7 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

7 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Ağzında Bakla “Var Alınan intihabatının neticesini bu sütunlarda beraber gözden geçirdik. | Kat'i bir ekseriyet kazanamamakla Mümessiller — Meclisindeki | azasını İki misline çıkaran Hitler, bu neticeden çok memnundur. Ken- disi —ile — görüşen — bir — İngiliz gazetecisine, çok — şayanı — dikkat şeyler söylüyor. Gazetecinin sualle- rine Hitlerin — cevapları alt alta yazılırsa Alman Faşistleri reisinin fikirlerini kavramak daha kolay ol Gazeteci — Eğer iktidar mevki- ine geçerseniz Lozan — itilâfını tasdik edecek misiniz? (Bu dülâf, Almanyanın borç esasını kabül - etmesine lk borç miktarı 136 milyardı. a 36 milyara indirildi. Nib Lozanda 3 milyarda karar kıldırıldı.) Hitler — Asla. Biz, şimdi, Faşist bir kükümet kurmakla meşgulüz. Merker fırkalarından hiçbirile anlaş- mıya taraftar değiliz. Bizce Merkez fırkasının reisi sabık Başvekil Brü- ning, sadece bir hayalperestir. Gazetecl — Son İntihapta komü- nistlerin kazandıkları reyler hakkın- da ne düşünüyorsunuz? Hitler — Altı hafta daha bekle- yiniz. O vakit görürsünüz. Görülüyor ki, Merkezi hâlâ gebedir. ve Hitlerin bakla vardır. —Süreyya T. ay_ı;aı;e&i Kadı- nın Teşebbüsü Yarıda Kaldı Londra, 6 — Kadiın tayyareci Mistres Brüs bir ay havada kab- mak üzere bugün Portismut'tan havalanmıştır. Kadın tayyarecinin yanında iki pilot bulunmaktadır. Tayyareci Kadın Denize İndi Londra, 6 — Kadiın tayyareci Mis Brüs, kesif bir sis içinde 15 | saat devam eden yorucu bir se- yahatten sonra, benzin kaçma- sından ve telsizin fena işlemesin- den dolayı Veygt adası civarında denize inmiye mecbur olmuştur, Kadın tayyareci, tamiratlan son- ra yarın üçüncü — taşebbüsünü yapacaktır. İtalyada Adalet Ve Hürriyet Berlin 6 — “Adalet ve bür- riyet,, hareketile alâkadar olarak muhtelif şehirlerde 200 kişinin tevkif edildiği söylenmektedir. | Salâhiyettar makam, bazı komü- nistlerin tevkif edildiğini ve tev- kifatın mühim olmadığını söyle- mektedir, TEFRİKA NUMARASI:29 berabe 8 milyar istinat Avrupa, ağzında Boynes Ayres 6 —Bolviya - Pa- raguvay arasındaki ihtilâf devam | etmektedir. Bolivyanın resmi bir tebliğine nazaran Grau Şako nebri civarındaki mıntakada kuv- vetli bir topçu bombardımanı yapılmıştır . Hakeme Havale Teklifi Boynes Ayres 6 — Amerika İttihadı Birliği Paraguvay-Bolivya ihtilâfının hakeme tevdüni ileri sürmüştü. Paraguvay hükümeti bu teklifi kayıtsız, şartsız kabul etmektedir. Bolivya hükümeti, Paraguvay nehrinde bir mansap istemek hakkını haiz olduğunu ileri sürerek bu teklifi reddet- miştir. Bolivya Bir Mahreç İstiyor Londra 6 — Son 50 sene içinde büyük bir iktısadi inkişafa | nail olan Bolivya, denizde bir | mahreç aramak ihtiyacını şiddet- le duymaktaydı. Memleketin is- | tikbali için fevkalâde ehemmiye- ti haiz olan bu ihtiyaç, ancak bukukan kendisine ait olan Prag nehri ile temin edilebilecektir. Bolivya, bu nehir üzerindeki hukukundan vazgeçmek niyetinde değildir. Şimdiye kadar bitaraf devletlerin müdahalesi, iki mem- lekete karşı iktısadi boykotaj yapılmasını istilzam etmişti. Halbuki Bolivya etrafı kara- bulunduğu — halde larla — çevrili | Paraguvay, denizde serbest mah- reçlere malikti. Bu itibarla devlet- lerce yapılan müdahale Bolivya için bir abluka mahiyetindeydi. Bolivya, muslihane bir hal suretinin, ancak, bu ihtilâflı nok- tada yapılacak itilâfa bağlı oldu- | ğunu bildirmektedir. Belçika Grevlerinin Neticesi Brüksel 6 — Borinaj mınta- kasında ve burada grevciler işe başlamak temayülü göstermişler- se de, komünistlerin mani olmaları üzerine — işlere başlanmamıştır. Sükün devam etmekle beraber işsiz. ve sefalet günden güne artmaktadır. ÇOCUKLUĞUM Meshur — A Çingene yavrusu da, dört aya- ğı üzerinde at gibi sıçrayarak etrafında dolaşırdı ve: “Vallah “doğrusu mükemmel bir hayvan!,, derdi. Ninem ayaklarını yere vura- rak ona bağıtırdı. — Defol — şuradan kuyruk Sallayan!... Böyle — bir günde seni sevmediğimi biliyorsun İı Sonra bana ninem, Vayna'nın, Pazara, satın almaktan ziyade bırsızlık - için — gittiğini — anlattı. Homurdanarak dedi ki: — Büyük baban ona beş rub- le veriyor. O ise üç satın on çalıyor.. Çalmak onun mvkuı'ı gidiyor. Bir kere tecrübe etti Rus BiL! Maksim Gorkinin hayal romanı Türkçeye Çeviren: Muvaffak muvaffak oldu. Evdekiler güldü- ler, cesaretini akıllılığını alkışla- dılar. |.ğıııııııı üzerine çalmak onun | âdeti oldu. Küçüktenberi yoksuk- luk ve sefalet içerisinde yetişmiş olan büyük baban ihtiyar gün- lerinde çok basis oldu. Onun için para kendi çocuklarından daha kıymettardır. Eğer lîedıvı şeye malik olursa tabil memnun oluyor. a gelince Elile oğullarından hiçbir i li ! heklenemiyeceğini ifade eden bir hareket yaptı, biraz süküt edip durdu; açık duran enfiye kutu- suna hakarak devam etti: — Bunlar ikimizin de pek an- bir | Mihael ile Yakofa gelince.. | Kİ Monsenyör Zaypel Sabık Avusturya Başvekili Mon- senyor Zaypelin vefatını bildirmiştik. Zaypel piskopos rütbesinde bir pa: pazdı. Viyana ve Salzburg Darülfü- nunlarında — ilâhiyat ve müderrisi idi. Mütarekeden birkaç Şari, Lamaş İçtimaiyat içtimaiyat ay evvel İmparator kabinesinde Milli Habsburg hezimetinden tihap edildi. Par- impa- son- Nazırı — olmuştu. ratorluğunun ra Zaypel meb'us iti yan - Sosyalist fırkasile muhalefete geçli. Şedit, menfaati son derece makul ve uümümiyeyi iltizam edici nutuklarile meşhurdur. 1922 de Başvekâlete geldiği za- man Avuslturya müthiş bir. buhran içinde kıvranıyordu. Gretler, karga: şalıklar, isyanlar, biribirini takip edi. yordu. Milli para düşmüştü. Zaypel, koronu iptal, Avusturya — şi- ibda etti. Cemiyeti Akvamı adeta tehdit ederek, İngiltere, Fransa ve İtalya- dan müşterek bir İstikraz yaparak ayı kurtardı. Sonra Triya» sıfıra hngi mamesi mucibince Avusturya- mın tediye etmek mecburiyetinde olduğu tamirat borçlarını ilga etmiye muvaffak oldu. 1924 te bir komünist Zaypeli vur- du; O suikaşttenberi sıhhati tama- men - iyileşemedi. 1928 da Başvekâlete geldi ve nihayet 1930 | da siyasi hayattım büsbütün tekrar | çekile Zaypelin vefatı Avusturya için bir ziyadır. Si | lamıyacağı karışık hikâyeler yav- rum! Fakat, eğer bir gün Vaynayı çalarken tutarlarsa, onu muhak- kak ki döğe döğe öldürürler. Hemen ertesi gün Çingene yavrusuna hırsızlık — etmemesini rica ettim: “ Sonra seni döğe döğe öldürürler! , dedim. Güldü: “ Hadi sen de.. - onlar beni — yakalıyamazlar ki.. — ben meharetli ve çeviğim.. Vallah ise aka çeviktir! , dedi: bcng::r: derİŞıl ciddileşti: — Hırsızlığın günah ve — teh- likeli olduğunu biliyorum.. Bunu ben canımın - sıkıntısından yapıyo- rum.Bu yüzden para da biriktirdiğim | yok. Amcaların benden elimde | ne kaldıysa hafta içerisinde alı- yorlar. Bunun için şikâyetim de | yok. Karnım do_vşun da.. Beni birdenbire kolları ara- sına alarak sarslı. Sen zaif görünüyorsun amma kuvvetli kemiklerin var! | mes'ul lâmentoda reisi bulunduğu Hiristi- | 'Bolivya, Hükümetlerin Sulh Tavassu- tuna Karşı Bazı Taleplerde Bulunuyor Şlayşer Hitlerin 'Müttefiki Midir? Berlin 6 — Eron Nuvar gaze- tesi Hitlerle Fon Şlayşer arasında gizli bir ittifak bulunduğundan bahsetmektedir. Fon Şlayşerden ilham alacak bir kabineye, Hitlerin iki sene müsamaha edeceği söylenmekte- dir. Buna mukabil Fon Şlayşer- de Hitlerin Reisiclimhur olmasına mani olmıyacak ve birkaç Nazi- nin kabineye girmesine razı ola- caktır , Arbedeler Ve Nümayişlerde 72 kişi Öldu Berlin 6 temmuz — (| haziranla 20 arasında Berlin hariç olmak Üüzere yalnız Prusyada 322 siyasi arbede olmuş, 72 kişi ölmüş 497 kişi yaralanmıştır. Bu arbedelerin 203 ünden komünistler, 76 sından Hitlerciler ve 21 inden tunç — miğferliler bulunmaktadırlar. Fırka — farkı kargaşalık - çıkaranlar gözetilmeden, hakkında | şiddetli takibat yapılacaktır. M. Loid Corcun Tenkit Ve Hicviyeleri Londra, G—M. Loid Corç bir nutuk söyliyerek milll hükümet aleyhindeki tenkit ve hicviyelerini tekrar etmiştir. M. Loid Corç, hükümetin beynelmilel meseleler karşısında atıl bir vaziyette kaldığı- nt söylemiş, Lozan itilâfı ile “das- tane itilâf,, diye ve Ottava kon- | feransı ile alay etmiştir. M. Loid Corç demiştir ki: — İngiltere — mütemadiyen ricat etmekte ve şimdi dönen bir merdiven üzerinde bulunmak- tadır. Bu — merdiveni nekadar süratle çıkarsak çıkalım. O, daha ziyade süratle inmektedir. musun? Sen kitare çalmağı öğ- renmelisin! Yakof amcaya rica et te o sana öğretiversin. Fakat sen daha küçüksün, öğrenemerz- sini. Küçük amma inatçı değilmi? Büyük babanı muhakkak sev- mi)!-'tiuun! — Bilmiyorum! — Ben şu Kaşiris ailesinin hiçbişinden hoşlanmam. Hepsini şeytan alsın! Yalnız büyük an- neyi severim ! — Ya beni? —-Sen Kaşiris ailesinden de- gilsin, — Paşkoflardansın! — Bu, başka kan, başka sülâledir. Birdenbire beni, şiddetle kem- dine çekti ve dedi ki : — Allahım, ne olurdu, benim güzel bir sesim olaydı! İnsanları çılgın ederdim.. Artık git yavrum! İşe başlamalıyım.. Beni yere bıraktı, ağzına bir Bir zaman gelecek, sen kuvvetli avuç küçük — çivi doldurarak, | | | f— .. ” | Gönül İşleri Kardeşimi Nasıl Kandırayım? “On senedenberi — tanıdığım ve çok candan sevdiğim bir ar- kadaşım var; hemşiremle - ikisi ayni — müessesede — çalışıyorlar. Aileme, bana ve kardeşime karşı | yaptığı iyiliklerle, fedakârlıklar hiç bir suretle ne unutulur, ne | de inkâr edilir. Acı ve felâketli günlerimizde dert ortağımızdır. Belki ailesinden ziyade bizi sever. Çok sevdiğimiz, insant meziyetlerini takdir ettiğimiz, evi- mizde misafir eylediğimiz bu are kadaş karabeti, sıhriyeti artırmak, dertlerimizle biraz daha yakından alâkadar olmak için kızkardeşimi istedi. Ben ve annem bu arzuyu memnuniyetle kabul ettik. Meseleyi kardeşime açtık. Er- keklerin vefasızlığını ileri sürdü. Arkadaşımı takdir ettiğini, onu bir kardeş gibi sevdiğini, fakat evlenmek — istemediğini - söyledi, Şimdi kaç gündür azap içindeyiz. Söyle Hanımteyze, bu azaptan nası! kurtulayım? Kardeşimi icbar etmek istemiyorum. Bize iyilikler yapmış ve yapmakta bulunmuş | arkadaştan da uzaklaşmayı hav- salam almıyor. Şimdi ben ne | yakayım? Beşiktaşta, İhsan Canım efendim, her kız bu ka- darcık naz eder. Kendisini ikua | etmek sizin elinizdedir. Mademki mes'ut olacaklarını zannediyorsu- nuz, o halde vazifenizi yapmak bir taraftan borcunuzdur da, Me- rak etmeyin, ufak bir nazdan sonra kız kabul ediverir. Erkek- lerin vefasızlığına — güvenmediği için evlenmiyecek mi imiş. * “Bir kızı çıldırasıya seviyorum. Fakat ailem konuşmamıza mâni oluyor.,, Ankarat 8. N, A, Konuşup görüşmediğiniz bir kızı sevdiğinize zahip oluyorsu- nuz. Bence bu bir sevda değil, bir hevestir. Hakikt bir âşıkı 1 sevgilisile — konuşmaktan menedebilir. mi? HANIMTEYZE -— TAKVİM —— | PAZAR | 31 Gün- 7 Ağustos - 932 h di | Arabi Rum? 3- Reblülahar- 1351 S-Temmuz-sene- 1348 yae | 1 Jyasatt| Vakit (Ezant İvasart | Güneş |9 41 3 azlalkışam Jiz. — :0 ÜÖğle [:ı.mıu. 20 |Yats |1 6 /21 07 ikindi Pa S3İlö. 13) İasak |7 42 |3 02 bir adam olacaksın.. — Biliyor | mlak, siyah bir kumağı, dört köşe bir tahtaya gerip çivileme- ge başladı. Şimdi zavallı Vaynanın pek feci olan akıbetini anlatacağımı Avluda, kapının önünde, saçağa dayalı, kalın, dallı budaklı büyük bir salip dururdu.. O arada uzun zamandanberi bulunuyordu. Onu daha ilk geldiği gün farketmiştim. O zaman daha yeni idi ve rengi sarıya — çalıyordu. Sonra sonbaharın yağmurlarından başladı. Bu koca is avluda pek durüyordu. karısının kararmağa salip, bu dar ve lüzumsuz, gayritabii Yakof amca bunu mezarına dikmek için almıştı. Karısının ölümü günü, bu ağır kütüğü omuzunda taşıyarak me- zarlığa kadar taşımayı nezret- mişti. ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: