6 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

6 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

f ! 5 Sayfa [—Siyaset Âlemi İpe Sapa Gelmiyen * Diptomat Sözleri vrede, silâhların azaltılmasi ından Gönen Fransız hü- İ Başvekil ve başmurahhası ryo gazetecilere gu beyayanalta «Gaz müharebesi, kanun he 3 ilâd edilmiştir. Bu mes t münakaşa mevzuu oelmü tan çıkmışlır. Siril halkan menfa- ati namına bundan daha muazzam bir hâdise olamaz.» Ayni zat, kendi intihap dairesl olan Liyonda da bir nutuk söylemiş, şu müjdeyi vermiştir: « Silâhları tahdit daha şimdiden kimya menetmişlir. Bu memnuiyete yan- ıcı bombardımanlar; mik: harbide dahildir. Sivil halk daha — memnuniyet aNSI, ko n harbini bundan Ayni gün intişar eden Fransız gazetelerindeni Hava taarruzlarına karşı müdafaa tedbirleri almıya memur hususi ko- misyon Dahiliye Nazırı M. Kamil Şotanın riyasetinde toplanımış, hava İşleri Umumt Müfettişi Mareşal Peten de bu içtimada hazır bulunmuştur. Mareşal Peten, bu münasebetle gerek komisyonun — meşgul olduğu bava tecavüzleri ve ger ve bombardımanlar misyonu tenvir etmiş! Kanun harici ilân © t meşgul olmakta devam etmenin _ı-.ıı.l bir manaya gelebileceğine, artık ey kari, sen hükmet. — Süreyya Bolivya Paraguvay İhtilâfı : tir. lunan bir işle Bucnos- Ayres, 3 ( A. A, )— La Paz'dan bildirildiğine göre Bolivya hükümeti, bitaraf memle- ketlerin muhasamatı - tatil / için vaki olan tekliflerini kabul ede- cektir. Fakat halihazırda işgal edilmiş balunan me_vızii muhafaza etmek — istemektedir. — Bolivya matbuatı bitaraf mem- leketlerin notasını tenkit etmekte ve bunun kabulünü Bolivyanın hukuku hükümranisinin terkine muadil olacağını yazmaktadır. Diğer taraftan Assomptiondan iş'ar edildiğine göre, bitarafların notası Paraguay hükümetince ha- raretli bir hüsnü kabule mazhar olmuştur. Maamafib, bu arada seferberlik devam etmektdir. Topçu Ateşi Başladı Bucnos - Ayres 5 (A. A.) Di TEFRIKA NUMARASI:28 ÇOCUK Meşhur Rus Edibi Maksim G ek hava müdafnası | A hakkında ko- | Ottava, 5 (A.A.) — Kanada hükümeti Büyük Britanya eşya ve mamulâtından bir kısmına ve ezcümle demir, çelik, kömür ve manifatura maddelerine rüçhan bahşetmeyi teklif eylemiştir. Bu- na mukabil Büyük — Britanya hükümeti de —Kanada Jlehin- de rüçban esasına müstenit mü- saadat gösterecektir. Bilhassa Kanada buğdayı, ka- saplık, hayvanat, kereste, mey- valar ve sebzeler, tereyağı ve peynir, balıklar ve bakır, nikel, tutya ve kurşun gibi madenler bu rüçhan sisteminden istifade edecektir. Kanada teklifleri ser- best olarak ithal edilen eşya miktarının ziyadeleşmesi şeklini ihtiva eylemekte ve Büyük Bri- tanya mamulâtı ile ecnebi mamu- lâtına mevzu rüsum — arasında daha büyük fark muhtevi bulun- maktadır. itbal edilen ve bu tedbirden mü- teessir olacak listedeki eşyanın adedi 200 den fazlaya baliğ ob maktadır. rüçhan hakkı Kanadaya yapılan | ve 150 milyondan — 200 milyon dolara kadar yükselen - ithalâtın tezyidi imkânına — matuf bulum- maktadır. 'Konferansta 'Para |Meselesi - Ot€tava (A.A.) — Ottava kon- feransındaki muhtelif heyeti mu- rahhasaların noktai nazarlarının tesisinin muhtemel — olmadığını göstermekte olduğu ve binaena- leyh konferansın yalnız Londranın müstakbel nakit siyasetinin cihan iktısat ve — nakit konferasında iştihsal edilecek muvaffakıyetin nüluzu altında kalacağım, tesbit eyliyecek olan bir prensip esasına müstenit takrir suretini kabul etmekle iktifa edeceği zan ve tahinin edil! — La Nacion gazetesi, ) tebliği resmisi neşretmektedir. Bu tebliğe göre, Gran Şa_!(o mıntakasında Pilkomaye mevzila- de şiddetli bir topçu ateşi baş- lamıştır. LUĞUM orkinin hayat romanı Muvaffak —— ——— — Tü Çeviren: rkqîlîuek ninem yuvarlana — Hâlâ gelmiyor mu ? — Hayır! En ziyade ninem merak eder- | di. Büyük babama ve iki oğluna çıkışırdı. — Siz bu çocuğu atla beras ber felâkete — sürüklüyorsunuz! Utanmıyor musunuz? - düşüncesiz adamlar? Elinizdeki kâfi değil Mi eşkiya herifler? Allah sizin Cezanızı yakında verecektir! Büyük babam homurdamyordu: — Pekâlâ, —bu son defa Olsun.. Bazan çingene yavrusu öğle- Ye doğru gelirdi. Amcalarım ve büyük babam, hemen avluya ko- tarlar ve arkalarından hiddetle | enfiyi | yuvı,:h:ı gelirdi. Çocuklar da koşarak dışarı çıkarlardı. Bundan sonra kemali neşe ile ağzına kadar domuz yavrusu, kesilmiş tavuk, balık ve et par- çaları - ile dolu olan arabanın boşallılması başlardı. Büyük babam, yan gözle ara- banın mühteviyalını tetkik eder- * Her şeyi sana söylendiği doğru satın aldın mı?,, derdi. Vayna: * Lâzam olan her şeyi satın aldım! ,, Diye mukabele eder. Avluda oraya bııny.ı'ı_.ç- rıyarak, eldivenli ellerini biribirine vurarak şaklatırdı ken: gibi Büyük Britanyadan Kanadaya | Büyük Britanya'ya bahşedilen | nakit meselesinde bir ekseriyet | bir Bolivya | | İ | mişsin.. Sal | birşey satınalma! SON POSTA Ottava Konferansında Dünyayı kadar Eden İşler Gör Alâ- üşülüyor 'lıpınyı Başvekili ve Harbiye Nazırı M. Azana, ordünüun yeni teşkilâtı hakkında mühim beyanatta bulunmuştur. Avrupa siyasi mehafilinin nazarı dikkatini celbeden bu beyanatm en mühim nmoktasi M. Azananın şu cümlesi — olmuştur : — *Harp zuhürunda Ispanya 1914 teki gibi, bitaraf kalmıyacaktır. Her halde bir vaziyot alması lâzmgelecektir. Bitaraflık lazanyanın hiç işine gelmiyecektir. ,, Resmimiz, İspanya ordusunda yeni alınan tankların tecrübesini göz- termektedir. Solda Başvekil ve Voronofun Kanser Mücadelesi Londra, (Hususi) — İhtiyar- ları gençleştirmek için çare bu- lan meşhur Doktor Voranof - se- nelerdenberi kanser hastalığına karşı ilâç bulmak için uğraş- makta idi. Şimdi — Londrada Doktor Voronef, kanser talığım — tedavi — edecek - bir ilâç keşfettiğini iddia elmiş ve şu sözleri söylemiştir: “Beş se- nedenberi yalnız bu mesele ile meşgul oluyorum. İtalya ile Fransa hbududundaki Grimalde bir villâm vardır. Burada muhtelif cins bir- amunlar mevcutlur, çnkı'l.ıs?n.: evvel keşfettiğimiz ilâ- cı 20 maymun İ'ııı-rî_nd: tecrüibe ettim, iyi bir netice vermedi. İkinci sene keza 20 maymun üze- rinde tecrübe ettim. Bu defaki tecrübemden — dal iyi — çıktı. — Fakat bu kadar kâfi değildi. Üçüncü — seneki tecrübe daha iyi bir netice verdi. tecrübe — yaptığım bulunan pelice ilk Üzerlerinde “Büyük babam: " Eldivenleri böyle - biribirine vurma! , Diye c.l"?'ı?;ılıılııı az para — vermedik.. yanında para kaldı w? . — Hayır. Yavaş yavaş kızağın etrafın- da dolaşır, alçak bir sesle derdi ki: — Yene bir sürü şey getir- kın parasını vermeden Ve sonra alıımı buruşturarak çabucak uzaklaşırdı.. Amıcalarım memnun, kızağa akl r, — tavukları, balıkları l'nz î:ttnıı elleri ile kaldırarak tartarlar. — İslık çalarak, gürültü ederek Vaynayı tebrik ederler. *Çok meharetle satın almışsın!,, demek istiyorlardı.. Mibael amıca bilhassa çok keyiflenirdi: - Kızağın — etrafında ayak uçlarile sıçrıyarak — dolaşır, uzun, sivri burnu ile her parçayı koklar, dudaklarımı — şapırdatır, has- | | kavrulmuş gibi esmerdi. biye Nazırı M, Azana bulunmaktaı Hapishane_ Kaçkınları Vuruldu Nevyork, 5 — (A. A,) — Formar hapishanesi mevkuflarının firar — teşebbüsleri — neticesinde mahpuslardan dördü ölmüş ve üçü yaralanmıştır. Hapishane haricine çıkmağa muvaffak olan mahpuslar bilâha- re zabıta tarafından tevkif edil- mişlerdir. >2<xm— 22 maymun tamamile iyileştiler ve tamamen bu feci hastalıktan kurtuldular Her sene tedavi tar- zını değiştiriyorum ve her defa- sında daha iyi neticeleri elde ediyorum. Yakında bu tecrübe- leri insanlar Üzerinde yapmıya başlıyacağım. ,, Fangalos At Dileyor Atina, 5( Hususi ) — Jeneral | Pangalos Başvekil M. Venizclasa bir mektup göndererek af tale- binde bulunmuştur. M. Venizelos karışık işlere teşebbüs etmemek şartile Pangalosum tekrar siyasi hayata atılmasına taraftar oldu- gunu söylemişti gözlerini memnuni: çok nozara — çarpıyordu. Fakat biraz boylu ve Donmuş ellerini kollarının ara- sına sokarak Vaynaya sorardı: — Babam sana nekadar para verdi? — Beş ruble. — Burada ise en az on beş rüblelik mal var, Sen ne kadar harcadın? — Dört ruble bir de onda birl.. — 90 kopeği çantana at! Göruüyorsun ya.. Sermayen nasıl toplanıyor.. Her taraf dönmuştu. Bu so- gukta, caketsiz, yalnız bir tek mintanla duran Yakof amıcama içinden güler ve soğuktan mavi semaya gözlerini kırparak bakardı, Vaynaya kayıtsızca: “Hepi- | miı'ııî;efvinı biîe“; h Tei dı. Onün büyük babama müşa- | r kadeh şarap | beheti ateşte Karilerimin Suallerine Cevaplarım İki sene evvel bir kızla sevi- şiyorduk. Sonra birtakım mana- sız sebeplerle ayrıldık. O evlen- di.Ben de başkasile nişanlandım. Fakat o kocasından memnun de- gil, arkamı bırakmıyor, ne yapa» cağımı şaşırdım.,, İzmin M Ş. Mesele halledildikten ve bu safhaya geldikten sonra, —rtık yapılacak şey kendiliğinden e- ayyün etmiş demektir. İkiniz de hayatın sizler için çizdiği yola girmiş, başka —mes'uliyetler yük- lenmişsiniz. Kıza nişanlınızı bıra- kamıyacağınızı ve onunla evle- nemiyeceğinizi kat'? bir Hsanla söyler, eski münasebetinizi ke- sersiniz. Mesele de kalmaz. * Bursada Naim Beye: Kız isterse mahkemeye müra- caat edip çocuğun size ait o duğunu ispat etmek suretile ni- kâh aktini talep edebilir. Fakat ©o istemiyorsa, aranırda nikâh bulunmadığına göre, ayrılmanız güç olmasa gerektir. Zaten ma- demki çocuk dünyaya gelir ge- mez ayrılmak niyetindedir. En iyisi o vakte kadar beklemek ve çocuk dünyaya geldikten sonra karar vermektir. Cocuk kadının da, sizin de e Ve düşüncelerinizde büyük ir değişiklik yapabilir. İhtimal barışıp anlaşmak ihtiyacımı duya- caksınız. Onun için acele etme- menizi tavsiye ederim, * “ İki sene evvel bir kızla gö- rüşürdüm. Sonra ailesile birlikte Ankaraya gittiler. Bir daha ne bir mektup, ne bir haber. Ne yapayım ? ,, Malatya 1 A. H Demek ki sizi sevmiyormuş. Sizin de yapacağınız şey onu unutmaktır. HANİMTEYZE -— TAKVİM —— CUMARTESiİ | 91 Gün- © Ağustos - IZ yuazır P? ıuııım kmsak |7 40| 3 01 —a içmeği hak ettinl,, Derdi.. Ninem atı kızaktan çözerken | Vallaka iltifat ederdi: — Ey benim sevgili küheylâ- nim! Ne yapıyorsun bakalım ? Hiç yerinde dıırqnıı'hhiç olmazsa hoplarsın değil mi 7?., Şarap yelesini - sallar, dişleri ile ninemin — başından hotozunu çeker, alırdı. Memmun gözleri ile ona bakar, kirpikleri- nin üstünde toplanmış olan çiğ damlalarını — sarsarak döker ve hafifçe kişnerdi. — Ay bakınız!.. Atım ekmek rica ediyor. Ninem atın dişleri arasına iyice tuzlanmış ekmek - sokar, önlüğünü yem torbası gibi ağn- na tutar, düşünceli bir çehre ile onunn nasıl yediğini seyrederdi. ( Arkası var ) beyaz

Bu sayıdan diğer sayfalar: