26 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

26 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Eylül 26 Finikeliler Himmet Bekliyor Finike, (Hususi) — Finikenin Akdeniz kıyısında bulunan geniş arazisi pek mümbittir, suyu da boldur. Nüfusun azlığından ara- zinin kısmı âzamı boş kalmakta- dır. Fenikeliler rençberlikte eski görenekten maalesef daha ay- rılamamışlardır. Bugün akdarı, sisam, arpa, ve buğday ek- mek an'ane halini almıştır; iki senedir de pirinç ekilmeğe baş- lanmiş ve çok iyi semereler alın- mıştlır. Finikede ziraatle sanayi, mem- leketimizin ekser yerlerinde ok duğu gibi birleştirilerek iktısadi bir inkişaf temin etmek düşünü- lürse pamuk ekimini ve pamuk dokumacılığını arttırmak lâzımdır. İki sene evvel uyanık bir renç- perin yaptığı tecrübe şu neticeyi vermiştir: Adana Ziraat Mektebinden getirttiği 6 kileo Amerikan pa- muğunu Üüçlenmiş bir tarlaya . seyrekçe ekmiş ve bir defa da | çapa yapmıştır.. Bu pamuklar okadar yükselmiş, ©o derece dal budak salıvermiş ki, adeta birer l ağaç hâlini almıştır. Her fidanda yumurta büyüklüğünde 350 - 430 koza sayılmıştır. 3 dönümlük bir tarladan 1980 okka çekerdekli pamuk alınmıştır. Bu pamukların gayet beyar, parlak ve ipliğe elverişli olmaları köylüleri o de- rece hevese getirmiştir ki, ertesi sene üretilen pamukları üleşmiş ve ekmişlerdir. Bundan başka köylülerin ya- lancı ipek (halfe olu olacak) de- dikleri bir nevi pamuk var ki adeta büyük bir ağaç oluyor ve 7 sene ayni kuvvette mahsul veriyor. Pamuk piyasasının düşmesi, satım olmaması köylüde uyanan hevesi söndürmüştür. Ayni zamanda burada pamuğu çekerdeğinden ayırmak, iğne ile kuyu kazmak gibidir. Yerli çık- rıklar bir günde ancak bir okka meydana getirebiliyor. Eğer — Finikede bir iplik ve dokuma fabrikası yapılsa, mahsulünü kolayca ve çabukça satabilse, pamuk ekme usulleri ıslah ve teşvik edilse, Finike, pek' zengin bir ziraat ve sanayi memleketi - olur. Finikenin topraklarında servet fışkırıyor, fakat yazık ki istifade edilemiyor. Finike arazisinin ve- receği pamuk mahsulü bir değil biılîğ'ç ıf,:brilııyı ——l—:' ud;n'ı'ş: tırmıya kâfi gelecektir. emenni olunur ki, hüküme- timiz Finikenin geniş ve kuvvetli toprağı ve bâkir duran bu tabi serveti içinde eski göreneklere mahküm Finikelilerin yoksul ha- yatını göz önüne alarak Fitikede de bir dokuma fabrikası yapı- masına karar versin. İşte o zaman, pek yakın bir atide, Finike, Cüm- huriyet ülkemizin en mamur bir beldesi ve Finikeliler de en mü- reffeh ve mes'ut sekenesi olur- lar. —F. N, Tutalamıyan — Şerirler Dursunbey ( Hususi ) — Bun- dan bir müddet evvel bu civar- daki Gazellidere istasiyonunu bir- kaç silâhlhı şerir basmış, bir kişi- yi öldürmüş, köylülerden de bir miktar para alarak savuşmuştu. Fakat ozamandanberi — yapılan devanlı — takibata rağamen bu şerirler henüz y mamış- Balıkesirdeki Sergide.. İşporta Artıkları Değil, En Güzel Yerli Mallar Teşhir Edilmiştir Balıkesir (Hu- susi) — Şehri- mizde iki sene- denberi en lü- zumlu hbir teşeb- büs — tahakkuk sahasına intikal etmektedir. — İs- tanbulda olduğu gibi bizim şe- hirde de iki se- nedir. bir Yerli Mallar Segisi ter- tip ve — küşat olunmaktadır. Evvelce - bildir- diğim gibi Balır kesirin kurtuluş günü olan 6 eylülde açılan bu seneki sergi tam 15 gün binler- ce halk tarafından gezildikten sonra ayın yirmisinde kapandı. Bu seneki sergi, hiç şüphe etmi- yelim ki geçen senekinden daha çok zengindi. Memleket mahsulâtı yapan birçok firmalar sergide mal teşhir etmişlerdi. İstanbul, Bursa, De- Üç Şerir Yakalandı Malatya (Hususi ) — Perutlu Ali ve kardeşi Hacı ile Kür- daptal köyünden Ali Seydi oğlu Osman isminde üç şerir son günm lerde jandarmalar tarafından ya- kalanmışlardır. Şehrimizde ve Elâziz mıntaka- sında soygunculuk yapan bu eş kıya çetesi jandarmalarımızla uzun müddet müsademe yapmış fakat nihayet yakayı ele vererek adli- yeye tevdi edilmişlerdir. Uşakta Bir Çoban Bir Köylüyü Vurup Öldürdü Uşak (Hususi) — Bu civarda bir köyde çok Ffeci bir cinayet olmuştur. Tahkikatıma nazaran, Kalfaköyünden, Kâzım isminde biri geç vakit işinden çıkarak tarlasındaki hayvanlarımı almıya gitmiş, fakat tarlada başkasına ait bir sürü koyun görmüştür. Kâzım sürünün çobanına çağıra- rak koyunları tarladan çıkarma- sını söylemiştir. Fakat çoban silâhına davranarak Kâzımı org: cıkta vurup öldürmüştür. Çoban yakalanmıştır. — Ş. Kaya Edirnede Heyecanlı Bir Futbol Maçı Seyredildi Edirne ( Hususi ) — Edirne- spor Klübü takımile Uzunköprü takımı bir futbol maçı yaptılar. Maç çok heyecanlı oldu. Uzun- köprü takımı daha yüksek bir oyun gösterdi. Fakat son daki- kalara doğru Edirneliler daha gü- zel bir oyun oyuadılar ve neti- cede maç 2-2 beraberlikle ne- Balıkesir Yeril Malilar Sergisinden bir köşe nizli, Balıkesir ve daha birçok şehirlerimizden sergiye mal gön- derilmiş, sergi için ayrılan yerler- de bir santim boş yer kalmamış ve ümidin fevkında alış veriş yapılmışlır. Şunu da söylemek lâzımdır ki fiatler piyasa fiatinden daha ucuz olduğu gibi sergiden mal alan halk gerek fiatlerden, gerekse malların temizliğinden ve diğer evsafından çok memnun kalmıştır. Fakat bütün hakikat- lere rağmen yer- Ki malı müteşeb- bislerini üzen ve hepsi yerli fab- rikaların — güzel serleridir. Fakat bazı kimseler ve hele bir gazeteye göre bizim sergide güya Mahmutpaşadaki — işporta malları teşhir. edilmiş ve daha neler!.. İşte kuyruklu yalan buna derler. Bizim sergide böyle bo- zuk düzen mallar teşhir edilme- miştir. Halka arzedilen mallar tamamen yerli malıdır. Bu ha- kikati serginin kapanma ferda- sında tekrar etmeyi faydalı bul- dum. — $. Z. Bîganiâ Saadet Günü 18 eylül tarihi Biganın esaretten ve düşman çizmesinden kur- tulduğu, saadete kavuştuğu gündür. Bu münasebetle ber 18 eylül tarihi Bigalılar tarafından hararetle tes'it edilir. Bu güzel gün bu sene de coşkun tezahürat arasında tes'it edilmiştir. Bu- radaki resim yapılan tezahürattan bir sahnedir. Tokatta Halkın Musikiye Karşı Alâkası Pek Fazladır Tokat, (Hususi) — — Vilâyeti- miz Anadolu içerisinde yeşil kır- ları, “çiçekli ağaçları, kelebek dolu bahçeleri ile büyük bir h- susiyeti haizdir. Bu güzellik son amanlarda — yapılan — muazzam parkla bir kat daha artmıştır. Bundan bir buçuk sene evvel binbaşı Celâl Beyin teşebbüsü ile tesis edilen musiki yurdunun tertip ettiği müstesna konserler min etmektedir, Son zamanlarda İstanbuldan da güzide saz takımları celbe- dilmiye — başlanılmıştır. — Halkta musikiye karşı büyük bir incizap yardır. Damızlık Buğalar Tekirdağ (Hususi) — Vilâ- yetimizin köyleri için İnanlı de- posundan müteaddit buğalar alın- mış ve her köye birer adet tevzi L Ai Elâzizde Kar Yağdı, Herkes Palto İle Geziyor Elâziz (Hususi)—Eylölün 16 ıncı cuma günü akşamı vilâyetimizin cenubunda Maden kazası ile Elâ- ziz arasında ve buraya 30 kilo- metre mesafede bulunan Hazer- baba namındaki dağın üzerine kar yağmıştır. Bu karm yağ- ması Üzerine burada soğuklar başlamış ve halkın kısmı azamı paltolarını giymiye mecbur ol- Eylıhlnıı ortasında veya teşrini- evvelde bü civarlara kar yağdığı şimdiye kadar vuku bulmamış ve hiç işitilmemiş bir hâdisedir. Wik Tekirdağ Panayiri Tekirdağ (Hususi)— Her sene açılacağı edeceği kıt'_lı surette — takarrür ı Yeni Annelere Birkaç Nasihat Kadının hamilden kurtulması, bilhassa dikkat edilmesi lâzım ge- len bir devredir. Bazı defalar yeni doğan çocuğun sıhhati ye- rinde olur. Fakat annesinin mi- zacı bozulur, âdeta marazi ma- hiyette yorgunluk eserleri gös- terebilir. O vakte kadar dinç ve neş'eli görünen anne, yavaş yavaş kuvvetini ve tazeliğini kaybetmi- ye başlar. Hüzünlenir, can sıkın- tılarına uğrar. Bu yüzden iştihası kalmaz. Etrafındakiler, büyük bir itina ile — yemeklerine dikkat ederler, hoşuna gidebilecek yi- yecekler hanırlarlar. Fakat bütün bu ihtimamlara rağmen İohusa zayıflar, rengi bozulur, yeise düşer ve zanne- der ki nevrasteniye — uğramıştır. Uykusu intzamsız ve fasılalıdır, çok defa fena rüyalar — görür. Herkesi telâşa düşürür. Doktor muayenesi de bir netice vermez. Çüönkü genç annenin kalbi ve ciğerleri sağlamdır. Cümleyi asa- biyesi intizamla — çalışmaktadır. Ahvali umumiyesi iyidir. O halde bu gayritabiiliğin sebebi nedir ? Bu gayritabiiliğin yüzde doksan beş sebebi, doğumdan ileri gelen barsak yağlarının bir nevi boşa- hp erimesidir. Gövdenin cidarla- ri kâfi derecede adaleli olmadı- ğından dolayı farzla genişlemiş bulunuyor. Bu yüzden dahilt aza karna sarkmıştır. Bunun neticesi olarak ta lo- husa şiddetli bir kabza uğra- mıştır. Bu hal, bir nevi müzmin tesemmüm husule getirmiş ve bü- tün azanın vazifeleri Üüzerinde müessir olmuştur. Eğer buna ilâve olarak genç annenin alış- madığı yeni yeni endişeleri, lo- husa olmaktan mütevellit kacası- nın muhabbetini kaybetmek en- dişelerini, komşuların mantık din- lemiyen misafirlik ve tacizlerini ve bunlardan doğan can sıkıntısı- nın açığa vurulamamasıni hesaba sokarsanız vaziyeti daha iyi kav- ramış olursunuz. Bunun çaresi şudur : Lohusa muntazam uyku uyu- yacak ve gece çocuğa bir baş- kası bakacaktır. Ayrıca kadımnın gövdesi geniş bir kuşakla sarıla- rak dahili azasının vaziyeti müm- kün mertebe tabüleştirilecektir. Bunun haricinde, lohusanın sıhhi vaziyeti onun yanında görüşül- miyecektir. Yanında dedikodu yapılmıyacak, yeis verici şeyler konuşulmıyacaktır. Mümkün ob- duğu kadar az ilâç, fakat shhi yemekler — verilecektir. Bilhassa müzmin kabızlardan doğan bar- sak zehirlenmesini şiddetlendire- bilecek şeylerden — kaçınılacak, lohusanın karnı serbest bulundu- rulacaktır. Bu, her vakit kolay bir şey değildir. Çünkü lohusaların barsakları çok defa tembel olur- lar. Lohusa fazla yorulmıyacak, yemeğini gayet yavaş yiyecek ve günün her iki yemeği onun için uzunca süren birer istirahat dev- resi teşkil edecektir. Eğer bu tavsi- yelere riayet edilecek olursa, genç annenin karanlık düşünceleri kısa bir zamanda zail olur ve eski neş'esile beraber iştihası da çar- çabuk avdet eder. »4 Malatyada Tertibat Malatya, (Hususi) — Türk Di- li Kurultayı — müzakerelerinin mükemmelen dinlenebilmesi için şehrimizin — muhtelif yerlerinde

Bu sayıdan diğer sayfalar: