17 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

17 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Resminiszi Bize Gönderiniz . * Size Tabiatınızı Söyliyelim Resminizi kupon ile gönderiniz. Kupon diğer soylamızdadır. 17 İstanbul; C. Toğ- rul Efi Üzerine Aaldığı işi acela ile bi- tirmek ister, Mülevkle- rine karşı muti dav- Panir, sorkeşlik yap- maz ve kolaylıkla te- vecoclih kaza Deka. Tete müteallik işlerde teşvik ve teşçilere uy- sal olur, Şöhret, takdir hoşlanır. ve medihten - 16 Biga; Abdullah Efendir Mahçup n tavurludur. Gürültüyü ve mücadeleyi davet eden işlörle uğcaşmaz. Osur tatlıdır, —tehlike ve zararlara — karşı uzak kalmak — ister. Kadın ve sevgi bahle- lerine lâkayt bulune maz ve bu husustaki hareketlerini pok meye duna vürmuz, - 28 İstanbul: Melik — Efendiş başlı ve mahçup ta- varlüdür. — Herkese açılmaz. Arkadaşlarını intihapta — müşkülpe- sent davranır. Şarla- tanlığı ve kendisini gösterici — hareketleri pek beceremez. Kon- disini küçük düşüre- cek hareketlerden u zak kalmak ister. Tahakküme, muameleye karşı pek değildir. Ağır fena mütehammil <. Z4 Adana; Fuat Bey; Zahiren — uysal ve mültefit davranır. Kendi bildiğinden şaş- maz, mehnfaatlerini ih- mal etmez. Bir mene- le etrafında hareket eder. Tetkik ve ten- kit yapar,” haklı çık- mağa çalığır. - 11 İstanbul: B. N. Hanım: ( Resminin dercini istemiyor ) Çevik şakrak tavur — ve odaları le cazibesini arttırmanın sırlarını bilir. Çabuk söyler, neşeli konuşur, muhit ve muhatabını eıkmaz, yalmız kendi- Bine benzeyen arkadaşları tarafından pek çekilemer, kukamlır. <- 13 Ankara: D. A. Hanımı (Rasminin dercini lstemiyor) Göründüğü kadar #sâde ve lâkayt değildir. Manasız gibi bakan gözlerinin derinliklerinde, dikkat, alâka ve teces- sün meyilleri gizlenmiş — olabilir. Az konuştuğuna bakmamalı, içinden pa- zarlıklıdır. Monfaatlerinden başkalarını istifade ettirmek isteyen hisleri zayıf olduğu kadar da lütuflan abulde müstagal davranır. - 34 Adana: S. K. Hanmt (Resminin dercin! fat miyor ) Eli, ğı tatar, epora meraklı ola- bilir. Erkekler kadar olir'et ve cesaret gösterir, ata bindiği, silâh kullandığı tahmin edilebilir. Tok ve açık konu- şur. Aklımı, hilelere, şeytanlıklara kop- tırmaz. - 18 Bandırma; A. Z. Hanım; (Resminin dercini lstemtyor ) Kendisini pek kolaylıkla sevdirir. gana yakın ve samimi bakışlarile her» kesle eyi geçinmek niyetinde olduğunu ifade ediyor. Menfaatlerinden başka- Tarını da - istifade ettirir. Mal ve para bahsinde tutumla olmıyabilir. - 22 Kilis: M. F. Ş. Efendi; (Resminin doreimi lstemiyor ) Müâfevklerine gösterdiği itant kadar mâdunlarına karşı şedit ve kat'idir. Kendisini göstermek fıraatlarını kaçır maz. İzzotnefis bahsinde mağrur vo kıskanç davranır. Samimiyetini arka- daşlığıni herkese hasretmez. Maahaza: iyetine dahil olanlara karşı daha mülâyim olabilir. - 23 İstanbul; H. V. Hamm; ( Fotoğrafının dereini etemiyor ) Her şeyin eyisiai o bilir, giyinmek Bırrına en çok vâkıf olan odur. Her geyi kolaylıkla beğenmez. Kendisinde mevcut olan eşya mevsime, modaya SON POSTA Istanbulun Çöp Ve Işık Derdi Süprüntü Ticareti Kârlıdır Bu Yüzden Şehrimizde Bir Bulgar, Bir Rum Ve İki Musevi Yabana Atılmı- yacak Menfaat Temin Ediyorlar Islanbulun maruf çöp nakil şekli Geçen gün evimin kapısı ça- hındı. Çiçek bozuğu bir adam: — Çöp parası, dedi. — Ayol, dedim, biz bu eve taşınalı beş gün oldu. Çöpcünün yüzünü bile görmedik. Ne parası | bu? Kaç para? Adam anlattı: — Dört Hira. Bir senelik çöp ve ışık vergisi, kunturatınız. nasıl, Bu vergi size mi, ev sahibine mi nit? Nihayet adamcağız, intikal belediye edebildik; birile “ Tenviriye ve tanzifiye res- mi,, isliyormuş, İki gün sonra dibi delik iki küfe yüklü topal bir eşekle semt. delaşan bir çöpçüye rastlamak sanadetine kavuşa bildik. Tenbih ettim, iki Üç günde bir, eline sı- kıştırılan kahveparası, tenbihten daha müessir olda. Çöpcü, saba» bın altı buçuğunda kapıyı çalarak çöp olup olmadığını soruyor. Fakat tenviriye bahsinde İş değişiyor. Evimin tam karşı kö- şetinde iki cılız demir — çubukla telgraf direğine tutturulmuş Ka- lübelâdan ka'ma bir fener var ki bir camı kırıktır. Üç camı İsten, kirden asml rengini temamen kay- betmiştir. Tanzifiye ile beraber tenviriye resmini de — ödedikten sonra bu fenere karşı alâka duy- mağa başladım. Mehtaplı geceler- de üstüste birkaç defa içindeki | teneke lâmba yanmadı. Şunu düşündük: — Mehtap war, — bu fenerin soluk ışığı ay aydınlığında fayda etmez. Fuzuli gaz sarfedilmemesi için yakmamış olacaklar! Mehtaplı geceler geçti. Orta- hk zifiri karanlık oluyor da bizim fener yine yanmıyor. Konukumşu konuşuyoruz. Kimi — Ay sonu. diyor, bu fener- lerin gecede 150 gram gaz tayini var, çok aylar olduğu gibi, bu ay da son günlerde — eldeki gaz yetişmemiş olacak! * Bir tanıdığımızın anlattığı bu mesele üÜzerine hatırımıza geldi. İstanbul halkı çöp ve ışık ver« gisi olarak ne veriyor? Belediye, bu işler için ne sarfediyor? Tstan- bul çöpleri nasıl — toplanıyor ve şehir nasıl tenvir ediliyor? Aldığımız. malümata — göre, İstanbul — belediyesinin — temlzlik teşkilâtında, mevsime göre 1200, 1400 amele çalışmaktadır. Bele- tahsildarı | j lmiş. Belediyenin maruf bütçe ta- | —amm | Göpleri alıp mavnalara doldurtüyor ve Ahırkapı fenerinden Kadıkö- yüne çekilen mefruz bir hat hari- cinde Marmaraya döktürüyor. Avrupaya ve çcivar Balkan memleketlerlae — kırıntılı kâğıt ve paçavra — ihracatı ile alâkadar olanların söylediklerine göre, bu iş ile şehrimizde meşgul olan bir Bulgar, bir Rum ve iki Musevi, ba yüzden yabana atılmıyacak menfaat — temin — etmektedirler. Belediyenin çöp müteahhidi, 1885 Nraya ilâveten bu kırıntı ve pa- çavralardan da — bittabi istifade ediyor. Vasat! bir hesapla şehrimizden Küğnt ve kırpıntı ticareti mühim gelir temin eder bütün Tatanbalda 570 Havagari Tâmbası vardır #yenin bir kar makinesi, altı aroxörü çıkınca tanzifat işinde kullanılan 27 çöp kamyonu, 355 çöp arabamı, 285 el arabası, 358 hayvanı vardır. Şehrin muhtelif semtlerinde 250 çöp sandığı mevcuttur. Bütün bu teşkilât, sabahın — altısında harekete getirilmekte, evlerden, sokaklarda toplanan — çöpler, muayyen iskelelerde müteahhide teslim edilmektedir. Bu müteah- hit, ayni zamanda Karaköy köp- rüsünü açıp kapamayı da Üzerine almıştır. Bu iki iş için kendisine ayda (1885) lira verilmektedir. Müte- ahhit iskelelerde tesellüm ettiği günde iki bin ton müzahrafat top- lanmakta ve imha edilmektedir. Buna mukabil — belediyenin halktan aldığı tanzifiye resmi, senede 275 bin liradan ibarettir. Tenviriye hahsına gelince : le- tatistiklere göre yalnız elektrik sarfiyatı için belediye bütçesinden 925 te 101 bin, 926da 148 bin, 927de 165 bin, 928de 172 bin, 929 da 169 bin, 930da 175 bin lira tesviye edilmiştir. Bu seneki Belediye bütçesine ise tenviratı umumiye İçin konan miktar 285 bin Jiradır. Bunun asgari 185 bin İirası elektrik sar- fiyatı karşılığıdır. Buna mukabil belediyenin İstandul halkından aldığı senelik tenviriye resmi ye- künu 175 bin liradan ibarettir. Buna mukabil bugün iki sene evveline kadar elektrikten mah- rüm bulunan Adalar, Üzsküdar, Boğazın Anadolu sahili, Kadıköy, Anadolu hat boyu ve Üsküdar da dahil olmak Üüzere şehrimizde 1028 1 parasız, 1816 ı parası belediye tarafından tesviye edil- mek Üzere 2946 elektrik feneri yanmaktadır. Bundan hariç olarak Kadıköy Beyoğlu, - Istanbul - ve Üsküdar mıntakalarında 570 kadar hava- gazı lambası yanmaktadır, ki bunların çoğu parasızdır. Istitraden şunu da söylüye- lim, bir elektirk lambasının be- lediye hesabına yapılıp yakılması 200 llraya malolmaktadır. Lamba nın kuvvetine göre, sarfiyat be- deli bundan hariçtir. Petrol lambalarına — gelince, belediye, bunları tedricen kal- dırmak arzusundadır. Buglün şeh- rin muhtelif semtlerinde 500 ka- Birinci teşrin 17 ——— aa Kari Mektupları Yıldırım Telgrafında | ç- ) Sür'at Ben Bakırköyünde oturuyorum. Bir akşam saat dokuzda Tekir- dağına Yıldırım telgrafı çekmek icap etti. Telgrafhaneye gittim, kapalı buldum. Başmüdür Beye telefon ettim, bir otobüse binip Istanbul Telgrafhanesine gitmek- liğimi tavsiye etti. O zamanı — Pekâlâ bana Tekirdağından bir yıldırım telgrafı gelirse ne olur diye sordum. — Sabahleyin telgrafhane açı- hr açılmaz telgrafınızı size tebliğ ederiz, dediler. Bu telgrafın yık dırımlığı nerede kaldı? Bakırköy gibi oldukça büyük bir kuza merkezinde telgrafhane- nin gece kapalı oluşu cidden hayretimi mucip oldu. Bakırköy: Mehmet Ali Bir Talebenin Endişesi Ben İzmir Erkek Muallim mek-« tebi talebelerindenim. Mezunen memleketim olan Konyaya geldim. Burada hastalandım. Tedavi eden doktor seyahate çıktığı için icap eden raporu alıp gönderemedim, Fakat hastalığımı mektep idare- &ine bildirdim, tam altı defa müracaat oettim, altıncı müracaa- timde kaydımın terkin edildiğini öğrendim. —Vekâlete — müracaat ettim, bir netlce alamadım. Mek- tep İdaresinin kaydımı — terkin edişi beni çok müteessir etti. Şimdi ben ne yapayım? Konya Sür'at matbüasında Mazhar Bursa Elektrik Ücretleri Istanbulda imtiyazlı şirketlerle yapılan mücadele çok İyl netice- ler verdi. Nafia Vekil Ali Beyes fendinin hümmetile elektrik, hava- gazı, tramvay, hattâ şimendifer ücretleri indirildi ve Istanbul halkı için büyük istifadeler temin olun- du. Biz Bursalılar bu alâkadan mahrum bırakılmaktan korkuyoruz ve müteossir oluyoruz. Burada biz hâlâ rusum ve sant Ücreti dahil olmak Üzere elektriğin her kilovatı için 29 kuruş otuz para veriyoruz. Bu çok pabalıdır. ve Istanbul elektrik ücretinin tam bir misli fazladır. Muhterem Nafla Vekili Beyar fendinin Bursa ölektrik tarifesini de tetkik buyurmalarını ve bizi de ucuzluktan — istifade — ettirmelerini rica ederiz. Burada işçi ücretleri ve umumi masraflar da İstanbula nİsbetle yarı yarıya ucuzdur. Bursa, Setbaşında Kanara sakak 21 numarada Kâmil dar petrol lambası bulunuyor. Bunları yakanlara ayda 20 lira verilmektedir. Bu para İlo hayat ye maişetini fener yakmıya hask redecek kaç İnsan bulunabileceği belediyeden bile takdire bırakıl» kılmakta ve şehrin temamen tem viri, her şeyden evvel bütçe mea« elesi olduğu söylenmektedir. Belediye müdürlerinden demiştir ki: “— Belediye kanunu, beledi- yeyi halkın ihtiyaçlarını temin ile mükellef tutuyor. Fakat bir kas yıtla : halktan alâkadarlar da ©o hizmetin — yapılabilmesini — temin için lâzımgelen karşılığı temin ile mükelleftir. Belediye, halka hizmetten kaç- mıyor. Ne çare ki bütçesi mey- dandadır. Lüâmbası yanmayan, evine çöpçü uğramiyan her hem- şeri şikâyet hakkına maliktir. ,, Biz de yukarıda naklettiklerini yazdığımız arkadaşımıza bunu ha» tırlatırken belediyenin de kontrol vazifesini kaydetmek İsteriz. birl

Bu sayıdan diğer sayfalar: