30 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

30 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| © Sayfa Dünya Hâdiseleri | İp Füimii | ! İngiltere'de Kamping Düşmanlığı İngiliz Belediye ve mahalli idareleri arasında halkın kırlara ya- yılması ve yazı çadır kurarak açık Kampları Al Menedeçek- nin altnler ; oram iyi esinin aleyhinde poktanyı *vrcereyan başgöster- 5. Çünkü bu suretle tarlalara ve sağâçlık yerlerde kamp kuran kadın erkek daimi bir temas halindedirler. Bu liğin artması ahlâksızlığın girmesini intaç etmektedir. Bun- dan başka rahat düşünen halk, devlet ve hususi eşhasa ait korulukları, orman ve mer'aları tahrip etmektedir. Onun içindir ki İngiliz Meb'usan Mec- Hsine müracaat edilerek yaz kamplarının tahdit edilmesi ve muayyen şartlara tâbi tutulması hakkında bir kanun Jâyihası tanzim edilmesi istenmiştir. İngiliz meclisi, İngiliz beledi- yelerinin bu talebini tetkik et- mektedir. (e Filvaki açık hava kampları yüzünden (İngilterede hlâksızlığın -aritiğı su götürmez “bir takikliitir. Yine son zamanda anası, babası belirsiz olarak öte- ye beriye bırakılan yeni doğmuş çocukların miktarı da dehşetli surette artmıştır. * Br müddet varki Groenland- da çok zengin altın ma- denleri o bulundu. Vaktile Amerika- nın şimalinde, Klondik denilen sahada olduğu gibi burayada binlerce insan #&cum etti. Fakat yeni maden- lerin bulunduğu mıntaka, hem çok uzak, bem çok soğuktur. Onun içindir ki İngilizler bu ma- denler için gayet büyük tayyare- ler yaptırmaktadırlar. Hem fen adamlarile bulunan altın parça- Jarını, hem de bu madende çalış- mak isteyecek kimseleri bu tay- yarelerle nakledeceklerdir. Çünkü günler süren deniz yolculuğundan Groenland sahille- rine çıkacak yolcu şimal köpek- lerinin çektiği kızaklardan istifa- de cimek suretile madenlerin bu- lunduğü yere ancak altı günde varabilmektedir. Halbuki tayya- k “Balya g yolculuk gayet kısa ve © mektebine anda yapılmaktadır. Bu- mektepte 5 güvercini | yemek içi tek kişiden 50 İngiliz nacaktır. Gidip gelme ve içme dahil olmak üzere ! 200 İngiliz Lirasıdır. * bir Ügü mek için | miş, gövesanyanın başlıca limanların- ; i K El Ferrol'dir. Bu liman, Oo bilhassa Ylğkümedi, Danzarasının gü- Va Belediye yere miz yarışlarının parlakliğ ile meş- burdur. Bu yüzden, “İspanyaya ber sene birçok keyif tabibi ve s€Yyah akın eder, E| Fetrol ima- nn İspanyaya yaptığı bu hiz- mete mukabil hükümet merkezi Bmâmın — ihtiyaçlarile (alâkadar a ır. Meselâ, gl sene- - ki için, i El Ferrol bekle isil pe 300 lira g erilmiğti. Halbuki bu para ile hemen hiçbir şey Yapmak mümkün dep. "Bu yüzden şehir belediyesi İspanya bahri kaplarına “İzarşı gör erdiği -alâkasızlığı protesto et- — mek maksadile verilmek istenilen -300 liralık tahsisatı kabul etme- mişlerdir. Hâdise, bir belediyenin ilk defa bir hükümete karşı ve- ziyet alması demek oluyor: dağıtmıştan biri Mekte/a Dü Bey b ise, muhtelif | *,. |... i , İ ak yl cins mensupları arasında lâübali- | akip elimizden çıktı. Şimdi ve huzurunu | SON POSTA Eye m Son £osld EA pm aş Toprağına Bir Uğra Adakale ( Hususi Mı- yı habirimizden) — “ fi Osmanlı Türklerin rupayı istilâ te rinin bin bir nişanesinden biri de, Tuna ortasında boynu bükük bir yetim le i gibi yalnız kalan Adakale idi. EL ayasından büyük olmıyan bu toprak par- çası umumi harbi müte- Romenlerin işgalindedir. Son zamanda, Romen gazetelerinin o seyyahlara yapılacağını gürültü ile ilân ettikleri ( kolaylık ilânlarına, nakil vasıtaları ücretlerindeki tenzilâta ve vize harcı alınmıyacağı hakkındaki 'vaatlerine ka- pıldık. Türk şehametinin şahidi olan bu diyarı gör- miye çıktım. İlk uğra- ğımız vaktile Macarlara ait olup şimdi Romenlerin eline geçen Herkül ba yoları isimli su şehri oldı Bütün oteller men ve Za bitlerle dolu. Ecnebiler civardaki villaları boylamak mecburiyetinde, dağıtılan broşürler bu villalarda iki yataklı odaların fiatını 100-250 ley olarak göstermelerine rağmen yabancı görür görmez 350 leyden kapı açıyorlar. Bu soyguncu fiatına (odayananlara © aşkolsun. Orada zoraki bir iki gün ka- lışımdan istifade ederek Adakaleyi ziyaret ettim, Lozan sulhunün im- zasına kadar Türk hudutları ara- sında gösterilen bu adacığın nü- | fusu, şimdi 600 dür, cümlesi Türk- tür. Eskiden birtakım imtiyazları varken 1918 de Romen işgalile beraber 931 mayısında Romen kıralının adayı ziyareti münasebetile bu eski imtiyazlar iade edilmiş. Bu imtiyazlar şekerden gümrük resmi almamak ve buna benzer bir takım gümrük kolaylıklarıdır. Romen hükümeti buraya senede 10 vagon şeker ithaline müsaade etmektedir, Bu yüzden Adakalede şeker 21 Jeye satılır. Halbuki Romanyada şekerin fiatı 28 ley- dir. Ayrıca adayı ziyarete gelen- ler dışarı çıkarken gümrük resmi vermeksizin beş kilo şeker, 1000 sigara, 200 yaprak sigarası, bir kilo kahve, bir şişe rom veya konyak alabilirler, Adada, biri Romen hükümetinin bir yaprak sigara fabrikasile bir de yerji Türklerin bir anonim şirket ha- linde idare ettikleri bir sigara fabrikası (mevcut (olduğundan, adada en bol olarak bulunan mevat bunlar oluyor. Sigaraların çoğu Türk ismini taşıyor: Bafra, Yenice, Hanım, Ali Kadri. Ali Kadri ismine sebep, şirket müdüriyetini bu zatın ifa etmesidir. Adada biri muhtelit ilk, diğe- ri kızlara mahsus olmak üfere bir de san'at mektebi vardır. Li- san ve din derslerinden başka dersler | Romence (gösteriliyor. İlkmektebin muallimi Ahmet Ali Ef. dir. Bir de Romen muallim mevcuttur. İlkmektep mevcudu 70 tir. Kadınların ekserisi tütün fabrika- larında çalışıyorlar. Amele yev- miyeleri 70 leydir. (90 kuruş). Kadınlar bundan biraz daha az alıyorlar, “Bu münasebetle kaydetmek bu imtiyazlar kalkmış, | Sevgilinizin İzmirli Olma- Adakalenin camii lâzımdır ki kadınlar çarşaflı, er- kekler feslidir. Ekseriyet itibarile İ uzunluğu 1500, eni 500 metreden ibaret olan Adakale, denilebilir ki cüceler memleketidir. Eğer, halkı tabii teşekkülde olmasa, Bu- rada, küçük olan evlerin, dükkân- ların ve adadaki eşyanın eb'adıdır. Bu 600 kişilik nüfus için 40 dükkân vardır. Sahipleri kâmilen Türktür ve İstanbulun çarşı içini andırır. Sokakları gayet dardır. Evleri ise kısmen taş, kısmen de ahşaptır, Belediye reisi Turhan Beyin > İ Tuna Üstündeki Son Kalan Türk | yış riyasetinde altı kişilik bir belediye heyeti ile idare edilen adanın yegâne Ro- men memuru sahilde va- zife (gören tek gümrük memurudur, Kale taşları üzerinde göze çarpan bir çok Türk- çe yazılar arasında bilhas- sa şu cümle göze çarpr- yor: Fethedip bu kal'agı aldı yedi küffardan Kıldı ihya yümnile bün- yat edip Mahmut han 1158 Maamafih bu taşın asıl kalenin fethine dela- let etmediği, başka bir yerden getirilip oburaya konduğu da iddia edili- yor. Şayan kayıttır ki Romanyanın hiç bir ta- rafında incir bulunmazken Adakalede (Obol incir bulmak mümkündür. Romanyada garibime giden birşey oldu, Bükreş'te bir yerli mallar sergisi açmışlar. Şehrin Karol ismi verilen parkında. Du- huliye olarak on kuruş kadar birşey alıyorlar. Fakat sergiye yaklaşırken bu miktar elli kuruşu boylayor. Re- manyada seyyahlara gösterilen (!) kolaylik cümlesinden olmak üzere bu garip para sızdırma hare- ketini (o kaydetmeden , kendimi alamadım. * İzmir Mektupları m e sına Dikkat Ediniz! —— —-- İzmirli Genç KıznBerrak KahkahasıKar- şısında Titremiyecek Erkek Var Mıdır? İzmir 25 ( Hususi ) — İzmir kadınları güzeldirler, kıvraktırlar, sıcaktırlar, cana yakındırlar, dil- berdirler, bilhassa şirindirler.. Üzümünden mi, incirinden mi, havasından mı, suyundan mı, de- nizipden mi — bilmiyorum. İzmir kadınları çok sıhhatli ve biraz da, hadi şişman demeyeyim, ba- lık etinde oluyorlar. Bir bakıma göre bu şişman- lık. Akdeniz ikliminin yarattığı bir şeymiş.. Diğer rivayete göre İzmirlilerin hamur işine “biraz fazla düşkünlüğündenmiş. İncir üzüm bolluğunun da bunda bü- yük bir hissesi olsa gerek.. Her ne ise İzmir kadınları balık etindedirler. Bir dirhem et bin ayıp örter vecizesine inanan- lar İzmir kadınlarının ne kadar güzel ve şirin olduklarını kolayca anlarlar! Buranın dört köşe omuzlu bir kısım gençleri, kemikleri yerinden fırlamış, yılan gibi İavır kıvır, kuş kadar hafif, benzi uçuk çe- İ limsiz ve sıhhatsız kadınlardan hoşlanıyor. Bu tipteki mariz ka- dınların iyi bir âşık, iyi bir arka- daş ve iyi bir ana olabile- ceklerine (aklım Oermiyor. Bu itibarla, tereddüt etmeden şu- nu. söyliyebilirim. & Sevgilinizin, âşıkımzın İzmirli olmasına dikkat ediniz. İyi bir arkadaş iyi bir ana mı arıyorsunuz, İzmire koşunuz. Sıhhatle neş'e biribirinin lâzımi gayrı müfarikidır. İzmirin sıhhatli genç kızının kahkahasındaki tatlı ahenk , karşısında ( titremiyecek erkek var mıdır? Bu kahkahanın heyecanmi veremli bir göğüsten çikan boğuk bir öksürüğe kim tercih etmez!, y İzmirin genç kızları neş'e ile sululuğu, şıklıkla züppeliği biribirinden - ayıracak okadar iyi yetişmişler. Yılışmaz, sırıtmazlar, fındıkçılık etmezler... Vakur ve mağrur yürürler. Fakat pısırık ve eski terbiye görmüşte değildirler. İşte Karşıya- ka'da bisikletile dolaşan bir kız., işte kordonda raketile tenise koşan bir genç kız. * Burada münevver o kadınlar kesif bir halde bulunuyor. Hâkim, avukat, doktor, muallim, memur yüzlerce kadın iş başında çalı- şiyor. İzmirin yüksek ailelerine men- sup münevver kadınlar bugünlerde hdmmalı bir faaliyet içindedirler. Cümhuriyetin onuncu yıl dönü- münü kutlulamak için hararetle çalışıyorlar. kadınlığı “o “30 Kari Mektupları Mardinliler Kebap İstiyorlar Şehrimizde öğle yemeklerinde en fazla yenilen “kıymalı şiş kes babı,, dır. Yaz mevsiminde halk bu kebabı bütün yemeklere tercih eder. Kebapçılar bu son günlerde çok insafsız davranmıya başlamış ve kebapları yarı yarıya küçült» müşlerdir. Kış mevsiminde bir okka et 30-35 kuruş madeni paraya satılırken bir şiş kebabı bir kuruş madeni paraya alıyor» duk. Şimdi ise, bir okka koyun eti 12 kuruş madeni paraya satıl- dığı halde bir şiş kebabı yine bir kuruştur. | Şehrimiz belediyesinin dikkat İ mazarlarını celbeder ve bu ihtis kârın önüne geçmesini bekleriz, Mardin: Dündar, İ, Cemal İzmitte Bir Çöpçünün İnadı Şehrimizdeki Belediye çöpçü İçlerinden birisi bir sokağın bütün süprüntülerini aylardanberi almas makta ısrar etmektedir. çöpçü için mahalle sakinleri Belediye müfettişlerine hatta reisine söyle” dikler halde hiç aldınş edilme: miştir. Mütekait bir adam olan bu çöpçü başıdan çok şikâyetler var. Belediye reisimizin dikkatini celbederiz. İzmit: xx Dört Mesele Ben İzmirliyim üç aydan beri Ede Üsküdarda İcadiye mahalle» sinde oturmaktayım. Oturduğu müz evde terkos suyu vardır. Bu su kumpanya veya şirketi evvel emirde bir saat kirası alıyor Bakkal ve sair satıcı sattığı bir mah ölçmek için, tartmak için vezin ücreti alır mı da bu şirket sattığı suyu ölçen saatin kirasını alsın? Saniyen: Bir de hava parasi alıyor ki buna da hiç aklım er medi sizin erdi ise lütfen benj tenvir ediniz. Salisen: Su ekser zaman gün“ düzleri akmaz. Gece saat ondan sonra akmıya başlar. Yani gec4 fakar, gündüz kesilir. Hangi mem- lekette gece iş görülür, temizlik yapılır? Rabıan: Bu İcadiye mahalle- sindeki bakkallar alabildiklerine gidiyor. Belediye kontrol etmex mi? ediyorsa bu mahalle niçin bakmıyor? İcadiye mahallesinde Makastar Sokağında: Halit “gün kendini gösterecektir. * İzmirde kadınlar tamamen ha yata atılmış (O bulunmaktadırlar, muallim, memüre hanımlarımızdan başka binlerce kadın da fabrika- larda ve ticarethanelerde çalış» maktadıslar. İzmirde kadın bir lüks eşya olmaktan çıkmış, içtis mai hayatta yerini almış ve müş tahsil mevkiine geçmiştir. * Buranın şık ve kibar hanım“ efendileri İstanbuldaki hemşirele- rini kıskandıracak kadar güzel giyinmektedirler. İstanbula aylar» dan sonra gelen Paris modasını burada bazı hanımefendilerin sır- tında hemen görmek kabildir, Mütevassıt aileler için İstanbul bâlâ bir moda merkezidir. Bütün tuvaletler, şapkalar, ayakkabılar İstanbuldan temin edilir. Fakat burada modanın esaretinden kur- tulmasım bilen ve Sr salim öre giyinen ve giydiğini her- a a ürdime gn de az değildir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: