5 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

5 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Siyaset Âlemi İ e) Alman Heyetinin Teklifi Lozan 4 — Alman heyeti ye- niden M. Mak Donaldı ziyaret etmiştir. Heyet, 3 senelik tam bir moratoryom müddetinin hita- mından soura iktısadi salâh olur- sa, tekrar tediyata — başlamak prensipine karşı ileri sürdükleri teklifleri — tekrarlamışlardır. Bu tediyat Huver — moratoryomu ile talik edilen taksit te dahil olmak —üzere 2 milyar altın marka — baliğ olmaktadır. A- manya bu meblâğı 10 - taksitte ödeyecektir. Heyet, Almanyadan istenilen götürü — miktarının gayrıkat'i tesviye usulünü protesto etmiş- tir. Heyet ayni zamanda hbarp mes'uliyetinin Almanyaya müle- veccih olduğunu teyit eyliyen ve tamirata ait bahisleri ihtiva eden Versay Muahedesinin sekizinci maddesinin — iptalini de istiye- cektir. Beşler Komitesi Lozan, 4 — Lozandaki beşler komitesi, Almanların yeni mali toklifatta bulunmaları - hasebile, yarın toplanamıyacaktır. Fransız murahhası — izahat — vererek, M. | Heryonun hükümetle temasından sonra bir karar alacağıni söyle- miştir, M. Heryo Lozan konferansı- nin safahatını değiştirmemek is- temektedir. Almanlar İtiraz Ediyorlar Lozan 4 — Alman nazırları, Almanyadan istenilen — şartların | çok sert olduğunu beyan etmiş- lerdir. Murahhaslar, bu şerait halihazırdaki — kabine tarafından kabul edilecek olursa gelecek intihabatta Nazislerin yahut Ko- Münistlerin iktidar mevkiine gel- melerine sebep olacağını anlat- mışlardır. Mak Donald Murahhasları Kabul Ediyor Lozan, 4 — M. Mak Donald dün beşler komitesinden M. Bune ile arkadaşlarım — kabul | etmiştir. Bundan sonra Alman heyetini kabul etmiştir. Alacaklı | beş devlet murahhaslarının kendi | heyetlerile müzakere edebilme- lerini temin için beşler komitesi Pazartesi günü İl den toplanamıyacaktır. evvel t ŞAR A Almanlar Bir Tediye Şekli Teklif Briyan Defnedildi x Ediyorlar. M. Briyan Teessür İçinde Defnedildi Koşorel, 4 — Sabık Başvekil Briyan 30 senedenberi inziva ve istirabat — zamanlarını geçirdiği, Luviyer Beylik yolunun çevirdiği tepenin — üstündeki kasabadaki mezarlığa defnedilmiştir. Mezarı örtecek olan mavi granit, Briyanın doğduğu yer olan Britnava - taşlıklarından ge- tirilmiştir. Mezarın üzerinde yal- nız şu kelimeler vardır: “Aristide Briand,,. Pazar sa- bahından itibaren büyük bir halk kütlesi bu sulh dostunun mezar- nı ziyaret etmektedir. Bütün trenler ağzına kadar dolu clarak girmekteydi. M. Heryo, öğleden sonra gelmişti. M. Heriyo bir nu- tuk söyliyerek Briyanın hatırasını taziz etmiştir. Hatip, Briyanın harp — esnasındaki — icraatından bahsetmiş, 24 defa nazır li defa başvekil olduğunu, sulhü tesis için yedi sene mücadele ettiğini, mühim icraatile sade bu- günü değil, istikbali de temin et- tiğini ve tarihin malı olduğunu söylemiştir. Mak Donaldın Bir Mektubu M. Heryo, bu münasebetle M. Mak Donaldın mektubunu okumuş- tur. M. Mak Donald konferans me- saisi dolayısile eski dostu Brianın mezarı başına — gelemediğinden dolayı teessürlerini bildirmektedir. Grandinin Telgratı Merasim esnasında M. Gran- diden bir telgraf gelmiştir. M. Grandi de derin heyecanlarla dolu olan teessürlerini bildirmek- te idi. M. Heriyo, Brianın ailesine, sefirlere, parlâmento — azalarına veda ederek ayrılmıştır. -— TAKVİM —- SALI 31 Gün- S TEMMUZ - 932 huzir 61 VİKTORYA Gilmem, kararımı verdim; kendi *endime: Bu iş olmalı, dedim ve hakikaten dediğim gibi oldu. #Nasıl, tuhaf değil mi? Küçük 'yaştan insanin bilâhare başına Ygelecekleri keşfetmek mümkün Sonra birdenbire, nasıl oldu'.ı | polmamakla beraber... Galiba in- Banın — mukadderatı. - yıldızlarla tlâkadardır. — İşte başıma geldi. — Sizi candan tebrik ederim. — Pahi Yalnız tebrik mi ya? Ben şimdi sizin söyliyeceklerinizi biliyorum. Ya öteki, gençliğiniz- deki o ilk ve ebedi aşk ne oldu, diyeceksiniz? Bunu bana sorar- sanız, aziz dostum ve muhterem | bu iş böyle meslekdaşım, — size ©o vsIııııi Muharriri: Knut Hamsun Nakleden: H. $. sevgilinin bana yaptıklarım ha- | tırlatmama — müsaade — ediniz. | O da bir topçu — yüzbaşısı ile evlenmemiş mi idi? S- rası gelmişken size küçük bir sual sorayım: Siz, biç insanların sevdikleri kadını elde — ettiklerini gördünüz mü? Ben kendi hesa- bıma bunu görmedim. Garip bir efsane anlatırları Adamın - biri tesadüfen sevdiğine nail olmuş ta mesut — olamadan — ayrılmış. Niçin mi, diyeceksiniz? Bunun cevabı gayet basit; çünki evlenir evlenmez kadın ölmüş te. Evet daha ilk gece, anladınız. mı? Ha, ha, ha! Evet azizim, işte böyledir. İnsanın evlendiği kadına nail olamaması pek tabii bir & KYY x L Muayyen zamanlarda Roma kilisesi dünya üzerindeki katoliklerin vahdet ve tesanüdünü temin ve ilân için “Kongre Ökaristik , isminde bir kongre aktetmektedir. Son defa, Dublinde yapılan dini merasim meyanında bu kongre de toplandı. Bu kongreye ber memleketten murahhaslar, büyük piskoposlar, kardinaller iştirak ettiler. Kongre bunların buzurile toplandı. Bu münasebetle Vatikandaki Papa da kongreye husust ve fevkalâde bir murahhas gönderdi. Merasim bu fevkalâde murahhasın buzurunda yapıldı, Resmimiz Dublinde Feniks Park meydanında, Papanın murahhası huzurunda yapılan merasimi göslermektedir. Gaip Tayyareciler|Bir Rıhtım Bulundu Sidney 4 — Vindhamdan ge- len haberlerde Avustralya çölle- rinde kaybolan Alman tayyareci Klosver ve arkadaşı Bertram köylüler tarafından sağ salim bu- landuğu anlaşılmaktadır. Tayya- reciler 16 mayıstanberi aranıyor- du. Bulunan tayyareciler açlıktan çok zayıf düşmüşlerdir. Tayyare- ciler, gıda alabilmek için günde ancak bir saat sümüklü böcek arıyabildiklerini söylemektedir. Faşist Kuvvelleri Roma, 4 — Faşist kuvvetleri 1,329,633 kişiye baliğ olmuştur. Bu adede Faşist kadır ve çoe- cukluk teşkilâtı da dahil bulun- maktadır. şeydir. Şayet iosan, — tesadüfen ilk sevdiği kadını elde ederse -aksi şeytan bu yal- kadın- cağız hemen ölüverir. Bu işte akıl — erdiremediğim bir dala- vere var... Bunun arkasından za- vallı Koca ikinci bir aşk peşinde koşar. Teessüründen ilk karısını öteki dünyada takip edecek yerde kocanın kılına bile bir zarar gelmez. Tabiat her şeyi âkılâne tanzim etmiştir. İnsan kolaylıkla felâkete alışır. Bunun bir ispatı da ben, işte karşınızda duruyorum. — Evet, hatçe çok iyi görüyorum. — Ben mi, bir dev gibiyim. | Bakinız! O bir Okyanus kadar vâsı ve mevhum kederler benim sıhhatimi bir nebze olsun boza- bildiler mi acaba ? Elbise, potin, ev kadın ve çocuk - Hani — şu ilk kocadan kalma yumurcak - ve herşey, hatla şiirlerim yerli yerinde. Ha, sizin bu husustaki merakınızı şimdi tatmin edeceğim. Çöktü Marsilya 4 — Mütemadiyen yapılan — tahtelbahir — temizleme ameliyatı nelicesinde Jüliyos rıh- tımının 40 metro uzunluğundaki kısmı çökmüştür. Rıhtım Üüzerin- de bulunan hangar da yıkılmıştır. Teksasta Feyezanlar Sanantoniyo, 4 — Teksastaki feyzanlardan 3 kişi boğulmustur, hasar yarım milyon dolardır. Harici Haberler Burada bmedi lütfen — 6 ıncı sayfada okuyunuz Oh! Aziz meslekdaş, ben sizden daha yaşlıyım ve tâbiat beni sizden belki de biraz fazla şiire kabiliyetli — yaratmıştır. Şiirlerim masanın gözünde duruyorlar. Onlar ancak ben — öldükten sonra tabedilecek fakat — siz bu suüretle — Lenim bir — zevk duyamıyacağımı iddia — ede- ceksiniz. Bu noktada aldanıyor- sunuz: Çünki onlar şimdi benim evimi neşelendiriyorlar. Akşam- | sonra | ”A | masanın gözünden şiirlerimi sizi maşallah sıh- | HİTARRİ ları lâmbayı yaktıktan rıp yüksek sesle karıma ve yu- murcağa okuyorum, Onların — biri — kirk, — öteki on iki yaşında.. Her ikisi de şiirle- rimi fevkalâde beğeniyorlar. Bir gün bizi görmiye gelecek olursa- nız size bir yemek, bir kadeh te sıcak konyak takdim ederiz, İşte bu teklifim bir davet yerine geç- sin, Eh, efendim, Allaha emanet olunuz! Ha FT AR ç SH T S G — C YND CKS RRĞİÇE — w. ı l Gönül İşleri Hodgâm Anneler “Alt aydanberi nişanlıyım. Ni> şanlımın bir annesi var. Zaman zaman paraya ihtiyacı olduğundan bahisle benden para ister. Ben de esirgemem. Fakat bu istiane ted. ricen -beni rahatsız edecek bir şekil aldı. Nihayet son müracaati- nireddettim. Fakat bu reddedişim annesini kızdırdı, kızın bana karşı muamalesini değiştirdi. Kız anne- sini çok sevdiği için, onun dedi- ginden çıkamıyor. Ne yapayım?. Karaköy - Nurl Kıza annesinin bu işte hod- gümlık ettiğini anlatınız. Yardım- dan çekinmediğinizi, fakat anne- sinin bu hareketinin de doğru olmadığini izah ediniz, Eğer hissi selimi varsa, kız bunu anlamakta gecikmez. " Yok sizi paranız için damat yapmak istiyorlarsa, o va- kit bu nişandan vazgeçmiye ça- lışırsınız. x * Sekiz ay evvel tanışıp se- viştiğim bir genç kızla iki ay- danberi lüzumsuz yere darılarak ayrıldık. Evvelâ kendisini unut- mıya çalıştım. Muvaffak olama- dim. Mektupla barışmayı - teklif ettim. Reddetti. Her geçen gün aşkımın arttığını hissediyor, be-- bin ve —muztarip oluyorum. bu dertten nasıl kurtulayım? Ankara: İslmelz genç Kızla görüşüp derdinizi anlat- mıya — çalışm. — Mektuplarınızda kızı tatmin edecek şekilde lisan kullanmamış olacaksınız. Bu da fayda vermezse, bu sevdadan vazgeçmiş — görünün. — Dinleyin. Kız size karşı lâkayt değilse ar- kanızdan gelir, lâkaytsa o vakit te mesele yoktur. Sevmeyeni sevmek kolay değildir, çabuk soğursunuz. * Üç senedir evliyim. Mes'udum, Bir de çocuğum var. Fakat bir zamandanberi arkama düşen bir kız yakamı bırakmıyor. Ben red- dettim, eviml bozmıyacağımı sö; ledim. O intibarla ğem lohdı'ı: kalktı. O vakit düşünmiye mec- bur oldum. Kızın benden ayri yqı;—amıyıcığını zannediyorum, Ne yapayım ? ,, Bu genç kızın maraz! bir aş- kı yüzünden bu mes'ut yuvayı bozmak — doğru değildir. Kıza karşı sert muamele ediniz ve te- mas ve münasebetinizi kesiniz. âm?lukç: ;ln;ığl ümit wvıdfıiılı. midinin kesildiği gün da zevale başladığını görecektir. HANİ!İTEYZE Veda için elini Yohana uzattı ve birdenbire, âdeta damdan düşercesine sordu: — Viktoryadan haber - alıyor musunuz? — Viktoryadan mı? Ha evet, biraz evvel bana ondan bahsetti« lerdi. — Demek onun ince hasta- lıktan günden güne eridiğini ve gözlerinin etrafı morardığını gör- mediniz. — Onu ilkbahardanberi gör- | medim. El'an hasta mı? Üstat, gülünç bir ciddiyetle ve ayağını yere çarparak cevap verdi: — Evet. — Bana da biraz evvel böyle söyledilerdi. Fakat onun zayıf- ladığını görmedim. Ona hiçbir yerde — rastgelmedim, çok mu hasta? — Pek çok, belki de ölmüş olmalı, anladınız mı? (Arkası va

Bu sayıdan diğer sayfalar: