27 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Memleket Manzaraları Ândifiliye Hiç Kar Yağmaz Andifili(Hususi)— Andifili mün bit zeytin ağaçları ile mahdut dağ- hk, ve sahil bir kasabadır. Derecei hararet 37-39 dan aşagı düşmez. Ahali rençberlik ve hayvanat beslemekle uğraşır. Kış mevsim- lerinde yağmaur yağarsa da kar yüzü görmek kabil değildir. Halk yazın yayla ve kışın - sahile gi- derler. Kazamız yolsuzlukfan müşte- kidir. Nakliyat haftada” iki 'defa gelen Denizyolları vapurları ile yapılır. Elmalı - Kaş kara yolu iki senedenberi yapılmakta olup henüz ikmal edilmemiştir. Kazada en çok nazarı dikkati celp eden kahvehane - bolluğudur. Hayat ucuzdur. Keçi, koyun eti 20, yağ 70, bir merkep yükü odun 7,5, bir okka yoğurt 5. ku- ruş, evlerin kira bedelleri 7 lira- dan 15 liraya kudardır. Kazada üç senedenberi hali faaliyette federe edilmiş bir spor kulübü vardır. Beldiyenin spor ve pazar mahalli olarak maliyeden istimlâkine karar verdiği saha hazırlanınca spor faaliyeti geniş- ilyecetkir. Amasya Beledi- yesi Eyi Çalışıyor Amasya (Hususi) — Belediye reisimiz doktor Re'fet B. kasaba- nın — imarı, Belediye iş- | lerinin tan- zimi — husu- sunda — bü- yük mu- vaffakiyetler göstermek - |Ş tedir. Re'fet B. Belediye riyasetini ifaya başla- dıktan son- ra — birçok sokaklar ta- mir edilmiş, bir park yapılmış, et nakliyatının kapali olarak ya- pilması temin olunmuştur. Re'fet B. şimdi fenni bir mezbaha yap- tırmak ve çöp arabalarımın kökü ve toz neşretmiyecek bir' hâlde kapamak tasavvürundadır. Yollar hergün sulanmakta, tavuk,; ko- yun, keçi gibi hayvanların“sokak- larda “dolaşmaları ' menedilmek- tedir. n Gelibolu'da Her Sene BirHhıyar Bayramı Yapılır Gelibolu ( Hususi ) — Kazaya iki buçuk saat mesafede Kozlu- dere isminde bir köy vardır. Elli haneden ibaret olan bu köy- de çok salatalık yetişir. Her sene bu köyde bir salatalık düğünü yapılır. Bütün köy halkının iştira- kile yapılan bu düğüne kazadan da pek çok insan iştirak eder, Düğün bu sene de vapılmış, mutat olduğu Üzere iki hıyar tellerle pullarla süslenilmiş, ortaya alına- rak etrafında sabahtan akşama kadar — eğlenceler — yapılmıştır. Düğünde herkes hiyar yemiştir. Sarfedilen salatalıklar köylüler tarafından hediye edilmekte ve bedava ikram olunmaktadır. v SS Belediye Reisi Dr. Zonguldak'ta İmar Faaliyeti Üç Senelik Bir Programla Bütün Yollar Yeniden Yapılaca . Zonguldak (Hu- susi ) — Burada Kararetli birimar faaliyeti vardır. Bilhâssa yol in- şaatına Çok fazla ehemmiyet veril- mektedir. — Üç senelik bir yol Programı yapıl- mıştır. Bü pro- grama nazaran vilâyetin bütün yolları üç: sene zarfında yeniden yapılacak, — kıs- men de tamir edilecektir. Yol- ların inşası ve tamiri bir Türk | şirketine — ihale edilmiş, icap eden malzeme — getirtilmiş, başlanılmıştır. Bina inşaatı da kaydedilecek Rize'de Yeni Ortamektep Binası Tamir Ediliyor Rize (Hususi) — Rize orta- mektebi binası için eski askeri | kışlanın tamiri tekarrür - etmiştir. | Binanın keşfi yapılmış ve on iki | bin lira tahsisat verilmiştir. Bu faaliyete | binanın geniş bir de bahçesi vardır. | Bina, ilerde liseye de yarıyabil- mek şartile tamir edilecektir. | Senci tedrisiye iptidasına kadar tamirat bitirilecektir. Bu iş için hayli zamandanberi uğraşmakta olan vali Beyle ortamektep mü- dürü Oğuz Bey, memlekete bü- yük bir eser hediye etmiş ola- caklardır. Kışla müştemilâtından olan diğer kısım bina dahi talebe pansiyonu olarak tadilen inşa ve tamir edilecektir. Bunun için de Maarif Vekâletinden mezuniyet verilmiş ve pansiyon için senevi 120 Hira ücretle kaydedilmek is- | tiyen talebeye"ilân " yapılmıştır. H, Ş. Viranşehir'de Kırk-:Deve Yükü Kaçak Yakalandi Viranşehir (Hususi) —.Re'sül- ayın'da bulunan ve yüzbaşı Na- zif Beyin idareşinde çalışan güm- rük muhafaza bölüğü 120 deve yükü kaçak- eşya yakalamıştır. Vaki olan müsademe netice- sinde — kaçakçılatdan — ikisi ölü, biri yaralı dördü de sağlam ola- rak yakalanmış, develer bim lira- ya- satılarak hazineye ' irat kay- dedilmiş, kaçakçılar Urfa ihtisas mahkemesine - sevkolunmuşlardır. Mezun bulunan kaymakamımız Turgut Bey mezuniyetten avdet etmiş ve vazifesine başlamıştır. Bakayada kalan ağnam rüsumun- dan 20 bin lira tahsil edilmiştir. Diyarıbekirde Sürek Avları Diyarıbekir ( Hususi ) — Halk- evinde açılan avcılık şubesi faa- liyete geçmiştir. Her cuma sürek avları tertip edilmektedir. Barut İnhisar İdaresi barut ve fişek fiatlerinde yüzde otuz - tenzilât yapmıştır. Zonguldak helk evinin temel atma merasimi bir ehemmiyet almıştır. Bilhassa Halkevi binası çok güzel olacak- tır. Binanın temel atma merasimi p SETETZ Zara (Hususi) — Kızılırmağın kenarında çok şirin bir - kasaba olan Zara, Kızılırmaktan başka köse dağından çıkan sularınvü- cuda: getirdiği çay ile desulanan çok münbit bir araziye maliktir. Kızılırmak namı altında birleşen bu sular senede iki' defa tugyan eder ve nil kadar faydalar temin eder. t Zara ovasında çiftçilik âdi ka- ra sapanla yapılır. Burada asri vesaitle çiftçilik yapıldığı takdir- de istihsal şimdikine nisbetle 5-10 misli fazla olacaktır. Zarada hayvan ve davar - is- tihsali de mühim bir yeküne baliğ olmakta, bütün Zaralılar giyecek- leri ve kullanacakları eşyayı ken- di tezgâhlarında dokumaktadır- lar. Burada herşey ucuzdur. En âlâ tereyağının okkası 45 — kuru- şa, yumurta 20 paraya, bir oğlak 13 kuruşa, yoğurt 3 kuruşa sa- tılmaktadır. Kasaba çok büyüktür. Halkı okumayı sever, iki ilk mektepte her sene S00 den fazla talebe yetiştirilmektedir. , Kasabada iptidai- tarzdaki bi- nalar yerlerini şimdi modren ve Zonguldak yol inşaatında çalışacak silindir makinesi gemiden çıkartlırken Ve Sonra en gü- k yapılmıştır. ' İnşaat - sür'at- ilerlemekte- Birinci katın küşat resmi Cüm- huriyet bayramın- , da yapılacaktır. Binanın tama- mile inşası kâ- nunusanide ikmal edilecektir. Gerek beledi- ye, gerek vilâyet şehrin imari hü- susunda icap eden fedakârlıktan ce- kinm em ekte dir. Zonguldak üçfse- zel binalara, en sağlam ve en düzgün yollara malik şehirleri- mizden birisi olacaktır. Zara Çok Münbit Bir Araziye Maliktir Zara'nın umumt manzarası asri vesaitle mücehhez yapılara terketmektedirler. Birkaç sene içinde 500 den fazla-yeni - binâ syapılmıştır. Çok işlek olan ve Erzincan «Divriki - yolu rüzerinde bulunan kasabada mevcut ve asri könforu muhtevi üç otel ihtiyaca kâfi gelmemekte, birçok — yolcu- vlar yataksız" kalmaktadırlar. Zarada bir' sinema vardir. bu sinema her mevsimde işlemekte hiç de müşterisiz. kalmamakta- dır. — H.K Adapazarında Pazar Yerleri Adapazarı, (Hususi) — Şehri- mizde pazartesi ve perşembe günleri iki defa pazar kurulur. Bu pazarlara, civardan bütün köylüler yağ, yumurta ve saire- lerini satmıya gelirler. Adapa- zarı esnafı da pazardan istifade ederler. Bu sebepten belediye köylüden ve sergilerden oldukça mühim bir para tahsil eder. Fa- kat belediye asri bir , mezarlık yapmak kararile pazar yerini değiştirmiştir. Şimdiki pazar ye- ri pazar kurulmasına elverişli değildir. Çünkü çok fazla rüzgü- ra maruzdur. Pazarcılar rüzgür- dan mallarını muhafaza edeme- mektedirler. | | Nİ canile alınan bu kale y M Temmuz. 27 Tarihi Fıkra Başlangıcındaki Hatalar... Bizde bir âdet vardır: İş başlan- gıçlarını daima ters taraftan yaparız. Meselâ büyükten küçüğe doğru im- kân olan işlere küçükten başlar, küçükten büyüğe doğru giden işleri de büyükten başarmıya çalışını.. Ve bittabi de muvaffakiyet derbal sura- tanı asar, bir şey elde edemeyiz.. Hangi işimize baksak, hemen he- men bu şekli derhal görebiliriz: Kos- kocaman dağ gibi İşler durürken, biz ufacık” ehemmiyetsiz. hurda şeylerle uğraşır veyahut muvaffakiyeti elde eden küçükten büyüğe yükseliş düs- turunu kale bile almayız.. * Kanuninin — devri saltanatında Osmanlılığın en — şerefli — zaferleri denizlerde idi. Cebelüttarıktan Basra körfezine ve Karadenize kadar uzanan upuzun denizlerde hep Osmanlı hi- lâlleri dolaşır, Turgut'un, Barbarosun, Oruç Ali - Reislerin yalın kılıçları parlardı. Bir gün bostancıbaşının — idare ettiği bir Osmanlı sefinesi Mısırdan gelirken Malta korsanlarının taarru- zuna uğramış ve bütün mal ve mülk yağma edilerek gemi zaptedilmişti. Bu haber İstanbula gelir gelmez, Kanuni Süleymen derhal : — “Bu eşek arılarının tıkıldıkları kovandan fışkırtılmasını , emretmişti. Bu meyanda dördüncü kubbe verirlerinden Mustafa Paşa serasker nasbolunmuş, 181 pare — teknedön mürekkep bir donanma ve 30 bin mevcutlu bir ordu ile Maltaya hücum edilmişti. Mustafa Paşa ukalâ ve mağrur bir vezirdi. Padişahın iltifatını suiistimal eder, bilmediği, anlamadığı - işlere uluorta burnunu sokardi. Hatta koca Turgudun bile sözünden çıkılmamasımı ristediği Piyale Paşaya karşı böbürlenmiş, Turgut Reisin gel- mesini beklemek teklifine bile: — Kaârada kale zaptetmek deniz- de hırsızlık etmiye benzemez! Diye cevap vererek Piyale Paşayı kırmıştı. Yine Mustafa Paşanın tafrafuruş- luğu ile osmanlı ordusu, Malta hisarı dururken, küçücük (Sent Almo) bur- cuna hücum ediyor ve Turgut Reis te gelir gelmez bu büyük hatayı anlıyordu. Fakat İş işten geçmişti. Çarnaçar Muhasaaya devam etmek lâzımdı Turgut Reis te bunu böyle yapmış, on yedi gün ateş, kan, barut içinde müthiş, korkunç bir boğuşma devam etmişti. Bu sırada denizlerin büyük adamı “Dragon, Turgut Reis - aldığı bir gülle yarasile ağır surette yara- Tanıyör, asker bu sevgili- ve ihtiyar babalarının ölümünden babersiz ku- durmuş gibikaleye, - hendeklere, si- perlere dağru - saldırıyorlardı. Nihayet 17 gün sonra “Sent Almo, Santerme kalesi düşüyor, bin dört yüz Malta şövalyesi zincirlere vuru- . luyordu.. « Koça Turgudun baha — biçilmez Serasker Mus- tafa Paşayı müteessir etmişti.. Bin- lerce yeniçerinin hayatına mal olan Sent Almo nihayet küçücük bir şeydi... Ehemmiyeti hemen hemen hiç gibiy- di.. Eğer Piyale Paşanın dediği gibi evvelâ Malta hisarımı muhasara ve zaptetseydi, bu küçük kaleler esasen kendi kendine düşecekti.. Şimdi Sent Ancelo vö Sent Mişel kaleleri de vardı.. Onlara da henüz hücum edilmemişti. Turgut Reisin şehadetinden ve Sent Almonun zaptından sonra Mus- tafa Paşa kale burcuna çıkıyor, uzak- tan heybetle yükselen her iki kaleye bayretle bakarak başımı sallıyordu : — Hey yarabbi, çocuğu bize bu kadar bahalıya mal oldu! Ya anası babası neye mal - olacak?, Mustafa Paşanın askeri hatası gi- bi bizim de cemiyet içinde yaptığı- miz buna benzer ne çok hataler var« dır da, ânlıyamaz, göremeyiz! *