3 Aralık 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

3 Aralık 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n Fi osdnacE l Derilerini Yüzdür- müş Kızıl Bir Et Külçesi Gibi Yatıyor Vücudünün Her Tarafında Kıvıl Kıvıl Kurtlar Kaynayor Bu adam kaba etlerinden, Omuz — başlarından, demir atkı- rla bu tahtaya raptedilmiş, ılellarl:ıı'ıııdı keskin çivi uçları £örünen kısa bir cidar var. tahta — tekerleği, — altındaki Manivelâ ile iki adam şiddetle tevirdikçe, tekerleğe yatırılmış olan adam süratle dönüyor, vücu- hün çivilere çarpan yerlerinden anlar sız yor, bazan da et parça- mi koparak etrafa sıçırıyor... Bu adam, ( Fakir ) miş. Kendi- Sini böyle parçalata parçalata, Siva) nın ve bütün (İlâh ) rın nezdinde, büyük sevaba Sirermiş. Diğer bir kümenin ortasında, başka bir manzara. Burada da Uzun bir tahtann Üzerine ince Ve sık çiviler mıhlanmış. Çırçıp- lak bir (fakir) bu çivilerin üstüne Mzanmış, rahat rahat — uyuyor. lalbuki çivilerin yarısından faz- sı, bu çıplak adamın kupkuru Vücudüne gömüldüğü halde, hiç- i istırap eseri görünmiyor. Başka bir yerde, gırtlağına kadar toprağa — gömülmüş bir #dam.. Yere çömelmiş olan iki Socuk, ollerinde bulunan tahata topuzları mütemadiyen bu ada- Mu başma indiriyorlar. Metema- iyen bu topuz darbelerini ye- Mekten nasırlaşan bu kafanın inde zerre kadar akıl ve şuur *lmadığına yemin edebilirim. Yine başka bir yerde.. Kol- h"ı bacakları tersine kıvrılmış bir adam... — Kulakları, burnu Ve dudakları tamamen - diple- Tinden kesilmiş. — Kıpkızıl - diş &leri, iri ve siyah — dişleri O kadar çirkin, o kadar iğrenç halde görüniyor ki... Biraz ötede, kolları dibinden ı"nlı kıvrıla arkasından birbi- tine düğümlenmiş, bir fakir, yüzü- h")'llu yere uzanmış, Öönündeki Yeşil renkli toprak çanaktan, di- in ucile pirinç tanelerini maha- Tetle çekiyor, böylece © geceki eğini yiyor, Ve nibayet, kuytu bir köşede Airt fstüne, upuzun yatan bir budala.. vücudünün bütün derile- i yüzdürmüş, kıpkızıl bir et Eılîeıi halinde yatıyor. Göğsün- de, kaba etlerinde, karnın bacak- ma iltisak eden yerlerinde, ;ivıkıı kurtlar Kkaynıyor. lemen rehberimin gırtlağına Sarıldım; — Kılavuz efendi!. Bu iğrenç m'fi göstermek için mi beni Aya — getirdiniz?... — Nadamın he kabahati vardı. Hiç şakaya E—u bir adam olduğumu vak- Size ihtar etmediğime tees- İ 'e ediyorum. Diye bağırdım. Hhkıhb"in' koluma sarılıp, ku- ma iğilerek: * — (Süküâtü Rabipler ) den ol ti hatırlamanızı rica ede- ı: d:'_n!ıleıem Zabit Efendi... Bu #tban ” Püz şeylerin hepsi, birer L.:P ve hikmete müstenittir. w':l"' iki cihanda aziz eden ). b'!hrmuçl— ki... Yehberimin bileğini ya- ;’;t Bir demir kerpeten gibi — Aziz dostum.. Benim (Siva) nızla hiçbir alış verişim yok. Size gündüz de söylemiştim, Bir tay- yareci yer yüzüne ayak bastığı zaman yalnız birşey düşünür... Zevk ve kadın... — Parmaklarınız. çok kuv- vetli zabit efendi. Lütfen onları biraz gevşetiniz. (Siva) ma son sözü, şüphesiz ki sizin de İşinize yarıyacaktır. İşte, ayin başlıyor. Gördüğünüz zaman, hak vere- ceksiniz. Bu esnada, iki kuru tahtanın biribirine çarpmasından hasıl olan takırtıya benziyen bir ses duyu- luyordu. Yavaş yavaş ilerledik. Ağır ağır tarçın yağı kokan er- kek kadın bir sürü halkın arası- na karışarak mabede girdik. Mabedin içi, adeta bir renk mahşeri idi. Tavandan asılı yüz- lerce kandilin ziyası, halkın ren- gârenk ipek örtüleri üzerine dö- külüyor, her tarafta sihramiz bir cacibe husule getiriyordu. Ortada büyücek bir havuz vardı. Bu havuzda, mercan renginde mukaddes balıklar — yözüyordu. ( Arcası vari esminizi 67 Dursun beydea Nihat Ek — Zekidir. Kıyae» fetine — ehem- miyet vermez, men fa atlerine karşı titiz dav- ranır. Okuma- ya — yazmaya heveslidir. ye ramazlıkları K usandırıcı de © gildir. Daha ziyade sakin ve iekingendir- 77 Handan H. Sakin ve tutuktur. Çabuk müte- essir ve mün- kesir olur. İş- leriade — hile tavru hareketle- rinde riya yok- tur «İd ığu gibi görünür, — So- kulmaz, mesu- İiyetten — kors " -U — kay, Kendi bar şına iş yapmaz daha ziyade baş- kalarına tâbi olur, p. Ve B 61 Nüvit Bey: Zekidir, Yerined x ve sakin dur- İ maz, mutlaka bir işle iştigal eder, Çabuk konuşur. — Bu halleri etras fına soğuk gelmez. Yaşına göre becerikli- dir ve elinden iş gelir. DEUTSCHE ORİENTBANK Tesis — Tarihi 1906 Merkezi: Berlin Türkiye Şubeleri: İstanbul, İzmir Galata Tel: B. O, 247-248-984 Istanbul » 24410 Deposu » 23227 Her nevi banka muame'âtı Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısı Cumadan maada hergün (2,30- 5) İstanbul Divanyolunda No. 118 Tel: 72308 a z R ! Bize Gönderiniz, « * * Size Tabiatinizi Sö Resminizi kupon ilo gönderiniz. hupon diğer aıylammadadır. liyelim... 78 İzmir'de . Fahroitin — Et, Zeki vesevim- lidir, Temizli- ğe ve intiza. ma dikkat eder. Haline — göre söz —anlamıya ve iyi şeyleri taklide müte- ;' mayildir, bu . le m a yüllerin- den - istifade etmesi temenni olunur, K 79 İzmir'de Cemli Et. Sakin ve daha — ziyade kendi halinde- dir, Usul - ve Merasim ve in- tizam kuyuda- tile pek alâka- olmak ken- disini sıkıntıya Ve — üzüntüye kaptırmak — is- temez, yaratıcı kudreti zaiflır başkalarına tâbi ol mayı tercih eder, B 68 K.N Hanim: ( Resminin - der- cini istemiyor ) Büsuüne Mmağrur- dur, tuvalote, şıkliğa fazla ehem- miyet verir, günün mühim bir kısmım ayna karşısında geçirebi. Hir, Elhişe ve eşyasını sık tebdil eder, çabuk bıkar, moda çereyan: larına kolaylıkla tâbi olur, ev işlerile iştignlden sıkılır, —— . . SELANİK BANKASI Tesle — tarihi 1888 Sermayesi Tamamen tediye edilmiş 30,000,000 Frank Idare Merkezi: Istanbul Türkiyedeki şubeleri: GALATA, İSTANBUL, IZMİR BANSUN, ADANA. MERSİN Yunanistandaki Şubeleri: SELÂNİK, ATİNA, KAVALA, PİRB Bilâmum banka muamelâtı. Kredi mektupları. Her cins nakit üzerine hesap köşadı. Hususi kasalar icar, — ZAYİ: Eyüp askerlik şubesinden aldığım askeri teskeremi kaybettim. | Yenisini alacağımdan külhmü yoktır. Cibali tütüm fabrikasında Bekir oğlu Rasim b Ü Yeni eslin Düşün- e _-___.“__ML DA arae celeri Nedir ? (Baştaarfı 1 inci sayfada ) Ben bu eğreti gözlükle de bir şeyler göremedim. Bereketki bu nalıp yutamadım. Tıkanıp boğul- madım. Yalnız hayretim katmer- lendi ve hasretim ateşlendi. *“Vapurdumamı,, yere... Fırlat onu yerel! Elim büğrü—de oturamazdırm. “Dışarı,, yı, me 'ebin dışar:sı,, nı boyliyayı. g üksüz. “Beyazıt,, n ikik tevekkül tespihi; kafsı —« erek boşaltan içimi “öcliye: c — xıyak, *morfiali bir derviş şiş: gıbi, bağrıma akıp batıyor. Bu şişin, yaralı etimden tüttürdüğü; “Kubilây,, a kan kuw- turan kurumlu yalazıyı andır.yor, hatırlatıyor. Bu is, gözümü yaşar- tıyor, perdelemeden sıvışmalıyım. *Sultanahmet,, € iniyorum. Herkes kıbleye dönmüş.. Ben soldan geri değil, ileri gitmek istiyorum. Bana öyle geliyor ki “Beyazıt,, ve “Sultanahmet,, hâlâ “Mehmet,, in — koyduğu otlamakta.. İlerliyorum. *Galata, da kasa hapakları yerine, diş gıcırdıyor. Bu işlerin rengi “uçuk benizim,, e, kokusu *“alın terim,, e ne kadar benzi- yor. Dün uçuk benizime gülen bugün alın terimi dişlerinin gıcır- fsına yağ yapmız Burada haşlak kalırım. Tüymeliyim. Tünel alıp Beyoğluna çıkalım. Haydi. Tönel; bizim sırtımızdan, ken- dine, bir kayış daha çıkarıyor.. Aldın mı “Tünel,, i? Gel Beyoğluna kayalım. Burada, “ Monokl ibrişimi ,,, içimi soğutan bir yılan gibi, koy- nama sokuldu, sırnaştı. Bir yan- da, sinir, uçkurlaşmış gibi soluk ve buruşuk. Meyhane; camileşmiş gibi kalabalık. Öte yanda, yürek yufkalaşmış ve kafa “ Kirma,, değneklerinin üstünde kabarıyor, kurumlanıyor, Hulâsa; İstanbulda, enerji; çöl- kumu gibi, kuruyup ufalanmakta. Beyoğlunda, kafa; “Baron dö Hirş,, lerin kazıklarına yaslanmış, yükseliş umuyor, üstünlük istiyor. Birinciye “uyu, ey..... , dinletiniz. İkinciye, “çabalama kaptan...... türküsü söyleyiniz. Onların, size bir şey söyliyeceği yok ki.. * Bu' İstanbul, bana, inkılâptan be verebilir? İçi kof, dişi yaldız kafa: İstanbulun kafası, inkılâp safı için tekaütleşmiş, alaylılaşmıştır. fakılâbın ideolojisini; bu “te- kaüt,, ten veya “alaylı,, dan değil, Ankaranın yüreğinde; sönmeden, küllenmeden, “ yanan kor ,, dan, inkılâp münevverinden bekliye- biliriz Bunun için, İstanbülu aşdığım gündenberi, Ankara; içime daha ılık doluyor ve yine bunun için, İstanbuldan — yakamı — 2 yırdığım gündenberi, Ankara kafamda da- ha diri soluyor. * San'at bietik, ince hastalığa tutulmuş, sıfırı tüketmiş bir oros- pu gibi hırıldıyor. Bu, benim içi- mi kaplıyabilirmi? kafamı kandr rırmı? * İııkıllp için yazılıp çizilenleri Üçe ayırdım : 1 — Gavur yazılar. bunlar bir kere, bizi çekemiyorlar. Sonra kıgüınuı yapılışı, alışkınlığı in- yerde | || Sorduğumuz Sualler: 1 — Türk inkılâbı hakkmda ne | | düşünüyorsuruz, ve — bu — inkilâbı nasıl anlarammız ? 2 — Cemnivetin geşird gi buhrana l kargt kendinizi kuvvelli hissediyor || musunuz ? 93 — Dindar msnmz? : Alla hakkındaki telâkkiniz Havattan Kkorkuyor mas 6 — Nasıl bir. hayat istorsisiz, || ve nasil yaşımak Hterdiniz ? Geniç — kğrilerlin bü. soa vre doğrudan değruya — matbanmıza gön: dermek surut'la — cevap — verebilir er. kılâbımızı kavramıya elverişli de- ğildir. n - Her eski fikir sistemi, inkılâbı Anaforcu yazılar. (inkılâbın cbjektif realitelerini) kendi enfusiyetinden hışırdıyarak çkan dilile, kendi rengine boya- makta, bunu fısıldamakta.. İakılâbımızı, “ Mescidi aksa ,, kafeslemek ve “falanstır,, kodes- lemek istiyor. Bunlar, inkılâbın bazı tali hâdiselerinin, enfüsiyet- lerde öyle birer tercümesidir. ki herkes kendine yontuyor, dersek yanılmayız.. HT — İnkılâp yazıları, bu, he- nüz yeni yeni, Ankaradan içimize damlamıya başladı. Ya inkılâp bizde nasil yer ettif Kendimiz — inkılâbı — nasıl anlıyoruz? Biz, iki ana realite üÜzerinde duruyorur: Türk - inkılâbı; “Türk köyü,, nit kemiren de- rebeyliği ve bunun kuyruklar nış içimizden, bir kurt koparır gibi, fırlat p, iliğinizi emen dilimizi çös kerten, kapitülâsyonu sırtımızdan bir kene sıyırr gibi, söküp attı. İnkılâpla; “abretlik,, yerine, “efen- di köylü,,, “hasta adam,, yerine “diri Türkiye, geliyor. Türk inkılâb ; Asırlardır, emeği, “içi pazar,, da soyulan ve “ dış pazar ,, da *köya ün ayak direyişinin kalkı- şının, prensipleşmesidir. Seziyor« dumki, dünya da böyle, bir “köy ihtilâli, ne gebedir. Ağabeylik bize düşüyor. Maamafih ilâve edeyim. Cihan ve bunun içimde Türk inkılâbını - bir , telâkki tarzı m, bütün nazari unsurlarile, kat'i şekilde izah edebilmek, sistem- leştirmek için, henüz kültür yap- maktayım. gar——a NÜT S YAT AA Kırtasiye mağazası “A K .B'A, Kitapi evi ye: kırtasiyecilik Abalertalar DEEN KA Ç mecmua ve kitap Hı-'vnevi' L ve meklep levazımı AA D Ze L İ D ake A İ e İ ve amalör işleri Etem Pertev driyatı Kütaliya çinileri KETLIZ BOP İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: