23 Ocak 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

23 Ocak 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Künunusani On Dokurzlar Komedisinin Sonu Geliyor Mu? Çin #seddinin boyunca ve yüz kilometrelik bir cephe Üzerinde Çia ve Japon küvvetleri hümmalı bir Muharebe hazırlığı yaparken Coml- yeti Akvamın on dokuzlar komitesi de bu ihtilâfi hal çarelerini arıyor, Ş ye kadar, uzak, yakin $ok yakin bir mazide temas e! miz bu mevzu hakkında fikrimiz Sarihtir: Büyük devletler ve başta ngiltere olmak Üzere — Japonyaya *Dür» demezlerse yapılacak herşey boştur. Nitekim, on dokuzlar komls fosinin son İçtimanda, İngiliz mur: hasının tek bir müdahalesi, vaziyeti bir parçacık olsun aydınlatmıştır. Malüm olduğu üzere bu Içtimada, Japonya, komitenin son tekliflerine Sevap verecekti. Fakat Japon mus Fahhası, Icap eden- talimatı almadı- Bim ıdy[ı,rnc. biribirinin Yüzüne baktı .ııdı Ötedenberi zecri karar alınma- Ha istiyen ve bu devletin kaatine k; amimiyetsizliğine kani bulunan Fük devletler murahhasları alaya başladılar. İngilin murahhası çareslz Müdahale etti ve yapılan barışma tekliflerinin muvaffak olmamış adde- dilmesi fikrinin basıl olmıya başla. yledi Tabire dikkat ediniz muvaffak ol- | Mamış addedilmesi fikrinin — hâsl Olmıya başladığı..., Bu kadarcık bir *Öz bile Japonları telâşa düşürdü ve onları, o akşam, henüz mahiyeti ma- lümolnuyan bazı mukabil tekiiflerde “İunmaya sevketti. Gözülüyor ki Cemiyetl Akvamın * görebilmesi, büyük — devletlerin | Mf va arzularına bağlıdır. Bir Srelede, bu devletlerin menfaall l'ı',.'ı"“”"ı" olursa, o iş müsbet tara- mAan çabuk görülüyor; değ lse, *Dfi tarafından uzayor: Amiyeti Akvamı sevenler, evve- Sulh İçin Demokratların İttihadı Lâzımdır Parls, 22 — Sabık . Başvekli M. *riyo Fransız Hükümetinin vazi'yetl akkında beyanatta bulunarak de- Biştir ki: bi Şimdiki vaziyette kuvyetli bir Ükürmetin bulunması lâzımdır. Ayni Zamanda bu hükümetin mali sahada Salışmasını kol ylaştırabilmek — için * amento ekser yeti bulunmalıdır. ı-ıM' Heriyo, Sulbun ımnfân' ve Ü Ümet dalresinde temini için Fransa, ar etmiştir. | — TEFRİKA NU | Ruzvelt Harp Borçları Meselesi Yeni Müzakere Şekli Fransızları Mem- 'nun Etti. Çekoslovakya Borcunu Verdi! Vaşington, 22 — Amerika “ari- ciye Encümeni Relsi ve Âyandan M. Borah, borçlar hakkında demiştir ki İktisadi meselelerin — tetkiki mda ciddi kiler elde etmek iğer milletlerlr de bu müzake- relerde hazır bulunmalarını İstemeli- yiz. Bu sayede mühim bir iş görül- müş olasaktır. Hariciye erkânından İki zatla M. Ruzveltin iki müşaviri İngilterenin harp borçları mesolesi- nin tetkikine başlamışlardır. İagillere ile Amerika arasında doğrudan doğruya — müzakereler 4 marttan evvel başlamıyacaktır. Şim- diki görüşmeler ihzari mahiyettedir. M. Huüver ile. M. Ruzyelt'in diğer borçlu devletlerin taleplerini de na- zarı İtibare almak imkânıni tetkik etmek huzusunda mutabık . kalmiş oldukları sannedilmektedir. İngiltereye yapılmış olan Londraya henür resmen vasıl mıştır. Bu hususta büyük b'r miyet muhafaza edilmektedir. Siyasi mabafil, Vaşingtona gön- derilecek İngiliz heyatinin kimlerden müteşekkil olabileceğ meselesi davet olma- kotu- M. Makdonald ile M. Nevil Çem- berlaynın uzun müddet Londradan ayrılmaları mümkün olamıyacağı ve M. Runs man'ın beyete dahil olacağı söylenmektedir. Fransız Gaze P. » Gazetele, oldukça iyi bir Kaanla bahsetmektedirler. Mülâ- kat neticesinde neşredilen — tebliğte yalnız İng'lterenin barp borçlarından babsadi mekle beraber, Fransanın da açıktan açıktan açığa bir keonara alılmamış olduğunu yazmaktadırlar. Bütün gazeteler, Fransaya karşı alınan ihtirazi variyeti memnuniyet- le karşılamaktadırlar. Vaşington, 22 — Çekoslorakya harp borçlarının 15 kânunuevvel tak- sitini ödemiş! Mali bir Rezalet Anvera 22 — Bir sahte itha- Mt ruhsatiyesi rezaleti meydana çıkarılmıştır. İhtilâs olunan para- nın miktarı bir milyon franktır. mülâkatından MARASI: 61 BERERDEENİ “MİLLİ ROMAN,, Muharriri: 8 Meral ondan aldığı dümanı _"ünd- havadisleri-bir çırpıda Tkadaşına anlatt : — Dilrüba H. kat'i surette c—'" vermiş. Binbaşı Faruk'u EPheye göndertmiyormuş. Eğer vazifesini — kabul Rağ n dibindea ayırt- Mak için nazırdan söz almış. arin kocası Özerinde bu ka- di di."uırııf gösteren kadının Ti ih Siha hayret ediyordu. Gay- tiyarı: 'l'lrî' Tuhaf şey, dedi. Kadın 146 beni de fazla görecek. *ral güldü: — Onu bekleme, dedi. Bu İ'l“mtı kadınlar pek- ilerisine 'e Tezler. Eğer kocan yaşlı, çirkin | ı:ık zengin bir adam olsaydı an korkardın | — Niçin ? kekiç Çönkü onlar sevilecek er- ""nkııı'ı'r bağlanucak erkeği bir tut- Rün bı.d_ uvıloce_k erkek her za- Fakat bağlanacak dar Vi unur, Burhan Cahit EEREN yağlı kuyruk her zaman ele geç- mer. Narin bütün — teessürlüne rağ- men katıla katıla gülüyordu. Meral devam etti: — Şimdi muharebe tamanı malümya, asker modas, aşıklar da askerden, bilhassa erkânıharp- lerden seçiliyor. Sen öp te başına koy. Kocana kalşa cepheye gide- cek. Hem sen göremiyeceksin, hem de kimbilir, Allah göster- mesin cephe bu.. Taksim meyda- nında piyasa etmiye benzemer.. Dilrüba Hanım bel kayışına ya- pişini koyvermiyor. — Hanıme- fesdinin hevesi geçinciye kadar bırak — yakasını.. — Merak Faruk Bey çok gençtir, Dilrüba H. gibisini çürüğe çıkardıktan sonra sana da yetişir. Buraya yeni haber almak içia tırnaklarına kadar sinir kesilerek, bin türlü kıskançlık hislerile bo- ğguşa boğuşa gelen Narin genç etme hakkında bir | takım tahminlerde balunmaktadırlar. | rinin Mütaleası | Huver * | SBON POSTA Kıraliçesi Yuv: alı Borlu Ortodoks Sir seno evvel yapılı zünden uzun hütname ve aliçenim birkaç r. Bu vatiyet her ta R: nDokuz tesi, Japonya'nın mukabil teklifleri | ile Çinlilerin yeni taleplerini, kâ- | nunuevvyelde fkabul edilen karar suretile telif edemiyeceği netice- Berlin, 22 — Tahdidi teslihat konferansına iştirak edecek olan Alman heyeti bu akşam hareket etmiştir. Roma'dak ylursa, küç sine varmıştır. Telifibeyn usulünün | A 4 Tandidi Teslihat Konferansı İtalya Kıralının kızı yanın Arasını Bulamadı Cenevre, 22 — 19 lar Komiî_ıkı;te uğradığım bildirmiye Mil- IGüzel Bir gün evvel bir kız çocuk doğurdu. olan Kiraliçe ise Papa'sın mlisarde r Kıralı, Papa'ya tahrii olacağını taahhüt pon- letler Cemiyetinin Fevkalâde Mec- lisi salâhiyettardır. Komite Mil- letler Cemiyeti Fevkalâda Meecli- sine verilmek üzere ihzar! bir ra- por tanzim edecektir. İspanya'da Kargaşalıklar Sevil, 22 — Birtakım Komünistler, sendikalistlerin çalıştığı bir tesgâ girerek iş dir. - Arbedede 4 kişi ağır surette yaralanmıştır. istemi | hemen hepsini Kızın Derdi “Ben 18 yaşlarında güzel bir kızım. Şimdiye kadar birkaç kişi ile in de arkadaşlıkla- bulmadığım — için tanıştım, hep rını — samimi ayrıldım. * Şimdi hanıznteyzeciğim ; Bir- kaç aydanberi bir çocukla tanı» şıyorum. Aradığım meziyetlerin onda buluyorum. O beni çıldırasiya sevdiği gibi ben de onu. *“Birkaç defa tecrübe ettim, çok samimi buldum. Ben şimdi evlenmek istemiyorum, fakat bir gençle bu kadar samimi olmak hatta onu sevmek, onunla ber: ber olmak, ayrılmak istememek evlenmeyi mecburf kılar zannederim “Halbuki onda evlenmek fik- rine hiç tesadüf etmedim. Sür- priz yapmayı çok seviyor, bana öyle geliyor ki bir gün evlenme- mizi de bir sürpriz şeklinde ha- ber verecek, fakat belki yarın belki seneler sonra, Halbuki in- san birkaç sene hiç ses çıkarma- dan sevişebilir mi? Hakikt #sev- giler daima birleşmeyi ister. De- ğil mi? *Yine beni sevenler benimle evlenmek istiyenler var, yani bu gün İstesem evlenebilirim. Fakat onu seviyorum. *“Şimdi hanımteyzeciğim, onun benimle evlenip evlenmiyeceğini nasıl sorayım, Bir genç kız bunu natıl yapar. ü Kızım, benim anladığıma göre bu genç ni seviyor, fakat ev- lenmek niyetinde değildir. Her sevda bir erkek için, mutlaka | izdivaca giden yol değildir. Se- vebildiği güne kadar sever, sonra bırakır gider. Onun için endişe- lerinde haklısın. Ben olsam, madamki dediko- dular başlamıştir, ona derim ki: “ Ben böyle herkesin sultalâk- kisi önünde kendimi lekelemek istemem. Artık — münasebetimiz ailelerimiz için saklanamıyacak hale geldi, bu münasebeti resmi şekle dökerek açıkça sevişmek- ten başka çare yok. Beni samimi surette seviyorsan nişan veya nikâh yapalım. ,, Bu teklifi, herhangi bir baha- | ne ile reddederse, sevmiyor de- mektir. o vakit başının çaresine bakarsın. HANIMTEYZE g — — —— ——— —— ——— ——— kızın bu pervasiz, yarı şaka, yarı ciddi nasihatlerine kendini tuta- miyor, — gülüyordu. — Meral cümle ile hulâsa etti: — Uzun lâfın ksası kızım. Dişini 8 k bekle! Madernki Faruk Beyde hiçbir - değişiklik — gör- müyorsun! vaziyeti — muhukeme etmesini bilen genç kadın içini çe — Evli — değilsin, yorsun Meral, yeni .c-ı!i sayılan bir kadın yalnız geçirdiği gecede kocasının başka bir kadınla ya- tahammül edemez. Meral tasdik ettil irlerine bâkim olmak lâzım. Hislerine mağlüp clup ayak altına aldığın gün dü ların yana tebessüm — eltiklerini çörürsün, Çünkü ı'ııİ"r mukave- met edenin, son kozu oynaya- mudir. — Bir roman muharriri gibi söylüyorsun Mera ! herşeyi bir | Hislerini zaptetmeyi ve her | kimseye | bağlı değilsin de gülerek söylü- | şadığını bilirse buna pek kolay | | | Jara karşı cephe almak lâzım, — Ona şüphe yok Narin, fa- | kat hayalta muvaffak olmak için | | mak gibi Genç kz kıvrak bir kahkaha | atlı: — Romancılar pek yalancı | böyle düşünmezdin. adamlar değildir Narin. Hayatta | belki onların hayallerine doğm- | yacak vak'alar vardır. — Ben bir roman kahramanı olmak istemezdim. — O'senlü “ölünde” değil kil yaşıyoruz, hâdiselere karışıyoruz. Biz istemesek bile bizimletemas eden insanlar bizi irademizin ve arzumuzun aksine sürükler. Bun- — Güç. — Belki, fakat biliyor mu- sun Narin. Dümdüz bir hayatın da pek heyecanı kalınıyor. Teh- ll olmamak şartile ben haya- tımdan birar macera beklerim. — Tehli Hele gönül işleri. Adamı öyle sürükler, sötürür kil.. — Olabilir, — fakat tasavvur edince İmsan Öyle boş öyle isteksiz olduğunu anlar ki| — Sen galiba birşeyler yap- istiyorsun, Genç kızın yüzü pembeleşti, omuzlarını ailkti: — Ne münasebet? Narin onun gözlerini ar'yarak eyi göremezsin ki! aksini sordu; — Saklama Meral.. Sen hiç | Yoksa ben- mühim saklanacak kadar dea | akşam azker bir şey mi var. Meral birdenbire arkadaşının boynuna u. — Dayanamıyacağım — Narin, dedi, Ben bir zabit seviyorum. —AI... — Niçin şaşırdın? Bilmem senmi? Tabil? Ne zamandanberi? Genç kadın içini dolduran heyecanları boşaltacak bir dost şefkatini bulmuş gibi bir hamlede her şeyi anlattı: — Erenköyünde halama gidi- | yorum ya, orada ihtiyat zabitleri talimgâhı var. — E.! — Halamın köşkünün yanında bir. piyade — bölüğü — karargâh kurmuş. — Ec? — İşte o bölüğüa kumandanı genç bir. mülâzim. — Çapkın! — Neden., Fena mı? — Bilmem? — Bir ay evveldi. Halama gitmiştim. Bahçede gördüm. O yollamış, bizden Arkadaşları çay takımı İetetti. | na çay içirecekmiş. Ç Azkası ver )

Bu sayıdan diğer sayfalar: