19 Nisan 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

19 Nisan 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünya Hüdiseleri Yeni Sürat Kontrol Aletleri Şimdiye kadar otomokbil, şi- mendifer ve saire bille- h Ka İ sür'atlerini ölçmek in Peşinder Koşmıya | eç daima içinde Lüzum Yok | husust surettı e yer- leştirilmiş bulunan birtakım ma- kinelerdi. Otomobil sür'atle gi- derken bu tekerlekler bağlı bu- handukları istüvanenin devir ade- di kadar döner, bu sxretle me- safeyi kaydederlerdi. Bu esas üzerine yapılan ken- trol aletleri bazı şehirlerde be- lediye polislerini hizh giden bir otomobilin arkasından yine oto- mobil ile koşmak mecburiyetinde bırakıyordüa, Son zamanda yeni bir keşif, etorhobillerin süratini kontrol et- mek isteyen belediyelerin çok işine yarayan bir vasıta bulmuş- | tur. Bu vasita tekerlekli sür'at kontrol aletine benzememektedir. Doğrudan doğruya elektikle çalışmaktacır. Tekerlek yer'ne içınde gayet hassas bir plak var- dır. Âlet berhangi köşe başına )erlg_ş( rilebilir ve sabittir. Özünden hızla giden bir oto- mobilin motör sesi hususi bir ter- tibat sayesinde bu plaka elektrik- le ve radyo gibi kaydetirebil- mektedir. Otomobilin yakında iken çıkardığı sesi v plâk üzerinde bir kavis 0 makta ve sur'at bu suretle kay- dedilmektedir. Yeni âletlerin eskilerine na-« zaran daha faydalı ve mütekâmil elması yüzünden birçok avrupa şebirleri bunu kabul etmişlerdir. Çünkü polisler icin her ot mobilin peşinde koşmak mecbu- riyeti artık kalmamaktadır. Polis bir otomobilin numarasına bakı- yor, bir de Gletin kaydettiği sese bakıyor. Bu suretle zabıt varaka- © tanzim ediyor. Bizim mas'ak yolu için pek düzüumlu olan böyle bir âletten İstanbul belediyesi bir tane edi- nirse şüphe yok ki bir çok kaza- ların önüne geçecelir. * Dîllg:l. Tüzgâr, zıya, hararet gibi tabil — kuvvet erden fazlasile — istiface edea insanlar yeni yeni kuvvet mem- baları aramaktan yorulmuyorlar. Bu sefer kuvvei anilmerkeziye dedikleri kuvvet fen adamlarının üzerinde durdukları bir tetkik noktası olmuştur. Şiddetle dönen herhangi bir tismin merkezinden muhite doğru giden büyük kuvvetten istifade etmek fikri Amerikalıların bat- Sessiz Afitralyöz rına gelmiş ve bu esaş üstünde | bir mitralyöz yapmışlardır. Bu mitralyözde barut yerine | kuvvei anilmerkeziye kallanılmak- | ibi | ra, gibi | memleketlerini değil, bütün dün- tadır. Küçük bir motörle hareket ettirilen büyük bir çarhın üzerine hususf — tertibat ile gönderilen kurşunlar — bir ağızdan şiddetle fırlamakta ve hedefe doğru git- mektedir. Yapılan tecrübelerde kurşunların tesiri tetkik edilmiş ve barutla atılan kurşunlardan daha müessir oldukları anlaşıl- mıştır. Yeni mitralyözün bir iyili- ği de tamamen sessiz olmasıdır. Bu —mitrayozlar teammümn eder ve büyük çaptaki silâhları bu tarzda yapmak insanların aklına buundan sonraki muharebeler patırtısız, gürültüsüz olacak demektir. gelirse için kullanılan alet- nünyada OIup Bitenler -— Kari Mektupları Eski “Karasevda,,nın Yerini Şımdı Kuyülürüü “Meş'um Kadın,, Aldı Son Günlerin Hâdiselerin- de, Bu Mahlükun Parmak İzleri Göz Karartacak Ka- dar Fazlalaşmışt.r Marsilya valisi Kozre Jermen Huo Yirminci asır, birçok keşifleri | arasında ortaya yeci bir telâkki çıkardı: " Meş'um kadın telâkkısi,, « İlkevvel — sinemada yaratılan bir tip, “ Meş'um kadın , tipi - aşağı yukarı - herkese bu inanışı telkin edici kuvvettedir. Greta Garbo, Marlen Ditrih, Pola Negri g bi kadınlara kavak- yelerini ebedi bir musibete sü- rükleyen roller veren senaryolar seyredilirken “ Meş'um kadın ,, ın ne büyük ve ne mukavemet edilemez bir kuvvetle büyülediği hayret ve ibret ile düşünülür. Osmanlı tarihi tetkik edilir- ken de ekseriya siyast vak'alarda mş'um kadın gölgesi serzilir. Kö- sem Sultan; devrinin saltanatı başlıbaşına süren, padişahları par- mağında Osmanlı devletinin mukadderatı Üzerinde bulundurduğu elinin -bir işarctile vezir başları koparttıran bir ka- dındı. oynatan ve Hurrem Sultanın sibirli gözle- | rinin Padişahlar üstünd. de ötekinden az değ FHu'üsa, Turhan Sultan, Meleki-kalfa gibi kodınmlar Osman'ı Padişahlarını uzun zaman parmaklarında oyna- i tesiri tan saray kadınlarının - meşhurla- | rındandır. İnsanlık tarihi de 9 ş'um Kadın,, yaratmakta hiç cimri dav- | ranmamıştır. Seba Melikesi Belkıs, Kleopat- kadınlar yalnız kendi yayı altüst etmiye muktedir mah- lüklardı. İmparatoriçe Öjeniler ve | Mari Antuanetler de şöhretlerini dünya tarihine salmışlardı. Katerina'nın fettan tebessüm- Baltacı vasıtasile Türk lerinin Bfadam Stavlaki zaman — selâh | Ve yerine göre | “kara sevda,, | ve “kadım parma- ği da düdiler. Bugün bütün adı bulunmuştur: “Meg'am kadın tesiri, insanları kadınların bulunan gizli bir kuvvetin erkek- leri en hassas —noktalarından yakalıyarak, felâketlere, cinayet- lere, ölümlere kadar götürecek Bugünün lerdir, Avrupanın ve dünyanın cina- yet dosyalarının herbiri bir kadın | ismi ihtiva etmektedir. Büyük hırsızlıklar, büyük do- | Tandırıcılıklar, büyük cinayetler | ve büyük hâdiselerin hiçbiri ruhan sakin ve kendini bir kadının zülfüne bağlamamış bir kimse | tarafından yapılmış değildir. Staviski dillere destan olan dolandırıcılığı güzel karısı (Ar- letin hatırından başka birşey iç n yapmış değildi. Ölürken karısını tup yazarak ölümüne üzülmemesi- ni tatsiye etmiş olmasından bu | hakikati anlamak kolaydır. Ona birçok - satırlar arasında: SON POSTA İLÂN FİATLARI 1.— İlânın tek sütun © satırı gazetenin tetin yazısile vasali 4 kelimedir. S Aynoi yazımın 2 eat ? santimdir. $—Diha kalın ve daha ince yazılar santim ile hesap edilir. 1— Sayfasına göce ilânlar aşağıdaki milletine, kaça mal olduğunu he- | pimiz biliriz. Arandığı vakit kolaylıkla bu- lunacak “Meş'um Kadin,, serisi ma- sallara kadar girerek «Mecnunun» aklını tarümar ve bütün istikba- lini berbat etmiştir. Meş'um Kadın n ezeli mihrina bu tutkunlukların Ötdürdüğü Madam Herel | için- çabalamıştım, bazınlarında | kadar büyük öldüğünü farketmiş- | | letin lüksünü temin “etmek için | | kalmış de düşünmüş ve ona üzun bir mek- | —-«..,Senin hayatın ve refahın | sui'stimal derken bütün bu mu- | gının banyo dairesinde başı sulara | bir kazaya kurban gittiğine hük- Geçenlerde ölcü. rülen M. Prens | Bütün cıvar halkın Belçikalı genç katil Sana bu te- celliyi — hazırlayacağımı — tahmin etmiyordum. Bundan sonra ya- şamak benim için uzun bir ha- pishane hayatı sürmek ve Ben- den uzun — zaman ayrı kalmak olacak..,.» Diyordu. Meşum kadın (Ar- tek ayak Üüstünde binlerce ya- lan sıralamak — mecburiyetinde kalan, ömrünü oradan oraya ko- şarak kombinezen âramakla ge- | çiren Staviskinin — hayatı - şüp- he yok-ki hir — cehennemdi. Banunla beraber bu cehenneme düşenler z Staviskiden ibaret ldir. Prersin — katli — tahkikatında aranan katil yerine dört taraftan kadiın p: rı belirmişti. Uzun müddet zabıta bu İşte meş'um bir kadın gölgesi aradı. Ötede, Marsilyada en büyük idare makamını işgal etmiş bulu- nan vali Jan Kozere de Jermen | Hüc isminde bir şantoza tutulmuş- tu. Resmi makamının haysiyetini ve istikbalinin düştüğü tehlikeyi akhna bile gelirmeden onunla düşüp kalkıyordu.”Kavga, rezalet vazenesizliklerinin hesabımı haya- tile ödedi. Ve Jermen Hüonun tabanca kurşunlarına kurban g.tti. * Geçende Pariste tuhaf bir ci- nayet olmuştu. Hatırı sayılan bir tüccarın genç karısı bir otel oda- batmış bir halde ölü bulunmuştu. Zabıta, kadının banyo yaparken medecekti. Fakat beri yarda muhteviyatı alınmış bir el çantası, parçalanmış ve yakası - çalınmış bir kürk duruyordu. Üzerinde daima kıymetli mücevherler ve Ağzı Kapanmalı Kazamızda akar suyu olmayat mahalle ve köylerde dağ başla rında birçok kuyu, sahrınç ve göl namı verilen gayet derin su det poları vardır. Fakat bunların ağzi umumiyetle açıktır, Geçenlerde açık olan bu kus yulardan birisine zavallı bir köy* lünün yavrucuğu —düşmüş ve boğularak ölmüşlür. | Geçen senede — kazamızda böyle feci bir vak'a olmuştu. Bu kazaların önüne geçmek için kuyuların ve mümasili su depolarının kapatılması — temin edilmelidir. Kaşı Mehmet Raif Zil Yerine Kilise Çanı Mımtakamızda bir kız Enstitü- sü veardır. Maarif Vekâletinin ver- diği ehemmiyet sayesinde mektep binası bir hayli tamir görmüş bu- lunuyor. Yalnız mektep idaresi | metruk kocaman bir kilise çanını mektep bahçesindeki ağacının - tepesine bir çınar bnîg['ehvı;lır. rahatsız eden bu çan me rak kullanı rafla alına ) için ders zili ola- Köüçcük Vir'müse cak bir z.| yerine ko- caman bir kıııse çamı kullanılması doğru mudur? İzmir Halimsokak: Hüseyin Ceovaplarımız Mustafa Beye Şair Eşre"in o hieviyeyi kime söylediğini bilmiyoruz. Gâvur Meh-s met — tefrikasında ismi geçen Hüsati Efendi bilahara Pols'mere lisi reisi olan Hüsnü Beydir. , Marko Paşa Tıbbiyenin 13 üncü müdürü, yani Tıbbiye Mektebi Nazırı ve müfredat tıp ve fen tedavi muallimi idi. Dert dinlemez,| laf anlamaz bir adam oldğu için « Derdini Marko Paşaya anlat » meseli ona atfedilmiştir. * Balkpazarında M. Orbau Beyer Din serbesttir, Dabhiliye Ve- kâletine hitaben bize gönderdiği-« niz mektubu siz doğrudan doğruya ve posta ile Dahiliye Vekâletine gönderiniz efendim. inciler taş.yan genç kadının mü- cevherleri yok olmuştu. Polis tahkikata başladı. İşin içinde gizli bir aşk maceram ve kötü bir hırsızlık kendini belli | etmekte gecikmedi. Katil kadının âşıkı idi. Kendi- ne kont süsü veren Belçikalı bir fabrikatörün genç oğlu, Parisli tüccarın güzel karısını neye Ööl- dürdüğünü bülbül gibi anlattı ve dedi ki: *“ — Uzun zamandanberi Mala isminde bir kadını seviyordum. Paramı ve varımı Malu'nun uğrun- da sarfettim, Son zamanda hers şeyim bitti, fakat sevgilimin arzu- ları bitmiyordu. Para yetiştirmek için ne yapacağımı bilmiyordum, Felçikadan kalkıp Parise gelmeyi düşündüm. Ve orada, en kısa yoldan — bel paraya gölürecek vasıtaları aramaya başladım. Karşıma Madam Herel çıktı. Beni çılgınca seviyordu. Zaafından istifade ettim, Ölele götürdüm ve paralarını çalmak için onu öldürmeye mecbur oldum, ,, Genç Belçikalının guıel sevgir lisi - şüphe yok ki - meş'um kas- dınlarcan hrısıdır Ve meş'um kadın hayalinin girdiği — yerlerde selâmetli bir muhakeme aramak beyhucedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: