24 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

24 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu Sayfa Haftada Bir Defa Neşro- lunur Ve Bütün Dünya Matbuatını Size Getirir. NŞ d Teağekamizcüreneik Bu Sayfada Dünya Matbuatında Çıkan Meraklı Hikâye, Yazı Ve Makaleleri Bulacaksınız. et bilmeceli bir gümüş sikke çıkarmıştır. Şikagola Lindley altı yaşında rez- men müseecel bir. tablisiye- etdir. 7 yaşın- da İ0 kilo- metrelik bir yüzme — yarı- Şına girmiştir. Martla Dupont isminde — bir Fransız askerl | milyon delfa ke- Hnetullahi zik- vetmliştir. ndı vermiyecek- tir. NIkKAâh olmak için bere ber filân efendiye müra- caat ediniz. Köşeyi sapı- naz, sağ koldak! berbere müracaat ediniz. Ve ne yaplığınızı bilmediğiniz için günahımızın — affım Allahtan dileyiniz. (Nevyork vilâyetime mer- but kazalardan - birinde neşredilen ilâadır.) 1916 da Verdon cephe- sinde bulunan bir Fran- sız müfrezesi, bir bom- ba infilâkı netice- sinde yere gömük müş ve süngüleri bu vaziyette kalmıştır. Dartmaor'da bir çiftlikte bu köylü ateşi 200 senedenberi söndürülme: v — Bilir Misiniz A Niçin ? Gözlerimiz Kapalı Olduğu Halde Nasıl Görürüz? Hepimiz biliriz ki gözlerimizi kapadığımız — zaman — birtakım renkler veya yıldızlar - görürüz. Gözlerimizin sinirleri, ne ile ha- rekete gelirse gelsin, bir defa hareket edinco bir şey görünür. Bu görünen şey bazan renk olur. Bazan —başka bir şey olur. Bilhassa göz sinirleri tazyikten müteessir olur. Meselâ — bastı- rarak gözlerinizi ovuşturduğunuz zaman birtakım yıldızlar görme- nizin sebebi budur. Gözlerimizi sıkarak kapadığımız zaman da sinirler üzerinde ayni tazyikı ya- pıyor ve ayni şeyleri görüyoruz. Bazan da gözlerimize giren ziya, gözlerimiz kapandıktan sonra da devam eder. Çit c Sonra gözbebeği, göz kapan- dıktan sonra da, hafifçe görmek- te devam eder. Bu görülen şey bazan parlak olur, bazan parlak bir şeyin simsiyah bir çerçevesi olur. Şunu da unutmamalıyız ki töıkıpaklırı nekadar kapanırsa apansın, aralarından yine içeriye biraz ziya sızar. Bu bebeple göz- lerimizi kapadığımız zaman bile ışık görebiliriz. Bazan da dimağı bozuk bir adam, kapalı gözle de gördüğünü zanneder, Yıldızlar Düşer mi? Bazı açık ve berrak geceler- de havada küremize doğru dü- şen bir yıldız. görürsünüz. Bu /Lindbergin iİkinci Çocuğu Lindbergin ikinci çocuğu oldu. Sülten ağzı yanan yoğurdu üfliyerek yer derler. Bir çocuğunu hırsızların elinde kaybeden tay- yareci, ikinci çocuğunu da elinden kaçırmamak — için tabii akıl ve hayale gelmiyen tedbirler alıyor. Siz olsaydınız, Ne yapardınız? Evinizin etrafına jandarma dik- tirir, çocuğun kapısında polis bekletir, hükümetten yardım is- terdiniz değil mi? Lindberg, hak kazandığı hal- de, bunları yapmıyor. — Yalnız çocuğuna halisüccins bir kurt köpeği alıyor. Bu köpek çocuğa bekçilik vazifesi yapıyor. Bu Çocuk Ne Lisandan Konuşuyor? * İngilterede bir İngiliz ailesin- den doğma bir çocuğun garip bir lisan konuştuğunu görmüş- lerdir. Bu çocuk hiç doğduğu şehir- den çıkmamış, İngilizceden başka bir lisan da öğrenmemiştir. Fakat İngilizce konuştuğunu söylediği halde konuştuğu şeyi anlamak mümkün değildir. — Bu çocuk tuhaf bir boğaz ağrısı geçirmiş, ameliyattan sonra da kelimeleri idare edememiye başlamışır. Kulakları sağır olan çocuklar, bazan ana lisanını konuştuklarıni zannettikleri halde, garip garip düşen şey hakikatte yıldız deği- dir. Eğer bir yıldız. dünyamıza düşse idi, o yılız daha küremize gelmeden evvel hepimiz yanıp kül olurduk. Düşen şey, küçük taş veya maden parçalarıdır. Bunlar bazan sahiden küremizin Üzerine düşer ve sonradan bulu- nup müzelere naklolunur. Fakat birçokları da küremize gelmeden evvel parçalanır, yanar veya tuz buz olur. Bunlar bazan gündüzleri de düşer. Fakat biz gündüz düşen- leri göremeyiz. Filvaki havada düştükleri müddetçe sıcak ve parlaktırlar. Fakat güneş varken onların parlaklıkları görülebilecek kadar kuvvetli değildir. Bunlar- dan birçokları bulunmuş ve mü- zelere konmuştur. Müzeleri gez- diğiniz zaman bu taş veya maden parçalarını da görebililirsiniz. şeyler söylerler. Amerikada radyo makinelerinde miştir. < Yeni Bir Radyo Makinesi Bi yapılan ıslahat akıllara hayret verecek dereceyi bulmuştur. Nevyork telefon kumpanyası, bina dahilinde radyo için küçük bir yer ayırmıştır. Burası şehrin muhtelif müessese ve kısımlarına telle bağlanmıştır. Spor meydanları, tiyatrolar, hükümet daireleri, büyük meydanlar ve saire de vakubulan hâdiseler derhal bu merkeze bildirilir, merkez de sizi © mahalle rapteder. Siz faraza #spor maçını seyreder, bir taraftan da halkın seslerini dinlersiniz. Yahut bir katil hâdisesini derhal size radyo ile ve resimli olarak verirler. Yukardaki Tresimler, yeni radyo sisteminin muhtelif safhalarını gösterir. Nîçîıı Ziya İlk. SŞ;_Ayııi ğ —Ele trikle Nebatatı Süratle Gitmezler? Büyütmek Mümkün Bu sualin cevabını aksi sual sor- |Müdür ? makla vere biliriz: Niçin ziya ile ses aynı süratle yitsinler ? Neden sanki ses ziyadan daha süratle git- mesin? Eğer bunların ikisi de ayni cins dalgadan olmuş olsalardı, © vakit ayni süratle gitmemeleri bizi hayrete düşürebilirdi. Fakat biliyoruz ki ses ve ziya başka başka dalgalardan ibarettir. Ses Yalnız havadan gelip yere karışan bu elektriğin nebatların hayatı üzerinde tesir icra ettiği muhakkaktır. Bundan — mülhem olarak, bazı yerlerde - tarlaları elektrik tellerile örterek tecrü- beler yapmışlardır. Bu teller va- sıtasile toprağa elektrik vermiş- ler. Bu tecrübeden öğrenmişler ki toprağa ve oradan nebatlara su gibi, “sva gibi gaz içinde |geçen elektriğin çok büyük faydası veya sert maddeler içinde yürür. Sesin sürati de geçtiği maddeye göre degişir. Halbuki ziya esir için de yürür, Esir ise gerek kalı, gerek gazli bütün diğer maddelerden farklı bir şeydir. Esir çok alâs- tiki bir şeydir. Onun için de zi- yayı çok sür'atle nakleder, vardır. Elektrik cereyanı sayesinde nebat daha çabuk ve daha kuv- vetli büyüyor ve daha ziyade mahsul veriyor. Demek ki nebatı elektrikle büyütmek mümkündür. Filvaki — yalnız elektrik bir nebatı büyütmiye kâfi gelmez. Nebat yine su, hava ve toprak- tan aldığı gıdayı ister. Fakat bu Niçin Bazı Şeyleri Hatırlar, Bazı Şeyleri Unuturuz ? Hatıra muhtelif hâdiselerin, Üzerinde yaptığı tesire bağlıdır. uk unuttuğumuz şeyler bizi alâkadar etmiyen şeylerdir. Fa- kat hayatımızda mühim rol oyn- yan hâdiseler hafızamıza kuvvetle yerleşir. Onun için bazan ufak telâkki edilen, fakat bizde çok tesir yapan vak'aları unutmayız. tecrübe göstermiştir ki yeşil raklı nebgıllıı ılı:lıtriğı ydî. ııyn.ıhp: taçtırlar. Ve elektrikle büyütü- dükleri zaman bunlar daha iyi oluyor, daha çok mahsul veri- yorlar. Bu keşif ziraatte yapılan kesiflerin en mühimmidir. Çünki çiftçilere yeni imkânlar hazırla- maktadır. ve tarlada büyük — bir inkaılâp yapabilecektir. ŞU GARİP DÜNYA İnanılmıyacak Garip Şeyler Neyi Görmek İsterdiniz ? Nevyorkta Jakob Lieberman isminde biri yirmi sene kör ya- şadıktan sonra gözleri açılmış. Kendisine gözlerinin açılması- na en çok niçin sevindiğini sor« muşlar: Göğün mavi rengini, parktaki çiçekleri, yüksek binala- Ti görebildiğim için demiş, fakat sonra ilâve etmiş. — Beni indi; muştur. * Fransız Kadını Fransada kadın bankada ken- di hesabına para yatıramaz, he- sabı cari açtıramaz. Bir malin tapusunu kendi Üzerine alamaz. Hatta daha garibi kendi namına gelen mektubu kocasına göster- medikçe açamaz. * Formoza adalarında bir koca, karısı çok konuşuyor diye talâk devası açabilir. Lehistanda, karısını üzerinde fena koku bırakan bir İşte ça- =jı takdirde, erkek tatlik ede- * Kadın Kadına Tarziye Verir mi? Amerikada adamın biri kar- sını boşamış. Amerikan kanunla- ri mücibince karısına vermiye mecbur olduğu tazminatı vermek- ten imtina etmiş. Kadın mahke- meye müracaat etmiş, erkek ken- disini müdafaa ederken demiş kil — Ben kız doğmuşum. Sonra- dan ameliyatla erkek — oldum. Binaenaleyh hüviyet cüzdanıma bakarsanız kanunen kadınım. O halde karıma nasıl — tazminat verebilirim. x Şu kadınlar Olur Şey değildirler Yetmişinde denize girerler, doksanında havada uçarlar. Ge- çende Londra deniz hamamların- dan birine 70 yaşında bir kadın anasile birlikte gelmiş, annesi onu sahilden seyretmiş 70 lik ihtiyar denizde yüzmüş. 90 yaşında diğer bir İngiliz kadını da denizde yıkandıktan sonra teyyareye binerek bir ge- zinti yapmıştır. Vecihi de geçenlerde Anado- luda 70 lik bir ihtiyar kadını uçurn.uşlur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: