24 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

24 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ea" TIMURLENK Muharriri : Of Xf Kız, Kamburun Timur Ol- duğunu Görünce Şaşırdı İstanbul F Atma « Selamk Yunanistanda Hamallar, Bakkal Çırak- — ları Ve Boyacılar Bile Gazete Okurlar Orada Sabahleyin llk İş Gazete Okumaktır c Atina, (Hu- ç şekli de başka — Acele ediyorsunuz, — dedi, — Vazilemi! susi) — İzmir « türlüdür. — Tevzi müsaade ediniz de düşüneyim, | Tev—kkil!. bu sözü söylemekle glmfyeı. ş Etfal işleril c abğyl nama danışayım, babamla ko- | beraber yerinden fırladı, Timurun "l_"yehnın Yu- olan büyük - şir« ıu ee | önünde dokuz defa ulcaşlı ve nanistan — seya- ketler vardır. a '.'Izımr güzel moğolun kapan- | kollarımı — göğsüne — kavuşturup | hatinde — Atina- çııet.eleı dan unkl.ı'mn istediğini sezdi, | ayakta kaldı. Çehresi sapsarı ke- da ancak 27 tab ıdlldı'k(en ıi:ır etti: silmişti, dudakları solgunlaşmışlı, î;“ kalabildik. l'o"" bu lif:îd' Ki e özleri: a üddet Ati- er — gazeteleri, e düzün düşünmüyordu- | gözlerinde kara kara bulutlar v mü, Böla ei SiLE uçuşuyordu. Sahipkıran denilen | Payı gezmek ve gerek şehrin en nuz, gelişigüzel konuşuyordunuz. Şimdi neden kaçamak yapmak istiyorsunuz. Babanız da burada. Açık yürekli olun ve açık konuşun! İçindeki endişeleri ter halinde sakalına akıtan baba, şuursuz bir inleyişle yalvardı ; — Şaşkınlığı — bırak kıııın.f düşünecek zaman değil, yere | yüz sürüp Tanrıya şükredecek | zaman | Hiç durma, Peki, de ! Tevekkül Hanım, ciddiyetini bozmadı, babasının yanık yanık yaptığı ihtarı da işitmemiş görün- dö, kambur tacire cevap verdi : — Evinizde herşeyi söyleye- bilirdim. Çünkü sözünüze inan- mamıştım. Şimdi iş değişti, dü- şünmek gerek. — Ben düşünülecek yer gö- | remiyorum. — Sizi alacak adeam, Hândır, Hâkandır. Adını biliyor- sunuz, ününü duyuyorsunuz, ne- ler yaptığını İşitiyorsunuz. Şuna buna sorupta aslını, neslini öğ- renecek değilsiniz. Babanız da iradenizi vermiştir. İlk söz de, son söz de dudaklarınız- dadır. Ya evet diyiniz, ya hayır ! — Yapamam ağa, yapamam, Anama danışmadan, başımı avu- cuma alıp düşünmden bir şey söyliyemem. Timur kızdı, başını -kendine has olan- yüksek vekar ile yukarı kaldırdı: — İyi amma, dedi, ben de beklemeğe alışkın değilim. Her işin çabuk görülmesini isterim. Ne naza tahammül, ne niyaza tenezzül —ederim. Anladın mı Küçük Hanım! Tevekkül H., gözlerini aça fça şöyle bir baktı ve sezinse- diği büyük bakikati şüpheli bir Bslüp ile haykırdr — Oo, o0, görücü gibi değil, alıcı gibi konuşuyorsunuz. Ben de buna dayanamam. elinize — Ya alıcı isem, Ya Timur | Hân bensem ne yaparsınız? SON POSTA gazetesi İstanbal : Eski Zaptiye İdıre. Çalalçeşme sokağı 25-1 'Telefon : İstanbul - 20203 Posta kutusu: İstanbul - 741 Telgraf: İstanbul SONPOSTA ABONE FİATİ | TÜRKİYE ECNEBİ | 1400 Kr. 1 Sene 2700Kr. 750 , 6 Ay ııoo.._ 400 » 3 » 800 « || 180 4 8 W 300 « | Gelen evrak geri verlimez Hânlardan mes'uliyot alınmaz cevap İçin mektuplara (6) kuruşluk | dal ilâvosl ıııııu dir. | Adres değiştiri Gazetemizde aditir. heybetli hakanın - bezirgân kıya- fetile oraya geleceğini, kendisile görüşeteğini rüyada görse, inan- mazdı ve rüyayı tashih ederdi. Halbuki bu umulmıyan şey, — vas kidi, Kudretli hakan, sırtına bir kambur geçirerek karşısında mev- ki almışt, Bu, hiç te hayra delâlet eden bir. karşılaşma değildi. İki üç saat evvel uluorta istihfaf ettiği Hân Hazretlerini şimdi hoşnut etmek müşküldü. Çünkü ne yapsa ne söylese gündüzki hoyratlığı tamir etmiş olamayacaktı. Esa- sen fikrinden de — dönmemişti. Timurun kendisini istemek için bizzat evlerine gelmesi gerçi bir şerefti. Öyle bir adam tarafın- dan sevilmiş, — arzu edilmiş ve aranılmış olmak, bütün Moğolistan kızlarını - haselten deli edecek bir şeydi. Bununla beraber yüre- ğinde hakanın karısı olmak için küçük bir temayül duymuyordu. Gündüz ne düşünmüşse şimdi de aynı mülâhazayı besliyordu. Niçin ve neden? Bunu tahlil edemiyordu. Timur gibi azameti gözleri kamaştıran bir erkeği kiymetsiz mi buluyordu? — Hayır, yüz kerre hayırl., Doğduğu gün- denberi dinlediği hikâyeler, hattâ beşiği ucunda söylenen nimniler, ? Timurun kahramanlıklarına dairdi. Akranlarile - toplaştıkları geceler, ağızlarında yalnız onun şarkıları — dolaşırd. O isim, o büyük — isim, Tanrı adı gibi ihata — olunmaz ve olunamaz bir ihtişam taşıyordu. Öyle iken onunla evlenmeği bir türlü isteye- miyordu. İçinde korkunç bir kar- tal yuvasına — birakılmak — istenen minimini bir serçe endişesi vardı. | Ürküyor,”korkuyor ve titriyordu. | kiymetsiz. kambuz, Hakanın yüzüne de bakamı- | nazarı dikkati- yordu. Kendilerine küçüklüğün- | denberi yapılan telkinler, verilen terbiye, Sahipkıranın güneş gibi yüksek olduğu esasına müstenitti. Güneşe — bakılınak — nasıl — caiz değilse Hakanın muhteşem çehre- sine göz kaydırmak ta o kadar müteassirdi. Evet, üç beş dakika evvelki şimdi bam- başka bir tesir ika ediyordu. Biçimsiz ve çelimsiz adam, y; celmiş, yücelmiş, göz karartıcı bir irtifa almıştı ve bu irtilaın meha- beti, hattâ bakılmaksızın, — hisso- lunuyordu! Tevekkül, hakikaten serçeleş- mişti ve heybetli bir kartalın kanatlarından doğan rüzgâr ilik- lerine dolüyormuş — gibi sarsılı- yordu. Buna rağmen kafasında yine © büyük mesele dolaşıyordu. Ne yapacaktı ? İşin içinden nasıl çıkacaktı? Sabahleyin yaptığı gibi pervasız davranamazdı, iradesini Timurun azametine feda edip in- | kıyat ta gösteremezdi. O halde nasıl bir yol tutmal, nasıl kur- tulmalıydı?. (Arkısı var) * | larda görmek için ek- bette kâfi de- gildir. Fakat bu 27 saat içinde mizi — celbeden bilhassa meslek itibarile — gelen bazı şeyler vııdı Gazeteler ve ka- riler.. Yunanistanın altı milyona yakın nüfusu vardır. Bu nüfusun okumasını temin ceden yalınız belli başlı yevmi gazetelerin adedi 26 dır. Mecmuslar ve diğer gayri- mevkut risaleler de pek çoktur. Yunanistanda gazetelerin hemen hepsi birer fırkanın fikir ve propa- gandasını neşrederler. Bir fırkaya dayanmadan neşriyat yapan ga- zete yok gibidir. Atinada çıkan gazeteler mensup oldukları fırka- lara nazaren şunlardır: Venizelist olanlar: Elefteron Vima, Patris, Estia, Etenos, Foni Tulau, Atineika Nea nesaje d'aten (Fransızca). Kıraliyel taraftarı olanlar: Proiya, Katimerini, Esperini, Eliniki. Venizelos aleyhtarı cümhuri- yetçi olanlar: Akropolis, Elefteros pos, Alayi, Kravyi. Selânikle çıkan gazeteler de şunlardır. Kıraliyet taraftarı olanlar : Fos, Tahidromos. Venizelist — olanlar: Makedanya, Makedonya Nea alitia, Efimerides Valkanion Esperina Nea. Selânikte — ayrıca Kafanda- ris'in efkârını neşreden Elep- tros İagos — gazetesi ile Mu- sevilerin — çıkardıkları — fransızca Indepandan gazeteleri de - vardir. * Golos kasabasında çıkan gar zetelerden — Venizelos — taraftarı olan Neologos ile kıraliyet taraf- tarı Telegrafo gazeteleri de mü- himdir. İ Bunlardan maada Garbi Trak- yada ve diğer kasaba ve ada- daha — birçok — gazeteler çıkmaktadır. Bu gazetelerin her biri senelerdenberi devam et- mekte ve kendilerini — kuvvetli kari kütlesine okutturmakta- dırlar. - Bunlardan — meselâ Ak. ropolis gazetesi 60:000, Eleftron Vima — 40,000; Patris gazetesi 35,009 adet basmaktadır. Bu gazetelerden Yunanistanın eh çok satan Akropolis gazetesi- nin idarehanesini gezdim. Atinada darülfünun Ve Akademi karşı- sında bulunan bir binanın ikinci katında üç dört odadan ibaretti. Burası gazetenin idare ve tahrir işleri içindir. Matbaa başka bir binada olduğundan yazılar oraya gönderiliyor, tertip ve tabediliyor. Bu usul Patzis ve daha bazı ga- zetelerde de böyledir. Akropolis'te Şakiridis, Patris'- Antro- te Politis isminde iki meslekdaş Nea, | İngiltere Bankası hyulııb _ı:%â ğx.;ııı. 'lı& Seyahat hatiralarından : Hâlâ mevklini muhatfaza eden Selânikte Kemeraltı semti Selânikte Yalılarda Yenicami ( Şimdi müzeye tahvil edilmiştir. ) mükemmel Türkçe konuşuyorlar, Türkçeyi — Yunancaya mükem- | mel sürette — tercüme ediyor- lar. Hattâ Tlrkço İstanbul gezetelerinde inti, etmiş — bazı tefrikaları — kendi — gazetelerine bile naklediyorlar. Ynnın gazetelerinin — tevzi iyi meydanların- da bulunan köşklere ve di- ğer — memleket- lere göndermek Üzere de otobüs- lerle şimendifer is ta si yon la rına, iskelelerine sevketmektedirler. Yunanistanda herkes bir fa- | kanın adamıdır. Herkes - sabah erkenden evinden çıkarken, dük- kânını açarken kendi gazetesini alır. Bunu — bilhassa Atinada, Selânikte Yunanistanın bu en büyük iki şehrinde tetkik ettim. Dükkânını tanzim etmeden, çeki düzen vermeden evvel mut- laka gazetesine bir göz atıyor. L ükkânı önünde dolaşarak biraz hareket ve 'alış veriş faaliyetin» den kendi hissesini almadan evvel büyük bir dikkatle gazeteyi okuyordu. Kasap, bakkal, berber, ayakkabı tamircisi gazetenin tir- yakisidirler. Fırkalar arasında — gazeteye | geçen küçük bir münakaşa bütün bir günün dedikodu vesilesi ola- biliyor. Muhalif fırkaya mensup dükkân komşuları arasında pek hararetli musahabe ve münaka- şalar da sık sık vakidir. Bu mü- nakaşalar ve fırka mensubiyeti halkta gazete okumak merakını arttırıyor. — Halil Lâtfi Müdürü Amerikada Londra 23 — Gazeteler, İ | giltere Bankası reisi M. Montegü- Normanın Amerika seyahati hak- kında muhtelif zaütalcalarda bu- lunmaktadırlar, Bu seyahatin ya- kında vadesi gelecek olan İngiliz borçları işile alâkadar olduğunu yazmaktadır. Amerika-İngiltere itilâfı mu- cibince, faiz hissesi daima tediye edilmek şartile 31 milyon dolar- lhık sermayenin icabında iki sene- lik moratoryoma tâbi tutulması için kırk gün evvelinden ihbar lâzımdır. Tediyatın vadesi 15 kâ- nunüevvelde — biteceğinden ihba- rın en geç olarak 15 eylülde ya- pılması İâzımdır. Montegü Normanın bankalar- la yapacağı temaslar esnasında harp borçları meselesini de orta- ya atıması muhtemeldir. Bir Kadın Tayyarecinin Teşebbüsü Berlin, 23 — Alman kadın tayyareci Sterazman, Craf Zeplin balonunun Cenubi Amerika se- yabali eşnasındatayyaresini Zep- linle — nakledecek — ve — Cenubi Amerika üzerinde bir hava seya- hali yapacaktır. | HARİCİ TELGRAFLAR VA aeçerima Prfesör Pikkarın Raporu Brüksel 23 — 15 bin metre irtifaa çıkmağa muvaffak olan Profesör Pikkar'ın seyahati hak- kındaki ilk raporu neşredilmiştir, Raporun son kısımlarında deni- liyor ki: 15000 metre irlifaa çıkınca insan deliğini kapattık. Kabine- nin — dahilindeki tazyık 2 bin metre irtifaa tekabül ediyordu. Bütün cıhazlar, ve telsiz telgraf cihazı mükemmel işliyordu. Tel- sizlerimiz. alımndı ve bize cevap verildi. Soğuk - dolayısile ölçü işi güç oluyardu. Balon dahilindeki hava sıfırla nakıs 15 derece derece — arasında — değişiyordu. Dahili tazyik 4 bin metre irtifaa tekabül edince iki insan deliği açıldı. Karaya iniş mükemmel oldu. — Yalnız mühim olmıyan bazı âletler kırıldı. 5 'Almanyada Çıplaklık Aleyhtarlığı Berlin, 23 — —Almanyanın Prusya Komiser Muavini M. Broht bir beyanname neşrederek banyo kıyafetlerinin adaba mugayir o mamasını emretmiştir. Açık yazı ve resimler menedildi. Banyo kıs yefetlerile kahve ve lokantalara gidilmesi de memnudür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: