23 Aralık 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

23 Aralık 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KomikAptı nin, Şevki'nin,Kel Hasan ın Oynadıkları Tiyatroların Belâlhıları... Göbek Çalkalamalar Belâlıların Locasına Münhasır Kalırdı. Muharrirl x Her Hakkı Mahfuzdur —226— Diye bu teklifi reddetmiştir... Fakat Mehmet Bey, işi gayet mabhirane idare etmiş: — Kızımız, sarayda adi bir (saraylı) olarak kalacak değildir. Ona bir müddet saray terbiyesi verildikten sonra şehzade Bür- nettin Efendiye zevce olacaktır. Diye ( Elbüs B. )i ikna etmiş. Bilâhare Abdülhamidin kendine zevce ettiği (Behice Kadınefendi)- yi bu suretla saraya getirmiştir. Hiç bir hizmeti mükâfatsız bırak- mıyan Abdülhamit, Mehmet Beyin bu hizmetini de takdir etmiş, kısa bir zaman zarfında onu ( Liva ) rütbesile taltif eylemiştir. Böylece sarayın erkânı asliyesi arasına karışan ( Çerkee Mehmet Paşa ), artık her işe karışmıya başlamış gerek sarayda ve gerek İstanbulun her tarafında korkunç bir nam almıştır.. Bu namın kor- kunç olması sebepsiz değildir. Abdülhamit, narzarı dikkati celbe- den — jurnalları daima Mebmet Paşaya verdirir, onun vasıtasiyle tahkikat İcra ettirir. Ve şayet bir evin taharrisi icap ederse bizcat onu gönderirdi. İstanbulun muhtelif semtlerinde yaşıyanlar arasında: — Dün gece, ( Kabasakal ) bizim mahallede bir evi bastı. Her tarafı didik, didik ederek aradı. Sözleri sık sık tşitildiği cihet- le herkes, bütün bu devrin rulüm ve seyyiatında onu yegâne amil telâkki eder, onun İsmini büyük bir korku ile dinler, yüzünü gö- renler de derin bir nefret hisse- derlerdi.|Bu hisleri besliyen başka aebepler de vardı. Mehmet paşa, vazifesi dolayısile - gizli ve aşiklr olmak Üzcere - maiyetinde bir sürü adam kullanırdı. işlere girişenler, tabil namuskâr adamlar olmıyacağından bunların içinde cidden nefrete şayan kim- | seler vardı. Adam dövmek, şunu bunu tehdit ederek para istemek, Bamuskâr İnsanların temiz yuva- larına tasallut etmek, meyhane ve tiyatrolara cebren — girmek bu adamlar için işten bile değildi. Hatta, Mehmet paşa- nn — bizzat — kendi — evlâtları bile, halkın kin ve nefretini celbederdi. Mülâzim va yüzbaşı üniformalarını taşıyan, göğüsle- riade sirmalı yaver kordonları sarkan bu gençler, ( Abdi ) nin, ( Şevki ) nin, ( Kel Hasan ) ın tiyatrolarını haraca kesmişlerdi. Şanoya bitişik olan loca, bunlara mahsustu. Bu avam tiyatrolarında tam ( kanto ) oynamıya başlıya- cağı zaman, koridorlarda — bir ——t Özür Dleriz Münderlcatımızın çokluğundan « Çanakkale » tolrikamızı neşrede- medik özür dileriz. | | yirmi yaşında olan bu gençler, © yanlarında Bu gibi | koşuşma olur, loca kapıları bir- denbire açılır, henüz on sekir, haydut kıyafetli adamlar olduğu halde arzıendam ederlerdi. Her hal ve tavırların- dan caka ve tebakküm taşan bu gençleri halk derin bir gayz ve haşyet içinde süzer, kantoya çıkan oyuncu - kızlar, - tiril tiril titrerdi. Bu oyuncu kızların, bü- tün göz süzüşleri, gerdan kırşları, göbek çalkayışları, mutlaka on- ların localarına münhasır kalırdı. Ya sarhoşlukla veyahut başka bir sebeple bu oyuncu kızlara küçük bir meftuniyet izhar eden- lerin, hemen oracıkta kafasının kırilması, — gözünün — çıkarılması işter bile değildi. Bu mahdum beylerin taşıdıkları ( firma ) şu tarafa —dursun; — Ben, Kabasakalın miyim, Demek bile, her kapıyı açlır- mıya kâfi gelirdi. Hatta birçok serseriler, kendine bu süsü vere- rek birçok meyhaneleri ve umu- mi haneleri haraca keser, on para sarfetmiye lüzum görmeden yer, içer ve zevk sürerlerdi. Mehmet — Paşanın — veyahut (adam) larının göründüğü yerde, sanki bir şeamete marurz kalmış gibi halkın tüyleri Ürperirdi. Bir sene yaz mevsiminde Mehmet Paşa Erenköyünde oturmak iste- mişti. O esnada da ( Demirci Keseryan ) — Efendinin — köşkü boştu. Mehmet Paşa haber gön- derdi. Köşkü istedi. Keseryan E., bizzat anahtarı getirip Mehmet Paşaya takdim etmekle beraber: ada- — Köşküme tenezzül buyur- duğunuzdan dolayı — bilseniz, we derece bahtiyarım. Sözlerini de ilâve etti. Keser- Resminizi daşlığa itimat edilebilir. Pek ikusur aramaz, |babacanca ha- & |rekete — müte- A mayildir. Sev- İdikleri — hak- göstermez, neş'esini muhafaza et | takdim Bize Size T abıatmızı Soylıyelım Resmitisi kııpı_u ile göuderiniz 82 H.M. E. B. Mütevazıdır. Arka- l 19 İsak Goident ? pok düşğünlük : mek ister, çabuk ehbap ve kafa- | dar bulur. kalmaz. Eğlenceden — mahrum ı 18 M. Cemal B. (Fotoğrafının der- cini istemiyor.) Zeki ve hassastır. Şıklığı ve intizamı sever, Kadın, sevgi hayal ve macera mevrula: rına karşı za'li ve heyecanı — var: dir. Neş'esini daha ziyade muha- faza elmiye taraktardır. gundan fazla sarfetmek — ister. Kazandı- | yan Ef. nin bu sözleri samimi mi idi, değil miydi? Bunu bir tarafa bırakalım, asıl — betbaht olan Erenköy köşklerinin sakinleriydi. Çünkü Erenköyünde ikamet | edenler, ara sıra köşklerde top- | lanırlar. Saz ve söz âlemleri ya- parlar, yazın zevkini çıkarırlar- d. Fakat, Mehmet Paşanın Eren- köyünde Keseryan Efendinin köş- küne taşındığı günden itibaren derhal bu âlemlere hitam veril- di. Herkes köşküne kapandı. İs- tanbula gidip gelirken bile biri- birlerile sıkı fiki konuşmaktan ihtirax ediyorlardı... O yaz, her- kesin burnundan geldi. Hatta birçokları benliz sonbahar gelme- den İstanbula avdet etti. Halbuki.. Mehmet paşa hiçbir zaman korkunç bir adam değildi. O sadece bir (icra vasıtası) ndan | ibaretti. (jurnalcı ) tanınanlar iki zilmreye ayrılmıştı. Biri jurnal icat ecenler, diğeri de icat edilmiş jur- nalları vazife dolayısile hünkâra İşte Meh- zümreye eyleyenler.. met Paşa, — bu ikinci dahildi. Sonra.. ğı ve aradığı okadar kıyasıya Mehmet paşa, bastı- evlerde de pek hareket etmez ve tamamen — masum olan bir şahsı, hile ve desiseye müracaat ederek mücrim göstermek iste- mezdi. Muhtelif sebeplerden do- layı isticvap için saraya getiri- len ve tahkikatı kendisine tevdi edilen bir hayli — zevata yardım ettiği bir hakikattir. Esbak Da- hiliye Nazırlarından — ( Ebubekir | Hâzım Bey ), -galiba- (Dedeağaç mutasarrıfı) iken bir iftiraya kur- ban olarak İstanbula celbedilmiş ve sarayda İsticvap” altına alın- mış. ( Arkası var ) Gönderiniz, sokulur, — her ğ anlamak - dinlemek me- - rakındadır, - Tavru bareket. W" derile, fikir ve ! sözlerile ken- disini sevdirir, N Kafasiyle ça: $ Jışmakta mu- veffak olacağı hissini vermesı ıtibarile- bu -saha- da muvaffakıyeti temenni olunur, 22 M. Yusuf ElL — ( Talebe ) (Fotoğrafının - dercini — istemiyor,) Derli toplu ve sakindir. Parayı israf etmez, kanaatkârlığa temayül eder, Oyuna, eğlenceye fazla rağ: het göstermez. Sakin tavru hare- ketlerile kendini sevdirir, - menfa: atlarından başkaları lehine “kolay- lıkla Çerağat edemoz. şeyi *g Ef. Zekidir. | dır? Tabüdirki | | | faza memurları, Bir Ş;işe. İçindğ İki (;İocuk Ölüsü Bulundu Baştarafı | inet sayfada ) kanuni merasimi yerine getirdikten sonra dokto- run evine girmişler ve yapılan ihbarın doğruluğunu —anlamışlar- dır. . Filhakika memurlar doktor efendinin evinde kutular dolusu kaçak kokain, morfin bulmuşlar ve bir de Avusturya markalı mavzer tüfeği ele geçirmiş'erdir. Fakat memurların işi burada bitmemiştir. Çünkü evin içinde bu bir yığın kaçak eşyadan başka büyük bir şişede muhafaza edilmekte bulunan çok küçük iki çocuk ölüsü de bulmuşlardır. Bu çocuk ölüleri nenin nesidir, orta- da esrarengiz bir vaziyet varmı- bu cihet takip memurlarının vazifesi haricinde- dedir. Bu sebeple memurlar bu ikinci safhı adar makama yani polis (i ine haber ver- mekle iktifa etmişlerdir. Polis idaresi hâdisenin bu safhasını tahkik ve tespit etmekle meşgul oluyor. | Kaçakçılık meselesine gelince; ıtıkıp memurları Dr. Mardiros 'Efenuıyl türmümeşhut — halinde yakaladıkları için doktor efem |di gracıkta derhal tevkif edil- | miş muhakemesi görülmek üzre Gümrük — İhtisas mahkemesine gönderilmiştir. İki Tane Daha | Gümrük Muhafaza başmüdür- lüğü memurları bu hâdiseden | -başka İki kaçakçı daha. yakklü- Buolardardan birinin ri de Bennasulâ- dır. İkisi de İtalyan — tabiiyetin- dedir. Bu adamlar birkaç — evvel gün bir bavul içinde ipekli kumaş, gömlek, çorap, bir sahte pasa- port kaçırırken yakalanmışlardır. Gümrük İhtisas mahkemesi dün bunları muhakeme etmiştir. Bun- ların evlerinde mühim miktarda ecnebi dövizi de bulunduğu için ayrıca bu cihetten de takibat yapılmaktadır. mışlardır. ismi Yani, diğ Sinemacılık Aleminde Ye- ni Bir Muvaffakıyet Daha Sesli Filimler İçin Bir İngiliz Şayanı Hayret Bir Alfabe Yaptı Sesli ve sözlü ıınırıııcılık. yor ni ve muazzam bir inkılâp safha-' #ına girmiştir. Sinemacılık, bu in- ki son zamanda vücuda ge- tirilen bir filmin Londrada gör- düğü fena muameleye borçludur. Amerikada, son zamanda İn- giltere için bir fiâm yapılmış ve Londraye gönderilmiştir. Bu fi min başlıca kadın rolünü Kons- tans Benett oynamıştır. Her e- nebi filim gibi bu kordelâda İn- giliz sansürn tarafından tetkik edilmiş ve görülmüştür ki bu fi- lim elyevm İngilhıı de yaşayan bir Lordun aleyhinde yapılmış bir propaganda filmidir. Filmin bir kısmında Konstans- Benett tarafından bu adam hak- kında söylenmiş öyle sözler var- dirki temamen — hakaret — edici mahiyettedir. İngiliz sansürü bu filmin de- ğiştirilmesini, aksi taktirde — göz- terilemiyeceğine — karar - vermiş, kumpanyayı bundan haberdar et- miştir. Halbuki bu kumpanya nıııkıvılo ile bu filmi muuyyen ı luilıtı piyasaya teslim etmiye mecbur olduğu için filmi değiş- tirmek Üzere Amerikaya iade et- ; Mesine imkân yoktu. Bu parçayı | oradan kesip atmak ta mümkün değildi. Çünkü bu taktirde filim tamamen manasız bir hale gele- cekti. Filim şirketi işte böyle bir müşkül içinde kıvranıp dururken sesli filimleri tetkik ederek buna dair bir alfabe vücuda getirmiş olan bir İngiliz meydane çıkarak istenilen değişikliği yapabileceği- ni bildirmiştir. Çünkü bu adam, yaptığı tetkik neticesi, sesli fi- limlerin kenarında bulunan muay- yen ses delik ve çirzgilerinin mu- ayyen seslere tekabül ettiğini esa- sen evvelce tesbit etmişti. Bu ak fabe sayesinde filmin kenarına yeni delikler açılmış ve Konstans- Benettin sesi temamile taklit edi- lerek sözleri değiştirilmiştir. Bu muvaffakıyet bundan böyle bir artistin filimde vo yaparken söz veya şarkı söylemesine artık ih- lıyıç bııılıııııılıtıdır İstanbul Gumruk Muhafaza Baş- müdürlüğünden : l— Satın alımacak olan 8910 metre çamaşırlık boıkıpıh zarfla kırdırmağa kunulmuştur. 2 — Kırdırma şartları kâğıdının — tasdikli İstanbul suretleri Gümrük Muhafaza Başmüldüriyetindeki satın alma komlse- yonundan alınacaktır. 3 — Kırdırma — İstanbul Gümrük Muhafaza Başmlldiriyetinde kurulacak alım satım komisyonu tarafından yapılacaktır. 4 — Kırdırma 101;933 tarihine raslıyan salı günü saat 10 dadır. 5 — Teklif mektupalrı kanundaki hükümlere göre gün ve saatin- den evvel mezkür satın alma komisyonuna verilecektir. 6 — Kırdırmaya gireckler yerli fabrika mümessil veya vekili ol- dukları hakkında vesika göstereceklerdir. 7 — Her istekli, biçilmiş bedelin * 7,5 ğu olan 218 lira 95ku- ruşluk — muvakkat güvenmelerile *“teminat,, belli saatten evvel komisyona gelmeleri. 8 — Örneği İstanbul Gümrük Muhafaza Başmüdiriyetindedir. İstekliler orada görebilirler. '9 — Belli olan santte tutulması âdet olan zabıt kâğıdi doldur rulduktaa sonra hiç bir teklif kabul edilmiyecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: