22 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

22 Haziran 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mangal 32-6 - 934 Nakili: A.R. aşı Safası.. —— “Şavke_t Bey, Önündeki Bakır Mangalın Ateşlerini Karıştıra Karıştıra Anlatıyordu..,, —e Dedim, Fakat o, her defasın- da alaya vuruyor: — Canım.. Bu kışta, bu kıya- mette nereye gideceksin?. Otur- duğun yerin suyu mu çıkıyor. Hele cüret. Yaz gelsin de szna Beykoz çayırında bir kır kahvesi açalım, Adını da kahveci güzeli koyalım. Vallahi müşteri, baklava tepsisine Üşüşen karınca sürüsü gibi etrafını alır. Parayı koyacak yer bulamazsın. Amma, arlık © zaman da yüzümüze bakmazsın. Gibi tuhaf tuhaf — cevaplar veriyordu. Son günlerde onu biraz dalgın, benden biraz çekingen gibi gör- düm. Bu halden ciddi bir surette endişe ettim. Fakat ona bu telâ- şımı hissettirmek istemedim. Bu sabah hala Hanmım hama- ma gitmek için hazırlanırken o geldi. Kapıdan girerken, çarça- buk avdet edeceğini söylemişti. Halbuki hala Hanımın hamam hazırlığını görür görmez fikrini değiştirdi. Onun bu hareketi bende bazı düşünce ve vesvese- ler uyandırmakla — beraber - hiç vaziyetimi bozmadım. Gayet ta- bü davrandım. Hala Hanım gittikten sonra © büsbütün dalgın bir hal aldı. Önündeki piril piril, ter temiz kırmızı bakır mangala tamamen yaklaştı. Maşanın ucu ile ateşle- re yavaş yavaş dokunmaya baş- ladı. Sanki onda, pek fazla üşü- yormuş gibi bir hal vardı. Evvelâ, bir iki kere öksürdü. Sonra pürüzlenen bir sesle: — Buraya.. Mangal — başına gelsene üşümüyor musun? Dedi. O zaman onün be- nimle ciddi birşey konuşmak istediğini anladım. Sükünetle ben de mangala yaklaştım, O, birkaç dakika daha dalgın dalgın meşguliyetine devam etti. Ve sonra gözlerini maşanın ucun- dan ayırmıyarak : #rebesaNeenananTALALEEEEAAEEEENENEANEARRAaRaeL e asserrananSu Yevmi, siyasi, Havadla ve k gazetesi Haki Zabtiye, Çatülçeşme 0 İSTANBUL ağı, 25 Gazetemizde — çıkan İ ve resimlerin bütün babları î mahıfuz ve gazetemize sittir. | ABONE FiATLARI *|€ l's' 1 Sene| Ay | Ay | Ay Kr. Kr. Kr. ',lı' TÜRKİYE 1400| 75S0/ 400 | 150 YUNANİSTAN | 2340 1220| 710 | 270 ECNEBİ 2700 |1400| 800 300 Abone bedeli değiştirmek —a Gelen evrak geri berilmez. Hânlardan mes'uliyet Jevap içia mektuplı T Göyeel lüzeder D indir. Ad 25 'nnr'uıwf" Posta kutusu: T4l İstanbul Telgraf :Sonposta & Telefon :20203 LA Y | bepiste yatacaktır. — Melâhat.. Şey, Melek Ha- nim |.. Dedi. Bu sesteki ciddiyet ve ağırlık, birdenbire içime bir kor- ku verdi, Acaba Şevket Bey, bu faydasız ve kupkuru hayattan usanmıştı da artık bana: — Bugünden itibaren başının çaresine bak. Mı, diyecekti?.. Helecandan sesim titreyerek : — Buyurunz Şevket Bey. Dedim ve hâkimin hükmünü bekleyen bir mücrim gibi gözle- rimi önüme diktim. O, hiç vazi- yetini bozmadan sözüne devam ettij: — İki aydanberi, şunun şu- rasındasın. —Allah razı - olsün, beni halamın yanında mahçup bırakmadın. Artık bana da ka- naat geldi ki sen yaratılışında fena bir kadın değilsin. Anlaşılı. yor ki, nasılsa korkulu bir rüya geçirmişsin. Şimdi ben, kaç gün denberi senin istikbalini düşünü- yorüm. Fakat aklıma gelen şey- lerin hepsinde bir mahzur bulu- yorum. Daha doğrusu, seni kendi başına bırakırsam, yine bir teh- likeyo düşüvermenden korkuyo- rum. Bunun için aklıma son bir çare geldi. Açık ve kısa söyleyim: Ben seni nikâhla almak istiyorum. Bilmem, buna sen ne dersin?. Dedi. Ve, gözünü, yine ma- şanın ucundan ayırmıyarak ben- den cevap bekledi, Şevket Beyin bu teklifi bana okadar garip ve okadar umulmar bir şey gibi geldi ki; içimden taşan kahkahayı güç zaptettim. Kendimi toplıyabilmek için sanki düşünüyormuşum — gibi — başımı önüme eğdim. Bu teklif, hakikaten garip, hakikaten umulmaz bir şeydi. Bu hovarda, bu Beyoğlu çapkını.. Bu, her gecesini Beyoğlu sefahethane- lerinin — bir köşesinde — geçiren adam, kendisine merhaba dediğim gündenberi parmağının ucu ile bile bana değmemişti.. Derhal anlamıştım ki: Onun bu teklifi, bana karşı — hissettiği basit ve şehevi bir temayülden — ibaret değildi. Başımı, biraz daha önüme eğdim. Fısıltıyı andıran bir sesle: — Mümkün değil, Şevket Bey. (Arkası var) Bir Türkün İcadı Ankara, 21 — — Keçibor- lu — istasyon — memuru Halil Hamdi B. temin ettiği beynelmi- lel bir formülle 180 liraya alın- makta olan zehirli gaz elbiselerini 80 liraya, 10 liraya alınmakta olan maskeleri de 4,5 liraya te- min etmiye muvaffak olmuş, icadı takdir edilmiştir, 10 Sene Hapiste Yatacak Goçen sene Unkapanında Ha- cıkadın mahallesinde bir cinayet oldu. Garson Bedri Efendi Lütfi Beyi öldürdü. Dün Ağırceza bu cinayet hakkındaki davayı bitirdi, Suçlu Bedri on beş seneye mah- küm edildi. Suç Af ku:nundın evvel işlendiği için müddetin beş senesi - indiri Bederi 10 sene — Affedersiniz. hanımefendi sizi. birdenbire korkutmıyayım, diya Klakson çalmamıştım ! Dünya İktısat Haberleri Yugoslavya Afyon inhisarı Mal Alacak Belgrattan bildirliyor: Son kas bine — içtimaımda ticaret ve Sanayi Nazırının — teklifi üzerine, afyon ih-« racatile uğraşan imtiyazlı şirke- tin derhal mal mübayaa etme- sine karar verilmiştir. Bu alışın fiatı beher morfin derecesi için kilosu (25) dinar (takriben 72 kuruş) olarak tesbit edilmiştir. Böylelikle yüzde on iki morfin ihtiva eden malların kilosu 300 dinardan (takriben 865 ku- ruştan) satın alınacaktır. Bu mübayaat işleri imtiyazlı şirketin Üsküp şubesi ile sair alış istasyonlarında cereyan ede- cektir, * Sofyadan bildiriliyor : Bulgas ristanın bu seneki Bulgarista- n gül | SÜ mahsulü ge- aksalâ | yıla — kıyasla GERA noksandır, Alâka- darların tahminine nazaran azalış yüzde altmışa yakındır. Fakat geçen seneki mahsulün çok bere- ketli olduğunu derhal ilâve etmek lâzımgelir. Filhakika vasati olarak her sene 8 ile 10 milyon kilogram gül istihsal eden Bulgaristan 1933 yılında 13 milyon kilo gibi bol bir mahsul almıştı. 1934 #senesinde elde edilen mahsul takriben 5 milyon kilo- gram kırmızı güldür. Bunlardan | iştirak edenler tarafından yeni 1500 kilo kadar gülyağı imal olu- | nacağı tahmim edilmektedir. Tahrandan Fransız matbua- tına' bildiriliyor * “_"':;lw Standart Oil gaz nebdi Baz | C eKeti bir. müd- şirketleri | dettenberi Bahrein adalarında bulunan petrol ma- denlerini işletmektedir. Bu hal, tabil servetlerden doğrudan doğ- ruya istifade etmek yolunu tutan yeni İranın siyasetine uymamakta ve hükümet bu hali beğenme- mektedir. İran başvekili bu hu- susta mecliste kat'i beyanatta bulunarak bu gibi hallere artık nihayet verileceğini beyan etmiş- tir. Tahran hükümet reisinin fik- rine göre Standard Oil kumpan- yasının — mevzuubahs — madenler üzerinde hiçbir hakkı yoktur ve böyle bir şey de iddia edebile- cek vaziyette değildir. İran hü- kümeti bu kumpanyanin adaları tahliye etmesi için evvelâ siyasi yoldan hareket edecek ve bu şekilde müsbet bir netice alına- mazsa Standard Oil kumpanya- sının imtiyazını hükümsüz kılmak üzere Milletler Cemiyetine müra- caat eyliyocektir. — Haziran 22 fKatıl V;Öla'n îslanaî; Mualmele Yal)ılır y -.r.— Londra Hayvânat Bahçesi Müdürü Tek Cümle İle Cevap Veriyor Ve Insan katili olan aslanlar Londra bahçesinde.. Birkaç gün evvel Londra hay- vanat — bahçesinde - seyircilerden birinin şapkasını aslanlara mah- sus kafese düşürdüğü ve bu şap- kayı almak isteyen ikinci bir seyircinin de aslanlar tarafından yakalanarak parçalandığı — yazıl- mıştı. İngiliz gazetecilerinden birl bu hadiseyi yazdıktan sonra hay- Afiş Yağmuru Paris İlânla Doldu TAKILAAKAAINMI HLAM | Fransada, büyük muharebeye bir cemiyet teşkil edildi ve bu bemiyete de “ Ateş Salip ,, ismi verildi. Programına göre, şimdiki halde siyasi işlerle uğraşmıyacak, münhasıran içtimal sahada ka- lacaktır. Buna rağmen Fransa hükü- metinin harp esnasında Ameri- kadan ödünç aldığı paranın - bir kısım taksit “zamanının — hulülü münasebetile - ödeyip ödememesi tekrar mevzuubahs olduğu zaman bu cemiyet Parisin bütün sokak- larına birer afiş yapıştırttı. Bu afişlerde : — Amerikaya borcumuz Al- manyadan tamirat namı altında alacağımız parayı geçemez. Ma- dem ki bu tamiratı alamıyoruz, borcumuzu vermeyeceğiz, denil- mektedir. Yukarıda gördüğünüz resim bu afişlerden bir kısmını göster- mektedir. Yani bunlar harp borçlarında da hususi borçlar gibi bir nevi takas yapılmasını istiyorlar. Japon Ticaret Heyeti Bu akşam, Toros ekspresile 14 kişilik bir Japon ticaret heyeti gelecektir. . Heyet burada üç gün kalacaktır. vanat bahçesi müdürünü bularak sormuştur : — Bir insanı öldüren bu aslana karşı ne muamele yapacaksınız? Bahçe müdürünün — verdiği cevap: — Bir insanı öldüren hakika- ten deli diğer bir insana karşı yapılan muamelenin aymını tatbik edeceğiz! Tabelâ Ve Levha Bu Verginin Nasıl Alınae cağını Bir Daha Yezıyoruz Lâvha ve tabelâ Yesmi hak- kında geçen gün tafsilât vermiş- tik. Bazı okuyucularımız sorduk- ları için bugün de yeniden iza- hat vermeyi lüzumlu bulduk. Tabelâ ve lâvha resmi bir defaya mahsustur ve şöyledir: Yarım metre murabbamma kadar 30 kuruş, bir metre murabbamına kadar 50 kuruş, daha büyükleri için 300 kuruştur. Lâvha ve tabelâ sahiplerinin alâkadar makama tabelâsının bü- yüklüğü, evvelce resim verip ver- mediği hakkında birer istida ver- gpeleri lâzımdır. * 4 Müracaat yer ve günleri aşa- Yalova, Adalar, Bakırköy, Çatalca, Silivri, Kartal, Şile, ka- zaları dahilindeki mükellefler bu kazalardaki mal dairelerine Hazi- ran sonuna kadar müracaat ede- rek resimlerini - ödeyeceklerdir. Diğer kazalardaki | re- simleri aşağıda yazılı yerlerde ve müddet içinde alınacaktır. Fatih: 25 hazirandan 30 ha- ziran akşamına kadar Fatih Mak müdürlüğünde. Kadıköy, Üsküdar, Baykoz, Sarıyer: 20 hazirandan 30 hazi- ran akşamına kadar.işbu Malmü- dürlüklerinde. Eminönü: 1 temmuazdan 31 temmuz akşamına kadar Eminönü Malmüdürlüğünde. Beşiktaş, Beyoğlu: | temmuz- dan 31 temmuz akşamına kadar Yüksek kaldırımdaki Malmüdür- lüğünde. ği Elektrik Ankara Müzakerelerini Şirket Gizli Tutuyor Şehrimize gelen haberlere gö- re, elektrik şirketile Naha Ve- kâleti arasmdaki — müzakereler devam etmektedir. Öğrendiğimize göre şehrimizde elektrik, tramvay hava gazı telefon şirketleri mü- dürlerinden mürekkep bir komis- yon kurulmuştur. Bu komisyon Ankaradaki müzakerelerde bulu- nan elektrik şirketi müdürü - M, Hansens e bazı vesikalar hazır- lamaktadır. Nafıa Vekâleti ile yapılan müzakereler şirket tara- fından gayet mahrem - tutulmak- tadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: