30 Mart 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

30 Mart 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

( Baş tarafı 1 icel sayfada ) yıyofmuş, Üç tanesine gözü iliş- miş, bakm ş ki şüphelidir, hemen müdüre koşmuş, haber vermiş, müdür do Cümhuriyet bankası ile zabıtaya haber vermiş! , Şurasım da kaydedelim: Adapazar bankasının bulduğu üç sahte banknot kendi para- ları arasında değil, fakat yene İsmini yazmıya İlüzum görmedi- gimiz bir müessesenin yatırdığı emanet paralar araşında ç kmıştır İşte bize bankanın söyledikleri: “ — Evet, hâdise doğrudur. Dün bir müecssese — tarafından Anadolu'daki şubelerimizden bi- rine gönderilmek Üüzere yatırılan paraları sayarken içinde üç tane yüzer liralık banknotun sahte olduğunu gördük. İcabeden mu- ameleye —tevessül ettik. Sahte paraları da makbuz mukabilinde polis ikinci şube müdürlüğü ile merkez memurluğuna teslim ettik. Üçüncü hâdise Biz hâdiseyi be voktada dur- muş zannederken dür üçüncü bir bâdise çıktığımı — öğrendik. Bu Üçüncü hâdise de yine Adapazarı bankasında olmuştur. Bankanın çok müdekki) ok duğu filen sabit olan müdürleri we veznedarları bir defa de orta- da sahte banknol bulunduğunu gördükten sonra kendilerini emin görürler mi? Elbette hayır, ban- kaya yatırılan paraları dört göz- le gözden geçiriyorlarmış, bunla- rın içinden bir yüz liralığın yine şüpheli olduğunu görmüşler, bak- mişlar ki sahtedir; Sorduk, İşte söyledikleri: “—Evet, öyle, hesabı cari ya- trilmak üzere getirilen paraların içinde bir tane yüz liralık sahte çktı. Tıpkı. dünkü gibi hareket ettik., Müteakıp Hâdiceler.. Maamafih hâdise bü Loktada da kalmamış. Diğer bankalara da sirayet etmiştir. Filhakika Selânik bankasında, Emlâkbanka- sında, Felemenk badksımda Duyçe Oryent Bankta da sahte kâğı'lar görülmüştür. Fakat karilerimizi meraka — düşürmiyelim, — Ortada endişe edilecek bir şey yoktar. Zira şimdiye kadar bu muhtelif bankalarda ele geçen sahte yüz liralıkların - yekünu 10 — taneyi geçmemektedir. Sahte Banknotlar Nasil? Hâdiseyi haber aldıktau sonra sahte banknotları gözden geçiren mütchassısları bulduk. İşte Böy- ledikleri: — Evet doğrudur banknot- ları bize getirdiler. Baktık, sah- te olduklarını gördük. 100 liralık banknotların esas . rengi filizidir. Asıllarında bu fili- zi renk çerçeve haricinden baş- lar, her iki taraftan banknotun sucak yarımşar nısfına kadar ya- yılır, ortada sarı renk hâkimdir. Sahtelerde ise filizi renk çerçeve- nin içinden başlar, adeta köşeler- deki 100 rakamına kadar ya- yılmışlı.. — Bundan — sonra da seri ve — numara — rakamları sabit mürekkeple basılmamıştır, nemnak bir el ile ovdunuz mu solduğunu görürsünüz. Bundan başka hakiki bankanotlara Gazi- nin çerçevesinde — iki münbani arası tarama ile dolduınlmu'[w_ Sahtelerinde bu tarama yoktur, Fazla olarak Garinin yüzünün gölgeleri de karış ktır, — Hakikt banknotlarda Garzinin sesmi Gzerinde eski harfle yazılı 'Zabıta, 100 Liralıkları Taklit E P — SÖON POSTA ARA Y Edenlerin İzleri Üzerinde.. Taklit Paralar Nerede Ve Nasıl Yapıldı Asıllarından Farkları Nelerdir ? Türkiye kelime- sinin T harfinin Üstünde iki vir- gül vardır. Sabe tesinde bu vir güllerden birisi görün memekte- dir. Banknotun ter- sinde — Ankara şehrinin altında- ki taramalar da * muntazam değil, © karışıktır. Merkez Bankası nın gördükleri.. Fakat biz mü- tebassıstan aldı- ğumız bu tafsilâttan sonra bir de merkez bankasının gördüğü hu- susiyetleri kaydedelim: Yüz liralık evrakı nakdiyenin sahteleri görülmüştür. Asıllarına pazaran bunlarda mevcut esaslı farklar şunlardır : 1 — Seri ve mra numaraları- nn renkleri koyu ve şekli gayri munlazam. Yüz Liralıkların Arka tarafı 2 — Gazi Hazretlerinin resmi aslından çok ferklı ve açık renkte, 3 — Arka taraftaki tezyinatın beyeti umumiyesi ve çerçevenin kaidesi yarım santim kadar geniş. 4 — Aydınlığa tutulduğu xa- man yüz ve arka çerçeveler yek- diğerinden çok taşkın. 5 — Arka kısımdaki resim we Gazi Harzretlerinin resmi üs- İşçiler Ve İşsizler Arasında İşsiz Kadınlar Arasında Geçen Bir Saat ( Baştarafı 1 inel sayfada ) — Sen, dedi, bize gelsen ne olursun sankil — Vallabi burnumun büyük- “lüğünden değil amma, ben o daracık yerde okuyamam. — Orası senden yükseklerini yetiştirdi. Nesini beğenmiyorsun sanki, bem şimdi - çaldığın yerde daha fazla mı para veriyorlar? — Vallahi, evvelâ ben para- da değilim. Benim paraya ihtiya- em yok. Meşbür. olmak için okuyorum. Okuduğum yerde az para veriyorlar amma, daha ka- labalık, hem daha kibar müşte- risi var. Sonra yanımdakiler hep meşhur hanendeler, sazendeler. , Parada gözü olmiyan bu bü- yük şöhret meraklısı küçük ha« nım sonradan Ööğrendim ki ma- ruf muğanniyelerden biri imiş. — Sonra, dedi, oraya gelmöme me başka bir sebep te var, bili- yorsun ki orası babamın muhiti. — Hah, şunu şöyle söyle! Üç beş dakika sonra İçeri giren kıranta bir adam, nazarı dikkatini celp ettiğim- ve bana hitap eden ilk kimse oldu: — No istediniz efendim? — Siz buranın müdürü mü sünüz? — Evetl — Sizinle bir az görüşmek isterdim. — Buyrunuz efendim! — Ben bir ticarethane sahi- biyim. Lise mezunu, İlizan bilir | | bir gence İhtiyacım var. Elinizin altında böyle bir genç var mı? — Vallahi — beyefendi, — biz hizmetçi, yarson, ve daha siyade hanende bulup gönderiyoruz. — Yâ, peki, afledersiniz. ra- hatsız ettim. — Anadoluya da gönderiyor musunuz? — Tabil — efendim. Ekseriya Anadoluda gazino sahibi olanlar bizzat gelip burada görüşüp is- tediklerini beraber götürüyorlar. Maamafih eskiden işgördüğümüz, itimadımızı kazanmış diğer bazı Anadolu gazinocularile mektupla da muamele yapıyor, — banende gönderiyoruz. — Çok güzel efendim. Neyse müsaadenizle! — Devletle beyefendi! hanende M Anadoludan gelmiş bir işsizin İstanbulda geçirdiği hayatı ya- zarken yine temas edeceğim bu iş evleri hakkında bu satırlarla bir fikir verebildim zannile susu- yorum. — Naci Sadullah ;ij Gün 81 - Arabi 4 - Zilklece — KISİ a Rual ğ n . KA9 « —a Waklt j Ezan! (vasa'? | Vakit üret —a |— mnr ? Güneş | 1118& 48 Öğle |& 47| 12 18 | Yetaa usadi | 9 20 | 1551 | basak TAKVİM —— PERŞEMBE Kanı 30 MART -033 143 tündeki Türkiye Cümhuriyeti iba- resl aslına naza- ran donuk, bik bassa — Türkiye kelimesindeki T harfinin noktaları yanında — bulu- nan virgül şeklin- deki iki hareke- dea ( tirfil ) sağ daki pek ufak. 6 — Aydınlı- ğa tutulduğu za- man — Türkiye Cümhuriyeti iba- resinden —müte- şekkil filiğran karışık ve donuk. Umuml! görünüş.. Merkez bavkasının bu tebliği- ni gördükten sonra bir defa da- ha mütehassıslara baş vurduk: — *“Peki bu eksikliklere rağ- men sahte banknotun gösterişi nasıldır?,, —" Vallahi işinin ebli ve tecri- beli bir veznedarın aldanmasına |Bir Memurdan 72 Bin Liranın Hesabı Soruluyor ( Baş tarafı 1 mel sayfada ) saplar, “tahsil edilecektir, kay- di konarak diğer aya devredi- mek suretile yapılmıştır. Bu su- retle her ayın birkaç günlük he- sabı diğer aylara geçmiş ve böy- lece satış paraları tahsil edile- miyen günlerin yekünu çogalmış- tır. Fakat işin farkma varılır varılmaz Asm Beye işten elçek- tirilmiş, tahkikat neticesinde de mesele mahkemeye — intikal el- miştir. Diğer ihbarlara gelince; bun- lar henüz tahkik safhasındadr ve ne gibi bir netice çıkacağı ancak tahkikat bittikten gonra anlaşlacaktır. Bunların — 2500, 7000, 1700, 3500 lira olmak üzere birkaç satış şubesine ait olduğu ihbar ve iddia edilmiştir. — Kırşehir'de Kızamık Kalmadı Kiırşehir, (Hususi) — Geçende burada — kızamık — hastalığından | bahtederken vefatın istatistiklere tevfikan 300 kadar - olduğunu bildirmiştim. Sonradan İcra ey- lediğim tahkikatta sıhhat müdü- riyeti istatistiklerine mazaren üç ay zarfında yalmız kızamıktan vefatın 31 olduğu anlaşılmıştır. Binaenaleyh evvelki işarımm bu suretle tashihi lâzımdır. Maamafih sıhhat idaresince alıman tedbirler sayesinde bu has- talığın Önüne geçilmiş ve yok denecek derecede azalmıştır. * Bu mesele bakkında ayrıca vekületten de gü tavrihi aldıkı Sıhhat ve içtimat — muavenet vekâle. Tatanbulda Çıkan Son Posrta ganeteal- min HS 3003 tarihli mile asında “Kırşehirde kızamık hastalığından 300 çocak — Öldü,, başr ihtimal yoktur, nitekim Adaparase rı ve Roma bankalarının vezne- darları bunun böyle olduğunu ğöıtermiş!ırdir. Yalnız — yüzlük anknotu çok görmiyenlerin ale danmaları korka- rığma |,, Zabıtanın Faaliyeti Buraya kadar — anlattıklarırma hâdisenin tafsilât kısmıdır, meye dana çıkmş şaklidir. Bunun bir de xzabıta cep- hesi vardır. Faka — zabıtanın ağzı sıkı, suallerimizin karşısında ketüm davrandı: — “Evet, böyle bir mesele vardır, tahkikat yapıyoruz, bam kimselerin malümatına müracaat ediyorur, demekle iktifa etti. , Mesele naziktir. Polisi ihtiyas tında haklı bulduğumuazu saklar mıyacağız. Bununla beraber kendi besabım:ze biz İşi imkân nisbe- li:hkurcılııııh(u geri kak ma Ve öğrendik kiz Zabıta evvelli bu sahte banknatları hangi mües- seselerin ve şahsiyetlerin tevdi ettiklerini bankalardan sormuş, öğ: renmiş, bu müesseselerin sahiple- rini çağırmış, malümatlarına müra- caat etmiştir. Aldığı malümat şims diki halde müphemcir. Meselâ or- tada tek kelime Türkçe bilmiyen bir ecnebi vardır ki Adapazarı banı kasına yatırdığı mühim para ara- sında bir tane sahte banknot bulunan zattır. Verdiği - cevap şudur: — “Evet, fakat ben bu para« Jarı Felemenk bankasından aldım, (Hendek)e günderilmek — üzere Adapazarı bankasına — yaırdım. Esasen bu işleri kendin gö mem, kâtiplerime bırakırım., ihtimalinden x Yine, bankaya — yatırdıklari paralar arasında bir tanesi sahte çıkan bir elbise tüccarı vardır ki aşağı yukarı verdiği ifade çu kildedi. — “ Sahte para ya bir bape kadan, ya bir müşteriden gelmiş olacaktır. ,, * Anlaşılıyor ki zabıta birinel derecede: Bankaya tevdi ettiği sahte banknotun membanı gös- teremiyecek oen bir zatı bulmaya çalışmakta, ikinci de- recede bu sahte — bankaote ların bu şahsa veya ticarethaneye ecnebi memleketten mi, Anado- ludan mı, ve İstanbul içinden ml geldiğini tesbite uğraşmaktadır. Banknot Naerden Yapıldı? Banknotların nerede ynpıldrııt meselesinde fikirler ikiye ayı maktadır. Bir kısım zevatın — tahmin- lerine göre İstanbulda yapılmış olması mümkündür, kinci kısmın iddiasına göre ise buna ihlimal verilemez. Bu ikinci kısmım dü- şüncesine göre: — “Banknotlar — kusurludur. Bunları bu şekilde burada yap- mak mümkündür, yalnız... Serbest çalışmak şartile.. aksi halde giz- li ve eksik vasıtalar ile imâne sızdır. Binaenaleyh Yunanistan veya Bulgaristan gibi — tekniğli nisbeten fakir bir memleketin hatıra getirilmesi xzaruridir.., Zabıta Nikbindir Son dakikada öğreniyoruz ki, zabıta nikbindir ve işin karanlık noktalarını pek yakında aydınlar tacağı Ümidindedir. bığı albada yazılı havadis. bendinde talığın burada şiddet peyda «derek 4-4 çacuğun Güüzüne sebep olduğu ve cuk vefatınin *300,, ü bulduğu haber rilmektedir. Birçok memle- etlerde gibi memleketimizin de bım mahallerind? ve bu meyanda Kirşehirde de kastalığı Mevcut lse de © kadar Kırşehirde bu hastalıktafi vefat tasbit ve iş'ar edilmiş olduğundan $ APILDI İ zetede bu hususta verilen baber pek Fij balağalıdır. Diğer taraflarda olduğu * halca Kirşehirde de | amtalıkla mücadt Ş, devam edilmektedir. Koyfiyek tavaib el0

Bu sayıdan diğer sayfalar: