19 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

19 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Soyman MAN zi 6 e ep Gi ai -—— TARİHİ MUSAHABE » ibrahim Paşanın Son Günleri Dünya Hâdiseleri yi i Londrada Hayret Veren Bir Dava Konari Köylüleri İngilterenin maruf simaların- Meşhur Bir dan meb'us, ga- Afeb'us Mah-| * " iktisatçı Sir Leo küm Oldu | Chioxza Moneyin başına geçen gün feci bir hâdise gelmiştir. Sir Chiozza altmış üç aşında olmasına rağmen kadın İn pek düşkündür. Londra ci- varında, bir bsnliyo tirenile se- | kompartı- | yahat ederken ayni manda bir satıcı kızla olmuş. komşu Kızın (o iddiasına oOgöre Sir Chiozza genç kıza ilâmaşk etmekle ve bazı tecavüzlerde bulunmakla kalmamış, bir tünelden © geçişi firsat ittihaz ederek fena halde muamele yapmıştır. Bunun üze- rine genç kız mahkemeye müra- caat etmiştir. Fakat daha evvel imdat işaretini çekmiş, gelen'tren polisine başından geçen vak'ayı anlatmış, zabıt. tutturmuş ve bü- tün bu vesikalarla beraber mah- keme huzuruna çıkmıştır. Mah- keme, © Sir: “Chiozza'yı Okaba- atli görmüş genç kıza karşı tecavüzkârlıkta bulunduğu için iki İngiliz (lirası para ceza sına, aynca 25 İngiliz liras- da tazminata mahküm etmiş- tir. Sir Chiozza bu kararı temyiz etmiştir. Çünkü Sir Chiozza sa- tbıcı kızla konuştuğunu, kendisine kur yaptığını, fakat isnat edildiği “ gibi tecavüzde Şeren 3 iddi- asındadır. Bu meşhur İngilizin başına gelen hâdise, Londrada derin bir hayret uyandırmıştır. 7 * eye Cenubi Afrika- Beşuanaland müstem- lekesi hâkimi hak- kında tahkikat yapmak üzere bir İngiliz o amiralının kumandasında 200 deniz askerin- den mürekkep bir askeri müfreze dabile hareket etmiştir. Müfrezeye kumanda eden amiralın adı Evens tir. Bamangvato ismindeki Zulu kabilesinin reisi olup hakkında tahkikat yapılmak istenen hâki- min suçuna gelince; bu adam, bir İngilizi muhakeme etmiş ve yerli kanunlarına tevfikan hak- kında aleni dayak cezası vermiş ve bu ceza, bütün kabile halkı © huzurunda (tatbik (ve icra olunmuştur. Halbuki elde- mevcut (o kanunlar (o mucibince hiç bir yerli mahkeme, hiç bir beyaz deriliyi muhakeme etmeye salahiyettar (olmadıktan başka bilhassa bunlar hakkinda dayak cezası vermiye hakkı (yoktur. Onun içindir ki Avrupalıları yer- Mi halk arasında nüfuzdan düşür- mekli) gayesini güden bu bare- ket tahakkuk ederse, ayni kabile reisi, ayni kabilenin huzurunda Avrupalıya attırdığı değnekleri yiyerek hatalı hareketinin ceza- sını ödemiş ve görmüş olacaktır. > TAKVIM — 3 19 Evlik baz zeteci ve tanınmış | Ayasofyada Bir Ses: Şevketlü Pa- dişahımızdan Memnunuz, Ancak Vezirin Kellesini Felâketle geçen sonra, Üçüncü Sultan Ahmedin Osmanlı saltanatı tahtına otur- senelerden ması, bir sükün devri husule getirmişti. Padişahın sevgili Sad- razamı İbrahim (Paşa, bu sü- künu temine çalışıyor; halkı zevk ve sefahat içinde yaşatıyordu. Yalnız, şark hudutlarından gelen haberler, gerek hükümetin ve pe halkın keyfini o kaçırıyor, anilere karşı herkesin kalbin- de bir üzüntü uyandırıyordu. * İran hududundan bir Yeni- çeri gelmişti, sağ kulağı, baştan başa kesilmişti. Bu adam gizlice Yeniçeri | kışlalarını, sipabilerin devam ettikleri kahve ve hamam- ları dolşiyor: — “Sizler, burada zevku sefa içinde yaşarsız. Amma, sahibi devlet olanlar, Acem hududur- daki kaleleri kâmilen rafazılara satmışlardır. Kızılbaşlarn, ehli islâma karşı yapmadıkları adavet kalmamıştır. Köy kırıp geçirmiş- ler.. ele geçirdikleri ehli sünnetin böğürlerini delerek iki ellerini böğürlerine ithal eylemişlerdir. Çocukları havaya atıp eline kılmç tutarak ikiye şak ederler.. en ehven olarak ta burun ve kulak keser- ler. İşte benim kulağım, bu ada- vetten bir nümünedir. Bakında ibret alın. Bu gidişle, Allah encamımızı hayır eyliye.,, Diye korkunç ve mübalağalı sözler söyliyordu. Bu adam, yine bir gün Par- makkapı hamamına gitmiş, başı- na bir alay yeniçeri ile o hamamın , matır ve külhancılarını topliyarak bu hikâyeleri tekrara başlamıştı. Etrafına taplananların gösterdikleri alâkadan cüret alan bu adam, n'hayet sözünü şu su- retle bitirmişti: — Bu hallere, can dayanır mı?.. Sizlerde hiç din gayreti yok mu?.. Daha ne durur, ne beklersiniz. Artık vakit gelmiştir. Hemen bir sahibi huruç bulup onun arkasına (düşmek ve bu faydasız işlerim önüne geçmek mukabil, sarayın ve devlet rica- linin hal ve ahvalinden pek çok kimseler memnun değildi. İstan- bul halkının bir kısmı, emsalsiz bir zevk ve şetaret hayatı yaşar- ken; aç ve sefil güruh bunlara karşı derin bir kinü gayz hisse- diyor.. bilhassa sadrazam İbra- him Paşaya karşı diş biliyordu. Beşiktaş ve Çırağan saraylarından taşan def ve tambur sadalarını, avam takım: bir türlü hazmede- miyor, fırsat buldukça sarayın camları ve kapıları taşlanıyordu. * Parmak kapı hamamında bu- lunan bamamcı, natır, tellâk ve külhancıdan mürekkep olan on altı kişilik bir cemiyet, artık isyana karar vermişlerdi. 1143 senesi rebiyülevvelinin cuma günü kuşluk vaktinde, bir bayrak kaldırmışlar; önlerine de ( Patrona Halil kap- tan ) isminde birini katmışlar; Kapalıçarşıya dalmışlardı. — Allah... Allah.. Ümmeti Muhammetten, olan peşimizden gelsin. Diye naralar atiyorlar.. Bedes- tene doğru yürüyorlardı. İsyana susamış olan bir sürü aç ve çip» lak, derhal bunların arkasina ta- kılmış.. On altı kişi ile işe başlı- yan isyan kuvveti, derhal bir ka- file halini almıştı... Bu isyan ka- filesi bedesteni işgal etmişler ve bütün silâhlarla kıymettar eşyayı yağma eylemişlerdi. Yeniçeri ağası vak'adan haberdar olur olmaz, bir yeniçeri kuvvetile bunları da- gıtmıya gelmişse de, koluna yediği bir kılıç darbesi üzerine firara mecbur olmuştu. Asiler büyük bir velvele ile Ağakapısına gitmişler, zindan kapılarını kırıp mahpusları çıkarmışlar; onları da silâhlandıra- İsteriz. peygamberin (sancağı © altında münadiler bağrıyor: — Ehli islam altına buyursun... Avazeleri Ayasofya camisinin duvarlarında (oakisler ( yapıyor; fakat bu davete icabet eden bulunmıyordu. Tersaneye haber gönderilerek leventler celbedilmek istenilmişse de bunlar da bu emre itaat etmemişlerdi. Asiler, derhal Yençerilerle de birleşmişler; ocak kazanlarını Sultanahmet meyda- nına getirerek kendi kendilerine devlet ricalini azil ve onların yer- lerine kendilerine taraftar olması muhtemel olan bazı kimseleri naspetmişlerdi. Bir gün zarfında âsilerin adedi otuz bini bulmuştu. Asilerin istedikleri şu sözlerde toplanıyor : — Şevketlü Padişahımızdan hoşmuduz. Ancak, vezirin, kethü- dasının ve bir de Kaptan Paşanın başlarını istiyoruz. Deniliyordu. olan sancak * Hatice Sultan, Topkapı sara- yma koşmuş, biraderi olan üçün- cü Sultan Ahmedin ellerine sa- rıhıyor: —.Aman arslanım.. kulunun istediklerini ver. Zinhar tavik eyleme.. zira kul taifesi, mazide ecdadımızdan (o bazılarına o nice etmiş; bilirsiz. Deye yalvarıyordu. Üçüncü Ahmet, bir müddet mu- kavemet etmek istemişse de niha- yet hayat ve Saltanat kaygusu baş göstermiş. Sevgili veziriazamı İbrahim Paşa ile kethudasını ve bir de Kaptan Paşayı ortakapıda cellâtlara boğdurmuş, cesetle- rini sarayın sebze arabaların dan birine koydurmuş; Sultanah- met meydanına göndermişti. Asiler, : bu cesetleri o görür görmez üzerlerine hücum etmişler, Kethuda ile kaptan Paşanin ce- | setlerini alarak oradaki çınarın atın kuyruğuna bağlamışlar, s0- kak sokak o dolaştırmışlar.. ve sonra, getirerek saray kapısının önüne ae Asüdi kin sike etmeli, ne yapmalı? Yulculara Karşı Nazik Olmalı Mektep İstiyorlar Turna dağının eteklerine sığın- miş olan Zafranbolu kazasının Konari köyünün mektep işi henüz hallolunamadı. Köy halkı beş sınıfı ihtiva eden bir mektep inşa ettirmiştir. Köyün üç yüz evi ve okuma çağında olan 300 çocuğu vardır. Köy adeta bir nahiye merhezi * halindedir, Köyümüzde beş sınıflı bir mektep tesisine şiddetle ihtiyaç vardır. Maarifin himmetini dileriz. Konari köyü namını Muhtar Tevfik Eskişehirde. Elektrik Derdi Burada Elektrik Şirketi mun- tazam işlemiyen bir müessese halindedir. Her zaman cereyan * kesilir, Bilhassa sinema seansları esnasında bu inkıtaları hem holkı rahatsız etmekte, hem de sitiema sahiplerini zarara sokmaktadır. b değil. Bunu nereye şikâyet M.B. Erzurum Kız Muallim Mekte- binde okuyan iki yl u mek- tebin Üzerine bula yerl.» Tahenine pu binerken ikinci kamara aldım. Ancak h birinci ka- maraya ebe ihti- yaçlarını sorup (o öğreniyordum. Kamarotlar hiç te şeref ve hay- “ni tmeden ağır bir mun e birinci kamaraya girip çikma menettiler. Süvariye ku yet ettim, o da: — Mademki kızlarınız birin: cide idi, siz de birinci kamara bileti almalı ız, maamafih key“ fiyeti tahkik edeyim dedi. isik tahkik ediliyor. Hâdise Karadeniz vapurunda cereyan etmiştir. Gör- düğüm, bu muamele beni çok müteessir etti, Trabzon postanesi koli memuru Zühtü Cevaplarımız M. Kemalpaşada Nuriye Okelizi le Mehmet Sabri Efendiye: itediğiniz bu a İkbal kütüphanesi bas“ 2. — Saçlarmızı ıslatmadan ve sık sık kemik tarakla tarayı” mz. “ vg Adanada Kasapbekir mahellesivi# “ Mostafa oğlu İsmail Efendiye: > Saylam şey söyleme! Kapanmış çen bazan ei fen > hald ayris viye mu! idi gr lâzımdır. <2 östermeniz. z e e şirketinden EE iü bire” değildir. ? il gr Mi i a Miri kemikle e kalan bu dişleri tali acı Fri bessümle sırı pi i i gi : g bie |

Bu sayıdan diğer sayfalar: