8 Haziran 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

8 Haziran 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: 8 Hazira HT sta Bisiklet Müsaba- kasın_ı ,Bir Turk_ Kgşandı A Ortada birinci gelen Enver, sağında ikinci Ahmet, solunda üçüncü İbrahim ve en solda beşinci Osman Beyler ... Rados, (Hususi) — Bu hafta Rados heyecanlı spor mü- Babakalarına sahne oldu. Evvelâ Rados şampiyonu F.E. R. T. takımile İtalyan Polispor- tiva de Fascio takımı arasında bir futbol maçı yapıldı. F. ER.T. iakıdk; gayrlmam tazam oynadığından ve müsaba- kaya ehemmiyet vermediğinden Üü mağlüp 'öldu. Bu sırada 55 kilometrelik bisiklet yarışı nihayet bulmuştu. Oldukça mühim bir teehhurla yine ayni klüpten Ahmet, İbrahim, Osman ve İtalyan içeri girdiler. Enver, 55 kilometrelik bir mesafeyi bir saat 50 dakikada katetmişti. Vasati olarak saatte 30 kilometre bir süratle ilerle- mişti.Birinci, ikinci, üçüncü ve be- şinciliği bir Türkün kazanması hepimizin göğsünü iftiharla dol- durdu. Altay kulübü ve Süleymaniye klüplerinin — buraya — gelmeleri mezubahstır. Bu haberin şüyuu S A. M. klübünden Enver, birinci olarak stadyoma girdi, alkış ve yaşa sadaları yükseldi. Me Ka EVDE SICAKSU Bugün hemen hemen bülün evler bir su tevzi mecrasına rapto- kınmuştur. Bu, evvelce bir lüks telâkki edilirdi. Halbuki her modern apartımanda banyo dairesi, tualet odası hatta bir veya birkaç lâvabo varcır. Tatbikatı sür'atle çoğalmış olan sıcak su evlerde günbegün bir ihtiyaç bir zaruret halini alıyor. Onun için her soğuk su pirizi 'yanında bir sıcak su pirizi bulunmak elzemdir. Şimdiye kadar sıcak su lüzumu olduğu zaman hazırlanırdı. Bu Buretle hem vakit kaybolur hem de mesken hıfzıssıhbasının asri prensipleri itibarile evin sair yerlerinde de bulunması lâzım gelen su mutfağa munhasır kalırdı. Tasanın ihtiyaçları gibi teknik te hatta daha geniş olarak tekem- mülâta uğramış ve yeni ihtiyaçlara tamamen tekabül eden cihazlar icat oluııhınuı. burada çok müsait bir tesir yap- mıştır. göNMNAN, geÜ Şehirde ve köylerde pek ziyade intişar eden iddibarlı elektirikli Bu ısıtıcı cihazı diğer cihazlar kadar idareli olduğu gibi fazla olarak İddiharlı elektrikli su ısıtıcı cihazı Elektrik şirketinin tatbik ettiği hususi tarife sayesinde su ısıtmak için sarfettiği cere- “ yanı pek ucuza mal eder. Haznesinin hususi bir kaplaması derecesini bütün gün muafaza eder. Arzu edilen miktarda sıcak su elde etmek için bir musluğu açmak dir. Bunun haricinde su ısıtıcı cihazı tamamen otomatiktir. Ne hezarete ne de tamire ihtiyaç göstermez. Binaenaleyh azami emniyet Ve sadelikle azami konfur temin eder. Elektrikli su ısıtıcı cihazı her evde bulunması lâzımgelen ideal SATIE Elektriki su ve banyo ısıtıcı cihazlarını I2 ay vade ile veresiye satar ve tesisalını yapar ÖL sayesinde su yüksek hararet SON POSTA Resminizi Bize Gönderiniz * * izeTabiatinizi Söyliyelim. 14 H. Ç. Bey: Neşeli ve alaycıdır. Mes'uliyet, za- rar Ve tehlike davet edici iş- lerle — meşgul olmak istemez, şıklığı ve ken- dini gösterme- gi sever, men- faatleri -husu- sunda — açık- gözdür. Kafa- sını yormıyacak işlerde muvallak olur. u 15 Osman Bey: Müteşebbis - ve girgindir. Bir hâdise hakkın- da fikir ve mü- talen — derme- yan — edebilir. Kuüvveci — ikna- iyesi — vardır, Sohbeti — sık- maz, — neşeyi tercih — eder, Tatlı dil ve güler yüzle işlerini gördürmesini bilir. Büyüklüğü sever ve sayıl- masını ister. Parayı bolca sarfa mütemayildir. — — Fotoğraf Tahlit Kuponuna 11 inciSayfamızda bulacaksın x. 8 Haziran Çarşamba İstanbul —( 1900 metre ) 18 grw molon, 19,5 — Vedia Rıza Hanım, Ajanae haberleri, #aat ayarı, 20,5 gra- mofon ile opera parçaları, 21 Münir Nürettin Bey tarafından konser, 92 eazbant. Bükreş — (394 metre ) 20 Radyo orkestrası, 20,5 konferana, 20,45 Ma- dam Helta tarafından garkı, 21,10 radyo orkestrası. Relgrad — (429 metro) 20 Mülli Sırp şarkıları, 20,5 konferans, 91,30 Zağ- repten nakil, 23,50 Avrupada bir ge zinti. Roma — (441 metre) 21,45 Se- vil berberi isimli öpara. Prağ — (458 metre V 20 Kontrbas konsari, 20,30 şarkı, 22 konser. Viyana —( G17 metre ) 21 orkestra ile konser, Erika Marani 22,35 akşam konseri. Peşte — ( 550 metre ) 20,15 Konle- rans, 21,35 kolnser, sonra Çigan or- kostrası. Varşova — (1$11 metre) 20,35 radyo gazetesi, 21 eski Leb şarkıları, 21,50 sollst konser Berlin — (1635 metre ) 20 Halk bilgileri, 20,90 konferans, 21 Stutgart- tan naklen konser, 9 Haziran Perşembe İstanbu! — (1200 metre) 18 Gramo- fon, 19,5 alaturka konser, ajans haber- leri, aat âyarı, 20,5 gramofon, 21 nla- turka saz, 23 oörkestra, Bükreş — ( 394 metre ) 20 Şarkı, 20,15 senfoni. Belgrat — (429 metre) 20 Doktorun tavsiyeleri, 20,5 komedi, 21410 Yogus- Hİ metre ) 21 gramofon, 21,45 muhtelif konsor. Prağ — (488 motra ) 20 Prağ imilli operasından naklon Dimitri ismindeki opora, 28,15 R. J. koenser, Viyana — ( SI7 motra) 20,95 - Missa Lolemnis operası. 22,30 bir perdolik komedi, 23,8ö akşam konseri. Peşte — ( 550 motre ) 20,15 Çigan orkestrası, 21,15 milli tiyatrodan nak- len keomedi, 23 Çigan orkestrası. Varşova — (İ411 motze) 20,33 Radyo gazetesi, 21 hafif konser, 23 dans ha- vaları. Berlin— ( 1685 metre ) 20 Günün haberleri, 20,20 edebiyat bahisleri ve konforans, 22,10Königsbergden naklen komedi. HARUNURREŞİT K— MA BO Tarihin Esrarengiz Sayfaları GüAt CON AYT TOR — 7 » YOZTGRESER NN AOA Orada kimse yoktu, yalnız köleler bulunuyordu. Karnı aç olduğu için evvelâ yemek yedi, uzanıp uyumak istedi. Kulağına bitişik salondan bir ut sesi çarptı, dinledi, “Karanfil,, isimli halayığın terennüm ettiğini anladı ve emir verdi: — Karanfili buraya getirin. Kız, bir az sonra geldi, efen- disinin karşısına geçti, udunu ağlatmıya başladı. Harun, bütün o tatsız düşüncelerin zihninden silindiğini hissederek neşelendi. — Var ol, dedi, sen sarayımın bülbülüsün. Kölelerden biri — İbnürrebiin casusu — büyük bir cüretle hali- feye yanaştı: — Emirilmüminin Hazretleri *dedi- Karanfile bu büyük iltifatı bigayrihakkıı — ibzal buyuruyor, bu beceriksiz kız, gayet iyi bel- lediği iki üç havayı güzel çala- biliyor. Eğer efendimiz hazretleri dışarda hazır bulunan şairlerden birinin şilrini dinleyip terenmüm etmesini Karanfile irade buyurur- lar sa onun bülbüllükten derhal düştüğünü göreceklerdir. Harun, kölenin cesaretini tuhaf bulmakla beraber herifin diğer sazende ve hanende cariyelere tercüman olduğuna ve meselâ Dinanir namıma söz söylediğine zahip oldu. — Ya, dedi, Karanfili imtihan etmek mi lâzım. Öğle ise Ebülâ- tahiyeyi çağırın âtahiyeyi huzura getirdi. Harun, perişan kıyafetli şairin ne halini, ne hatırımı sordu, yalnız ferman buyurdu: — Bir şir oku. Karanfil de besteleyip teğanni etsin. — Baş üstüne ya Emirilmü- minin. Fakat her ne zuhür ederse etsin, beni affedecek misiniz? — Tabii! — Burada şiir inşat etmiyeli çok zaman oldu. Mükâfatım diğer şairlerden büyük olacak mı? — Hayhay, sen iyi ve yeni birşey oku! — Efendimiz, cür'etimi af bu- yurunuz. Nefsimi amanınıza tevdi ediyorum. Bir şiirde denildiği gibi *“zindanlar, kimin emrile açılır ve kapanır,,?.. Burası bilinmedikçe... Harun — titredi. Şair, demin okuduğu şiirin bir parçasını tek- rar ediyordu. Demek ki o man- zumeyi biliyordu. O halde onu yazan ya kendisi idi, yahut bir dostu ve tamdığı şairdi. Ihli&ı.' esrarlı jurnalın hangi ellerden çıktığını öğrenmek kay- gusile hemen yerinden kalktı ve bağırdı: — Şairden başka herkes def- ololsun! Odanın boşalması üzerine E- bülâtahiye; halifenin — ayaklarına kapandı, ağlamıya koyuldu. Harun, bu alçaklığa ve korkaklığa acıdı, teminat verdi: — Senin için korkacak birşey yoktur. Sen bizim şairimizsin ve biz şairlere riayet ederiz. Kalk, konuş! Harun, dirseğini yastığa da- yadı, işare de oturmak için izin verdi. Ebülâtahiye, şiltelerden biri üzerine dir çöktü, hâlâ ağlıyordu. — Mekrar ediyorum şair! senin için korkmıya mahal yoktur, — Müsterihim! — Bütün hakikati eksiksiz ve gediksiz. bana söylemek sartile müsterih olabilirsin. — Emirilmüminin beni esir- giyecektir. Lâkin vezir de esirger mi? — Edepsizlik ediyorsun. Ma- dem ki seni ben himaye ediyorum, neden korkuyorsun? Şair içini çeti. — Esasen Emirilmüminin gö- recek ki kendimi bu tehlikeye mahza bhizmetleri için attım. — Bu sözleri bırak ta söyle, biraz evvel okuduğun beyti kim- den öğrendin? — Onu öğrenmedim, — Senin mi? — Evet! — Peki niçin okudun? — Çünki dünyada kimsenin size ifşa edemiyeceği bir sırra vakıfım. — Bu sır nedir? Veririmiz ne yaptı, ne İşledi? — Ne yaptığını söyliyeceğim. Eğer vereceğim haber hakikate mutabık çıkarsa hayatımı bağış- larsınız, çıkmazsa beni katletti- rirsiniz. — Söylel Şair, Halifeye “ Elülvi ,, nin Cafarden gördüğü — muavenetle firar ettiğini anlttı. Ebül'itahiye söylerken titriyordu. Harun ise kayıtsız gibi görünerek gizli bir dikkatle onu dinliyordu. Şair, sözünü - bitirince Halife sordu : — Sözlerinin — doğruluğuna emin misin ? — Emin olmasaydım hayatımi tehlikeye sokar mıydım ? Harun, — nefsini — zozliyarak, gülümsedi : — Sen, sadakat gösterdin, bana hizmet etmek istedin. Te- şekkür ederim, mükâfatını da verdiririm. Lâkin beyhude yoruk dun ve beyhude üzüldün. Çünki ( El'alevi )nin sezbest bırakılması benim irademledir. ( Arkası var Kambiyo Kapanış Fransız Frangı İngiliz lirası Dolar Liret Belga Drabhmi İsviçre frangı Leva Florin Kuron Ç. Şiling A. Pezata Mark Zleti Pengo Ley Dinar Çervonets Tahvilât L Dabili D. Muvahhide A. Demiryola 00 6 o 09 3 T2 02 6T 1 16 4 5 02 SüSESLÜRLtLüRAnASER Altın Mecidiye Banknot

Bu sayıdan diğer sayfalar: