7 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

7 Eylül 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Okyanosta Kaç Vapur Var ? İngilterede neşredilen bir is- | tatistiğe göre bu- ün bütün dünya- a Okyanus aşı- rı İşlemekte - olan 8400 tane vapur vardır. Bunlar- Seyahatte sür'at meselesi.. dan yalmız (20) tanesinin hac- mi ( 30,000) tonun — üst ünde, diğerlerinin — hacmi bu raka- mın altındadır. Ayaı zamanda bu | vapurların içinde (20) milden faz- la sür'ati haiz olanların sayısı da (20) dir. Halk sür'ati ve büyük- lüğü sevdiği cihetle en çok rağ- bet gören vapurların - sayısı da bu (20) adedinden ibarettr, * ıngiltucd: dünyanın en kav- gacı köpeğini seçmek için En kavgacı bir müsabaka açıl- köpek mıştır. - Birinciliği Avusturalya (Bu- dog) ları kazanmıştır. İddia edil- diğine göre bu cins köpekler o derece kavgacıdırlar ki, içlerin- den bir tanesi tam orta yerinden ikiye bölünse başın kuyruk ile çarpıştığı görülür. * Aıııerikıııın meşhur - kolejle- rinden biri programında ( Hayvan - talimi ) ismi altında ihti- yari bir ders daha ilâve etmiştir. Bu dersi takip eden talebe meselâ aslan ve kaplan gibi en yırtıcı hayvanların karşısında kalsa bile soğük — kanlılığı - kaybetmemeyi öğrenecektir. Talebenin bu ders- Hayvan talimi dershanesi ten imtihan vermesi için bir aslan kafesine girmesi şarttir. * ıugllletenl Leicestershrie şeh- rinde — Coalvil — ismindeki ansiyonda — beş P=ııı:dn BAD ea tir el yaşamaktadır. ailenin reisi olan Valter Bradley 94 yaşındadır. İki oğlundan birisin yaşı (70) ötekininki (68)dir. Kızlarının biri (72) öteki de 67 yaşındadadır. x [ugllıere Maliye Nezaretinin (dahili varidat) kalemi ta- rafından neşredi- len bir İstatistiğe ksili nazaran İngilterede eksiliyor | büyük servetlerin eksilmesi. devam — etmektedir, mart ayında nihayet bulan - mali sene içinde — milyoner sayılan, yani bi2 milyon İngiliz lirası ser- vete malik olanların adedi (333) e inmiştir. Bu miktarın içinde (97) tanesinin geliri senevi - (100.000) İngiliz Kirasından fazla, ötekile- rinki eksiktir. Milgonerle- Fin sayısı M9)3İY9 apvuyyume 0408 — PaDlü — Laopoyosognş SöJ1zUĞ WiJDY a aduf —p “apaba — auajay (9) posco — 2plujzuDü — aşglea $ sarpsojund izoyf MpJr ua “HMDE 479 2408 Burso/GoG -7 sanlde (vuyşuos) 499 191903 Piy UNUNAnE 499 OfısızDĞ SDTA UPUAPAADAY aa 4 I Dünya Hüdiseleri ı< —a | önüne bir Ölü Bu Emir, — Hünkârin hattını bir kurşun Hezarpare adile Osmanlı tari- hinde çirkin bir yer alan Ahmet Paşa, 1648 yılının - eylülünde sadrazamlığa gelmişli. Kendisi defterdardı, sadrazamlıkta Salih Paşa adlı biri bulunuyordu. Tahtı işgal eden deli İbrahim, sık sık kendisini yoklayan iç sıkılmasına tutulduğu için 18 eylülde kendini okutmak istedi, bir tahltıravana bindi, Davutpaşada Çinar şeyhi diye anılan bir üfürükçünün evine yollandı. Tarihi bir leke olan bu meş- hur hünkâr, arasıra — tenezzühe çıktıkça veya böyle üfürükçü'eri ziyarete gittikçe dar sokaklarda öküz arabalarile karşılaşmektan fena halde sinirleniyordu, bu sebeple İstanbula hiçbir. araba girmemesini ve İstanbulda kimse- nin arabaya binmemesini emret- mişti. Tarihte hemen hemen eşi olmuyan bu araba yasağından her köylünün haberdar olmasına imkân yoktu. Çünkü tella'lar İstanbuldâ — bağırmışlardı, — her tarafa adam ve ferman gönderil- miş değildi. Daha doğrusu sadra- zamlar, vezirler, hünkârın emir- lerine — «deli sözüdür, — bugün söyler, yarın unutur» diye fazla kıymet vermiyorlardı. Araba ya- sağını da gülünç bularak sade bir — tellal bağırtmakla — iktifa etmişlerdi, Tesadüf bu ya, © gün Davut- paşaya — gidilirken — tahtıravanın araba çıktı, hünkârı sokak içinde beklemiye mecbur etti, deli adam da bundan son derece tehevvüre düştü, geriye adam yolladı, sadrazam Salih paşayı apar topar üfürükçünün evine getirtti ve hemen idama mahküm etti. Zavallı adam yalvarup yakardı ise de deliyi fikrinden caydıra- madı, ister istemez sustu. Orada cellat — yoktu. İdam hükmünü saray uşakları infaz edeceklerdi. Herifler bu işin ehli değillerdi, deli hünkâr ise “boğun, tez bo- ğun ,, diye barbar bağrıyordu. Kementsiz — cellatlar, üfürükçü evindeki kuyu ipini aldılar, Salih Paşayı boğdular. İşte Hezar Ahmet — Paşa bu hâdise Üüzerine sadrazamlığa geçmişti ve geçer geçmez de maktül vezirin hısımını, akraba- sını birer birer öldürmiye giriş- mişti. Bunların İçinde kuvvetli hsiyetler vardı. Meselâ Salih 'aşanın kardeşi Mürteza ve oğlu Şişesine sokmuştuk, Alın asmıştık. Adamlarınız şişeye bakmadılar Bir Köylü terkisine Mehmet Paşalar vezir idiler, bir vilâyetin başında bulunuyorlardı. Onların açıktan açığa İdamına yürümek o anarşi devrinde müm- kün değildi. Herifler, can korku- tile isyan edebilirlerdi. Çünkü başlarında Levent, Sekban ve Sarıca adlı bir sürü ücretti asker vardı. Bunun için Mürteza Paşayı öldürmeye memur ettiği Haseki Murat ile havruzcu çavuşa, elle- rindeki idam hükmünü - sıkısıkıya saklamalarını — tenbih etti ve kendilerine onun Kaptanpaşalığa tayin edildiğine dair ayrıca bir berat verdi, Halbuki bu paşaların ve bütün Anadolu — valilerinin — Istanbulda casusları vardı. Maktul vezirin oğlu Mehmet Paşa da bu casus- lardan birkaçımı besliyordu. On- lar, şimdilik, amcasının — öldü- rüleceğini, bu işe Haseki Muratla havruzcu çavuşun memur - edil- diğini, biraz sonra ölmek nöbeti- nin kendine geleceğini Mehmet Paşaya bildirmişlerdi. Genç vezir, bu haberin sıh- hatine tamamile inanmadı, fakat boş ta durmadı, Bağdada gidecek olan Haseki Muratla havruzcu çavuşu yolda yakalayıp sıkı bir araştırmadan geçirmek vazifesile yola bir müfreze çıkardı. Bu müfreze, saray adamlarının Üşt- lerini, — başlarını arayacaklardı, Mürteza Paşanın İdamına dair bir emir bulurlarsa alacaklar ve kendilerini yok edeceklerdi. Meh- met Paşa, Istanbula karşı isyan bayrağı kaldırmak, amcasını da kendine uydurmak için böyle bir vesikanın elde bulunmasına lüzum görüyordu. Haseki Muratla havruzcu ça- vuşu yakalamak, Mehmet Paşa müfrezesi için hiç te müşkül olmadı. Her iki saraylı Merzifon önünde pusuya düşürüldü, çırıl- çıplak soyuldu, bütün eşyaları didik didik edildi, çizmeleri »ö- küldü, heybeleri parçalandı, Fa- kat Mürteza Paşanın idamıina erere ee seenda ÇARDAUDERREER ĞN -— TAKVİM — Hizir 1_25 CUMA 7 Eylül 9034 Rumi 26 Cemevel 1993 | 26 - Ağustoa-llse Vahit JRsani | Yaza Akşam (12 — | 18 4| Yatsı 1 sa (80 10 İmsak |013 |S 4 10 $7 B37 &5 L W 12 18 49 Güneş Öğle İkindi m Emri Neredeydi ? Koy K 'ıııuğ 'N dair bır yazı, bir kâğıt bulunmadı. Bilâkia Bağdat Valisinin Kaptan- paşalığa tayin olunduğunu müj- deleyen bir ferman vardı. Bu vaziyet karşısında müfre- ze kumandanının yapacağı şey, özür dileyip herifleri salıvermekti, O da böyle yaptı, her iki saray- hya elbiselerini, eşyalarını gerl verdi, kullanılmıyacak hale gelen heybeler, çizmeler yerine yenile- rini tedarik etti, bir de ziyafet çektikten sonra kendilerini ser- best bıraktı. Mehmet Paşa, kurduğu pusu- dan müsbet bir netice çıkmadı- ğinı öğrenince müteessir değil, memnun oldu. Çünkü amcası İçin bir felâket hazırlanmadığı sabit olmuş demekti. Ayni zamanda casuslarının verdiği habere hemen inanmadığı için de kendi kendini tebrik etti. Çönkü böyle bir inan gösterip te isyana teşebblüs etsşe idi haksız bir hareket yapmış olacaktı! Bununla beraber ihtiyatı yine elden bırakmadı, başına topladığı kalabalığı dağıtmadı, İstanbula karşı kuşkulu bir tavır aldı. Bir müddet sonra mahut saraylıların, Haseki Muratla havruzcu çavuşun amcasını öldürdüklerini duyunca büsbütün pirelendi, kuvvetli vali- lerle muhabereye girişerek İstan- bul — aleyhine askeri tedbirler almaya koyuldu. Genç veziri bu didinme sira- sında bir fikir rahatsız edip duru- yordu. Şu saray adamları, amca- sının ölüm emrini nereye sakla- amışlardı?. Bunu öğrenmek - İçin müthiş bir ihtiyaç hissediyordu, Onların kendi adamlarını - aldat- mış olmalarından ziyade oynadık- ları oyunun yerın şahsı aleyhinde de tekrar olunması ihtimalinden Üzülüyordu. — Öyleya. — Insafsız sadrazamın pek yakında kendi aleyhinede bir idam hükmü çıkar- ması kuvvetle muhtemeldi. Böyle bir vaziyeti karşılayabilmek - için saray adamlarının hain emirleri nerelerde ve ne suretle sakladıkla- rını öğrenmeyi lüzumlu buluyordu. Genç vezir işte bu mülâhaza ile yine yollara müfrezer çıkardı, Bağdat'tan- amcasının başını taşı- yarak - dönen Haseki Muratla havruzcu — çavuşu — yakalatmayı kurdu. Onlar, bu sefer da pusuya düşmekten kurtulamadılar ve ya- kalanarak Mehmet Paşanın huzu- runa götürüldüler. Genç vezir, hünkârdan ve sadrazamdan aldıkları emri yerine Para İle Abıhayat Beykozdaki Yüşa tepesi İstan' bulun gözel ve meşhur mesirele' rinden biridir. Bu tepenin denli sathı mailinde (Âbıhayat) isml verilen soğuk bir memba suyu vardır. Tepenin içecek yegânt suyu da budur. Bu sudan hef sene seyirciler meccanen istifade ediyorlardı. Son zamanlarda bu sü para ile satılmıya başlanmıştır. İstanbulda buzlu suyun bardaği kırk paraya satıldığı halde bura* da bir teneke su bazan 20, kuruşa verilmektedir. Bir bardak su 40 paradır. Buraya yanlarında para bu- hunmıyan fakir kadınlar ve çocuk* lar da çıkmaktadır. Suyun part ile satılmaması için Beykoz bele* diyesine müracaat edilmiştir. Su bulamıyanlar tepedeki kuyudan 81 tedarik etmek mecburiyetinde kalıyorlar. Halbuki bu kuyunut sayu da içilmiye salih değildir. Belediye Abıhayatın meccanemi içilmesini temin edecektir. Beykoz : İbrahim Bursada Buz Nasıl Satılır ? Bursadan aldığımız bir mektupt ta, buzun ölçüye ve muayyen bif fiata tabi olmadan satılmasından şikâyet edilmekte, “herşeyi gören ve takibeden,, Bursa belediyesit nin müdahalesi istenilmektedir. Dvrsunbeaylilerin Bir Temennisi Dursunbeyle Balıkesir arasın” da tren ücreti 188 kuruştur. Bunat kasabadan İstasyona 25 kuruş” (d araba Ücreti ilâve edilince miktaf 213 kurüş — olüyor. — Hal araba ve kamyonler Bılıkııir.& bir Hraya adam taşiyorlar. Demir” yolları idaresinin bütün hatlarda tatbik ettiği yüzde elli tenzilâti Balıkesir - Kütahya hattında dâ | tatbik etmesini rica ederiz. Tursunbey; H. H, N Bir Kariin İki Tememnisi Beyoğlunda Pire Mehmet soka* ğgında fener yoktur. Bunun - için bu sokak geceleri hiç te hof telâkki edilmiyecek bazı hallert sahne olmaktadır. Bu sokakta Galata Ermenl kilisesinin malı olan bir de metruk arsa vardır ki mezbele halinde” dir. Sari hastalıkların — intişaf mevsimi olan bu yaz sıcaklarınd$ arsanın bu hali birçok sıhbi mahzurlar tevlit etmektedir. Be” lediyenin şu iki mahzurun refi temennisinde bulunuyorum. Pire Mehmet Sokak 22 No. Mehmet Ziya ezeeasiesan menesceneseracecA getiren bu adamları asmak vt kesmek niyetinde değildi. Çünkü kendilerini- cellâtlıklarına rağmet” mazur görüyordu. Yalnız idamf emrini nerede sakladıklarını öğret” mek istiyordu. Bu fikrini açıkçf | söyledi ve şu cevabı aldı: — Hünkârın hattını bir kurşüf şişesine sokmuştuk, atın terkisin! asmıştık. Adamlarınız şişeye bak” madılar. 4 Mehmet Paşa, kendi mınti” kasına gelecek herhangi bir saray | adamını bundan sonra daha ciddi #ürette — aratmayı lııırlıyof" amcası gibi faka basmamaya için ahtediyordu. Halbuki o gü” Haseki Muratla havruzcu ça' serbest bıraktığı gün kendisiti? vali sıfatile elinde bulundurduğ! Erzurum kalesine eşekler üzerli de zarzavat getiren bir köyl:; koynunda Deli Ibrahimin bir irlb vardı ve bu batta genç Ve idamı ımrolunuyorduî

Bu sayıdan diğer sayfalar: