı ikamet eden Karadağ Veliahdı Prens Milonun son günlerde bir takım siyasi faaliyette bulunması nazarı dikkati celbediyor. ! Malüm - olduğu üzere, harp | biter bitmez — itilâf — devletleri, Avusturya, Macaristana ait bir | kısım arazi ile beraber Kardağı da Sırbistana ilhak ve büyük Yugo-Slaw kırallığını teşkil ettiler, O zaman hayatta bulunan Prens Nikola bu kararı protesto etti, teşebbüslerde bulundu, fakat hiç- bir tesiri görülmedi. Prens Nikolanın — ölümünden | sonra oğlu veliaht Prens Milo | Karadağ Veliahte Prens Milo natta bulunmuştur. Veliahtın fi- nezdinde de birçok - teşebbüsler yapıldı, Karadağ tahti üzerinde- ki bukukundan vaz geçmesi is- tenildi. Fakat Prens Milo bu | kirlerini ifade eden bu beyanatta müracaatlerin hiç birini dinlemek | deniliyor ki: istemedi. “ Karadağın — Yoguslavya'ya Prens, sanki yarın Karadağa dönecekmiş gibi resmi bir teşki- lât ile yaşamaktadır. Başvekil ve nazırları vardır. Birkaç gün evvel, ilhakı, adaletsizliklerin en büyü- güdür ve her milletin kendi mu- kadderatımı tayin prensibine mu- gayirdir. Bu prensip, diğer mil- letlere kasmen - olsun tatbik edil- di. Fakat Karadağa — bu hak (Devamı 6 1aci sayfada | yan M. Vorslav Petrviç bir İagi- liz gazetesine mühim bazı beya- AT aa Alâiye 2 (Husus!) — Defterleri kapanan 1931 şenesi zarfında, Alâiye kazası dahilinde 36 ismete tecavüz vak'ası kaydedilmiştir. Bu vak'aların ekseriyeti, bilhassa köylere aittir. Yaptığım tahkikata göre, bu vukuatın ekserisinin cereyan şekli şöyledir: Dağda — eşgul bulunan kızçağız, bir veya müteaddit ırz düşmanı tarafından kaçırılıyor, on beş, yirmi gün ahkonuluyor, sonra salıveri- liyor. Muayene tarihi, bu suretle zaman geçtiği için tayin edilemiyor, tecavüzü ispat mümkün olamıyor ve birçok biçarenin, hakkı delilsizlik yüzünden zıyaa uğruyor. Bu hesaba göre, Alâiye, vasati ayda üç kız ziyan ediyor, demek- tir. Rakam ve hâdiseler, dikkati celbedecek kadar mühimdir. M. Asım Vergi Şayiaları Üzerine Bekürların Tereddüdü — Hangisine versem daba iyi olur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: