30 Haziran 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

30 Haziran 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir İdare Bahsi Kooperatifçilik Emekliyor Bikğ —ç Bu ay içinde iki doğum, ko- operatif mürevviçlerini sevindirdi. Biri “ Kooperatif ,, isimli aylık bir mecmuanın intişara başlaması, diğeri İstanbul Liman Şirketi memurları tarafından bir istihlâk kooperatifinin küşat resmi ya- pılmasıdır. İnkılâpları zaruretler - doğur- duğuna, kooperatifler de iktısadi istibdadın bir aksülâmeli olduğu- na göre bu kımıldanışlar bizde de sermaye ve ticaret saltanatı- nın tazyiki hissedildiğine delâlet etmez mi? Eğer öyle ise kendi- mizi bahtiyar addedelim. Çünki teşekkül etmiş ve edecek koope- ratifler, ancak biz o olgun hale gelmişsek payidar olabilir. Avrupada istihlâk kooperatifi başlıca müstehlikin — ihtiyacatını ehven fiatle ve iyi şekilde tatmin manası ifade eder. Buna İçtimai, ahlâkt maksatlar da ilâve ede- bilirsiniz. İstihsal ve itibar koo- peratiflerinin gayesine gelince: Ameleyi sermayedarın boyundu- ruğundan kurtarmak emelile kar- şılaşırız. Halbuki biz bütün o fikirler- den maada iktısad! inkişafımızı da bu teşekküllerden bekliyoruz. Bunun için ben bilhassa istihsal sahasında lüzum ve faydasına kani — olduğum — kooperatiflerin yaşaması ve ilerlemesi esbabını, nazari olmaktan ziyade ameli noktalardan tetkike çalışacağım, Kooperatifçilik başlıbaşına ühim bir idare — meselesidir. le bir idare ki bütün muvaffa- kıyetini bilgi ve tecrübeden alır. Kooperatif teşkiline muktazi ser- maye, bina, müstahdemin gibi vesait her zaman kolayca bulu- nur. — Fakat idaresi güçtür. Şu balde herşeyden — evvel bilgi ve idare kabiliyetini yoklamalı, teş- kil edilecek şirketlerin idaresine © suretle hazırlanmalı. İşte bura- daki tetkikler mevzuunu bu ha- zırlıklar teşkil edecektir. Bizde henüz emeklemeğe baş- liyan — kooperatifçilik Avrupada yüz yaşım geçtiği halde İdare meselesindeki müşkülâtı bertaraf edememişlerdir. Mektepler aç- mışlar, kooperatif idare adamı yetiştirmiye çalışıyorlar. Ve sak- lamıya hiç lüzum yoktur ki Avru- pa kooperatifçilik tarihi, idaresiz- likten batmış şirketlerin ankazı ile doludur. Memleketin yüksek menfaat- leri namıma Üzerinde en çok münakaşa etmiye muhtaç oldu- ğumuz bu mevzuu müteakip ma- kalelerde tenvire çalışacağır. (İkinci makala cumartesiya ) Ahmet Ekrem 'SON POSTA Havadis Kgxzeterl ve Halk Jstanbul: Eski Zaptiye Çatalçeşme sokağı 25 'Telefon — İstanbul - 20203 Posta kutusu: İstanbul - 741 Telgraf. İstanbol SON POSTA idare : ABONE FİATİ TÜRKİYE — 1400 Kr. 750 400 180 Ecneb Z00 K 31400 » &) » 1 Sene 6 Ay 3 » Te Gelan evrak göri veri plara Ö kuruşluk ilâvesi Jâzim 400 kurafar - SON POSTA Dullar Kahvesinde Muthış Bir Hâdise! Viyanada Tuna Kıyısında Bir Kadının Parça Parça Edilmiş Cesedi Bulundu Katil Yakalandı, Yakında Cezasını Çekecektir K ıİİ&lhdÜü HLA " ııııı.ı n uu 24 Viyana, ( Haziran ) Viyanada muhare- beden sonra vü- cuda gelmiş bir müessese vardır. Adına “ Dullar Kahvesi ,, derler. Evvelki mektubumda da anlat- mıştim: Schellingtof caddesinde büyük gazinonun alt katında kâindir. Kendilerine meşru veya gayri- meşru bir eş bulmak istiyenler buraya gelirler. Herbiri bir şeh- rin adını taşıyan bir masaya otururlar, önlerine yığılan bir sürü — kartpostalı kullanarak karşı masada oturanlarla mu- habereye girişirler, bir “taraf- tan da cazbandı dinliyerek vakit geçirirler. Ben otelciden aldığım malü- mat sayesinde bu Dullar Kahvesi- ni bulduktan sonra zannettim ki, bir yerdir. Fakat aldanmışım : Viyanada — muhtelif — isimler altında buna benziyen birçok müessese vardır. İçlerinde bir | kısmı hakikaten tam veya yarı namuslu kadınların devam - et- tikleri yerdir, bir kısmı ise hemen hemen münhasıran profes- yönellerin içtimagâhıdır. Bu müesseselerin Lir kısmında müşteriler yekdiğerile kartpostal vasıtasile muhabere ederler, bir | kısmında ise telefonla konuşurlar. Bu ikinci kısım birinci kısma nazaran görünüş itibarile daha | gariptir: Tasavvur ediniz, musta- | Hil şeklinde uzun bir salon, yek- diğerine —azçok — yakın — yür- lerce masa, her masanın - Üze- rinde göze görünecek kadar büyük bir levhaya yazılmış bir numara, bir de telefon! Masaya oturuyorsunuz, - etra- fımıza - bir göz gezdiriyorsunuz, meselâ 21 mumaralı masada otu- ran kadınla muhavereye girişmek | müessese nev'i şabsına münhasır | İstiyorsunuz ve telefonu aça- rak - istiyorsu- huz: — Lütfen 21 — numarayı veriniz ! Müessesenin bir odasında müte ma di yen çalışan hususi telefon santra- Ki sizi 21 numa- ra ile temasa getiriyor ve ko- nuşmıya başlıyorsunuz: — Allo Matmazel ben 44 numarayım, gelecek dansi bana vadetmek Iütfunda bulunur mu- sunuz ? 21 numara uzaktan size ba- kıyor ve cevap veriyor : — Maalesef, suratınız hoşuma gitmedi, bir başka kapıya müra- caat ediniz! diyor, yahut ta: — Lisanınızdan anlıyorum ki ecnebisiniz, benim maksadım ge- çici bir adamla eğlenmek - değil, daimi bir hayat arkadaşı bul- maktır, cevabımnı veriyor. Bittabi. bu muhavere içinde bulunduğunuz müessesenin ince- liğine, temizliğine veya hyığı— lğına, ayni zamanda da şınızdaki — kadının prolııyonıl olup olmadığına göre değişiyor! Bana Viyanayı çok İyi tanı- | | dım edenler de vardır, eğlenceye, | san kanı yan bir arkadaşın anlattığına göre bu müesseseler içinde bir aile yuvasının kurulmasına yar- halta cinayete alet olanlar da mevcuttur. Fühakika bu gibi mücssese- lerde yapılan tanışmaların davet edecekleri tehlikenin büyüklüğü- ne nazarı dikkati celbetmek bile İüzumsuzdur. İşte'size bir vak'a: | Birkaç hafta evvel Tuna neh- rinin berisinde Mari Valter adını taşıyan bir kadının cesedi bu- lunmuş, tahkikata başlanmış ve kısa bir müddet sonra öğrenilmiş ki, bu kadın “ Dullar Kahvesi ,, adım taşıyan müesseselerden bi- rinin müdavimidir! Zabıta memurları kıyafetlerini değiştirerek alelâde birer müşteri şeklinde bu nevi mülesseselere devama başlamışlar ve önlerine | çıkan her kadın ile bu mevzu et- | r:ıîınd:ı muhavereye girişmişler, uzun müddet oğraşmışlar ve nihayet öldürülen kadının en ziyade Franz Gruber — isminde — bir erkekle münasebette bulanduğunu öğren- mişler, bu adamı tutmuşlar, evin- de kan lekeleri bulmuşlar, sor- muşlar, adam: — Geçenlerde aç kalmıştım, köpeğimi keserek yedim; kan Dünyada da Olup Bitenler — lekesi ondan kalmıştir, demiş, fakat tahlil neticesinde kanın in- olduğu anlaşılmış ve nihayet adam itiraf etmiş ve | anlaşılmış ki kadını Dullar Kave- ! sinde tanımış, — evlenme — vadi | ile evine getirmiş ve orada — öl- | dürmüştür. Katilin muhakemesi yakında yapılacaktır. Hulâsa Dullar Kahvesi belki eğlencelidir. Fakat o derece de tehlikesi vardır. Hele bir ecnebi için |.. Binaenaleyh tavsiye ederim : Yabancı memlekette bu nevi müesseseleri isterseniz görünüz, fakat içinde münasebet tesisine | kalkışmayınız, münasebetin arka- sında ölüm bulunması çok müm- kündür. Çadırcılarda Taaffün Çadırcılar' caddesinde yapılâf | kanalizasyon haftiyatı dolayı! Çadırcılar kapısında açılan kanâl örtülürken toprakla değil pılll ve muzahrafatla doldurulmuştu!. Müthiş bir taaffün bütün mahalle halkmı ve esnafı rahisız etmek* tedir. Nazarı dikkati celbetmeni?i rica ederim. Çadırcılar esnafı namınâ Rüştü Balıklı Kooperatifi Bursa Vilâyetinde şimdiye ka* dar 30 kooperatif teşkil edilmiş" tir. Bu meyanda 110 ortak ve 30 bin lira sermaye ile teşekkül edef bu kooperatif bütün halk ve köy* ü tarafından sevinçle karşılan* mıştır. Bursa Vilâyeti merkez mü* dürü Hakkı Manço Beyle - servit şefi Kemal Beye bütün halkıft teşekkürlerini arzederiz. Küçük Balıklı kredi kovperatifl idara heyeti mamına - Hasan Brezilyaya Giden Kardeşlerim den Haber Alamıyorum Beş sene evvel biraderim ih* tiyat zabiti Hikmet B. Brezilya* ya gitmişti. Oradan gönderdiği mektuplarla Bartında Ziraat me* muru bulunan diğer biraderim İsmet Efendiyi de - teşvik — etti 3 sene mukaddem ©o da “Brezik yaya gitti. Fakat aradan üç sene kadaf uzun bir müddet geçtiği halde her ikisinden de bir baber alama* dim. Ne yamaklığım lâzungeldis ğini lütfen bildirmenizi rica edes rim, Korlu Maden Dalresinde Ereğlili Nimet Cevap: Bu hususta bir mek- tup ve istida ile Hariciye Vekâ« leti vasıtasile sefaretimize müra- caat ediniz. Size lâzimgelen ce- yap verilecek ve kolaylık göste- rilecektir. Cevaplarımız Üsküdarda Çavuşdere — fırıni Mehmet Enver Beye : Halk edebiyatı münakaşast etrafındaki görüşleriniz ve noktal nazarlarınız. çok isabetlidir. Bus gönkü neslin okuyup yazması hakkındaki hükmünüz de - bir hakikatin ifadesinden — ibarettir, efendim. * Zonguldak — teavün — sandıği amele murahhası M. Sungur Beye; Bahsettiğiniz mevzu etrafında birkaç ay evvel uzun makale silsileri intişar etmiştir. Maalesef dercedemiyeceğiz. * Sirkecide Trabzon küçük Ahmet Beye: Gönderdiğiniz mektubu oku- yamadık. Tabiatile dercedilmiye cektir. # ği Kastomonide — Yusuf Kemal Beye: Mektubunuz havadis sütunum” da intişar edecektir. * Adana Türkmen oğlu Rızâ Bahsettiğiniz hâdise çok eW kidir. O doktora şahst bir mek* tup gönderiniz. * Esat Beye: T Sivil , tayyarecilik mektekl yoklur. ? Karadeniz Eceğlisinde Haf — beyler köyünden Nuri: Beye : Şikâyetinizi Dahiliya vel tine bildiriniz. otelinde —

Bu sayıdan diğer sayfalar: